Bizi Takip Edin

Amerika

Trump’ın ticaret savaşları bu ay içinde mecburen bitebilir

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret savaşları, onlarca ticaret ortağının taviz vermesi gerekmeden bile bu ay mecburen sona erebilir.

Karar, ticaret ve gümrük hukuku ile ilgili davaları karara bağlayan, New York merkezli ve pek bilinmeyen federal mahkeme ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi’ne (CIT) ait.

Mahkeme, Trump’ın geçen ay 1977 tarihli Uluslararası Acil Ekonomik Yetkiler Yasası’nı kullanarak kapsamlı yeni gümrük vergileri getirmesini ve ardından yaklaşık 60 ticaret ortağına uygulanan en yüksek vergileri 90 gün süreyle askıya almasını sorgulayan bir davada sözlü savunmaları dinleyecek.

Mahkeme, davacıların acil ihtiyati tedbir talebini kabul ederse, Trump yönetiminin şu anda onlarca ülkeyle tamamlamak için aceleyle yürüttüğü ticaret müzakereleri altüst olabilir.

POLITICO’da yer alan habere göre gümrük vergilerine karşı çıkanlar, Trump’ın Anayasa’yı ihlal ettiğini ve Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nin ay sonuna kadar ön ihtiyati tedbir talebini kabul edeceğini umuyorlar.

New York merkezli şarap ve alkollü içecek şirketi VOS Selections ve Trump’ın gümrük vergilerini dava eden diğer küçük işletmeleri temsil eden muhafazakâr anayasa hakları grubu Liberty Justice Center’ın üst düzey danışmanı Jeffrey Schwab, davanın potansiyel olarak Yüce Mahkeme’ye kadar uzayabileceği için, gümrük vergilerinin kaldırılmaması halinde birçok işletmenin ayakta kalamayacağını söyledi.

Bir ihtiyati tedbir kararı, Trump’ın onlarca ülkeyle yeni ticaret anlaşmaları müzakere etmek için ülkeye özgü “karşılıklı” gümrük vergileri tehdidini kullanma çabalarını da tehlikeye atacak.

Trump, birçok ayrıntı henüz netleşmemiş olsa da, bu anlaşmalardan ilkini perşembe günü Birleşik Krallık ile açıkladı. Beyaz Saray ayrıca Çin ile gümrük vergilerini azaltmak için bir anlaşma müzakere etti ve uzun süredir devam eden ticaret anlaşmazlıklarını çözmek için ikili bir mekanizma kurdu.

Trump, Çin’e uygulanan önceki gümrük vergileri ve Kanada ve Meksika’ya uygulanan ve büyük ölçüde askıya alınan yüzde 25’lik gümrük vergilerini haklı çıkarmak için, göçmenler ve sınırları geçen fentanil nedeniyle ulusal acil durum ilan etmişti. Fakat VOS davası, Trump’ın 2 Nisan’da açıkladığı karşılıklı gümrük vergilerine itiraz ediyor.

İthalatın korunmasını destekleyen üreticileri temsil eden bir grup olan Coalition for a Prosperous America (Refah İçinde Bir Amerika Koalisyonu), Trump’ın ticaret gündemini uygulamak için olağanüstü hal yasasını kullanma kararını “küresel ticaret sisteminin cesur ve uzun zamandır beklenen bir resetlenmesi” olarak nitelendirerek övdü.

Fakat eski Cumhuriyetçi Senatör John Danforth gibi isimler, Trump’ın kurucuların Kongre’ye verdiği vergi ve ticaret yetkilerini gasp etmek için “zayıf bir bahane” kullandığını iddia ediyor.

Danforth bir röportajda, “Bu, ülkemizin kuruluşundan bu yana karşı karşıya kaldığı en büyük sorun. Bu, iktidarın tek elde toplanması ve James Madison’ın iktidarı hükümetin çeşitli kademelerine yayma fikriyle ilgili,” dedi.

Danforth, eski Cumhuriyetçi senatörler George Allen ve Chuck Hagel ile eski Adalet Bakanı Michael Mukasey’in de aralarında bulunduğu bir grup, Trump’ın kararını eleştiren ve CIT’den davalar sürerken yönetimin gümrük vergilerini tahsil etmesini engelleyecek bir ön tedbir kararı almasını talep eden bir mütalaa sundu.

Mütalaada, “Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, vergi koyma yetkisi –vergi toplama yetkisi gibi– münhasıran Kongre’ye aittir. Bu bir formalite değildir. Bu ülke, ‘Temsil olmadan vergilendirme olmaz’ sloganıyla doğmuştur, bu da vergi koyma, gelir toplama ve halkın ekonomik yükümlülüklerini belirleme yetkisinin halkın seçtiği temsilcilere ait olması gerektiği anlamına gelir,” deniyor.

Danforth, dava özetimizdeki argümanın meselenin tam özüne indiğini savundu. Eski senatör, “Bu, gümrük vergilerinin uygunluğu veya bazı yasal konularla ilgisi yok. Anayasal bir mesele. ‘Başkan, [Kongre’den] vergi koyma yetkisini elinden alabilir mi?’ sorusu, ama ben buna dış ticareti kontrol etme yetkisini de eklemek isterim,” dedi.

Salı günü CIT’de VOS davasının baş avukatı olan Schwab, mahkemenin ikna edici bulacağını düşündükleri bir dizi argüman sunduklarını söyledi.

Schwab, “[Temel olarak] IEEPA’nın başkana gümrük vergileri koyma veya gümrük vergileri uygulama yetkisi verdiğini düşünmüyoruz,” dedi.

Davacılar ayrıca, ABD’nin 50 yıldır ticaret açığı verdiği için “büyük ve kalıcı yıllık mal ticaret açığı”nın gümrük vergileri uygulamayı haklı kılan bir ulusal acil durum oluşturduğu yönündeki Trump’ın iddiasına da itiraz ediyor. Schwab, bu durumun, üyelerinin gerekli görmesi halinde Kongre’ye harekete geçmek için yeterli zaman verdiğini söyledi.

Davacılar ayrıca, daha teknik birkaç hukuki argüman da öne sürüyor. Bunlardan biri, “önemli sorular doktrini” olarak bilinen ve yürütme organının “ekonomik ve siyasi önemi” tanımlanmamış bir eşiği aştığı durumlarda Kongre’den açık bir yetki devri gerektiren doktrin. Davacılar, Trump’ın gümrük vergilerinin açıkça bu eşiği aştığını iddia ediyor.

Bununla biraz ilgili bir başka argüman ise, Kongre’nin yürütme organına herhangi bir kısıtlama getirmeden yetki devri yapamayacağını belirten “yetki devri doktrini.”

Schwab, “Burada, Trump yönetiminin esasen söylediği şey, herhangi bir denetim olmaksızın gümrük vergisi uygulama yetkisine sahip oldukları ve bunu istedikleri zaman, istedikleri oranda yapabilecekleri. Mahkeme [IEEPA’yı] bu şekilde yorumlarsa, bunun anayasaya aykırı olduğuna karar vereceğini düşünüyoruz,” dedi.

Amerika

Gabbard ile Trump arasındaki gerilimin arka planı

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump ile Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard arasındaki gerilimin, dün Trump’ın açıklamalarından önce başladığı belirtiliyor.

POLITICO’da yer alan habere göre, Gabbard’ın 10 Haziran’da X’te paylaştığı bir video Trump’ı kızdırdı. Gabbard 3 dakikalık bu videoda, “siyasi elitler ve savaş çığırtkanları”nın “nükleer güçler arasında dikkatsizce korku ve gerginlik körüklediğini” ve dünyanın “nükleer yok oluşun eşiğinde” olduğunu söylüyordu.

Trump’ın bu izinsiz videoyu gördüğü ve öfkelendiği belirtiliyor. Kaynaklara göre, Beyaz Saray’daki çalışma arkadaşlarına, Gabbard’ın “haddini aştığını” söyledi. 

Gabbard’ın paylaşımı, İsrail’in Trump ile Beyaz Saray’da bir araya gelerek İran’a yönelik saldırılarını desteklemesi için lobi faaliyetlerinde bulunduktan birkaç gün sonra geldi.

Trump ve ona yakın bazı kişilerin gözünde Gabbard, İsrail’in İran’a saldırmasına yeşil ışık yakmaması konusunda Trump’ı uyarıyordu. Kaynaklar, Trump’ın Gabbard’a rahatsızlığını şahsen de ifade ettiği söyleniyor.

Bir Beyaz Saray yetkilisi, “Onun Tulsi’yi bir insan olarak sevmediğini sanmıyorum… Ama videonun onu Tulsi’ye karşı pek sıcak hissettirmediğini söyleyebilirim… ve insanların mesajından sapmasını sevmez,” dedi.

Yetkili, Trump’ın insanların kendisini düzeltmeye çalıştığını da sevmediğini ve “birçok kişinin bu videoyu yönetimin pozisyonunu düzeltmeye çalışmak olarak algıladığını” ekledi.

Trump’ın videoya verdiği tepki, İsrail’in savaşına katılma eşiğinde olan bir başkan ile geçmişte ABD’nin yeni dış çatışmalara girmesine şiddetle karşı çıkan müdahale karşıtı istihbarat şefi arasındaki uçurumun giderek genişlediğini ortaya koyuyor.

Bu gerginlikler salı günü, Air Force One uçağında bulunan bir muhabirin Trump’a Gabbard’ın mart ayında Kongrede yaptığı İran’ın nükleer silah üretmeye çalışmadığı yönündeki açıklaması hakkında soru sormasıyla gündeme geldi.

Trump, Gabbard’ın değerlendirmesini reddetti ve “Onun ne dediği umurumda değil. Bence silah üretmeye çok yakındılar,” dedi.

Geçen sonbaharda Trump, Gabbard’ın seçim kampanyasındaki desteğini övmüş ve “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” (MAGA) koalisyonunun ideolojik çeşitliliğini vurgulamak amacıyla, onu Robert F. Kennedy Jr. ile birlikte kabinesine dahil etmişti.

Fakat son aylarda Trump, Gabbard’ın ofisini tamamen kapatma konusunda giderek daha fazla düşünmeye başladı. Bu fikri, Gabbard’a görevi verirken de dile getirmişti.

Videoya verdiği tepkiye aşina olan bir kişi ve konuyla ilgili iki başka kaynağa göre, Beyaz Saray’da bu görevin CIA veya başka bir kuruma devredilmesi tartışılıyor ama bunun Gabbard için ne anlama geleceği belirsiz.

Ulusal İstihbarat Direktörü, başkanın baş istihbarat danışmanı olarak görev yapar ve geniş ABD casusluk ağını denetler.

Gabbard salı günü gazetecilere, kendisiyle başkanın İran konusunda “aynı görüşte” olduğunu vurguladı ve Gabbard’a yakın bir kişi, kendisiyle başkan arasında herhangi bir gerginlik olduğu iddialarını yalanladı.

Bu kişi, salı günü ikilinin Beyaz Saray’daki Durum Odasında diğer üst düzey yetkililerle bir araya geldiğini ve yönetimin, Gabbard’ın toplantıya katılabilmesi için brifingin saatini bile değiştirdiğini söyledi.

Gabbard’ın yakını, Trump’ın İran’a yönelik politikasını tamamen desteklediğini ve kişisel görüşlerinin başkana verdiği tavsiyeleri etkilemediğini, Trump’ı kendi görüşüne çekmeye çalışmadığını da sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

Amerika

‘Beyaz yaka’ işçiler ‘sonsuz iş gününe’ hapsedildi

Yayınlanma

Microsoft’un Work Trend Index Özel Raporundaki son verilere göre, işçiler için iş günleri giderek uzamaya devam ediyor.

Raporda “sonsuz iş günü” olarak adlandırılan bu durum, Covid-19 pandemisi sırasında uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla bir istisna olarak başladı, fakat o zamandan beri “bağlantısını tamamen kesemeyen” birçok kişi için norm haline geldi.

Microsoft, Microsoft 365 ürünlerinde “trilyonlarca” veri noktasını analiz ettikten sonra bu gözlemi yaptı.

Raporun elde ettiği bulgulara göre, telemetriyi kullanarak sabah 6’da çevrimiçi olan kişilerin %40’ının alarmı erteleme yerine iş e-postalarını kontrol ediyor. Bu arada, Teams sabah 8’e kadar Microsoft ortamındaki birincil iletişim platformu haline geliyor ve çalışanlar hafta içi ortalama 153 mesaj alıyor.

Toplantıların yarısı, insanların en üretken olduğu saatler olan (sirkadiyen ritimler nedeniyle) sabah 9 ile 11 ve öğleden sonra 1 ile 3 arasında gerçekleşiyor. Toplantıların %57’si takvim daveti olmadan gerçekleşirken, her 10 toplantıdan 1’i son dakikada planlanıyor.

Saat 20:00’den sonra yapılan toplantılar geçen yıla göre %16 arttı ve ortalama bir çalışan, normal çalışma saatleri dışında 50’den fazla e-posta gönderiyor veya alıyor. Hafta sonları, çalışanların yaklaşık %20’si öğleden önce iş e-postalarını kontrol ediyor.

Rapordaki en şaşırtıcı ayrıntılardan biri de şu: Microsoft 365 kullanan çalışanlar, “ana çalışma saatleri” içinde her iki dakikada bir toplantı, e-posta veya bildirimle kesintiye uğruyor.

Rapor, basit görevler için yapay zeka (AI) kullanmanın insanları işlerinin daha önemli yönlerine odaklanmaları için “özgürleştireceği” sonucuna varıyor. Fakat Forbes’ta yer alan bir değerlendirmede belirtildiği gibi, AI insanları sadece daha fazla görev için özgürleştiriyorsa, sağlıklı bir iş-yaşam dengesi ulaşılamaz olmaya devam edecek.

Üstelik Büyük Teknoloji’nin, yapay zeka otomasyonu ile “beyaz yaka” işgücü piyasasında elini rahatlatmaya hazırlandığı da görülüyor.

Amazon CEO’su Andy Jassy, yapay zekanın “kurumsal” işlerin azalacağı anlamına geldiğini söyledi. Jassy, şirketin “önümüzdeki birkaç yıl içinde” işten çıkarmalar yapacağı konusunda da uyarıda bulundu.

E-ticaret devinin CEO’su, salı günü çalışanlarına gönderdiği bir notta, şirketin maliyetleri düşürmek için tüm operasyonlarında, özellikle lojistik ağında yapay zeka kullanmaya başladığını duyurdu.

Jassy, şirketin yapay zeka kullanımını artırmak istediğini ve bunun iş kayıpları anlamına geleceğini söyledi.

Jassy, “Bugün yapılan bazı işleri yapan daha az insana, diğer tür işleri yapan daha fazla insana ihtiyacımız olacak. Bunun zaman içinde tam olarak ne gibi sonuçlar doğuracağını bilmek zor, ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde toplam kurumsal işgücümüzün azalmasını bekliyoruz,” dedi.

Bu not, Amazon ve diğer büyük teknoloji şirketlerinin, yapay zekaya yaptıkları büyük yatırımların verimliliğini kanıtlamaları için yatırımcıların baskısı altında olduğu bir dönemde geldi.

Seattle merkezli holding, mevcut mali yılda yaklaşık 100 milyar dolarlık yatırım yapmayı taahhüt etti ve bu yatırımın büyük bir kısmı yapay zeka altyapısına yönlendirilecek.

Amazon, yapay zeka patlamasında liderliği ele geçirmek ve hızla büyüyen kâr motoru Amazon Web Services’i güçlendirmek için rakipleri Google ve Microsoft ile yarışıyor.

Jassy geçen yıl, şirketin “bürokrasiyi ortadan kaldırmak” için çaba gösterdiğini ve daha az orta kademe yöneticiye sahip daha düz bir yapıya geçeceğini söylemişti.

Grup, 2023 yılında iki büyük işten çıkarma dalgasında 27.000 kişiyi işten çıkarırken, Amazon Web Services 2024 yılında yüzlerce kişiyi işten çıkardı.

Teknoloji şirketlerinin yöneticileri, AI’ın işten çıkarmalara yol açacağı görüşünü kamuoyuna açıklamaktan çekinirken, bu modellerin sağladığı verimlilik artışını vurgulamayı tercih ediyor.

Microsoft, mayıs ayında küresel işgücünün yüzde 3’ünü işten çıkardı. Eyalet kayıtlarına göre, Washington eyaletindeki genel merkezinde işten çıkarılanların çoğu yazılım mühendisleriydi.

Genel müdür Satya Nadella, AI’ın kod yazmada insanları yerini alabileceğini öne sürmüştü.

Nadella, nisan ayında Meta kurucusu Mark Zuckerberg’e, “Bugün depolarımızda bulunan kodların %20 ila 30’u ve bazı projelerimizin tamamı muhtemelen yazılım tarafından yazılmıştır,” dedi.

Microsoft, kesintilerin AI nedeniyle yapılmadığını açıkladı.

Okumaya Devam Et

Amerika

Pentagon, İsrail’i eleştiren albayı görevden aldı

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), sosyal medyada İsrail’i eleştiren Albay Nathan McCormack’ı görevden aldı.

Albay McCormack’ın sosyal medya gönderileri arasında, “Netanyahu ve Yahudi üstünlüğünü savunan yandaşları”, “ölüm tarikatı”, Washington’un İsrail’in “kötü davranışlarını ezici bir çoğunlukla” desteklediği ve ABD’deki İsrail yanlısı aktivistlerin “gerçek dış çıkarlarımızdan çok İsrail’e destek vermeyi” öncelikli hale getirdiği yönünde ifadeler yer alıyor.

Middle East Eye’a göre albayın İsrail karşıtı paylaşımlarının tam listesi şöyle:

  • “Netanyahu ve Yahudi üstünlüğünü savunan yandaşları, kendi amaçları için çatışmayı uzatmaya kararlıdır: ya iktidarda kalmak ya da toprakları ilhak etmek.”
  • “İsrail’in on yıllardır sürdürdüğü eylemler, etnik temizlik ve soykırım suçlamalarına yol açmıştır.”
  • “Batı ülkeleri, büyük ölçüde Holokost suçluluk duygusundan dolayı İsrail’e yönelik eleştirilerden kaçınmak için büyük çaba sarf etmektedir.”
  • “En kötü ‘müttefikimiz’. Bu ‘ortaklık’tan, Orta Doğu, Afrika ve Asya’daki milyonlarca insanın düşmanlığından başka hiçbir şey elde etmiyoruz.”
  • “ABD dürüst bir arabulucu olmamıştır. İsrail’in kötü davranışlarını büyük ölçüde mümkün kıldık.”
  • Gazze halkının yer değiştirilmesi fikrine yanıt olarak McCormack, İsrail’in “onları sürmek ve ‘Eretz İsrail’i (İsrail Diyarı) etnik Filistinlilerden temizlemek” istediğini yazdı.
  • Haziran 2024’ten bu yana İsrail’i “ölüm tarikatı” olarak nitelendiriyor.

McCormack ile etkileşimde bulunmuş bir Savunma Bakanlığı yüklenicisi, bu paylaşımları “tehlikeli” olarak nitelendirdi. Yüklenici, JNS’ye “Bu, daha iyisini bilmeyen birinden bekleyebileceğim türden acı bir paylaşım. Ama onun konumunda, kendi adı ve resmiyle? Akıl almaz bir şey,” dedi.

Albay McCormack, Genelkurmay Başkanlığı J5 Planlama Müdürlüğü’nün Levant ve Mısır şube şefiydi. Sosyal medya hesabından paylaştığı gönderilerin yayılmasının ardından Pentagon JNS’ye, “durumdan haberdar olduklarını” ve “konuyu araştırdıklarını” söyledi.

Pentagon yetkilisi JNS’ye verdiği demeçte, “X hesabındaki bilgiler, Müşterek Kurmay Başkanlığı veya Savunma Bakanlığının görüşünü yansıtmamaktadır” dedi. “Soruşturma sürerken, söz konusu kişi görevine iade edilmektedir,” dedi.

Yetkili, görevine iade edilmesinin “soruşturma sürerken Müşterek Kurmay Başkanlığında görev yapmayacağı” anlamına geldiğini belirtti.

Yetkili, JNS’ye “Hiperlinkleri ve içeriği inceledik, böylece içeriği görebildik ve esasen konuyu araştırmak üzere bir soruşturma memuru atadık. Küresel ittifaklarımız ve ortaklıklarımız, ulusal güvenliğimiz, kolektif savunmamızı, caydırıcılığımızı ve operasyonel erişimimizi güçlendirmek açısından hayati önem taşıyor,” dedi.

Pentagon yetkilisi, sosyal medya hesabının devre dışı bırakıldığını söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English