Bizi Takip Edin

Amerika

Trump yabancı yetkililere rüşvet verilmesini yasaklayan yasayı askıya alıyor

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Adalet Bakanlığına, Amerikalıların iş bağlamak için yabancı hükümet yetkililerine rüşvet vermesini yasaklayan ABD yolsuzlukla mücadele yasasının uygulanmasını durdurma talimatı verdi.

Başkan, pazartesi günü ABD Adalet Bakanı Pam Bondi’ye 1977 tarihli Yurtdışı Yolsuzluk Faaliyetleri Yasasının (FCPA) uygulanmasını durdurma talimatı veren kararnameyi imzaladıktan sonra Oval Ofis’te yaptığı açıklamada, “Bu Amerika için çok daha fazla iş anlamına gelecek. [Yasa] Kağıt üzerinde kulağa hoş geliyor ama [uygulamada] bu bir felaket,” dedi.

Trump, yasanın, bir Amerikalının yabancı bir ülkeye gitmesi ve orada “yasal, meşru ya da başka bir şekilde” iş yapmaya başlaması halinde, “neredeyse garantili bir soruşturma, iddianame ve bu nedenle kimsenin Amerikalılarla iş yapmak istememesi” anlamına geldiğini ileri sürdü.

Financial Times’ın (FT) aktardığına göre bir Beyaz Saray yetkilisi de ülkenin “ulusal güvenliğinin Amerika’nın ve şirketlerinin dünya çapında stratejik ticari avantajlar elde etmesine bağlı olduğunu” söyledi.

Yetkili, “Başkan Trump, Amerikan şirketlerinin rekabet gücünü azaltan aşırı ve öngörülemez FCPA uygulamalarını durduruyor,” diye ekledi.

FCPA, geçen yıl emtia ticareti yapan Trafigura’nın Brezilya’da devlet kontrolündeki petrol şirketi Petrobras ile iş yapmak için verdiği rüşvetlerle ilgili olarak şirket ile vardığı savunma anlaşması da dahil olmak üzere, Adalet Bakanlığının en yüksek profilli davalarından bazılarının temelini oluşturmuştu.

2022 yılında McKinsey’in eski üst düzey ortaklarından biri, eski Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma’nın yönetimi sırasında geniş çaplı bir yolsuzluk skandalıyla ilgili olarak FCPA’i ihlal eden bir komploya karışmaktan suçlu bulunmuştu.

Geçtiğimiz ekim ayında ise ABD’li savunma devi RTX, silah satışını kolaylaştırmak için Katarlı bir yetkiliye rüşvet verdiği ve Pentagon’u Patriot füze sistemleri de dahil olmak üzere silahlar için fazla ödeme yapması için dolandırdığı iddiaları üzerine 950 milyon dolardan fazla ödeme yapmayı kabul etmişti.

Beyaz Saray yetkilisi, Bakan Bondi’nin “Amerikan rekabetçiliğini ve federal kanun uygulama kaynaklarının etkin kullanımını teşvik eden” yeni bir uygulama rehberi yayınlayacağını ve önceki ve mevcut FCPA eylemlerinin gözden geçirileceğini söyledi.

Yetkili, ABD şirketlerinin yasanın “aşırı uygulanmasından” zarar gördüğünü çünkü “uluslararası rakipler arasında yaygın olan uygulamalara girmelerinin yasaklandığını, bunun da eşit olmayan bir oyun alanı yarattığını” sözlerine ekledi.

Beyaz Saray, ABD ulusal güvenliğinin kritik madenler ve derin su limanları gibi çeşitli altyapı varlıklarında stratejik avantajlar gerektirdiğini söyledi. FCPA kovuşturmalarının Amerikan ekonomisine giderek artan bir maliyet yüklediğini savunan yetkili, Adalet Bakanlığı ve Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) tarafından geçen yıl yasayla ilgili açılan 26 icra davasına atıfta bulundu.

Yetkili, her yıl onlarca yaptırım davası açılmasının şirketlerin ve kolluk kuvvetlerinin kaynaklarını tükettiğini söyledi. Yetkililer, 2024 yılı sonunda otuz bir şirketin FCPA ile ilgili soruşturma altında olduğunu da sözlerine ekledi. SEC, “yüksek öncelikli bir alan” olarak tanımladığı FCPA uygulamasını güçlendirmek için 2010 yılında özel bir birim kurmuştu.

Amerika

Trump’tan zenginler için vergi artışı önerisi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, yüksek gelirli Amerikalılar için en üst gelir vergisi oranını yüzde 37’den yüzde 39,6’ya çıkarmayı önerdi. Teklif, mevcut vergi indirimlerinin uzatılması için kaynak arayışının bir parçası olarak Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’a iletildi. Öneri, yıllık geliri belirli eşiklerin üzerindeki şahısları ve evli çiftleri etkileyecek.

ABD Başkanı Donald Trump, 7 Mayıs’ta Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’a yüksek gelirli Amerikalılar için en üst gelir vergisi oranını artırmayı önerdi.

Bloomberg ve The New York Times‘ın haberine göre, Trump yıllık geliri 2,5 milyon dolar veya evli çiftler için 5 milyon doların üzerinde olanlar için oranı yüzde 37’den yüzde 39,6’ya çıkarmayı teklif etti.

Bloomberg‘in aktardığına göre, Trump ayrıca girişim sermayesi ve özel sermaye fonu yöneticilerine uygulanan taşınan kâr vergi indirimlerinin kaldırılması isteğini de yineledi.

Ajansın aktardığına göre, Temsilciler Meclisi Vergi Komisyonu Başkanı Jason Smith’in 9 Mayıs’ta Trump ile görüşmesi ve vergi tasarısının başkanın önceliklerine uygun olacağını bildirmesi bekleniyor.

Öte yandan The New York Times, Trump’ın ilk başkanlık döneminde, 2017 yılında “zenginlere yönelik vergi”nin en üst oranını yüzde 39,6’dan yüzde 37’ye düşürdüğünü belirtti.

Gazete, bu oranın hâlen aynı seviyede olduğunu ancak şu anda yıllık geliri 626 bin 350 doları aşanlar için geçerli olduğunu kaydetti.

Trump’ın önerisinin, vergi indirimlerinin uzatılmasına ilişkin yasa tasarısı görüşmeleri sırasında geldiği kaydedildi.

Bu yasa tasarısının maliyetini karşılamak için yasa koyucular, düşük gelirli Amerikalılara yönelik sağlık sigortası programı Medicaid’in kesilmesi de dahil olmak üzere kaynak bulmaya çalışıyor.

Bloomberg‘e sunulan bağımsız Tax Foundation’ın ön değerlendirmesine göre, zenginlere yönelik yeni vergi oranının on yıl içinde bütçeye 67,3 milyar dolar gelir sağlaması bekleniyor.

ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, yaptığı açıklamada, zenginlere yönelik vergilerin artırılmasının, Trump’ın otelcilik sektörü çalışanları ve yaşlılar için vergi indirimleri gibi seçim vaatlerini finanse etmek için daha fazla kaynak yaratacak “akıllı” bir adım olduğunu söyledi.

Ancak ajans, kongrede bu konuda farklı görüşler olduğunu yazdı.

Bloomberg, Trump’ın daha önce zenginler için vergi indirimleri vaat ederek seçim kampanyası sırasında birçok zengin bağışçının desteğini aldığını belirtmişti.

ABD Başkanı, 2021 yılında “milyarder vergisine” karşı çıkmış, zenginlerin bu durumda ABD’yi terk edebileceğini savunmuştu.

Ancak bu bahar Semafor, Trump’ın en zengin Amerikalılardan bazıları için vergileri artırmayı değerlendirmeye hazır olduğunu yazdı.

ABD’nin dış yardımlarında ‘önce Amerika’ dönemi

Okumaya Devam Et

Amerika

Amerika’nın Sesi, Trump yanlısı içeriği yayınlayacak

Yayınlanma

Amerika’nın Sesi (VOA), ABD Başkanı Donald Trump’ı destekleyen One America News Network (OAN) televizyon kanalının programlarını yayınlamaya başlayacak.

Amerika Birleşik Devletleri’nin kamu yayıncısı Amerika’nın Sesi (VOA), ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarını destekleyen sağcı televizyon kanalı One America News Network (OAN) programlarını yayınlamaya başlayacak.

VOA’nın bağlı olduğu Küresel Medya Ajansı (USAGM) kıdemli danışmanı Kari Lake, OAN’ın VOA’ya haber akışını, içeriğini ve teknik desteğini ücretsiz olarak sağlayacağını belirtti.

Lake, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu, yalnızca uluslararası izleyici kitlesine yayın yapan USAGM haber ajanslarının tek finansman kaynağı olan Amerikalı vergi mükellefi için büyük bir faydadır,” ifadelerini kullandı.

OAN’ın sahibi iş insanı Charles Herring de Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada bu bilgiyi doğruladı.

Amerika’nın Sesi radyosu, 83 yıllık tarihinde ilk kez mart ortasında yayınlarına ara vermişti.

Voice of America çalışanları mahkeme kararıyla işlerine dönüyor

Bu durum, Trump’ın VOA’nın yanı sıra Hür Avrupa Radyosu ve Hür Asya Radyosu gibi kuruluşları da bünyesinde barındıran USAGM’nin finansmanını askıya alan bir kararname imzalamasının ardından yaşanmıştı.

Karar sonucunda 1300’den fazla gazeteci süresiz idari izne gönderilmişti.

Daha önce yaklaşık 100 bin kamu çalışanını işten çıkaran iş insanı Elon Musk, Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) koordinatörü olarak bu radyoların kapatılması çağrısında bulunmuştu.

Musk, Amerika’nın Sesi’ni “artık kimsenin dinlemediğini” iddia etmişti. Radyonun sunucularını “kendi kendine konuşan çılgın sol radikaller” olarak nitelendiren Musk, bu kuruluşların “Amerikalı vergi mükelleflerinin cebinden yılda bir milyar dolar yaktığını” söylemişti.

Amerika’nın Sesi’nin savunmasına uluslararası gazetecilik kuruluşları da katıldı. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, Trump’ın kararının “dünya genelinde basın özgürlüğünü tehdit ettiğini ve Amerika’nın bilgi akışını destekleme yönündeki 80 yıllık çabalarını boşa çıkardığını” vurguladı.

22 Nisan’da bölge yargıcı Royce Lamberth, Amerika’nın Sesi çalışanlarının görevlerine iade edilmesine ve radyo ile çevrimiçi yayınların yeniden başlamasına hükmetti.

Ancak Trump’ın avukatları bu karara ABD temyiz mahkemesinde itiraz etti. Temyiz mahkemesi 3 Mayıs’ta gazetecilerin eski görevlerine iade edilmesi yönündeki kararı bozdu.

Buna rağmen mahkeme, Trump yönetimini Amerika’nın Sesi’nin “yasal olarak gerekli” yayın seviyesini sağlamakla yükümlü tuttu.

ABD Kongresi ise daha önce bu radyonun faaliyetinin zorunlu olduğuna karar vermiş ve yasama organının onayı olmadan finansmanının kesilmesini yasaklamıştı.

Okumaya Devam Et

Amerika

ABD’de yargıç, göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planını engelledi

Yayınlanma

Boston’daki bir ABD yargıcı, Trump yönetiminin göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planını geçici olarak durdurma kararı aldı.

Yargıç, bu kararın, göçmenlerin adil yargılanma hakkını güvence altına alan önceki kararını “açıkça ihlal edeceğini” belirtti.

Karar, iki ABD’li yetkilinin CBS’e, ABD’nin göçmenlere yönelik baskıyı artırma kapsamında yakında göçmenleri Libya’ya sınır dışı etmeye başlayabileceğini söylemesinin ardından geldi.

Sınır dışı etme haberine yanıt olarak, Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, X’te yaptığı açıklamada, ülkesinin “hiçbir bahaneyle göçmenlerin sınır dışı edilme noktası olmayı kabul etmeyeceğini” belirtti.

Aynı habere yanıt veren ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, konuyu tartışmayacaklarını söyledi.

CBS’e konuşan ve isminin açıklanmamasını isteyen yetkililer, ABD ordusunun göçmenleri bu hafta içinde Kuzey Afrika ülkesine uçuracağını söyledi.

Bu hamle tartışmalara yol açacak gibi görünüyor. Libya, on yıldan fazla bir süredir çatışmaların içinde ve ABD Dışişleri Bakanlığı, “suç, terör ve iç karışıklık” gibi faktörler nedeniyle Amerikalıların bu ülkeye seyahat etmemelerini tavsiye ediyor.

Göçmenlik avukatları, Trump yönetiminin sınır dışı işlemlerini engellemek için çarşamba günü hızlıca harekete geçti ve Massachusetts’teki bir yargıçtan “acilen” geçici bir engelleme kararı almasını istedi.

Avukatlar mahkemeye sundukları dilekçede, “Birçok güvenilir kaynak, sınıf üyeleriyle birlikte Libya’ya gönderilmek üzere ABD’den hemen kalkacak uçuşların hazırlandığını bildiriyor,” diye yazdı.

Boston’daki ABD Bölge Yargıcı Brian Murphy, çarşamba günü öğleden sonra geç saatlerde, Trump yönetiminin göçmenleri hızlı bir şekilde sınır dışı etme yetkisini kısıtlayan bir karar verdi.

Yargıç Murphy kararında, sınır dışı işlemlerinin, nihai sınır dışı emrine tabi göçmenlerin adil yargılanma hakkını koruyan daha önce verdiği ihtiyati tedbiri “açıkça” ihlal ettiğini belirtti.

Daha önceki karar, yetkililerin göçmenlere kendi dillerinde yazılı bildirimde bulunmalarını ve sınır dışı edilmekten korunmak için itirazda bulunmaları için anlamlı bir fırsat sunmalarını gerektiriyor.

Göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planından haberi olup olmadığı sorulan Başkan Donald Trump, “Bilmiyorum. İç Güvenlik Bakanlığına sormanız gerek,” dedi.

Libya, Trump yönetimi tarafından göçmenlerin sınır dışı edilmesini kabul etmesi istenen birkaç ülkeden biri olduğu düşünülüyor.

Bu hafta Ruanda, ABD ile görüşmelerin “erken aşamada” olduğunu doğrularken, Benin, Angola, Ekvator Ginesi, Eswatini ve Moldova da medya raporlarında adı geçen ülkeler arasında yer aldı.

ABD’nin Libya’ya kaç kişiyi sınır dışı etmeyi umduğu veya göçmenlerin Libya’nın hangi bölgesine gönderileceği belli değil.

Libya’nın batısı Dibeybe’nin başbakanı olduğu BM destekli bir hükümet tarafından yönetilirken, doğu ise askeri lider General Halife Hafter tarafından kontrol ediliyor.

Hafter’in oğlu geçen pazartesi Washington’da ABD’li yetkililerle görüşmüştü, fakat ABD Dışişleri Bakanlığı ve bir Libyalı sözcü, görüşmenin sınır dışı edilmeyle ilgili olmadığını açıkladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English