Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Türkiye, Rusya’dan petrol alımını artırdı

Yayınlanma

Ekim ayında Türkiye, STAR rafinerisinin onarımının tamamlanmasıyla Rusya’dan Ural petrolü ithalatını yüzde 40 oranında artırdı.

LSEG verilerine göre Türkiye, ekim ayında Rusya’dan Ural ham petrolü ithalatını, artan talep ve Azerbaycanlı SOCAR’ın STAR rafinerisindeki bakım çalışmalarının tamamlanmasıyla 5,15 milyon varilden 7,41 milyon varile çıkardı.

Bu artış, Eylül ayına kıyasla belirgin bir yükselişi gösteriyor.

Reuters ajansına konuşan ticaret kaynaklarının aktardığına göre, yıllık 10 milyon ton kapasiteli STAR rafinerisi, 23 Ekim’de ana rafineri ünitesinin kapanmasıyla başlayan yaklaşık bir ay süren bakım sürecini tamamlayarak Ural petrolü alımına ekimin son haftasında yeniden başladı.

Rafinerinin faaliyete geçmesi, Türkiye’nin Rus petrolüne olan talebini yükselten en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.

Ticaret uzmanları ayrıca, Akdeniz bölgesinde alternatif petrol çeşitlerinin arzının azalması nedeniyle TÜPRAŞ’ın da Rus petrolü alımlarını artırdığını belirtti. Bu gelişme, özellikle Türkiye’nin bölgede daha uygun koşullarla petrol almasını sağlıyor.

LSEG verilerine göre Türkiye rafinerileri eylül ayında Irak’tan 8 sevkiyat Basra ham petrolü ve Nijerya’dan 1 sevkiyat Forcado ham petrolü satın aldı. Bu durum, Türkiye’nin petrol tedarik stratejilerinde çeşitlilik arayışında olduğunu gösteriyor.

Türkiye’nin Ural petrolüne olan artan ilgisi, kasım ayında Rusya’dan petrol sevkiyatında beklenen düşüşle aynı döneme denk geliyor.

Ticaret uzmanları, bu durumun Ural petrolü fiyatlarında bir destek etkisi yaratabileceğini ifade etti.

Rusya, Primorsk, Ust-Luga ve Novorossiysk limanlarından yapılan petrol ihracatını kasım ayında günde 2,25 milyon varil seviyesinden günde 1,95 milyon varil seviyesine düşürmeyi planlıyor.

Kasım ve aralık aylarında, Ural kalitesindeki petrole yönelik talebin Hindistan’da artması bekleniyor.

BPCL, yıllık 6 milyon ton kapasiteli Kochi rafinerisindeki onarımı tamamladığını duyurdu. BPCL rafinerisi, Ural petrolünün başlıca alıcılarından biri olarak öne çıkıyor ve Hindistan’ın bu alanda artan ilgisi, bölgedeki fiyatları destekleyebilir.

DİPLOMASİ

Polonya Cumhurbaşkanı: Zurabişvili’nin, Rusya’nın Gürcistan seçimlerine müdahale ettiğine dair kanıtı yok

Yayınlanma

Polonya Cumhurbaşkanı Duda, Gürcistan Cumhurbaşkanı Zurabişvili’nin Rusya’nın Gürcistan seçimlerine müdahale ettiğine dair net bir kanıt sunamadığını belirtti; seçim sonuçları, Gürcü muhalefeti tarafından tanınmadı.

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin, Rusya’nın Gürcistan parlamento seçimlerine müdahale ettiğine dair elinde herhangi bir kanıt bulunmadığını açıkladı.

Duda, 28 Ekim’de Zurabişvili ile parlamento seçimlerinin sonuçlarına ilişkin bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini belirtti. Görüşmede, özellikle Moskova’nın seçimlere iddia edilen müdahalesi ele alındı.

Zet Radyosu‘na mülakat veren Duda, “Kendisi bunu açıkça ifade etmedi; zira [Rusya’nın seçimlere müdahale ettiğine dair] elinde net bir kanıt yok. Fakat belki bir şekilde [Rusya yanlısı güçlerin] etkisi olmuş olabilir,” ifadelerini kullandı.

Zurabişvili, ekim ayı başında Varşova’ya yaptığı ziyarette, Polonya liderine Gürcistan’daki seçimlerin sonucunda Gürcü Rüyası Partisi’nin kazanabileceğini; fakat “birleşik muhalefetin yeni bir hükümet kurmasına olanak tanıyacak bir sonuç elde etmesinin muhtemel olduğunu” söylemişti.

Ancak Duda, “Parlamento seçimlerinin sonucu, onun [Zurabişvili’nin] öngörüleriyle çelişiyor,” diye konuştu.

Gürcistan parlamento seçimleri 26 Ekim’de gerçekleştirildi. Seçimlerde yaklaşık 2 milyon seçmen oy kullandı. Gürcistan Merkez Seçim Komisyonu’na göre, Gürcü Rüyası Partisi oyların yüzde 53,9’unu alarak seçimi kazandı.

Diğer partilerin oy oranları ise şu şekildeydi: Değişim Koalisyonu yüzde 11,03, Birleşik Ulusal Hareket yüzde 10,16, Güçlü Gürcistan yüzde 8,81, Gürcistan İçin ise yüzde 7,77. Muhalefet, seçim sonuçlarını tanımadığını duyururken, Cumhurbaşkanı Zurabişvili seçim sonuçlarını “tam bir sahtekarlık” olarak nitelendirdi.

Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, 29 Ekim’de yaptığı açıklamada, Rusya’nın Gürcistan’ın içişlerine müdahale etme hakkı, isteği ya da niyeti olmadığını belirtti.

Ayrıca ABD ve AB’nin Gürcistan yönetimine yönelik yaptığı “kesinlikle akıl hocalığı içeren” açıklamalara dikkat çekti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin, otomobil üreticilerine elektrikli araç tarifelerini destekleyen AB ülkelerinde yatırımlarını durdurmalarını söyledi

Yayınlanma

Konuyla ilgili bilgi sahibi iki kişi Reuters’a, Çin’in otomobil üreticilerine Çin yapımı elektrikli araçlara uygulanan ek gümrük vergilerini destekleyen Avrupa ülkelerinde büyük yatırımları durdurmalarını söylediğini aktardı ve bunun Avrupa’yı daha da bölebileceğini belirtti.

Avrupa Birliği’nin %45.3’e varan yeni gümrük vergileri, bloğu bölen ve Pekin’in misillemesine yol açan bir yıllık bir soruşturmanın ardından çarşamba günü yürürlüğe girdi.

Fransa, Polonya ve İtalya’nın da aralarında bulunduğu on AB üyesi bu ay yapılan oylamada gümrük vergilerini desteklerken, Almanya’nın da aralarında bulunduğu beş üye karşı çıktı, 12 üye ise çekimser kaldı.

Pekin gümrük tarifelerine alternatif bir yöntem üzerinde müzakereleri sürdürürken, BYD, SAIC ve Geely gibi Çinli otomobil üreticilerine 10 Ekim’de Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen bir toplantıda, teklifi destekleyen ülkelerdeki fabrikalar gibi ağır varlık yatırım planlarını duraklatmaları gerektiği söylendi.

Toplantı kamuya açık olmadığı için isimlerinin açıklanmasını istemediler.

Toplantıya birkaç yabancı otomobil üreticisinin de katıldığını belirten kişiler, katılımcılara çekimser oy kullanan ülkelerdeki yatırımları konusunda ihtiyatlı olmalarının söylendiğini ve tarifelere karşı oy kullanan ülkelere yatırım yapmalarının “teşvik edildiğini” ifade etti.

Geely yorum yapmayı reddetti. SAIC, BYD ve ticaret bakanlığı yorum taleplerine hemen yanıt vermedi.

İtalya ve Fransa, Çinli otomobil üreticilerine yatırım için kur yapan AB ülkeleri arasında yer alıyor, ancak ucuz Çin elektrikli araçlarının Avrupalı üreticiler için oluşturduğu riskler konusunda da uyarıda bulundular.

Çin’in en büyük ikinci otomobil ihracatçısı olan devlete ait SAIC, Avrupa’da bir elektrikli araç fabrikası için yer seçiyor ve MG markalı otomobillerine yönelik artan talebi karşılamak için bu yıl Fransa’da ikinci Avrupa parça merkezini açmayı planlıyor.

Fransız hükümeti yorum talebine hemen yanıt vermedi.

İtalyan hükümeti, Çin’in ihracat bakımından en büyük otomobil üreticisi olan Chery ve Dongfeng Motor da dahil olmak üzere diğer Çinli otomobil üreticileriyle potansiyel yatırımlar konusunda görüşmeler yürütüyor.

İtalya sanayi bakanlığı yorum yapmayı reddetti. Dongfeng ve Chery ise hemen yanıt vermedi.

BYD, tarifelere karşı oy kullanan Macaristan’da bir fabrika inşa ediyor. Konuyla ilgili bilgi sahibi iki ayrı kişi, Çinli elektrikli araç devinin maliyet kaygıları nedeniyle Avrupa merkezini Hollanda’dan Macaristan’a taşımayı da düşündüğünü söyledi.

Pekin’in rehberliğini yayınlamasından önce bile Çinli şirketler Avrupa’da bağımsız üretim tesisleri kurma konusunda temkinliydi, çünkü bu büyük miktarlarda yatırım ve yerel yasalar ve kültür hakkında derin bir anlayış gerektiriyordu.

Söz konusu kişiler, 10 Ekim’deki toplantıda otomobil üreticilerine Avrupa hükümetleriyle ayrı yatırım görüşmelerinden kaçınmaları ve bunun yerine toplu görüşmeler yapmak için birlikte çalışmaları gerektiğinin söylendiğini belirtti.

Bu direktif, temmuz ayında Ticaret Bakanlığı’nın Çinli otomobil üreticilerine Hindistan ve Türkiye gibi ülkelere yatırım yapmamalarını ve Avrupa’daki yatırımlar konusunda temkinli olmalarını tavsiye ettiği benzer bir uyarının ardından geldi.

AB, Çin menşeli elektrikli araçlara yüzde 45’e varan gümrük vergisi getirmeye hazırlanıyor

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Orbán: Gürcistan seçimleri adil

Yayınlanma

Macaristan Başbakanı Viktor Orbán salı günü Tiflis’e yaptığı ziyaret sırasında Gürcü mevkidaşı İrakli Kobahidze’yi tebrik ederken Gürcistan’da iktidar partisinin kazandığı seçimlerin “özgür ve demokratik” olduğunu söyledi.

Oylamada usulsüzlük yapıldığına dair iddiaların ardından pazartesi günü binlerce kişi Tiflis’teki Gürcistan Parlamentosu önünde protesto gösterileri düzenledi.

İktidardaki Gürcü Rüyası partisi ve seçim komisyonu oylamanın özgür ve adil olduğunu söylerken, Batılı güçler soruşturma açılması çağrısında bulundu.

Orbán düzenlediği basın toplantısında, “Uluslararası kuruluşların değerlendirmelerini okuyorum ve kimsenin bu seçimin adil ve demokratik bir seçim olduğunu sorgulamaya cesaret edemediğini görüyorum. Tüm eleştirilere rağmen kimse bu kadar ileri gitmeye cesaret edemedi,” dedi.

Pazar günü aralarında 57 ülkeden oluşan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatının (AGİT) da bulunduğu izleme misyonları tarafından bir dizi ihlal rapor edildi.

Gruplar, oy pusulalarının çalınması, rüşvet, seçmenlerin korkutulması ve oy verme merkezlerinin yakınında yaşanan şiddet olayları da dahil olmak üzere iddia edilen ihlallerin sonucu etkilemiş olabileceğini kaydetti fakat sonucun hileli olduğunu söylemekten kaçındı.

Batı yanlısı Gürcüler oylamayı, “Rusya ile bağlarını derinleştiren iktidar partisi” ile “Avrupa ile entegrasyonu hızlandırmayı hedefleyen muhalefet” arasında bir seçim olarak değerlendirdi.

Avrupa Konseyi dönem başkanlığını yürüten Macaristan, 2022’de başlayan Ukrayna savaşına rağmen Rusya ile yakın ilişkilerini sürdürme kararlılığıyla diğer AB ve NATO üyelerini kızdırdı.

AB’nin 13 dışişleri ve Avrupa işleri bakanından oluşan bir grup pazartesi günü yaptıkları ortak açıklamada, “Başbakan Orbán’ın Gürcistan’a yaptığı erken ziyareti eleştiriyoruz. Kendisi AB adına konuşmuyor,” dedi.

Öte yandan bazı politikaları nedeniyle AB ve ABD’nin eleştirilerine maruz kalan ve Rusya ile bağ kurma yanlısı Gürcü Rüyası, ülkenin AB’ye katılma teklifini tamamen desteklediğini söylüyor.

Orbán da Gürcistan’ı AB üyeliği yolunda desteklediğini söyledi ve seçim sonucunun “Avrupa yanlısı bir seçim” olduğunu sözlerine ekledi.

Kobahidze, “Macaristan, Avrupa entegrasyonu yolunda Gürcistan’ın ateşli bir destekçisi olmuştur ve Macaristan, Gürcistan’ın adaylık statüsünü kazanmasında özel bir rol oynamıştır. Bunun için Viktor Orbán’a şahsen teşekkür etmek istiyorum,” dedi.

Gürcistan’a geçtiğimiz aralık ayında adaylık statüsü verilmişti fakat AB, Brüksel’in Gürcü Rüyası’nın “otoriter eğilimleri” olduğunu söylediği için başvurunun dondurulduğunu defalarca dile getirmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English