Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump’ın başkan yardımcısı adayı JD Vance kimdir?

Yayınlanma

Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, kasımda yapılacak seçimlerde başkan yardımcılığı görevi için Ohio senatörü JD Vance’i aday gösterdi.

39 yaşındaki Vance, “Ohio’nun genç senatörü” ve “yükselen Cumhuriyetçi yıldız” olarak görülüyor. Vance 2016 yılında, kitaptan uyarlanan filmde Glenn Close tarafından canlandırılan uyuşturucu bağımlısı annesiyle yoksulluk içinde büyümesini anlatan ve çok satan Hillbilly Elegy adlı anı kitabıyla ün kazandı.

Yale Hukuk Fakültesi’nden burs kazanan Vance, Trump’ın desteğiyle 2022’de Senato’ya girmeye hak kazandı.

Elit teknoloji çevreleriyle uzun süreli bağları olan Vance, 2015-2017 yılları arasında Peter Thiel’in San Francisco’daki girişim fonu Mithril Capital’de ve daha sonra AOL CEO’su Steve Case tarafından kurulan Washington merkezli girişim fonu Revolution’da çalıştı.

Federal seçim kayıtlarına göre Thiel, Vance’in 2022’deki Senato adaylığını desteklemek için Protect Ohio Values Pac’a 15 milyon dolar bağış yaptı.

Palantir yöneticisi ve Trump’ın büyük bağışçılarından Jacob Helberg, Vance’in, “Başkan Trump’ın gündemi ve Amerikan halkı için olağanüstü bir savunucu olacak teknoloji yanlısı ve Önce Amerika yanlısı bir seçim” olduğunu söyledi.

Vance ayrıca 2020 yılında Thiel, Andreessen Horowitz’in kurucu ortağı Marc Andreessen, start-up yatırımcısı Scott Dorsey ve eski Google CEO’su Eric Schmidt’in desteğiyle kendi girişim şirketi Narya Capital’i kurdu.

Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu dosyalarına göre, geçen yıl yaklaşık 200 milyon dolarlık yönetilen varlığa sahip olan Cincinnati, Ohio merkezli firma, teknoloji yatırımı tarafından yetersiz hizmet alan ABD şehirlerine daha fazla Silikon Vadisi fonu kanalize etmeyi amaçladı.

Mevcut en son veri olan 2022 açıklamalarına göre Vance, Thiel destekli bir yapay zeka savunma grubu olan Anduril Industries ve uzay simülasyon şirketi Slingshot Aerospace’in yanı sıra 100.000 dolar değerinde Walmart hissesi de dahil olmak üzere 100’den fazla kamu ve özel şirkette kişisel yatırımlara sahipti.

Vance ayrıca tartışmalı video platformu Rumble’a şahsen yatırım yaparak 2022 yılında 300.000 dolar değerinde bir hisseye sahip oldu ve Hristiyan dua uygulaması Hallow’a da o yıl 100.000 dolar değerinde bir para yatırdı.

Vance ayrıca 2022 yılında kripto para borsası Coinbase’de 100.001 ila 250.000 dolar arasında bitcoin sahibi olduğunu açıklamıştı.

Bir risk sermayedarı olan Vance, Trump kampanyasının Demokratların bağış toplamasına yetişmek için büyük para toplamasına yardımcı olabilir. Geçtiğimiz ay, teknoloji girişimcisi David Sacks’ın ev sahipliğinde Silikon Vadisi’nde düzenlenen 12 milyon dolarlık bağış toplama etkinliğinin koordinasyonuna yardımcı olmuştu.

Vance, Trump’ın “Önce Amerika” politikasını benimsiyor ve bazı önemli eyaletlerde onun işçi sınıfı kökenlerini paylaşan seçmenlere hitap edebilir. Ayrıca Trump’ın adaylığı için lobi yapan Donald Trump Jr’ın da yakın arkadaşı.

İsrail’in sadık bir dostu

Antisemitizmin kovuşturulması gerektiğini söyleyen Vance, 2022 yılında Jerusalem Post’a verdiği bir röportajda, “Eğer bir Yahudi’yi döver ve sonuçlarına katlanmazsanız, saldırılar devam edecek ve daha da kötüleşecektir,” demişti.

Vance, Amerikan kampüslerindeki Filistin yanlısı protestolara yanıt olarak, çadır kamplarını kampüslerinden kaldırmayan kolej ve üniversitelerin federal mali yardım almasını engelleyecek bir yasa tasarısı sunmuş, ayrıca hükümetin protestoları finanse eden kuruluşları hedef alması gerektiğini söylemişti.

Fakat Vance, nisan ayında Senato’ya sunulan iki partili Antisemitizmle Mücadele Yasası’nı desteklemedi. asa, küresel antisemitizme odaklanan kabine düzeyinde bir pozisyona sahip olan Büyükelçi Deborah Lipsdtadt’tan ayrı olarak, antisemitizme adanmış yeni bir başkanlık danışmanı atanmasını öneriyordu.

Bu yılın başlarında, çoğunluğu Hasidik ve Ortodoks olan bir dinleyici kitlesi önünde yaptığı konuşmada Vance, “Biz Amerika’da Yahudileri seviyoruz,” demişti.

İlk olarak 2022 kampanyası sırasında İsrail’i ziyaret etmiş ve yargı revizyonuna karşı düzenlenen hükümet karşıtı protestolara ABD’nin verdiği desteği eleştirmişti.

7 Ekim Aksa Tufanı operasyonundan birkaç saat sonra Vance, saldırının sorumluluğunu Biden yönetiminin İran’a yönelik 6 milyar dolarlık fonu dondurma hamlesine yüklemişti.

X’te, “Dostlarımıza esenlikler diliyorum ama en çok da bizim paramızla alınan silahlara karşı savaşmamalarını diliyorum,” diye yazmıştı.

Quincy Enstitüsü’nde yaptığı bir konuşmada, “Eğer İsrail’i destekleyeceksek, ki bence desteklemeliyiz, bunun neden bizim çıkarımıza olduğunu açık bir şekilde ifade etmeliyiz. Amerikalıların İsrail’i önemsemesinin nedenlerinden biri de hala dünyada Hıristiyanların çoğunlukta olduğu en büyük ülke olmamızdır; yani bu ülkenin vatandaşlarının çoğunluğu Kurtarıcılarının, ki ben de kendimi bir Hıristiyan olarak görüyorum, Akdeniz’deki o daracık toprak parçasında doğup öldüğünü ve yeniden dirildiğini düşünüyor. Dünyanın bu parçasını önemsemeyen bir Amerikan dış politikası olacağı düşüncesi akıl almazdır,” diye belirtmişti.

İbrahim Anlaşmalarının genişletilmesini savunuyor

Vance’e göre ABD bölgedeki savaşları yönetme konusunda başarılı olamadı ve savaşı nasıl yürüteceğine İsrail’in karar vermesine izin vermeli.

Senatör, “Bence İsraillilere karşı tavrımız şu olmalı: Ortadoğu savaşlarını yönetmekte iyi değiliz, İsrailliler bizim müttefikimiz, bırakın bu savaşı uygun gördükleri şekilde sürdürsünler,” demişti.

Vance CNN röportajında ayrıca “yeni bir Ortadoğu” çağrısında bulunarak ABD’nin İsrail ve Suudi Arabistan arasında normalleşme anlaşmasına varma çabalarına destekte bulunmuştu.

Vance, “Ortadoğu’daki hedefimiz İsraillilerin Suudi Arabistan ve diğer Körfez Arap ülkeleri ile iyi bir noktaya gelmelerini sağlamak olmalıdır. İsrailliler Hamas’ın işini bitirmeden bunu yapmamız mümkün değil,” diyerek Tel Aviv’in Gazze’deki işgaline destek vermişti.

İran’a karşı “caydırıcılığın” yeniden tesisi

İran’ın nisan ayında İsrail’e misilleme yapmasının ardından Vance, bölgede “gerçek bir tırmanma korkusu” olduğu ve ABD’nin çatışmayı kontrol altına almak için çalışması gerektiği konusunda uyarıda bulunmuştu.

CNN’e verdiği bir başka mülakatta Vance, “Bence burada ABD için en önemli şey, bir, bunun daha geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşmesini engellemek, çünkü zaten çok zayıf durumdayız ve iki, İsrailli müttefiklerimizi desteklemek,” demişti.

Vance, tırmanma korkusunun “dünya çok zayıflamış bir ABD gördüğü için” var olduğunu söylemiş ve ABD’yi üretim kapasitesini yeniden inşa etmek de dahil olmak üzere “caydırıcılığı yeniden tesis etmeye” çağırmıştı.

En büyük tehdit Çin

Vance, Ukrayna savaşında Kiev ile Moskova’nın müzakere masasına oturması gerektiğini savunurken, ABD’ye yönelik en büyük tehdidin Çin’den geldiğini düşünüyor.

Ohio senatörü söz konusu açıklamaları pazartesi günü Fox News’ten Sean Hannity’ye verdiği mülakatta yaptı. Ukrayna’daki savaşla ilgili bir soru üzerine Vance, Trump’ın Moskova ve Kiev’le müzakere ederek “bu işi hızlı bir şekilde sonlandıracağını ve böylece Amerika’nın asıl mesele olan Çin’e odaklanabileceğini” söyledi.

Vance, “Ülkemiz için en büyük tehdit bu [Çin] ve biz bundan tamamen uzaklaşmış durumdayız,” dedi.

Vance Pekin’i daha önce de eleştirmişti. Senatör daha önce Çin mallarına “geniş tabanlı gümrük vergileri” uygulanması çağrısında bulunmuş ve Pekin’e bağımlılığı azaltmak için Amerikan üretiminin ülkeye geri getirilmesini savunmuştu.

“Önce Amerika”

Vance, dış yardımları ve ABD’nin Ortadoğu’daki askeri operasyonlarını eleştiriyor.

Mayıs ayında Quincy Enstitüsü’nde yaptığı bir konuşmada Vance, Amerika’nın Ukrayna’ya yaptığı askeri yardımı sorgulamıştı. Vance konuşmasında, “Rusya’ya karşı savaşan Ukraynalıları kesinlikle takdir ediyorum, fakat Ukrayna’da fiilen hiç bitmeyen bir savaşı finanse etmeye devam etmenin Amerika’nın çıkarına olduğunu düşünmüyorum,” demişti.

Quincy Enstitüsü’ndeki konuşmasında ABD’nin dış politika kararlarını eleştiren Vance, ülkesinin 2003’te Irak’ı işgal ederek “Ortadoğu’da bir İran vekili yarattığını” söylemişti.

Senato’nun nisan ayı sonunda Ukrayna’ya 61 milyar dolarlık yeni askeri yardımı onaylamasının ardından Vance, Irak’taki deneyimlerine dayanarak meslektaşlarını eleştirmişti.

Senato kürsüsünde, “Ülkeme onurlu bir şekilde hizmet ettim ve Irak’a gittiğimde bana yalan söylendiğini gördüm” diyen Vance, “Bu ülkenin dış politika kurumunun vaatleri tam bir şakaydı,” diye ekledi.

Doların rezerv para olmasına itiraz etmişti

8 Mart 2023’te Senato’da ifade veren Fed Başkanı Jay Powell’ı sorgulayanlar arasında yer alan JD Vance önemli açıklamalarda bulunmuştu.

Senato Bankacılık, Konut ve Kentsel İşler Komitesi tarafından düzenlenen bir oturumda Powell’a, ABD dolarının dünyanın rezerv para birimi olarak rolü konusunda sorular yönelten Vance, “Amerikan ekonomisine baktığımda, çok sayıda finans mühendisimiz ve çok sayıda çeşitlilik danışmanımız var, bir şeyler üreten çok fazla insanımız yok ve rezerv para statüsünün ve para birimimiz üzerinde sahip olduğumuz kontrol eksikliğinin belki de buna neden olduğundan endişeleniyorum,” demişti.

Güçlü doların Washington konsensüsünün bir nevi “kutsal ineği” olduğunu bildiğini belirten Vance, “Ama Amerikan ekonomisini incelediğimde, bir yandan çoğunlukla işe yaramaz ithalata dayalı kitlesel tüketimimizi, diğer yandan da içi boşaltılmış sanayi tabanımızı gördüğümde, rezerv para statüsünün sadece bazı olumlu yanları değil, bazı olumsuz yanları da var mı diye merak ediyorum,” ifadelerini kullanmıştı.

Daha önce Trump’a “Amerikan Hitler’i” ve “aptal” demişti

Bir zamanlar Trump’ı “aptal” olarak tanımlayan ve “asla Trump’çı olmadığını” söyleyen Vance, son yıllarda eski başkanın en ateşli destekçileri arasında yer aldı.

Sekiz yıl önce, 2016 başkanlık seçimleri öncesinde, JD Vance Donald Trump’ı sert bir şekilde eleştiriyordu.

Trump’ı kamuoyu önünde “kınanacak biri” olarak eleştiren senatör, özel olarak ise onu Adolf Hitler ile kıyaslamıştı.

Pazartesi gecesi Fox News’e verdiği mülakatta Vance, Trump’ı eleştiren önceki yorumlarının “hata” olduğunu ve “yanıldığını” söyledi.

Vance, “2016 yılında Donald Trump’a kesinlikle şüpheyle yaklaşıyordum. Ama Başkan Trump harika bir başkandı ve benim fikrimi değiştirdi. Bence pek çok Amerikalının da fikrini değiştirdi,” dedi.

AMERİKA

General Motors’un lityum yatırımı 1 milyar dolara ulaştı

Yayınlanma

ABD’li otomobil üreticisi General Motors (GM), elektrikli araç bataryalarının üretimi için hayati önem taşıyan lityumun uzun vadeli tedarikini güvence altına almak amacıyla bir madene yaptığı yatırımı yaklaşık 1 milyar dolara çıkardı.

Kanadalı maden şirketi Lithium Americas’a göre GM, Vancouver merkezli madene olan toplam taahhüdünü yüzde 45’lik bir artışla 650 milyon dolardan 945 milyon dolara çıkardı. Bu, bir Amerikan otomobil üreticisi tarafından bir lityum projesine yapılan en büyük yatırım.

Financial Times’a göre çarşamba günü açıklanan anlaşma uyarınca GM, Nevada’daki Thacker Pass madenini geliştirmek için Lithium Americas ile ortak bir girişimde bulunacak.

Otomobil üreticisi bunun, elektrikli otomobillere geçişte talep arttıkça büyük kıtlık yaşanacağı tahmin edilen metale erişimi güvence altına alma çabasının bir parçası olduğunu söylüyor.

GM, Thacker Pass projesinin yüzde 38 hissesini almak için 430 milyon doları nakit ve 195 milyon doları akreditif olmak üzere 625 milyon dolar yatırım yapacak. Lithium Americas yüzde 62 hisseye sahip. 

Yeni yatırım, GM’nin madene 330 milyon dolar yatırım yapma yönündeki orijinal planlarının yerini alıyor. Şirket geçen yıl 320 milyon dolar yatırım yaptığını duyurmuş ve bu anlaşmayla Lithium Americas’ta yüzde 7’lik bir hisseye sahip olmuştu.

Anlaşma, ABD hükümetinin 800.000 elektrikli araca yetecek kadar metal üretmesi beklenen madenin geliştirilmesi için Lithium Americas’a 2,3 milyar dolar kredi vereceğini açıklamasının ardından geldi.

Ortaklık GM’ye Thacker Pass’taki lityum üretiminin ilk aşaması için 20 yıl boyunca münhasır haklar veriyor. Şirket ayrıca 20 yıllık ek bir alım anlaşması kapsamında üretimin ikinci aşamasının yüzde 38’ine kadarını almayı kabul etti.

Şirket kısa bir süre önce batarya stratejisini elden geçirerek, eski bir Tesla yöneticisi tarafından yönetilen yeni bir ekip ve daha düşük maliyetlerle batarya geliştirmek için yeni bir tesis kurdu.

Batarya metallerini güvence altına alma ihtiyacı, GM ve Ford da dahil olmak üzere otomobil üreticilerini, elektrikli araç işlerini genişletmeye çalışırken üreticilerle tedarik anlaşmaları yapmaya itti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Pentagon yüklenicisi dolandırıcılık davasında 950 milyon dolar cezayı kabul etti

Yayınlanma

Pentagon’un en büyük yüklenicilerinden RTX ve bağlı kuruluşu Raytheon, savunma sözleşmelerinde dolandırıcılık ve yolsuzluk suçlamaları kapsamında 950 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti. Şirket ayrıca Katar’a rüşvet vererek ABD silah ihracat yasalarını ihlal etmekle suçlanıyor.

ABD Adalet Bakanlığı, Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) en büyük yüklenicilerinden biri olan havacılık ve savunma şirketi RTX ve bağlı kuruluşu Raytheon’un, savunma sözleşmelerinin aşırı fiyatlandırılması ve yolsuzlukla ilgili bir davada 950 milyon dolar ceza ödemeyi kabul ettiğini bildirdi.

Bakanlık, Raytheon’un Pentagon’a karşı iki ayrı dolandırıcılık planına katıldığını kabul etmesiyle bağlantılı olarak bir alt komiteyle üç yıllık ertelenmiş kovuşturma anlaşması yapacağını belirtti.

Şirket, özellikle Patriot füze sistemleri ve bir radar sistemi gibi savunma malzemeleri ve hizmetlerinin tedarikinde dolandırıcılık yapmakla suçlanıyor.

Adalet Bakan Yardımcısı Kevin Driscoll, “Raytheon, kritik askeri sistemler için yapılan sözleşmelerde ABD hükümetini dolandırmayı ve Katar’da rüşvet yoluyla çıkar sağlamayı amaçlayan suç planlarına katıldı,” ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanlığı ayrıca, Raytheon’un Katar’daki bir yetkiliye rüşvet vererek ABD’nin silah ihracatı yasalarını ihlal etme planını yürüttüğünü bildirdi.

Raytheon, bu faaliyetlerin gözetimi için bağımsız bir denetçi tutmayı ve “gri tedarik” olarak bilinen şüpheli tedarik zinciri planlarını ortadan kaldırmayı kabul etti.

Bu yılın şubat ayında Pentagon, Ukrayna’ya yapılan silah sevkiyatlarında 50 ihlal tespit ettiğini açıklamıştı.

Ukrayna’ya gönderilen teçhizatın bir kısmının 2023 yazında çalındığına dair haberler basına yansımıştı. CNN, Pentagon Genel Müfettişi’nin bir raporuna atıfta bulunarak, bu silah ve teçhizatın silah tüccarları, gönüllü savaşçılar ve suç örgütleri tarafından çalındığını bildirmişti.

Özellikle Haziran 2022’de, sahte belgelerle bir gönüllü taburuna katılan bir suç grubu bir bomba atar, makineli tüfek ve 1000’den fazla mühimmat çalmaya teşebbüs etti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump, ekonomi programını savundu

Yayınlanma

ABD’de Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, ABD ekonomisini fahiş gümrük vergisi artışları ve Merkez Bankası (Fed) ile daha doğrudan istişare yoluyla elden geçirme planlarını savunarak, gündeminin enflasyonu körükleyeceği ve ulusal borcu artıracağı tahminlerine rağmen politikalarının önemli bir büyümeyle sonuçlanacağını iddia etti.

Bloomberg Genel Yayın Yönetmeni John Micklethwait’e salı günü Chicago Ekonomi Kulübü’nde verdiği mülakatta Trump, “[Tarife artışının] Çok büyük bir etkisi olacak, olumlu bir etkisi olacak,” dedi.

Bir saat süren görüşme boyunca Trump, ekonomistlerin, politikalarının ekonomi üzerinde net negatif bir etki yaratacağı ve maliyetleri ABD’li tüketicilere yansıtacağı yönündeki tahminlerini reddetti.

Trump’ın gümrük vergisi yoluyla şirketleri ABD’ye döndürme planı

Eski başkan, önerdiği gümrük vergilerinin tedarik zincirlerini bozabileceği ya da küçük işletmeleri sıkıştırabileceği ihtimalini göz ardı ederek, şirketlerin vergilerden kaçınmak için üretimi hızla ABD’ye geri döndüreceğini savundu.

Trump, milyonlarca “belgesiz” göçmeni sınır dışı etme planlarının etkisinin de yasal göçle dengeleneceğini savundu.

Liderliğinin müttefiklerden öfke yerine sadakat uyandıracağını ileri süren Trump, “Hepimiz büyümeden yanayız. Şirketleri ülkemize geri getireceğiz,” dedi.

Bloomberg’e göre Cumhuriyetçi adayın iddiaları, yabancı mallara uygulanan gümrük vergilerinin önemli ölçüde artırılmasının “burada sahip olduğumuz şirketleri ve buraya taşınacak yeni şirketleri” koruyacağı yönündeki argümanını alkışlayan katılımcılar tarafından sıcak bir şekilde karşılandı.

Salon yaklaşık 600 kişi ve Trump kampanyası çalışanlarından oluşan büyük bir grupla doluydu. Salonda bulunan yöneticiler arasında geleneksel olarak Cumhuriyetçilere oy veren Chicago merkezli bir aile olan Duchossois Capital Management’ın başkanı Ashley Duchossois da vardı.

Eski Belediye Başkanı Rahm Emanuel döneminde Chicago’nun mali işler müdürü olan Carole Brown da kulübün bir üyesi olarak katıldı.

Fed tartışması alevleniyor

Trump, Oval Ofis’e geri dönmesi halinde, Federal Rezerv’de daha fazla nüfuz arayışı da dahil olmak üzere, ilk dönemindeki “norm yıkıcı” taktiklerin çoğunu izleyeceğini belirtti.

Eski Başkan, Fed Başkanı Jerome Powell’ı görevden almaya çalışıp çalışmayacağına ilişkin bir soruyu geçiştirirken, bir başkanın merkez bankası başkanına faiz oranlarının nasıl değişmesi gerektiğini düşündüğünü söylemesinin “adil bir oyun” olduğunu söyledi.

“Eğer sağduyulu ve çok iyi bir başkansanız, en azından onunla konuşabilmelisiniz,” diyen Trump, bir başkanın değişimi zorunlu kılabileceğine inanmadığını da sözlerine ekledi.

Trump ayrıca Fed’i yönetme işiyle de alay ederek, “Hükümetteki en büyük iş bu. Ayda bir ofise geliyorsunuz ve ‘hadi yazı tura atalım’ diyorsunuz ve herkes sizden bir Tanrı gibi bahsediyor,” ifadelerini kullandı.

Trump federal borcu kapatabilecek mi?

Trump ayrıca, Cumhuriyetçilerin başkanlık kampanyalarının uzun süredir odak noktası olan federal bütçe açığı konusundaki endişeleri de reddetti ve ekonomik programının, vergi mükelleflerine maliyetinden daha fazla getiri sağlayacağını savundu.

Eski başkan, agresif bir deregülasyon kampanyası yürütme, süresi dolan vergi indirimlerini yenileme, kurumlar vergisi oranını %21’den %15’e düşürme ve yerli üretimi desteklemek için yeni vergi indirimleri ve avantajları sunma sözü verdi.

Bu vaatler, önde gelen Wall Street yöneticileri ve şirket liderleri tarafından alkışlandı.

Bloomberg’e göre bazı yatırımcılar Trump’ın politikalarının ABD’yi daha fazla borç, daha yüksek enflasyon ve faiz oranları ile baş başa bırakacağını düşünüyor. Amerika’nın yıllık bütçe açığı halihazırda 2 trilyon dolara yakın.

“Çin bizi aptal sanıyor”

Trump bu maliyetlerin bir kısmını telafi etmek için hem ABD’nin hem müttefiklerini hem de hasımlarını, Çin’den yapılan ithalata %60 ve dünyanın geri kalanına %10 gümrük vergisi de dahil olmak üzere, genel gümrük vergileri uygulamakla tehdit etti.

Trump, gümrük vergilerinin Çin ve diğer ülkelerin ABD’yi otomotiv sektörü gibi kilit endüstrileri tehdit eden ürünlerle doldurmasını önlemede “muazzam” yardımcı olacağını söyledi.

Trump, “Çin bizim aptal bir ülke olduğumuzu düşünüyor. Hem de çok aptal bir ülke. Birilerinin sonunda akıllandığına inanamıyorlar,” dedi.

Trump, Amerikan ekonomisinin büyümesinin tek yolunun “gümrük vergisi tehdidi” olduğunu da sözlerine ekledi.

“Düzensiz” göç yerine “yasal” göç önerisi

Göç konusunda Trump, önerdiği göçmen baskınlarının işgücü arzını daraltabileceğinden endişe eden iş dünyasının endişelerini kabul etti.

Fakat Trump, bu göçmenlerin yerine ülkeye “yasal yollardan” gelen insanları koyacağını belirtti.

Trump, “Birçok insanın ülkemize gelmesini istiyorum ama yasal olarak gelmelerini istiyorum,” dedi.

Trump ilk döneminde ülkeye giren göçmen sayısını azaltacak ve yüksek vasıflı işçilere öncelik verecek göçmenlik politikaları önermişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English