Amerika
Trump: Ben Batı medeniyetini ve İsrail’i savunanların adayıyım

Eski ABD Başkanı ve kasım ayında yapılacak seçimlerde Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump perşembe günü New Jersey’deki golf kulübünde Yahudi destekçilerini bir araya getirerek “antisemitizmin yükselişinden” Biden-Harris yönetimini sorumlu tuttu.
Trump, Cumhuriyetçi Parti’ye bağlı “Antisemitizmi Durdurun” grubunun ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada “Kamala Harris, Batı medeniyetini ama özellikle de İsrail’i ve Yahudi halkını yok etmek isteyen güçlerin adayıdır. Ben ise Batı medeniyetini savunmak, İsrail’i savunmak ve Amerika Birleşik Devletleri’ni savunmak isteyenlerin adayıyım,” iddiasında bulundu.
Trump, “vahşi militan antisemitizm salgınına” hiçbir şekilde, “hiçbir güvenli limanda ve medeni bir toplumda” yer verilmemesi gerektiğine inandıklarını söylerken, “Bunu okullarımızda reddetmeliyiz, dış politikamızda reddetmeliyiz, göçmenlik sistemimizde reddetmeliyiz ve bu kasım ayında sandıkta reddetmeliyiz,” dedi.
Trump, zaman zaman metinden sapan konuşmasında, Demokratlara oy veren Yahudi Amerikalılara yönelik eleştirileri ve ABD’deki en üst düzey seçilmiş Yahudi yetkili olan Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer’i “Filistinli” olarak nitelendirmesi de dahil olmak üzere, İsrail ve Yahudi toplumu hakkındaki bilinen görüşlerini tekrarladı.
Trump, Biden-Harris yönetimini “zayıflık, radikalizm ve korkaklık” göstererek “Yahudi toplumunun bugün tanık olduğu kaos, bağnazlık ve şiddet dalgasına” katkıda bulunmakla suçladı.
“Harris seçilirse İsrail yok olacak”
Son dönemdeki Filistin yanlısı protestolara atıfta bulunan Trump, “Şu anda yaşananlar Holokost öncesinde yaşananların aynısıdır. Kamala Harris ve Tim Walz seçilirse, radikal sol bayrak yakıcılar ve Hamas sempatizanları sadece sokaklarımızda kaos yaratmakla kalmayacak. Beyaz Saray’da ABD dış politikasını yönetiyor olacaklar ve İsrail yok olacak,” iddiasında bulundu.
Cumhuriyetçiler geçtiğimiz haftalarda Demokratların “İsrail ve antisemitizm” konusundaki iç politikalarının, Harris’in başkan yardımcısı olarak Pennsylvania’nın İsrail yanlısı Yahudi valisi Josh Shapiro’yu seçmeme kararını etkilediğini öne sürdüler.
Harris’in kampanyası bu suçlamaları “saçma” olarak nitelendirdi. Walz ise 7 Ekim’den sonra Adolf Hitler hakkında bir filmin tanıtımını yapan ve Hamas’ı öven bir imamla olan ilişkisi nedeniyle de tepkiyle karşı karşıya. Kampanya çarşamba günü Walz’un imamla “kişisel bir ilişkisi” olmadığını söyleyerek yanıt verdi.
Batı Şeria’nın ilhakını savunan milyarderden Trump’a 100 milyon dolar bğaış
Trump etkinlikte, ölmüş milyarder Sheldon Adelson’ın eşi ve en büyük bağışçılarından biri olan Dr. Miriam Adelson ile birlikte göründü.
Adelson sunuş konuşmasında, “Başkan Trump tüm Yahudi halkının tam desteğini hak ediyor. İsrail’in güvenliğini ve refahını önemseyen herkes, ocak ayında Beyaz Saray’ın tekrar onun olacağına dair ona söz vermelidir,” dedi.
Adelson’un önümüzdeki seçimlerde Trump’ı desteklemek için 100 milyon dolardan fazla harcama sözü verdiği bildirildi. Kendisi ve kocası Trump’ın kampanyasına 2020’de 90 milyon dolar ve 2016’da 20 milyon dolar bağışta bulunmuştu.
Adelson, Trump’tan Batı Şeria’nın İsrail tarafından ilhak edilmesini desteklemesini de istiyor.
Merhum kocası Sheldon Adelson, Jonathan Pollard’ı ABD’de hapisten çıktıktan sonra özel bir jetle İsrail’e uçurmasıyla tanınıyor. Pollard, Rus Yahudilerinin İsrail’e göç etmesine izin verme karşılığında Sovyetlere ABD’ya ait istihbarat verdiği sırada, İsrail için ABD’ye karşı casusluk yapmaktan tutuklanmıştı.
Trump’tan Netanyahu’ya: Zaferinizi kazanın ve bu işi bitirin
Perşembe günü Trump’ın kampanyası “Trump için Yahudi Sesleri” koalisyonunun başlatıldığını duyurdu. Grubun üyeleri arasında eski yönetim yetkilileri, yazarlar ve Cumhuriyetçi yetkililer yer alıyor.
Golf kulübünün dışında bir saatten fazla süren basın toplantısında Trump, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu Gazze’deki savaşı mümkün olan en kısa sürede sona erdirmeye teşvik edeceğini söyledi.
Trump, “Zaferinizi kazanın ve bu işi bitirin. Bu durmak zorunda. Ölümler durmak zorunda,” dedi.
Bir rehine-ateşkes anlaşmasının sonuçlandırılması için devam eden görüşmeleri yorumlayan Trump, içerideki etkinlikte yaptığı konuşmada Gazze’de tutulan İsrailli rehinelerin çoğunun hayatta olmadığını ileri sürdü ve “Hamas’la müzakere etmenin gerçekten zor” olduğunu savundu.
Amerika
Temyiz mahkemesinden Trump’a Ulusal Muhafızlar desteği

ABD’de temyiz mahkemesi, Donald Trump’a Kaliforniya Ulusal Muhafızlar kontrolünü eyalet valisine iade etmesini emreden bir kararı geçici olarak durdurdu.
ABD Dokuzuncu Daire Temyiz Mahkemesi, daha önce federal hükümetin Ulusal Muhafız birliklerini Los Angeles’a sevk etmesini geçici olarak yasaklayan bir alt mahkeme kararını durdurdu.
Temyiz mahkemesi, Trump’ın göçü durdurma ve Kaliforniya’daki Ulusal Muhafızları federalleştirerek protestoları bastırma çabalarını baltalamakla tehdit eden bir kararı askıya aldı.
Alt mahkemenin kararının geçerli olup olmayacağına karar vermek için 17 Haziran’da başka bir duruşma yapılacak.
Ulusal Muhafızların federalleştirilmesini kısa süreliğine yasaklayan San Francisco bölge mahkemesi yargıcı Charles Breyer, ABD başkanının “eylemlerinin yasadışı olduğunu, hem yasal yetkisini aştığını hem de federalizm kavramını tanımlayan ABD Anayasası’nın Onuncu Maddesini ihlal ettiğini” söylemişti.
Trump’ın emirlerine şiddetle karşı çıkan Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, temyiz mahkemesinin kararının ardından gazetecilere, Breyer’in kararının kalacağından “emin” olduğunu savunmuştu.
Newsom, daha önce başkanın “orduyu kendi vatandaşlarına karşı kullanma eyleminin demokrasimizi tehdit ettiğini ve bizi otoriterliğe tehlikeli bir şekilde yaklaştırdığını” uyarmıştı.
Temyiz mahkemesinin kararı, mahkemenin nihai olarak Trump’ın görüşüne katıldığı anlamına gelmiyor ama şimdilik Ulusal Muhafızların komutasını başkanın elinde bırakıyor.
Trump, göçmen baskınları nedeniyle çıkan protestolara yanıt olarak geçen cumartesi günü Ulusal Muhafızları çağırmış, ardından pazartesi günü de ABD Deniz Piyadelerine, Muhafızları destekleme emri vermişti.
700 kişilik bir ABD Deniz Piyade taburunun bugün (13 Haziran) gelmesi bekleniyor. Bu, ABD içinde sivil polis operasyonlarını desteklemek için askeri güçlerin olağanüstü bir şekilde kullanılması anlamına geliyor.
Amerika
‘Büyük, harika yasa’: Şirketlere vergi teşvikleri artacak

Senato Finans Komitesi Başkanı Mike Crapo, Cumhuriyetçilerin “büyük, harika yasa” tasarısında üç önemli işletme vergi hükmünün kalıcı hale getirileceğini söyledi.
Brifinge katılan senatörler, bireysel vergi mükellefleri için önemli bir indirimin ise azaltılacağını belirtti.
Araştırma ve geliştirme maliyetleri, işletme ekipmanı alımları ve borç faizleri için daha büyük vergi indirimlerini geri getirme taahhüdü, Crapo ve komite üyeleri için önemli bir öncelik. Bu indirimler, ekonomik büyümenin önemli bir itici gücü olarak görülüyor.
Ne var ki bu indirimleri kalıcı hale getirmek maliyetli ve Cumhuriyetçi liderlerinin önümüzdeki haftalarda tasarı üzerindeki çalışmaları tamamlamaya çalışırken siyasi sorunlara yol açabilecek tavizler gerektirecek.
Crapo, bu tür bir adımın, eyalet ve yerel vergi indirimlerine ilişkin Temsilciler Meclisi’nde uzlaşılan anlaşmanın geri çekilmesi olacağını söyledi.
İşletme vergisi kesintilerini destekleyen Montana Senatörü Steve Daines ve Kuzey Dakota Senatörü John Hoeven, Crapo’nun açıklamalarını doğruladı. Hoeven, “Evet, işletme vergilerinin kalıcı olacağını garanti etti. Başından beri kararlıydım ve o da başından beri kararlıydı,” dedi.
Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısı, üç vergi teşvikini 2029’a kadar geri getiriyor; bunların kalıcı hale getirilmesi, tasarıya muhtemelen yüz milyarlarca dolarlık ek maliyet getirecek.
Kalıcılık, esas olarak Senato’nun önceliği. Başkan Donald Trump, işletme vergisi indirimlerinin kısa süreli uzatılmasına sıcak baktığını işaret etti. Ek maliyetleri dengelemek için Crapo, SALT indirimi konusunda Temsilciler Meclisi’nin öncelikli gündem maddelerinden birini hedef alıyor.
Cumhuriyetçi Parti senatörlerine, SALT’ı Meclis Başkanı Mike Johnson’ın kendi üyeleriyle yaptığı 40.000 dolarlık anlaşmadan daha düşük bir seviyede sınırlamayı planladığını söyledi.
“Mavi” rengiyle bilinen Demokrat eyaletlerdeki Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, Senato Çoğunluk Lideri John Thune’un POLITICO‘ya ilk kez özetlediği plan hakkında şimdiden uyarı sinyalleri veriyor.
Katılımcılar, Crapo’nun toplantıda SALT için kesin bir rakam vermediğini, fakat bazı Cumhuriyetçi senatörlerin 20.000 dolara düşürmeyi önerirken, diğerlerinin Johnson’ın başlangıçta direnen üyelerine teklif ettiği 30.000 doları Temsilciler Meclisi’ne de teklif etmeleri gerektiğini savunduğunu söyledi.
Hoeven, “Temsilciler Meclisi 40.000 dolar teklif etti; biz daha azını yapacağız. Orada 350 milyar dolarlık bir potansiyel olduğunu biliyoruz, ancak henüz bir rakam üzerinde karar vermedik,” dedi.
SALT ile ilgili bu hamle, Thune’dan Temsilciler Meclisi tasarısında mümkün olduğunca az değişiklik yapmasını isteyen Johnson ve diğer Cumhuriyetçi milletvekilleri için bir darbe oldu.
Senato tasarısı Temsilciler Meclisi’nin tasarısının büyük bir bölümünü yansıtacak gibi görünse de, Crapo’nun sunumu, Senato’nun tasarıdaki en hassas siyasi alanlardan bazılarını değiştireceğine dair en önemli işaret.
Johnson, Senato toplantısının ardından gazetecilere verdiği demeçte, “SALT rakamı ve tasarıdaki bazı hükümler konusunda ne yapabilecekleri konusunda çok, çok endişeliyim. Umarım mümkün olduğunca az değişiklik yaparlar,” dedi.
Cumhuriyetçi Temsilci Nicole Malliotakois, Senato Cumhuriyetçilerinin Temsilciler Meclisi’nin SALT anlaşmasını değiştirirlerse “tüm tasarıyı çökertme riskiyle karşı karşıya olduklarını” söyledi ve “Amerikan halkına uygulanan en büyük vergi artışından sorumlu olacaklarını” savundu.
Crapo ve Thune, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya gelerek vergi planını ona anlatacak. Crapo’nun önümüzdeki hafta başında Senato Cumhuriyetçilerine daha ayrıntılı bilgi vermesi bekleniyor.
Vergi diline ek olarak, Crapo tasarıdaki Medicaid hükümlerinin taslağını hazırlamaktan da sorumlu ve senatörler, bu konuda ne gibi değişiklikler düşündüğü konusunda çok daha az ayrıntı verdiğini söyledi. Tasarıda programın ele alınışından endişe duyan birçok Cumhuriyetçi senatör, Finans Komitesi’nde yer almıyor.
Eyaletindeki kırsal hastaneleri korumaya çalışan Maine Senatörü Susan Collins, toplantı sonrası gazetecilere Medicaid’de bazı değişiklikler önerdiğini ancak ayrıntılara girmeyeceğini söyledi. Kuzey Dakota Senatörü Kevin Cramer ise “Medicaid ile ilgili bazı hususların çıkarılması gerekecek” diyerek, bu konuda daha fazla değişiklik olabileceğini ima etti.
Amerika
Bezos, Washington Post’un görüş bölümünü yeniden yapılandırdı

Washington Post‘un (WP) sahibi Jeff Bezos tarafından istendiği şekliyle, görüş bölümünü yenilemesi kapsamında yeni görüş editörünü atadığını duyurdu.
Bezos şubat ayında, WP’nin geleneksel geniş görüş programını kaldırarak, “kişisel özgürlükler ve serbest piyasa” yanlısı başyazılara odaklanan bir bölüme geçeceğini duyurmuştu.
Bezos, haber yayıncılığının kamuoyundaki tartışmaların gündemini belirleme rolünün değiştiğini ileri sürmüştü.
Bezos, çalışanlarına yazdığı notta, “Bir zamanlar, özellikle yerel bir tekel olan gazeteler, her sabah okuyucuların kapısına tüm görüşleri kapsayan geniş bir köşe yazısı bölümü sunmayı bir hizmet olarak görebilirdi. Bugün ise bu işi internet yapıyor,” dedi.
The Economist’in Washington muhabiri ve The Dispatch’in eski genel yayın yönetmeni Adam O’Neal, yenilenen bölümün başına geçecek.
O’Neal, mesajında yeni patronunun hedeflerini yineledi ve “Felsefemiz, bu ülkenin geleceğine dair temel bir iyimserliğe dayanacak. İdeoloji hakkında ders veren veya politikalar hakkında belirli şekillerde düşünmenizi talep eden insanlar olmayacağız,” dedi.
Gazete çalışanları, Bezos’un gazetenin haber içeriğini değiştirmeye çalışmadığını vurguladı fakat bu ilk kez olmuyor.
Geçen ekim ayında Bezos, WP’nin başkan adaylarını destekleme uygulamasını durdurarak, genel seçimler öncesinde eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e destek vermesini engellemişti.
Bu hamle, gazetenin birçok köşe yazarı ve eski baş editörü Marty Baron’un tepkisini çekmiş ve editörler kurulunun birkaç üyesi protesto için istifa etmişti.
Kararın ardından gazetenin okurları da isyan etmiş ve yaklaşık 250.000 kişinin aboneliklerini iptal ettiği bildirilmişti.
-
Görüş2 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Asya4 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını6 gün önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Avrupa2 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya2 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savaş sonrası Suriye’yi dönüştüren ‘Sünni popülizm’