Diplomasi
Trump’tan Çin, Kanada ve Meksika’ya yeni gümrük tarifeleri

ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi günü süredir vaat ettiği ekonomi politikasını yürürlüğe sokarak Meksika, Kanada ve Çin’e yönelik olağanüstü yeni gümrük tarifelerini açıkladı.
Trump yönetimi gümrük vergilerinin uyuşturucu ve belgesiz göçmenlerin ABD’ye girişini engellemeyi amaçladığını söyledi fakat önlemlerin avokadodan spor ayakkabıya ve arabaya kadar bir dizi yaygın üründe Amerikalı tüketiciler için önemli fiyat artışları riski taşıdığı belirtiliyor.
Trump’ın geçtiğimiz aylarda defalarca söz verdiği üzere, gümrük vergileri Meksika’dan ithal edilen tüm ürünlere ve Kanada’dan ithal edilen çoğu ürüne %25’lik bir vergi ve ABD’ye ithal edilen Çin mallarına %10’luk bir gümrük vergisi anlamına gelecek.
Tarifelerde herhangi bir muafiyet olmayacak ve Trump’ın cumartesi günü imzaladığı başkanlık emri, 800 dolar veya altındaki sevkiyatların ABD’ye vergisiz girmesine izin veren de minimis boşluğunu kapatacak.
Bu “boşluk”, birçok Amerikalı küçük işletme ve aynı zamanda Shein ve Temu gibi Çinli e-ticaret şirketleri tarafından kullanılan önemli bir hüküm. Trump yönetimi yetkilileri, bu boşluğun gümrük yetkililerinin bu paketleri düzgün bir şekilde denetlemesini engellediğini söyledi.
Yeni vergiler önemli bir ayrımı da içeriyor: Kanada enerji ürünlerine uygulanan tarife %10 olacak. Birçok Amerikalı, yakıt ve ev ısıtması için petrol, elektrik ve doğalgaz dahil olmak üzere Kanada enerji ürünlerine güveniyor. Tarifeler yürürlüğe girdiğinde bu ürünlerin maliyeti artabilir.
Trump cuma günü gazetecilerin gümrük vergilerinin ithalatçılara ve dolayısıyla tüketicilere yansıyan maliyeti konusundaki soruları üzerine, “Geçici, kısa vadeli bazı aksaklıklar olabilir ve insanlar bunu anlayacaktır. Fakat gümrük vergileri bizi çok zengin ve çok güçlü kılacak ve diğer ülkelere çok adil davranacağız,” dedi.
Trump’ın başkanlık emri, bir ülkenin ABD’ye yeni tarifeler uygulaması halinde Başkanın tarifeleri genişletmesine izin veren bir madde içeriyor.
ABD’nin en büyük ticaret ortakları
Meksika, Çin ve Kanada ABD’nin en büyük üç ticaret ortağı.
2023’te Meksika, ABD’ye en çok mal ihraç eden ülke olarak, 20 yılın ardından Çin’i geride bıraktı.
İlk Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu ve Joe Biden yönetiminin de büyük ölçüde devam ettirdiği gümrük vergileri, ABD’nin Çin’den ithal ettiği mal miktarını olumsuz etkiledi.
Meksika ve Kanada malları, Trump’ın ilk yönetimi sırasında ABD’nin sınır komşularıyla müzakere ettiği ABD-Meksika-Kanada Anlaşması’nın bir sonucu olarak ABD’ye neredeyse gümrüksüz olarak ithal ediliyordu.
Meksika geçen yıl da ABD’ye 467 milyar dolar değerinde mal ihraç ederek ilk sıradaki yerini korurken, onu sırasıyla 401 milyar dolar ve 377 milyar dolar değerinde mal ihraç eden Çin ve Kanada takip etti.
Bu rakamlar Ticaret Bakanlığının geçen yıldan kasım ayına kadar olan döneme ait verilerine dayanıyor. Bu üç ülke toplamda ABD’nin geçen yıl dünya genelinde ithal ettiği yaklaşık 3 trilyon dolar değerindeki malın %42’sini oluşturdu.
ABD’nin geçen yıl en çok mal ihraç ettiği ülke 322 milyar dolarla Kanada olurken, bu ülkeyi ABD’den sırasıyla 309 milyar dolar ve 131 milyar dolar değerinde mal alan Meksika ve Çin izledi.
ABD’nin bu üç ülkeye ihracatı, geçen yıl ülkenin küresel olarak ihraç ettiği 1,9 trilyon dolar değerindeki malların %40’ından fazlasını oluşturdu.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, ABD geçen yıl Meksika’dan aralık ayı hariç 87 milyar dolar değerinde motorlu taşıt ve 64 milyar dolar değerinde taşıt parçası ithal etti.
Meksika’nın ABD’ye otomobil ihracatını etkileyecek herhangi bir yeni gümrük vergisinden hemen sonra her iki ürünün de daha pahalı hale gelmesi muhtemel.
ABD’deki otomobil fabrikalarında monte edilen araçlarda bile hem Meksika hem de Kanada’dan gelen parçalar bulunuyor ve bu iki ülkede monte edilen araçlarda da ABD’deki fabrikalardan gelen parçalar var.
Bir endüstri ticaret grubu olan Amerikan Demir Çelik Enstitüsü tarafından sağlanan hükümet verilerine göre, Kanada şu anda Amerikan işletmeleri tarafından ithal edilen çeliğin ağırlık olarak yaklaşık dörtte birini oluştururken, Meksika yaklaşık %12’sini oluşturuyor.
Kanada’dan misilleme geldi
Trump’ın emrinden saatler sonra Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD’nin vergi koyması halinde ülkesinin “güçlü ve hızlı bir şekilde” misilleme yapacağına dair verdiği sözü yerine getirerek, ABD mallarına “geniş kapsamlı ve günlük ürünleri de kapsayacak” %25’lik misilleme gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu.
Ülkenin ticaret temsilcileri, tarifeleri engellemek amacıyla cuma günü Trump yönetimi yetkilileriyle bir araya gelmişti.
Kanada lideri cumartesi gecesi düzenlediği basın toplantısında, “Bu gece, Kanada’nın ABD’nin ticaret eylemine 155 milyar dolar değerinde Amerikan malına karşı %25 ticaret tarifesiyle karşılık vereceğini duyuruyorum. Bu kapsamda salı gününden itibaren 30 milyar dolar değerinde ürüne derhal gümrük vergisi uygulanacak, ardından Kanadalı şirketlerin ve tedarik zincirlerinin alternatifler bulmasına olanak tanımak için 21 gün içinde 125 milyar dolarlık Amerikan ürününe daha fazla gümrük vergisi uygulanacak,” dedi.
Trudeau, etkilenen ürünler arasında Amerikan alkolü, ürünleri, giysileri, ayakkabıları, ev aletleri, mobilyaları, kereste gibi malzemeler ve “çok daha fazlasının” yer alacağını söyledi.
Meksika liderinden Beyaz Saray’a “kartel” tepkisi
Saatler sonra Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ülkesinin misilleme gümrük vergileri uygulayacağını söyledi.
Ülkenin başkentinin doğusundaki Chicoloapan de Juárez’de konuşan başkan, başka ülkelerle müzakere ederken “başlarını her zaman dik tuttuklarını, asla boyun eğmeyeceklerini” söyledi.
Daha sonra X’te yaptığı açıklamada Sheinbaum, Ekonomi Bakanını bir süredir üzerinde çalıştıkları “B planını” uygulamakla görevlendirdiğini söyledi.
Sheinbaum plan konusunda ayrıntı vermese de bunun “tarifeleri ve tarife olmayan yaptırımları” içerdiğini söyledi.
Beyaz Saray’ın tarifelerle ilgili bilgi notunda, Meksika’daki uyuşturucu kartellerinin hükümet ile “kabul edilemez bir ittifakı” olduğu ileri sürüldü ve hükümet kartellere “güvenli bir sığınak” sağlamakla suçlandı.
Sheinbaum “suç örgütleriyle ittifak yaptığını” şiddetle reddetti ve suçlamayı “iftira” olarak nitelendirdi.
Çin, DTÖ’ye şikayet edecek
Çin Ticaret Bakanlığı, Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) şikayette bulunacağını ve ayrıntı vermeden “ilgili karşı önlemleri alacağını” söyledi.
Bakanlık, gümrük vergisi uygulamasının Dünya Ticaret Örgütü kurallarını “ciddi şekilde ihlal ettiğini” söyledi ve “Çin DTÖ’ye şikayette bulunacak ve haklarını kararlılıkla savunmak için ilgili karşı tedbirleri alacaktır,” dedi. Önlemlerin ne olacağı belli değil.
Çin Dışişleri Bakanlığı da gümrük vergilerinin “yapıcı olmadığını” ve her iki ülkenin de narkotikle mücadele çalışmalarını “baltalayacağını” söyledi.
Bakanlık, Çin’in “fentanil konusunda ABD’ye destek verdiğini” fakat nihayetinde “fentanilin Amerika’nın sorunu olduğunu” söyledi.
İş dünyasından Trump’ın vergilerine tepkiler
Öte yandan şirketler ve iş grupları cumartesi günü gümrük vergilerine tepki gösterdi.
ABD Ticaret Odası, tüketici fiyatlarını yükselteceği uyarısında bulunarak vergileri eleştirdi.
Güçlü iş dünyası grubu yaptığı açıklamada Trump’ın sınırın güvenliğini sağlamaya ve yasadışı fentanil akışıyla mücadeleye odaklanmakta haklı olduğunu kabul etti.
Odanın başkan yardımcısı ve uluslararası başkanı John Murphy, “Fakat IEEPA [Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası] kapsamında gümrük vergilerinin uygulanması emsalsizdir, bu sorunları çözmeyecek ve sadece Amerikalı aileler için fiyatları artıracak ve tedarik zincirlerini alt üst edecektir,” dedi.
Murphy, odanın Amerikalılara ekonomik zarar gelmesini önlemek için atılacak adımları belirlemek üzere, bu hamleden etkilenen ülke genelindeki işletmelerdeki üyelerine danışacağını da sözlerine ekledi.
Ulusal İmalatçılar Birliği (NAM), gümrük vergilerinin Amerikan fabrikalarına ve çalışanlarına zarar vereceğini söyledi.
NAM CEO’su Jay Timmons, “Dalgalanma etkileri, özellikle hızla alternatif tedarikçiler bulma ya da hızla artan enerji maliyetlerini karşılama esnekliği ve sermayesi olmayan küçük ve orta ölçekli üreticiler için ciddi olacaktır. Milyonlarca Amerikalı işçiyi istihdam eden bu işletmeler önemli aksamalarla karşı karşıya kalacak. Nihayetinde bu gümrük vergilerinin yükünü üreticiler çekecek, ürünlerimizi rekabetçi bir fiyatla satma kabiliyetimizi zayıflatacak ve Amerikan istihdamını riske atacak,” diye konuştu.
ABD Distile Alkollü İçkiler Konseyi, Meksika Tekila Endüstrisi Odası ve Spirits Canada, cumartesi günü CNN ile paylaştıkları ortak açıklamada, “ABD’nin Kanada ve Meksika’dan ithal edilen alkollü içkilere yönelik gümrük vergilerinin her üç ülkeye de önemli ölçüde zarar vereceğinden derin endişe duyduklarını” belirtti.
ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre, ABD geçen yıl Meksika’dan 46 milyar dolarlık tarım ürünü ithal etti. Buna 8,3 milyar dolarlık taze sebze, 5,9 milyar dolarlık bira ve 5 milyar dolarlık distile alkollü içki dahil.
Enerji sektörü vergilere temkinli yaklaşıyor
Öte yandan enerji endüstrisi de Kanada petrol, gaz ve elektriğine uygulanan indirimli tarifelerden memnun değil. Büyük petrol ve doğal gaz şirketlerini temsil eden Amerikan Petrol Enstitüsü yaptığı açıklamada, tarifelerin tamamen dışında bırakılmak istediklerini söyledi.
Enstitü, her yıl Kanada’dan ithal edilen 14,4 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz için yakıt fiyatlarının artacağını belirtti.
Amerikan Petrol Enstitüsü CEO’su Mike Sommers yaptığı açıklamada, “Tüketiciler için enerji satın alınabilirliğini koruyan, ülkenin enerji avantajını genişleten ve Amerikan istihdamını destekleyen tam istisnalar konusunda Trump yönetimiyle birlikte çalışmaya devam edeceğiz,” dedi.
Elektrik sektörünü temsil eden NEMA ise Trump yönetimini gümrük tarifeleri konusunda daha temkinli bir yaklaşım benimsemeye çağırarak elektrik ve elektronik sektörlerinin Amerika’nın ithal ve ihraç ettiği malların büyük bir bölümünü oluşturduğuna dikkat çekti.
Çiftçi temsilcileri mutsuz
Çiftçileri temsil eden Western Growers, gümrük vergilerinin Amerika’nın gıda üreticilerine zarar vereceğini söyledi.
CEO Dave Puglia yaptığı açıklamada, “Trump Yönetimini motive ettiği anlaşılan sınır güvenliği sorunlarını takdir etmekle birlikte, ABD dışındaki rakip özel ürün yetiştiricileri, Kanada, Meksika ve Çin pazarlarına satış yapmak için bu tarifelerin yarattığı yeni iş fırsatlarını değerlendirmek üzere hızla hareket edecektir,” dedi.
Tüketici savunma grupları da Trump’ın planlarının Amerikalılar için maliyetleri arttıracağı uyarısında bulundu.
Ulusal Vergi Mükellefleri Birliği Başkanı Pete Sepp yaptığı açıklamada, “Tarifeler Amerikan hane halkları ve üreticileri üzerinde bir vergi artışıdır,” dedi.
Diplomasi
Batı basını, İstanbul’daki Rusya-Ukrayna görüşmelerini nasıl yorumladı?

İstanbul’da 15 Mayıs’ta, Rusya ile Ukrayna arasında 2022’den bu yana ilk doğrudan müzakereler başladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 11 Mayıs’ta ön koşulsuz temasların yeniden başlatılması önerisinde bulunmuştu. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy de teklifi kabul ederek Türkiye’deki toplantıya katılmayı kabul etti ve Rus lideri de buna davet etti.
Görüşmede Rus heyetine Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy başkanlık ediyor. Heyette ayrıca Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Rusya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Ana Başkanlığı Başkanı İgor Kostyukov ve Savunma Bakan Yardımcısı Aleksandr Fomin de yer alıyor.
Ukrayna’yı ise Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanı Andriy Yermak, Savunma Bakanı Rüstem Umerov, Dışişleri Bakanı Andriy Sıbiga ve Devlet Başkanı Danışmanı İgor Jovkva temsil ediyor.
Batı basını, müzakerelerin akıbetine ilişkin değerlendirmelere geniş yer verdi.
Reuters‘a göre, “Kremlin’in heyet listesini açıklamasının ardından ABD’li bir yetkili, üç günlük Orta Doğu turunda olan [Donald] Trump’ın toplantıya katılmayacağını bildirdi. Daha önce ABD lideri, katılım olasılığını değerlendirdiğini söylemişti. Rusya ve ABD başkanlarının yokluğu, çatışmanın çözümünde ciddi bir ilerleme kaydedilmesi umutlarını azaltıyor.”
The Financial Times şu değerlendirmede bulundu: “Heyetin yapısı, Rusya’nın müzakerelere 2022 baharında kaldığı yerden devam etmeyi amaçladığını gösteriyor.”
Bloomberg, “Putin’in, Ukrayna ile İstanbul’da yapılacak müzakerelere yardımcısı Vladimir Medinskiy başkanlığında yalnızca alt düzey temsilcilerden oluşan bir heyet göndereceğini açıklaması, bu haftaki toplantılarda askeri faaliyetlerin durdurulmasına yönelik somut adımlar atılması ihtimalini zayıflatıyor,” diye yazdı. Bloomberg ayrıca, “ABD, Ukrayna ve Rusya’dan yetkililerin doğrudan görüşüp görüşmeyeceği ya da görüşmelerin daha önce olduğu gibi aşamalı olarak mı yapılacağı henüz belli değil,” ifadelerine yer verdi.
BBC‘ye göre, “Vladimir Putin bu müzakerelerden uzak duracak gibi görünüyor. Rusya ve Ukrayna arasında her düzeydeki doğrudan müzakereler, çatışmanın üç yıl önce başlamasından bu yana bir ilk olacak. Ancak taraflardan herhangi birinin ciddi tavizler vermeye hazır olduğuna dair hiçbir işaret yok. Şu an için tek kazanan Türk lider Recep Tayyip Erdoğan.”
CNN şu yorumu yaptı: “Müzakerelerin hemen sonuç vermesi pek olası değil ve Ocak ayında Beyaz Saray’a döndüğünden beri ABD Başkanı Donald Trump’ın vaat ettiği o zor ‘anlaşmayı’ neredeyse kesinlikle getirmeyecek. Ancak tüm uyarılara rağmen, Kiev ve Moskova arasında herhangi bir düzeyde doğrudan görüşme, çatışmada önemli bir dönüm noktası olacaktır.”
Axios, “Putin, çağrıda bulunduğu Ukrayna ile zirveyi pas geçme ve Perşembe günü İstanbul’da yapılması planlanan doğrudan müzakerelere daha düşük seviyeli bir heyet gönderme kararı aldı,” dedi. Axios‘a göre, Putin’in kararı, aynı zamanda Başkan Trump’ın ısrar ettiği ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin katılmaya hazır olduğunu söylediği üçlü liderler zirvesine katılmaktan kaçınmanın bir yolu.”
The New York Times, “Çarşamba günü Rusya, Türkiye’de Ukrayna ile yapılacak barış görüşmelerine katılacak yetkililerin listesini yayınladı,” diye yazdı. Gazete, “Ancak listede önemli bir kişi eksikti: Devlet Başkanı Vladimir Putin. Rus liderin listede olmaması Putin’in bu hafta Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yüz yüze görüşmeyeceğine dair güçlü bir kanıt oldu,” ifadelerini kullandı.
Le Monde, “Kremlin, merakla beklenen müzakerelerde Moskova’yı kimin temsil edeceği konusunda üç gün boyunca sessiz kaldı,” ifadelerini kullandı. Haberde, “Ancak çarşamba günü geç saatlerde Kremlin tarafından yayınlanan müzakere katılımcıları listesinde Putin’in adı yer almadı. Kremlin, Rusya ve Ukrayna arasında üç yılı aşkın süredir çatışmalarıyla ilgili ilk doğrudan temaslar için daha düşük seviyeli bir ekip görevlendirdi,” denildi.
Der Spiegel‘e göre, “Vladimir Zelenskiy, Türkiye’de Vladimir Putin’i beklemek istiyordu, planı buydu. Ancak şimdi Rus liderin Türkiye’ye gitmesi imkansız kabul ediliyor. Adı, Kremlin’in dün akşam yayınladığı resmi Rus heyeti listesinde yok. Bugünden itibaren ne olacağı, önümüzdeki günlerde İstanbul’da Ukrayna’da olası bir ateşkes konusunda çığır açan görüşmelerin yapılıp yapılamayacağı belirsizliğini koruyor. Her halükarda, başarı şansı dün akşamdan beri artmadı.”
El-Cezire, “Kremlin’in çarşamba günü Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy arasında doğrudan görüşme ihtimalini ortadan kaldırmasına rağmen Rusya ve Ukrayna, Türkiye’de müzakereler yapmaya hazırlanıyor,” şeklinde aktardı. El-Cezire, “Putin’in artık müzakerelere katılmayacak olması nedeniyle, Zelenskiy’nin şahsen katılıp katılmayacağı ya da bunu ekibine bırakıp bırakmayacağı belli değil,” diye ekledi.
Diplomasi
Alman Dışişleri Bakanı Wadephul, Trump’ın ‘%5’ planına destek verdi

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO üyelerinden GSYİH’nin %5’ine ulaşma talebine paralel olarak savunma harcamalarını artıracaklarının sinyalini verdi.
Perşembe günü Antalya’da düzenlenen NATO toplantısında konuşan Wadephul, Berlin’in NATO müttefiklerinin %5 hedefine ulaşması yönündeki Trump’ın talebini “takip ettiğini” söyledi. Şu anda ittifakın harcama hedefi %2.
Wadephul, “Bu talebi, Amerika Birleşik Devletleri’nin NATO’nun toplu savunma maddesi olan 5. maddeye açık bir taahhüdü olarak görüyoruz,” diye ekledi.
Fakat Wadephul, ülkenin bu hedefe ulaşmak için NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin önerisini kabul edeceğini de işaret etti. Hollandalı Rutte, NATO üyelerinden 2032 yılına kadar “sert askeri harcamalar” için GSYİH’nin %3,5’ine ulaşmalarını ve buna altyapı ve siber güvenlik dahil “ilgili harcamalar” için GSYİH’nin %1,5’ini eklemelerini istedi.
Rutte, güçlendirilmiş altyapının genel güvenlik harcamalarının bir parçası olması gerektiğini savunarak, “arabalarımızı sürmek için, ama aynı zamanda gerektiğinde köprünün bir tankı taşıyabileceğinden emin olmak için” köprüleri örnek gösterdi ve “Tüm bu harcamalar dikkate alınmalıdır,” dedi.
Rutte’nin önerisi, Trump’ın gelecek ay Lahey’de yapılacak NATO liderler zirvesinde zafer ilan etmesini sağlayacak bir uzlaşma olarak görülüyor.
Berlin, son 80 yıldır savunması için büyük ölçüde ABD’ye güvenmiş olsa da, bu yıl %2 hedefine ulaşmaya kararlı.
Rutte, Antalya’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Temel savunma harcamaları konusunda çok daha fazlasını yapmamız gerekiyor,” diyerek, Rusya’nın 3-5 yıl içinde silahlı kuvvetlerini yeniden yapılandırabileceğini de sözlerine ekledi.
NATO’nun 32 üyesinden sadece Polonya şu anda %5 hedefine yakınken, İtalya ve İspanya gibi büyük ekonomiler eski hedefin altında kalıyor.
İtalyan hükümeti bu hafta NATO’ya %2’ye ulaştığını bildirdi fakat hesaplamalara hangi harcamaların dahil edildiği hala belirsiz.
Rutte Antalya’daki toplantıda, tüm ülkelerin önümüzdeki aya kadar %2’ye ulaşmak için çaba gösterdiğini söyledi. Rusya ile sınırı olan Polonya ve Baltık ülkeleri Estonya, Letonya ve Litvanya, %5’lik hedefin ötesine geçme sözü verdi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, NATO’nun “en zayıf halkası kadar güçlü olduğunu ve zayıf halkalar istemediğini” söyledi.
Almanya, şubat ayında Friedrich Merz’in Hıristiyan Demokratlarının parlamento seçimlerini kazanmasının ardından çabalarını artırdı. Merz, partisinin zaferinin ardından Almanya’nın ABD’den “bağımsızlığını kazanması” gerektiğini söylemişti.
Merz, şansölye olarak göreve başlamadan önce, savunma harcamaları için borçlanma sınırını kaldırmak için ülkenin anayasasını değiştirmeyi başardı ve Bundeswehr’e yüz milyarlarca euro yatırım yapma sözü verdi.
Merz, çarşamba günü Federal Meclis’te şansölye olarak yaptığı ilk konuşmasında, “Alman Silahlı Kuvvetleri’nin konvansiyonel anlamda Avrupa’nın en güçlü ordusu haline gelmesi için gerekli tüm mali kaynakları sağlayacağına” söz verdi.
Şansölye, “Güç saldırganlığı caydırır, zayıflık saldırganlığı davet eder,” dedi.
Diplomasi
Çin ve ABD yetkilileri APEC toplantısında buluştu: Ticaret durma noktasına gelebilir

Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) grubu, 21 üyeli bloğun ticaret bakanlarının yıllık toplantısını başlatırken, ABD’nin gümrük vergileri nedeniyle bölgedeki ihracatın bu yıl neredeyse hiç büyümeyeceği konusunda uyardı.
APEC, Güney Kore’nin tatil adası Jeju’da düzenlenen 2025 ticaret bakanları toplantısında yayınladığı bölgesel trendler analiz raporunda, bölgedeki ihracatın geçen yıl %5,7 arttıktan sonra bu yıl sadece %0,4 artacağını öngördü. Grup ayrıca, bu yıl için bölgesel ekonomik büyüme tahminini önceki %3,3’ten %2,6’ya düşürdü.
APEC yaptığı açıklamada, “Dış talebin, özellikle imalat ve tüketim mallarında azalması nedeniyle APEC genelinde ticaret büyümesi keskin bir düşüş yaşayacak, mallara ilişkin önlemlerle ilgili belirsizliğin artması ise hizmet ticaretini olumsuz etkileyecek” dedi.
Trump yönetiminin kapsamlı gümrük vergileri, APEC grubunun yarısından fazlasını hedef aldı. Bölgesel ortalama gümrük vergisi oranları, bağlayıcı olmayan ekonomik forumun kurulduğu 1989 yılında %17 iken, 2021 yılına kadar %5,3’e düştü. Bu dönemde mal ticareti dokuz katından fazla arttı.
Perşembe gününden itibaren iki gün boyunca, üye ekonomilerin ticaret temsilcileri, mevcut zorluklar bağlamında Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) reformları da dahil olmak üzere çok taraflı ticaret ve diğer işbirliği gündemlerini görüşecek.
Trump yönetimi, DTÖ’yü Çin’in haksız bir ihracat avantajı elde etmesini sağlayan bir kurum olmakla suçladı ve kısa süre önce bu kuruma sağlanan ABD fonlarını askıya alma kararı aldı.
ABD ve Çin heyetleri yeniden bir araya geldi
Toplantının kenarında, ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer, Washington, D.C.’de yapılan ilk tur ticaret görüşmelerinden üç hafta sonra Güney Kore’deki mevkidaşıyla ikili bir toplantı ve Yeni Zelanda ile diğer Asya ülkeleriyle ilk yüz yüze görüşmesini gerçekleştirecek.
Greer’in ofisi, ikili görüşmelerin programına ilişkin, “Hırslı olanlarla mümkün olduğunca hızlı hareket ediyoruz,” diye konuştu.
Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Li Chenggang da toplantıya katılıyor. Bakanlık yetkilisi, 10-11 Mayıs’ta Cenevre’de yapılan ilk yüz yüze görüşmelerde yüksek gümrük vergilerinin indirilmesi konusunda anlaşmaya varan Greer ile Jeju’da yeniden bir araya geldi. Ancak görüşmeye ilişkin henüz başka ayrıntı paylaşılmadı.
Ticaret bakanları toplantısı, bu yılın sonlarında Güney Kore’nin Gyeongju kentinde yapılacak APEC liderler zirvesi öncesinde düzenlenen ikinci tur üst düzey yetkililer toplantıları kapsamında gerçekleştiriliyor.
APEC, küresel ticaretin yaklaşık yarısını ve küresel GSYİH’nin %60’ını oluşturuyor.
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Rusya1 hafta önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Görüş1 hafta önce
Kim kazandı?
-
Dünya Basını1 hafta önce
Güçlü Amerikan Tanrıları, Trump ve Uzun Yirminci Yüzyılın Sonu
-
Görüş1 hafta önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Asya1 hafta önce
Cammu ve Keşmir: Yarım asırlık çatışmanın tarihi
-
Söyleşi1 hafta önce
Alexander Rahr: Bu hükümetin dört yıl dayanması beni şaşırtır
-
Amerika3 gün önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!