Bizi Takip Edin

Amerika

Trump, “belgesiz” göçmenlerin toplu sınır dışı edilmesi için orduyu kullanacak

Yayınlanma

ABD’de başkan seçilen Donald Trump pazartesi günü “sınır güvenliği” konusunda “ulusal acil durum” ilan etme niyetini doğruladı ve ABD ordusunu “belgesiz” göçmenlerin geniş çaplı sınır dışı edilmesi için görevlendireceğini söyledi.

Göçmen meselesi, seçim kampanyasının en önemli konularından biriydi ve Trump, Başkan Joe Biden yönetimi sırasında rekor sayıda göçmenin yasadışı yollardan ülkeye girdiğini savunarakn milyonlarca kişiyi sınır dışı etme ve Meksika sınırını “istikrara kavuşturma” sözü vermişti.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da muhafazakâr bir aktivistin geçtiğimiz günlerde yaptığı ve seçilmiş başkanın “ulusal acil durum ilan etmeye hazır olduğunu ve Biden istilasını kitlesel bir sınır dışı etme programı yoluyla tersine çevirmek için askeri varlıkları kullanacağını” söyleyen bir paylaşıma “Doğru!” yorumunu yaptı.

Göçmenlik konusunda sertlik yanlısı kişilerden oluşan bir kabine açıklayan Trump, eski Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza şefi Tom Homan’ı “sınır çarı” olarak atadı.

Homan, temmuz ayında Cumhuriyetçi Ulusal Konvansiyon’a katılarak destekçilerine, “Joe Biden’ın ülkemizde serbest bıraktığı milyonlarca yasadışı göçmene bir mesajım var: Hemen toplanmaya başlasanız iyi edersiniz,” diye seslenmişti.

Trump’ın yeni “sınır çarı” Tom Homan

1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasası: Japonlar savaş sırasında “enterne” edilmişti

Yetkililer yaklaşık 11 milyon kişinin ABD’de yasadışı olarak yaşadığını tahmin ediyor. Trump’ın sınır dışı etme planının yaklaşık 20 milyon aileyi doğrudan etkilemesi bekleniyor.

Trump göçmenlikle mücadele konusunda ayrıntılı bilgi vermedi ancak seçim kampanyası sırasında sınır dışı işlemlerini hızlandırmak için 1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasasına başvuracağına dair defalarca söz verdi.

Tam olarak “Yabancılara Uygulanacak ve İsyana Teşvik Ceza Yasaları” adı verilen ilgili yasa en son İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon kökenli Amerikalıları yasal süreç olmaksızın toplama kamplarında tutmak için kullanılmıştı.

Yabancı Düşmanlar Yasası, Başkanın savaş zamanında ABD’nin düşmanı olarak kabul edilen bir ülkenin vatandaşı olmayan kişileri gözaltına almasına, yerlerini değiştirmesine veya sınır dışı etmesine özellikle izin veriyor.

ABD sınır devriyelerinin Meksika’dan yasadışı yollarla geçen göçmenlerle karşılaşma sayısı, Aralık 2023’te 250.000 ile rekor seviyeye ulaştı.

ABD’de ‘göçmen dostları’ ile ‘göçmen düşmanları’nın ortak sektörü: Özel göçmen hapishaneleri

ABD’de asker zoruyla sınır dışı planı: 1954’teki “Operation Wetback”

ABD’de “belgesiz” veya “yasadışı” olarak nitelendirilen göçmenlere yönelik askeri tedbirler 20. Yüzyılda, hatta İkinci Dünya Savaşından sonra da alınmıştı.

1954 yılında Başkan Dwight D. Eisenhower yönetiminde yüz binlerce Meksikalıyı sınır dışı etmeyi hedefleyen “Operation Wetback” bunun en önemli örneklerinden biri.

Amerikan tarihindeki en büyük kitlesel sınır dışı operasyonu olarak bilinen ve “belgesiz Meksikalıların Amerikan toplumundan kökünü kazımak” için tasarlanan plan kapsamında bazı tahminlere göre 1,3 milyon kadar insan sınır dışı edildi. Daha ılımlı tahminler ise operasyona 300.000 kişinin maruz kaldığını düşünüyor.

Kısa ömürlü operasyonda, bir kısmı Amerikan vatandaşı olan Meksikalı göçmenleri ABD’den çıkarmak için askeri taktikler kullanıldı. Milyonlarca Meksikalı 20. yüzyılın ilk yarısında ortak göçmenlik programları aracılığıyla ülkeye yasal olarak girmiş olsa da, Wetback Operasyonu onları Meksika’ya geri göndermek için tasarlanmıştı.

İşgücü sıkıntısını hafifletmek için Meksika vatandaşlarının geri dönmesini isteyen Meksika hükümetinin yardımıyla, Amerikan Sınır Devriyesi üyeleri ve yerel yetkililer askeri yöntemler kullanarak göçmenleri uzaklaştırmak için koordineli, “taktiksel bir operasyona” giriştiler.

Yol boyunca, göçmenlere karşı bazen acımasızca davranmalarını haklı göstermek için yaygın ırkçı klişeleri kullanıldı. ABD içinde Meksikalı karşıtı duygular yaygındı ve Meksikalı göçmenlerin “kirli, hastalık taşıyan ve sorumsuz” olarak tasviri devlet katında norm haline gelmişti.

Wetback Operasyonu sırasında on binlerce göçmen otobüslere, botlara ve uçaklara doldurulup Meksika’nın çoğu zaman bilmedikleri bölgelerine gönderildi.

Chicago’da haftada üç uçak göçmenlerle doldurulup Meksika’ya uçuruluyordu. Teksas’ta, sınır dışı edilen göçmenlerin yüzde 25’i daha sonra köle gemilerine benzetilen teknelere tıkıştırılırken, diğerleri gözaltındayken güneş çarpması, hastalık ve diğer nedenlerle öldü.

ABD sınır devriyesi göçmenleri ‘açık hava kafesinde’ tutuyor

Trump’ın olası hedefleri: Ukraynalılar, Venezuelalılar, Haitililer

New York Times’a göre yasadışı göç konusundaki sert söylemi ilk kampanyasına kadar uzanırken, seçilmiş başkanın bu seferki hedeflerinden biri, Haiti ve Venezuela gibi “tehlikeli ve derin sorunlu” ülkelerden gelen yaklaşık bir milyon göçmene geçici yasal statü sağlayan onlarca yıllık program.

“Geçici Koruma Statüsü” olarak bilinen program, doğal afet ya da silahlı çatışma nedeniyle ülkelerine güvenli bir şekilde ve derhal dönemeyen ve halihazırda ABD’de bulunan kişilere yardım etmek amacıyla Başkan George H.W. Bush tarafından yasalaştırılmıştı.

Fakat bu geçici koruma statüsünün “geçiciliği” ortadan kalkmış görünüyor. Özellikle Haiti’de devam eden siyasi ve iktisadi kaos, yüz binlerce Haitilinin ABD’ye sığınmasına neden oldu. Trump’ın seçim kampanyası sırasında Haitililerin ABD’lileri “kaçırıp” evcil hayvanları “yediğine” ilişkin iddiaları da bu ülkeden gelenlerin durumunu daha da nazik hale getirdi.

Program kapsamında koruma sağlanan en büyük grup, yaklaşık 350.000 kişi ile Venezuelalılar.

Aralarında El Salvador, Honduras ve Nikaragua’nın da bulunduğu bazı ülkelerden gelen göçmenler yirmi yılı aşkın bir süredir bu korumadan yararlanabiliyor. Aralarında Etiyopya, Lübnan ve Ukrayna’nın da bulunduğu diğer ülkeler ise bu kapsama daha yakın bir zamanda alındı.

Belirli bir ülkedeki koşulların o ülke vatandaşlarına koruma statüsü verilmesini gerektirip gerektirmediğine İç Güvenlik Bakanı karar veriyor. Bu statü bir seferde altı ila 18 ay sürer ve koşullar gerektirdiği sürece süresiz olarak yenilenebilir.

ABD’deki göçmenler, yasal yollardan giriş yapmış olsunlar ya da olmasınlar, bu statüye hak kazanırlar ve bu statü onları daimi yasal ikamet ya da yeşil karta giden bir yola sokmaz.

Biden yönetimi 16 ülke için korumaları yeniledi, tekrar yürürlüğe soktu ya da listeye ekledi.

Amerika

Trump’tan zenginler için vergi artışı önerisi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, yüksek gelirli Amerikalılar için en üst gelir vergisi oranını yüzde 37’den yüzde 39,6’ya çıkarmayı önerdi. Teklif, mevcut vergi indirimlerinin uzatılması için kaynak arayışının bir parçası olarak Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’a iletildi. Öneri, yıllık geliri belirli eşiklerin üzerindeki şahısları ve evli çiftleri etkileyecek.

ABD Başkanı Donald Trump, 7 Mayıs’ta Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’a yüksek gelirli Amerikalılar için en üst gelir vergisi oranını artırmayı önerdi.

Bloomberg ve The New York Times‘ın haberine göre, Trump yıllık geliri 2,5 milyon dolar veya evli çiftler için 5 milyon doların üzerinde olanlar için oranı yüzde 37’den yüzde 39,6’ya çıkarmayı teklif etti.

Bloomberg‘in aktardığına göre, Trump ayrıca girişim sermayesi ve özel sermaye fonu yöneticilerine uygulanan taşınan kâr vergi indirimlerinin kaldırılması isteğini de yineledi.

Ajansın aktardığına göre, Temsilciler Meclisi Vergi Komisyonu Başkanı Jason Smith’in 9 Mayıs’ta Trump ile görüşmesi ve vergi tasarısının başkanın önceliklerine uygun olacağını bildirmesi bekleniyor.

Öte yandan The New York Times, Trump’ın ilk başkanlık döneminde, 2017 yılında “zenginlere yönelik vergi”nin en üst oranını yüzde 39,6’dan yüzde 37’ye düşürdüğünü belirtti.

Gazete, bu oranın hâlen aynı seviyede olduğunu ancak şu anda yıllık geliri 626 bin 350 doları aşanlar için geçerli olduğunu kaydetti.

Trump’ın önerisinin, vergi indirimlerinin uzatılmasına ilişkin yasa tasarısı görüşmeleri sırasında geldiği kaydedildi.

Bu yasa tasarısının maliyetini karşılamak için yasa koyucular, düşük gelirli Amerikalılara yönelik sağlık sigortası programı Medicaid’in kesilmesi de dahil olmak üzere kaynak bulmaya çalışıyor.

Bloomberg‘e sunulan bağımsız Tax Foundation’ın ön değerlendirmesine göre, zenginlere yönelik yeni vergi oranının on yıl içinde bütçeye 67,3 milyar dolar gelir sağlaması bekleniyor.

ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, yaptığı açıklamada, zenginlere yönelik vergilerin artırılmasının, Trump’ın otelcilik sektörü çalışanları ve yaşlılar için vergi indirimleri gibi seçim vaatlerini finanse etmek için daha fazla kaynak yaratacak “akıllı” bir adım olduğunu söyledi.

Ancak ajans, kongrede bu konuda farklı görüşler olduğunu yazdı.

Bloomberg, Trump’ın daha önce zenginler için vergi indirimleri vaat ederek seçim kampanyası sırasında birçok zengin bağışçının desteğini aldığını belirtmişti.

ABD Başkanı, 2021 yılında “milyarder vergisine” karşı çıkmış, zenginlerin bu durumda ABD’yi terk edebileceğini savunmuştu.

Ancak bu bahar Semafor, Trump’ın en zengin Amerikalılardan bazıları için vergileri artırmayı değerlendirmeye hazır olduğunu yazdı.

ABD’nin dış yardımlarında ‘önce Amerika’ dönemi

Okumaya Devam Et

Amerika

Amerika’nın Sesi, Trump yanlısı içeriği yayınlayacak

Yayınlanma

Amerika’nın Sesi (VOA), ABD Başkanı Donald Trump’ı destekleyen One America News Network (OAN) televizyon kanalının programlarını yayınlamaya başlayacak.

Amerika Birleşik Devletleri’nin kamu yayıncısı Amerika’nın Sesi (VOA), ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarını destekleyen sağcı televizyon kanalı One America News Network (OAN) programlarını yayınlamaya başlayacak.

VOA’nın bağlı olduğu Küresel Medya Ajansı (USAGM) kıdemli danışmanı Kari Lake, OAN’ın VOA’ya haber akışını, içeriğini ve teknik desteğini ücretsiz olarak sağlayacağını belirtti.

Lake, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu, yalnızca uluslararası izleyici kitlesine yayın yapan USAGM haber ajanslarının tek finansman kaynağı olan Amerikalı vergi mükellefi için büyük bir faydadır,” ifadelerini kullandı.

OAN’ın sahibi iş insanı Charles Herring de Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada bu bilgiyi doğruladı.

Amerika’nın Sesi radyosu, 83 yıllık tarihinde ilk kez mart ortasında yayınlarına ara vermişti.

Voice of America çalışanları mahkeme kararıyla işlerine dönüyor

Bu durum, Trump’ın VOA’nın yanı sıra Hür Avrupa Radyosu ve Hür Asya Radyosu gibi kuruluşları da bünyesinde barındıran USAGM’nin finansmanını askıya alan bir kararname imzalamasının ardından yaşanmıştı.

Karar sonucunda 1300’den fazla gazeteci süresiz idari izne gönderilmişti.

Daha önce yaklaşık 100 bin kamu çalışanını işten çıkaran iş insanı Elon Musk, Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) koordinatörü olarak bu radyoların kapatılması çağrısında bulunmuştu.

Musk, Amerika’nın Sesi’ni “artık kimsenin dinlemediğini” iddia etmişti. Radyonun sunucularını “kendi kendine konuşan çılgın sol radikaller” olarak nitelendiren Musk, bu kuruluşların “Amerikalı vergi mükelleflerinin cebinden yılda bir milyar dolar yaktığını” söylemişti.

Amerika’nın Sesi’nin savunmasına uluslararası gazetecilik kuruluşları da katıldı. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, Trump’ın kararının “dünya genelinde basın özgürlüğünü tehdit ettiğini ve Amerika’nın bilgi akışını destekleme yönündeki 80 yıllık çabalarını boşa çıkardığını” vurguladı.

22 Nisan’da bölge yargıcı Royce Lamberth, Amerika’nın Sesi çalışanlarının görevlerine iade edilmesine ve radyo ile çevrimiçi yayınların yeniden başlamasına hükmetti.

Ancak Trump’ın avukatları bu karara ABD temyiz mahkemesinde itiraz etti. Temyiz mahkemesi 3 Mayıs’ta gazetecilerin eski görevlerine iade edilmesi yönündeki kararı bozdu.

Buna rağmen mahkeme, Trump yönetimini Amerika’nın Sesi’nin “yasal olarak gerekli” yayın seviyesini sağlamakla yükümlü tuttu.

ABD Kongresi ise daha önce bu radyonun faaliyetinin zorunlu olduğuna karar vermiş ve yasama organının onayı olmadan finansmanının kesilmesini yasaklamıştı.

Okumaya Devam Et

Amerika

ABD’de yargıç, göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planını engelledi

Yayınlanma

Boston’daki bir ABD yargıcı, Trump yönetiminin göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planını geçici olarak durdurma kararı aldı.

Yargıç, bu kararın, göçmenlerin adil yargılanma hakkını güvence altına alan önceki kararını “açıkça ihlal edeceğini” belirtti.

Karar, iki ABD’li yetkilinin CBS’e, ABD’nin göçmenlere yönelik baskıyı artırma kapsamında yakında göçmenleri Libya’ya sınır dışı etmeye başlayabileceğini söylemesinin ardından geldi.

Sınır dışı etme haberine yanıt olarak, Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, X’te yaptığı açıklamada, ülkesinin “hiçbir bahaneyle göçmenlerin sınır dışı edilme noktası olmayı kabul etmeyeceğini” belirtti.

Aynı habere yanıt veren ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, konuyu tartışmayacaklarını söyledi.

CBS’e konuşan ve isminin açıklanmamasını isteyen yetkililer, ABD ordusunun göçmenleri bu hafta içinde Kuzey Afrika ülkesine uçuracağını söyledi.

Bu hamle tartışmalara yol açacak gibi görünüyor. Libya, on yıldan fazla bir süredir çatışmaların içinde ve ABD Dışişleri Bakanlığı, “suç, terör ve iç karışıklık” gibi faktörler nedeniyle Amerikalıların bu ülkeye seyahat etmemelerini tavsiye ediyor.

Göçmenlik avukatları, Trump yönetiminin sınır dışı işlemlerini engellemek için çarşamba günü hızlıca harekete geçti ve Massachusetts’teki bir yargıçtan “acilen” geçici bir engelleme kararı almasını istedi.

Avukatlar mahkemeye sundukları dilekçede, “Birçok güvenilir kaynak, sınıf üyeleriyle birlikte Libya’ya gönderilmek üzere ABD’den hemen kalkacak uçuşların hazırlandığını bildiriyor,” diye yazdı.

Boston’daki ABD Bölge Yargıcı Brian Murphy, çarşamba günü öğleden sonra geç saatlerde, Trump yönetiminin göçmenleri hızlı bir şekilde sınır dışı etme yetkisini kısıtlayan bir karar verdi.

Yargıç Murphy kararında, sınır dışı işlemlerinin, nihai sınır dışı emrine tabi göçmenlerin adil yargılanma hakkını koruyan daha önce verdiği ihtiyati tedbiri “açıkça” ihlal ettiğini belirtti.

Daha önceki karar, yetkililerin göçmenlere kendi dillerinde yazılı bildirimde bulunmalarını ve sınır dışı edilmekten korunmak için itirazda bulunmaları için anlamlı bir fırsat sunmalarını gerektiriyor.

Göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planından haberi olup olmadığı sorulan Başkan Donald Trump, “Bilmiyorum. İç Güvenlik Bakanlığına sormanız gerek,” dedi.

Libya, Trump yönetimi tarafından göçmenlerin sınır dışı edilmesini kabul etmesi istenen birkaç ülkeden biri olduğu düşünülüyor.

Bu hafta Ruanda, ABD ile görüşmelerin “erken aşamada” olduğunu doğrularken, Benin, Angola, Ekvator Ginesi, Eswatini ve Moldova da medya raporlarında adı geçen ülkeler arasında yer aldı.

ABD’nin Libya’ya kaç kişiyi sınır dışı etmeyi umduğu veya göçmenlerin Libya’nın hangi bölgesine gönderileceği belli değil.

Libya’nın batısı Dibeybe’nin başbakanı olduğu BM destekli bir hükümet tarafından yönetilirken, doğu ise askeri lider General Halife Hafter tarafından kontrol ediliyor.

Hafter’in oğlu geçen pazartesi Washington’da ABD’li yetkililerle görüşmüştü, fakat ABD Dışişleri Bakanlığı ve bir Libyalı sözcü, görüşmenin sınır dışı edilmeyle ilgili olmadığını açıkladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English