Bizi Takip Edin

Diplomasi

Tayvan, Trump’ın gümrük vergisi tehdidinin ardından ABD yatırımlarını artırma sözü verdi

Yayınlanma

Tayvan lideri Lai Ching-te, Donald Trump’ın küresel gümrük vergisi tehditlerine ve Ada’nın yarı iletken endüstrisi üzerindeki baskısına yanıt vermek için acele ederken ABD’deki satın alma ve yatırımları artırma sözü verdi.

Lai Ching-te cuma günü, ABD başkanının ABD’nin büyük ticaret açığı verdiği ülkelere “karşılıklı gümrük vergileri” uygulama planlarını açıklamasından birkaç saat sonra gazetecilere verdiği demeçte, “İkili ticareti dengelemek için ABD’ye yatırımı ve ABD’den alımları artıracağız” dedi.

ABD’nin en büyük yedinci ticaret ortağı olan Tayvan’la olan ticaret açığı, son teknoloji yapay zeka çiplerine yönelik artan talep nedeniyle geçen yıl 26.1 milyar dolar artarak 73.9 milyar dolara ulaştı. Çiplerin çoğu dünyanın en büyük çip üreticisi olan Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC) tarafından üretiliyor.

Ancak Lai, Tayvan’ın küresel çip üretimindeki öncü rolünü vurguladı ve Trump’ın yarı iletken işinin “Amerika’ya iade edilmesi” yönündeki taleplerine karşı çıktı. Trump daha önce, Tayvan’ı “çip işini ABD’den çalmakla” suçlamıştı.

‘Küresel yarı iletken demokratik tedarik zinciri girişimi’ önerisi

Lai, “Dünyanın en güçlü yarı iletken [üretim] gücü olarak Tayvan’ın yeni durumlara yanıt verme yeteneğine ve isteğine sahip olduğunu vurgulamak istiyorum” dedi. “Tayvan’ın küresel tedarik zincirindeki vazgeçilmezliğini sağlama” sözü verdi ve ABD’nin daha dayanıklı tedarik zincirleri oluşturmasına yardımcı olmak için bir ‘küresel yarı iletken demokratik tedarik zinciri girişimi’ önerdi.

İlk Trump ve Biden yönetimlerinin ve ABD’li müşterilerinin baskısının ardından TSMC, ilki halihazırda seri üretimde olan Arizona’daki üç üretim tesisine 65 milyar dolar yatırım yapmayı taahhüt etti. Bu tesisler tamamlandığında TSMC’nin toplam kapasitesinin beşte birinden daha azını oluşturacak olsa da, şirketin en büyük denizaşırı yatırımı olacak.

Trump’tan tehditler

Ancak Trump, selefi döneminde verilen sübvansiyon anlaşmalarını bozmakla tehdit etti ki bu TSMC’ye verilen 6 milyar dolardan fazla mali desteği riske atabilecek bir hamle. Trump ayrıca ABD’de çip üretimini çok daha büyük ölçekte yeniden inşa etmek istiyor. Perşembe günü son gümrük vergisi planlarını açıklarken Trump, Tayvan’ın “çip işimizi elimizden aldığı” suçlamalarını tekrarladı. “Bu işi ABD’de geri istiyoruz” dedi ve ‘eğer geri getirmezlerse çok mutlu olmayacağız’ diye ekledi.

Tayvanlı üst düzey bir ulusal güvenlik yetkilisi Taipei’nin TSMC’nin ABD’de yapacağı yatırımları destekleyeceğini söyledi.

Yetkili, “TSMC, değerlendirmelerinin ardından bunun küreselleşmelerine yardımcı olacağını düşünürse, elbette mümkün olan en iyi sonucu müzakere etmek için ABD tarafıyla bu konuyu görüşmeye yardımcı olacağız” dedi. Ancak yetkili, Washington ile yapılacak herhangi bir görüşmenin ortak bir zemin bulması gerektiğini söyledi. “Yüksek teknoloji endüstrimiz ve özellikle TSMC, ulusal güvenliğimiz için çok önemlidir” diye vurguladı.

Tayvan, Donald Trump’ın gümrük vergisi tehdidini savuşturmak için acele ediyor.

Lai, Washington’da iyi niyet kazanmak için bir başka çabayla Tayvan’ın savunma harcamalarını GSYH’nin %2.5’inden %3’ün üzerine çıkarma sözü verdi. Taipei’nin ABD’nin “en güvenilir ticaret ortağı” olduğunu da söyleyen Lai, Trump yönetiminin “geçmişten tamamen farklı strateji ve politikalar” izlediğini ve bunun Tayvan dahil diğer tüm ülkeler için zorluklar yarattığını da sözlerine ekledi.

Diplomasi

Azerbaycan, Medinskiy’i Karabağ hakkında gerçekleri çarpıtmakla suçladı

Yayınlanma

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Rusya Devlet Başkanı Putin’in yardımcısı Vladimir Medinskiy’i, Dağlık Karabağ hakkında tarihi gerçekleri çarpıtmakla suçladı. Medinskiy’in bir röportajda Karabağ’ı ‘Ermenistan ve Azerbaycan arasında tartışmalı bir bölge’ olarak nitelendirmesine tepki gösteren Bakü, Karabağ’ın Azerbaycan’ın kadim ve ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yardımcısı Vladimir Medinskiy’i, Dağlık Karabağ ile ilgili tarihi gerçekleri çarpıtmakla suçlayan bir açıklama yayımladı.

Bakü, Medinskiy’in RT televizyonuna verdiği mülakatta Karabağ’ı “Ermenistan ve Azerbaycan arasında tartışmalı bir bölge” olarak tanımlamasına sert tepki gösterdi.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Karabağ’ın hiçbir zaman tartışmalı bir bölge olmadığına dikkat çekildi.

Açıklamada, “Karabağ’ın, Azerbaycan’ın kadim ve ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatmak isteriz. Rusya’nın kendisi de Karabağ’ı Azerbaycan toprağının bir parçası olarak tanımıştır ve tanımaya devam etmektedir,” ifadeleri kullanıldı.

Dışişleri Bakanlığı ayrıca, Medinskiy’in Dağlık Karabağ sorununu Rusya-Ukrayna çatışmasıyla karşılaştırmasından üzüntü duyulduğunu belirtti.

Açıklamaya göre, Azerbaycan’ın hiçbir ülkenin toprak bütünlüğünü ihlal etmemiş olması nedeniyle böyle bir karşılaştırma yersizdir.

Azerbaycan tarafı, Medinskiy’e devletler arası ilişkilere olumsuz etki edebilecek hatalı açıklamalardan kaçınmasını tavsiye etti.

Medinskiy’in Ukrayna hakkındaki sözleri

Medinskiy, aynı röportaj sırasında Rusya’daki özel operasyonun gidişatına ilişkin ülke içindeki hissiyata da değindi.

Medinskiy’e göre vatandaşlar, Bryansk ve Kursk oblastlarındaki köprülerin havaya uçurulduğu terör saldırılarına yanıt olarak Kiev’e “Oreshnik” ile bir saldırı düzenlenmesini talep ediyor.

Putin’in yardımcısı, yaşananların ardından Rusya heyetinin müzakerelerin ikinci turuna gitmesinin çok zor olduğunu da sözlerine ekledi.

Lavrov’un ziyareti ve Ermenistan’da son durum: Denge mi, savrulma mı?

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Rutte: NATO’nun füze savunmasını %400 artırması gerekiyor

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte 9 Haziran’da Londra’da yaptığı konuşmada, NATO ülkelerinin hava ve füze savunma kapasitelerini önemli ölçüde artırması gerektiğini söyledi.

Rutte, NATO ittifakının inandırıcı bir caydırıcılık ve savunma gücü oluşturmak için “hava ve füze savunmasında %400 artış” gerektiğini savundu.

Rutte, Chatham House’da yaptığı konuşmada, “Ukrayna’da Rusya’nın yukarıdan nasıl terör estirdiğini görüyoruz, bu nedenle gökyüzümüzü koruyan kalkanı güçlendireceğiz,” dedi.

NATO ordularının ayrıca binlerce zırhlı araç ve tank, milyonlarca top mermisine daha ihtiyaç duyduğunu söyleyen Rutte, lojistik, ikmal, ulaştırma ve tıbbi destek gibi destek kapasitesini iki katına çıkarmak gerektiğini vurguladı.

NATO ülkeleri geçen hafta, kapasite hedeflerinin genişletilmesi, her NATO müttefikinin satın almayı hedeflediği malzemelerin listesi ve kaç personel alacağı konusunda anlaşmaya vardı. Bu hedefler, NATO’nun savunma ve caydırıcılık planlarına ve bu planları uygulamaya koymak için gerekli kapasitelere dayanıyor.

Yeni hedefler, Ukrayna savaşından önce belirlenen ittifakın önceki yetenek hedeflerinden ortalama %30 daha yüksek. Geçen hafta Rutte, bu artırılan yetenek hedeflerini, ittifak genelinde askeri harcamaları önemli ölçüde artırmak için bir neden olarak gösterdi.

NATO ülkeleri şu anda savunma harcamalarını mevcut NATO hedefi olan %2’den %5’e çıkarmak için görüşmeler yürütüyor. Daha yüksek hedef, silah ve asker gibi temel askeri kalemlere GSYİH’nin %3,5’ini ve siber güvenlik, ulaşım altyapısı ve Ukrayna’ya askeri yardım gibi savunma ile ilgili bütçe kalemlerine ek olarak %1,5’ini harcamayı içerecek.

Rutte, “Kolektif savunmamızda büyük bir sıçrama yapmamız gerekiyor. Gerçek şu ki, savunma planlarımızı tam olarak uygulamak için daha fazla güce ve yeteneğe sahip olmalıyız,” dedi.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Japonya ve ABD stratejik üste ‘nükleer caydırıcılık’ mesajı verdi

Yayınlanma

Japonya ve ABD, 5-6 Haziran tarihlerinde Louisiana’daki Barksdale Hava Üssü’nde “Genişletilmiş Caydırıcılık Diyaloğu” gerçekleştirdi.

Yıllık nükleer güç gösterisinde, ABD hükümet yetkilileri Japon mevkidaşlarına Louisiana’daki bir hava üssünde B-52 stratejik bombardıman uçaklarından oluşan bir filoyu gösterdi.

Donald Trump’ın ikinci yönetiminin ilk Genişletilmiş Caydırıcılık Diyaloğu, geçen perşembe ve cuma günü Hava Kuvvetleri Küresel Saldırı Komutanlığı’nın merkezi olan Barksdale Hava Üssü’nde gerçekleştirildi. Ziyaretin fotoğrafları pazartesi günü yayınlandı.

Louisiana’daki küresel saldırı komutanlığı, B-52, B-1 ve B-2 kanatları da dahil olmak üzere Hava Kuvvetleri’nin tüm bombardıman güçlerini denetliyor. Stratejik bombardıman uçağı, nükleer üçlüden en esnek olanı ve düşmanların yakınına konuşlandırıldığında en görünür caydırıcı unsur.

2022’den bu yana müttefikler, Çin, Rusya ve Kuzey Kore gibi düşman ilan ettikleri ülkelere karşı ABD’nin nükleer şemsiyesini göstermek amacıyla, Amerika’nın deniz, hava ve kara tabanlı nükleer üçlüsünün kilit noktalarında diyalog toplantıları düzenliyor.

Trump’ın ikinci döneminde bu geleneğin devam etmesi, Japon tarafına genişletilmiş caydırıcılığın öneminin değişmediğine dair güvence verdi.

Stratejik noktalara yapılan ziyaretler, 2022 Haziranındaki diyalog sırasında Georgia’daki Kings Bay Denizaltı Üssü’nde Ohio sınıfı balistik füze denizaltısı (SSBN) USS Maryland’ın teftişiyle başladı.

Ertesi yıl Japonlar, Missouri’deki Whiteman Hava Üssü’nde B-2 hayalet bombardıman uçağını yakından inceledi.

Geçen yıl Japonlar, Wyoming’deki Francis E. Warren Hava Üssü’nde bazı kıtalararası balistik füzeleri gözlemleyerek nükleer füze fırlatma öncesindeki özel prosedürler hakkında bilgi aldı.

Japonya Dışişleri Bakanlığı’nın pazartesi günü yayınladığı basın açıklaması tek bir cümleden oluşuyordu: “Japonya ve ABD, 5-6 Haziran 2025 tarihlerinde Louisiana’daki Barksdale Hava Üssü’nde Genişletilmiş Caydırıcılık Diyaloğu gerçekleştirdi.”

Görüşmeler, 2010 yılında iki hükümet arasında resmi bir diyalog mekanizması olarak kuruldu ve düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Amaç, nükleer araçlar da dahil olmak üzere caydırıcılık konusunda karşılıklı anlayış oluşturmak olarak ifade ediliyor.

Diyalogda, iki taraf genellikle bölgesel güvenlik ortamını tartışır ve ittifak savunma duruşu, nükleer ve füze savunma politikası, silah kontrolü ve risk azaltma konularında görüş alışverişinde bulunur.

Görüşmelere Japonya Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı yetkilileri ile Öz Savunma Kuvvetleri ve Japonya’nın Washington Büyükelçiliği mensupları katıldı. ABD tarafını ise Dışişleri Bakanlığı, Pentagon ve ordu yetkilileri temsil etti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English