Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump’ın başkanlığı Tayvan krizini nasıl etkiler?

Yayınlanma

Eski Başkan Donald Trump’ın Beyaz Saray’a geri dönme çabaları hız kazanırken, gözlemciler Trump’ın olası başkanlığının Tayvan politikasını nasıl etkileyeceğini ve Çin’in kamuoyuna açıkladığı birleşme arzusunun zaman çizelgesi de dahil olmak üzere Pekin’in hesaplarını değiştirip değiştirmeyeceğini tartışıyor.

Başkan Barack Obama döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Asya’dan sorumlu eski kıdemli direktörü Evan Medeiros Nikkei Asia’ya verdiği demeçte “Trump yönetiminin büyük bölümünde Washington’da en kötü saklanan sırlardan biri Trump’ın Tayvan’ı önemsemediğiydi” dedi ve ekledi: “Hatta Çinli yetkililerle yaptığı görüşmelerde bunu söylediğine dair bazı söylentiler vardı.”

Eski bir ABD hükümet yetkilisi ve George Washington Üniversitesi Elliott Uluslararası İlişkiler Okulu’nda profesör olan Robert Sutter, geçtiğimiz günlerde Ulusal Asya Araştırmaları Bürosu için yazdığı yorumda, Başkan Joe Biden’ın Çin tarafından saldırıya uğraması halinde Tayvan’ı Amerikan güçlerini kullanarak savunma taahhüdünün – bunu dört kez açıkça yaptı – Pekin için güçlü bir caydırıcı unsur olduğunu belirtti.

“Biden’ın saldırıya uğraması halinde Tayvan’ın yardımına koşma konusundaki olağanüstü tutumu, bu yönetimin Soğuk Savaş’ın derinliklerinden bu yana Çin’in bir saldırısına askeri güçle karşılık verme konusunda doğrudan müdahil olma olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor” diye yazdı.

Sutter Nikkei’ye verdiği bir röportajda Biden’ın Tayvan konusundaki katı tutumunun başta Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr. olmak üzere diğer Amerikan müttefiklerini ve ortaklarını etkilediğini söyledi.

“Marcos Çin’e karşı riske attığı şeyi neden riske atıyor?” diye soran Sutter, “Eğer kendi çıkarlarınıza bakıyorsanız, bu çok mantıklı değil. Ancak [ABD’nin pozisyonu konusunda] kendinize güveniyorsanız, o zaman mantıklı” dedi.

“Trump döneminde netlik azalırsa, ABD’ye yönelik görüşler değişebilir” diye ekledi.

Trump: Tayvan’ı durdurmalıydık

Tayvan’da, Trump’ın Temmuz 2023’te Fox News’e verdiği bir röportajda yaptığı bir yorum hala birçok gözlemcinin aklında.

Sunucu Maria Bartiromo’nun olası bir ikinci Trump başkanlığında ABD’nin, Çin ile savaşa girmek anlamına gelse bile “Tayvan’ı Çin saldırganlığından koruyup korumayacağı” sorusunu, “Eğer bu soruya cevap verirsem, bu beni çok kötü bir müzakere pozisyonuna sokar… Bununla birlikte, Tayvan tüm çip işimizi aldı. Eskiden kendi çiplerimizi yapardık. Şimdi Tayvan’da üretiliyorlar. Onları durdurmalıydık. Onları vergilendirmeliydik. Onlara gümrük tarifesi uygulamalıydık” diye yanıtlamıştı.

Tayvan’ın Tunghai Üniversitesi’nde siyaset bilimci olan Pan Chao-Min Nikkei’ye yaptığı açıklamada, Trump’ın başkanlığı döneminde Tayvan’ın çip endüstrisine yönelik eleştirilerin yoğunlaşmasının muhtemel olduğunu söyledi.

Trump’ın Tayvan politikasının “Önce Amerika, Amerikan çıkarları ve hatta kişisel seçim çıkarlarına dayandığını” söyleyen Pan, Tayvan’ın Çin ile yapılacak bir anlaşmanın karşılığı olarak kullanılmasından korktuğunu da sözlerine ekledi.

Tayvanlı yetkililer kelime seçimlerinde daha diplomatik davrandılar. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jeff Liu Nikkei’ye yaptığı açıklamada Tayvan-ABD ilişkilerinin birbirini izleyen ABD yönetimlerinden partiler üstü destek aldığını söyledi.

Liu, “Tayvan-ABD ekonomik ve ticari ilişkileri yakın bir işbirliğine sahiptir ve iki tarafın ekonomik, ticari ve endüstriyel yapıları birbirini tamamlayıcı ve karşılıklı fayda sağlayıcı niteliktedir,” dedi.

AMERİKA

Trump Noel mesajında, Panama Kanalı’nda Çin askerlerinin olduğunu iddia etti

Yayınlanma

ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Noel günü sosyal medya üzerinden yaptığı bir dizi paylaşımla Çin, Kanada, Grönland ve Panama’yı hedef aldı ve ABD’nin bu üç ülkenin kontrolünü ele geçirebileceğini öne sürdü.

Truth Social platformunda yazan Trump, “Panama Kanalını sevgiyle ama yasadışı bir şekilde işleten Çin’in harika askerleri de dahil olmak üzere” herkese mutlu Noeller dileyerek uzun mesajlarına başladı.

Kanalın 100 yıldan uzun bir süre önce inşası sırasında hayatını kaybeden Amerikalılara atıfta bulunan Trump, ABD’nin “milyarlarca dolar ‘onarım’ parası yatırdığını ama ‘hiçbir şey’ hakkında söyleyecek hiçbir şeyi olmadığını” sözlerine ekledi.

Trump daha sonra “vali” diye hitap ettiği Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile alay etti ve bir kez daha ABD’nin Kanada’yı 51. eyaleti olarak ilhak edebileceğini öne sürdü.

Trump, “Kanada bizim 51. Eyaletimiz olursa, vergileri %60’tan fazla azalır, işletmeleri hemen iki katına çıkar ve dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar askeri olarak korunurlar,” diye yazdı.

Trump paylaşımına, “ABD’nin Ulusal Güvenlik amacıyla ihtiyaç duyduğu” ve “ABD’nin orada olmasını isteyen ve ABD’nin de orada olacağı” Grönland halkına seslenerek devam etti.

Trump bir başka paylaşımında eski profesyonel hokey yıldızı Wayne Gretzky’yi Kanada Başbakanlığına aday olması için teşvik ettiğini ancak Gretzky’nin “ilgilenmediğini” söyledi.

Trump çarşamba günkü paylaşımlarında ayrıca Başkan Joe Biden’ı “ne yaptığı hakkında hiçbir fikri olmayan bir adam” olarak alaya aldı ve “radikal sol delilerin” de Noelini kutlayarak, onların, ABD’nin “yargı sistemini ve seçimlerini sürekli engellemeye çalıştığını” öne sürdü.

Yeni başkan ayrıca Joe Biden’ın 37 idam mahkumunun cezasını müebbete çevirmesine atıfta bulunarak, “Ayrıca, kendilerinden önce neredeyse hiç kimsenin yapmadığı şekilde öldüren, tecavüz eden ve yağmalayan, ancak Uykucu Joe Biden tarafından inanılmaz bir şekilde affedilen en azılı 37 suçluya… Bu şanslı ‘ruhlara’ Mutlu Noeller dilemeyi reddediyorum; bunun yerine, CEHENNEME GİDİN diyeceğim!” diye yazdı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Morgan Stanley’in Kasım 2024 raporundan: Türkiye’de asgari ücrete %30 zam bekliyoruz

Yayınlanma

Türkiye’de hükümetin asgari ücrete %30 zam yapmasının ardından gözler uluslararası kuruluşların yakın zamanda asgari ücret zammı beklentilerine çevrildi.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, geçen ay yayınladığı Türkiye raporunda, hükümetin asgari ücrete %30 civarında bir zam yapacağını ve Merkez Bankasının (TCMB) da faiz oranlarında kısmi bir düşüşe gideceğini önceden yazmış görünüyor.

“TCMB’nin baz senaryosunda yeni yıl ücret ve fiyat artışlarının enflasyondaki düşüş patikasıyla uyumlu olduğunu düşünüyoruz,” diyen banka, asgari ücrette %30 civarında, enerji fiyatlarında ise %25 civarında bir artışın TCMB’nin yakın dönem enflasyon gidişatı ve %26’lık 2025 yıl sonu tahmini ile uyumlu olduğunu düşündüklerini yazıyor.

Morgan Stanley, “PPK’nin yeni ileriye dönük yönlendirmesi ve risk dengesi göz önünde bulundurulduğunda, faiz indirimlerinin ocak ayından itibaren, aralık ayında başlamasını bekliyoruz,” diyordu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Dışişleri’nin ‘yabancı propagandayla mücadele’ merkezi kapatıldı

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘dezenformasyonla mücadele’ amacı güden Küresel Etkileşim Merkezi (GEC), bütçe kesintileri nedeniyle kapatıldı. Cumhuriyetçilerin sansür iddiaları ve Elon Musk’ın eleştirileri, merkezin kapanmasında etkili oldu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki Küresel Etkileşim Merkezi (Global Engagement Center, GEC), faaliyetlerini durdurdu.

Bu kurum, “yabancı dezenformasyonla mücadeleden” sorumluydu. Böylece, ABD son sekiz yıl içinde ilk kez dış propagandaya karşı mücadelede merkezi bir kurumsal yapıya sahip olmadan kaldı.

GEC’nin finansmanı, geçen hafta Senato tarafından onaylanan gelecek yılın bütçe tasarısının nihai versiyonuna dahil edilmedi.

Önceki yıllarda, merkezin faaliyetleri için yılda yaklaşık 61 milyon dolar ayrılıyor ve ajans bünyesinde yaklaşık 120 kişi çalışıyordu. Merkez çalışanlarının ve hâlihazırda yürütülen projelerin geleceği hakkında henüz bir bilgi verilmedi.

GEC tarafından yapılan açıklamada yalnızca, Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda Kongre ile görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi.

Cumhuriyetçi siyasiler, merkezin sansür uyguladığı ve Amerikalı vatandaşları izlediği iddiasıyla, GEC’nin finansmanına karşı çıkıyordu.

GEC’ye karşı duranlardan biri de Elon Musk. Musk, 2023 yılında kurumu “ABD’nin en korkunç devlet sansürcüsü ve medya manipülatörü” olarak nitelendirirken, aynı zamanda “demokrasimiz için bir tehdit” olarak tanımladı.

Musk, Donald Trump tarafından devlet yönetiminde etkinliği artırma amacıyla oluşturulacak yeni bir departmanda liderlik pozisyonu için önerildikten sonra, GEC’nin finansmanını içeren federal bütçe tasarısına karşı çıktı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English