Bizi Takip Edin

Diplomasi

Tusk: Polonya bir cephe ülkesi, Ukrayna’nın savunmasına her şeyini veremez

Yayınlanma

Polonya Başbakanı Donald Tusk salı günü Lviv’e yaptığı sürpriz ziyarette Varşova’nın, Rusya ile savaşında Ukrayna’nın savunmasına olan bağlılığını bir kez daha teyit etti fakat ülkesinin Kremlin’den gelen tehditler artarken hükümetinin komşusuna “her şeyi veremeyeceği” konusunda uyarıda bulundu.

Tusk Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşmelerinin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında, “Her şeyi vermemiz mümkün değil. Bir anlamda biz de bir cephe ülkesiyiz. Polonya giderek doğrudan vatandaşlarımıza, devletimize yönelik sabotaj, saptırma [ve] hibrid eylemlerin hedefi haline geliyor,” iddiasında bulundu.

Başbakan yine de Polonya’nın Ukrayna ile dayanışmasını sürdürdüğünü vurgulayarak, Varşova’nın zor durumdaki ülkeyle omuz omuza durmasının sadece Ukrayna’nın savunması için değil, “Rusya bölgedeki saldırganlığını artırırken Polonya’nın kendi güvenliği” için de kritik önemde olduğunu belirtti.

Tusk ayrıca Kiev ile Varşova arasındaki ilişkilerde tarihsel olarak yaşanan “iniş çıkışları” da kabul etti. Bir muhabirin Ukraynalı bir Nazi grubunun etnik temizlik misyonu çerçevesinde on binlerce Polonyalıyı öldürdüğü İkinci Dünya Savaşı Volhinya katliamından kalan husumetle ilgili sorusunu yanıtlayan Tusk, “kötü tarih ve kötü duyguların” Polonya-Ukrayna dayanışmasına müdahale etmesine izin vermenin “korkunç bir hata, affedilemez bir günah” olacağını söyledi.

Rusya karşıtı ittifaklarına rağmen iki ülke arasındaki gerilim tırmanmaya devam etmiş ve Tusk ağustos ayında, Ukrayna’nın gerekli “kültürel ve siyasi standartları” karşılamaması halinde Polonya’nın yeni yılda dönem başkanlığını üstleneceği Avrupa Birliği’ne katılımını engelleyeceği tehdidinde bulunmuştu.

Bununla birlikte Polonya lideri salı günü Varşova’nın Ukrayna’nın AB’ye katılım müzakerelerini hızlandırma taahhüdünü teyit ederek ve Kiev’in NATO üyeliğini destekleme konusunda Polonya’ya güvenebileceğini söyleyerek fikrini değiştirmiş göründü.

Zelenskiy ise gazetecilere yaptığı açıklamada iki ülkenin kültür bakanlıkları arasındaki işbirliğinden “memnuniyet duyduğunu” ve tarihi gerginliklerin ele alınması yönünde “ilerleme” kaydedildiğini belirtti.

Zelenskiy, “Polonya’nın Ukrayna için yaptığı her şeyi takdir ediyoruz,” dedi.

Diplomasi

Von der Leyen Papa’nın cenazesinde Trump ile görüşmeyi planlıyor

Yayınlanma

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, cumartesi günü Papa Francis’in cenazesinde Donald Trump ile yüzleşme fırsatı bulabilir.

Roma’daki Aziz Petrus Bazilikası, 88 yaşında hayatını kaybeden Papa Francis’e saygılarını sunmak için dünya liderlerinin bir araya geleceği cumartesi günü uluslararası diplomasinin odak noktası haline gelebilir.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in yan yana oturacağı tahmin edilirken, liderler arasında bir etkileşim olması muhtemel görünüyor.

Komisyon, cenazenin Trump ile ilk doğrudan görüşme için bir fırsat olup olmadığına ilişkin soruları yanıtlamaktan kaçındı. Bir sözcü, “ikili görüşmelerin olacağı ihtimalinin dışlanamayacağını” belirtti.

Sözcü, “Cenaze töreninin kenarında başka fırsatlar ortaya çıkarsa, elbette bunlardan yararlanılacaktır,” diye ekledi.

Brüksel’deki yetkililer ve diplomatlar, Komisyon’un Beyaz Saray ile doğrudan bir iletişim kanalı olmamasına ilişkin şikayetlerini giderek daha yüksek sesle dile getiriyor.

Ocak ayında Trump’ın göreve başlamasından önce, von der Leyen’in çevresi yeni yönetimin “erken temaslar” kurmak için çaba göstermiş, hatta bir ziyaret olasılığını bile değerlendirmişti. Fakat bu çabalar sonuçsuz kaldı.

Çok az sayıda Komisyon üyesi Trump yönetimi ile doğrudan görüşme ayrıcalığına sahip oldu ve AB yetkilileri, ziyaretleri ayarlamaktan çok, üst düzey yetkilileri için Amerikalı meslektaşlarıyla görüşme ayarlamakta yaşadıkları zorluklardan şikayet ediyor.

Ticaret Komiseri Maroš Šefčovič, von der Leyen’in etkili başdanışmanı Björn Seibert’in de zaman zaman eşlik ettiği üç Washington gezisi ile öne çıkıyor. Seibert, dış ilişkiler faaliyetleri kapsamında, ABD’nin çelik ve alüminyuma gümrük vergisi uygulamaya koymadan hemen önce, şubat ayında Washington’da görüşmeler yaptı.

Fakat diplomatik girişimlerin somut bir etkisi olmadı. Von der Leyen’in yeni ABD yönetimine yönelik tavrı da gözle görülür şekilde sertleşti. Leyen, Zeit’a verdiği mülakatta, “Avrupa hâlâ bir barış projesidir. Kuralları koyan kardeşlerimiz ya da oligarklarımız yok. Komşularımızı işgal etmiyoruz ve cezalandırmıyoruz,” diye konuştu.

Trump ile doğrudan temas kurmak, von der Leyen’e şu anda 90 gün süreyle askıya alınmış olan gümrük vergileri konusunda Avrupa’nın taleplerini dile getirmek için nadir bir fırsat sunacak.

Avrupa Komisyonu’nun Avrupa’nın ticaret politikası üzerinde tek kontrol sahibi olmasına rağmen, Trump şu ana kadar von der Leyen ile doğrudan görüşmekten kaçındı ve bunun yerine İngiltere, Fransa, İtalya ve Norveç olmak üzere dört Avrupa lideriyle ayrı ayrı görüşerek “böl ve yönet” stratejisini tercih etti.

Bu arada, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, von der Leyen ile Trump arasında ikili bir görüşme olasılığını soğuk karşıladı ve mevcut koşullar altında bunun zor olacağını söyledi. 

Tajani, “Aceleye getirilmiş bir toplantı için doğru zaman olduğunu düşünmüyorum. İhtiyacımız olan şey, Avrupa ve ABD arasında doğru bir şekilde yapılabilmesi için yeterli zamanın ayrıldığı, derinlemesine bir diyalog,” dedi.

Trump’ın en sevdiği Avrupalı lider olan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, geçen hafta Washington’a yaptığı ziyaret sırasında bir kez daha bu fikri gündeme getirerek, AB-ABD zirvesini kolaylaştırma planlarını canlandırmak istiyor.

Fakat AB zirveleri Avrupa Konseyi’nin yetki alanına girdiğinden, bu tür görüşmeleri başlatmak Cumhurbaşkanı António Costa’ya düşüyor.

Şu anda AB yetkilileri, yakın zamanda bir AB-ABD zirvesinin yapılmayacağını belirtiyor.

Haziran ayında Lahey’de yapılacak NATO zirvesi, özellikle birkaç gün sonra bir AB zirvesinin de yapılacak olması nedeniyle potansiyel bir fırsat olarak gösteriliyor.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Trump: Hamaney ile görüşmeye açığım, Çin ile görüşüyoruz

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Time dergisine verdiği mülakatta İran Dini Lideri Ali Hamaney ile görüşmeye açık olduğunu belirtti. Trump, İran’ın nükleer silah edinmesini engellemek için gerekirse askeri müdahalede bulunabileceğini ima ederken, Suudi Arabistan’ın İsrail ile normalleşme anlaşmalarına katılacağını öngördü.

ABD Başkanı Donald Trump, Time dergisine verdiği mülakatta, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney ile görüşmeye açık olduğunu vurguladı.

Trump, dergiye yaptığı açıklamada, İran ile nükleer müzakereler konusunda askeri gerilimin tırmanma olasılığına değindi. Bir anlaşmaya varılmasını umduğunu belirten Trump, “Saldırmadan bir anlaşmaya varabileceğimizi düşünüyorum,” dedi.

ABD’nin İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırmasını engellediği yönündeki iddialara ilişkin ise Trump, “Onları engellemedim, ancak saldırıya hazırlamadım,” ifadelerini kullandı.

Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, diplomatik çabaların Tahran’ın nükleer silah edinmesini engellemede başarısız olması hâlinde İsrail’i İran ile askeri bir çatışmaya sürükleyebileceğini söyledi.

İran’ın nükleer silaha sahip olmayacağını belirterek, gerekirse saldırı düzenlemek “zorunda kalabileceğini” sözlerine ekledi.

Çin ile müzakereler

Öte yandan Trump, Washington’ın Pekin ile aktif olarak bir anlaşmaya varmak için müzakereler yürüttüğünü duyurdu. Çinli mevkidaşı Xi Jinping ile gümrük vergileri konusunda bir telefon görüşmesi yaptığını belirtti.

Normalleşme süreci

Time dergisinin “Washington, Suudi Arabistan ile normalleşmeye eskisinden daha mı yakın?” sorusuna yanıt veren Trump, Riyad’ın İsrail ile normalleşme anlaşmalarına “katılacağını” öngördü.

Suudi Arabistan’ın ABD ekonomisine 1 trilyon dolar yatırım yapmayı kabul ettiğini de açıkladı.

Trump ayrıca, selefi Joe Biden yönetimini normalleşme konusunda hiçbir şey yapmamakla eleştirdi.

Trump, “Orada 4 ülkemiz vardı, her şey hazırdı, tamamlayacaktık ve şimdi yeniden başlayacağız,” şeklinde konuştu.

Trump, Suudi Arabistan ziyareti sırasında dev silah satışı önerecek

Orta Doğu ziyareti

Röportajda yer alan bilgilere göre, gelecek Mayıs ayında Suudi Arabistan’ı kapsayacak şekilde planlanan Orta Doğu ziyaretine ilişkin Trump, daha sonra Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni de ziyaret edeceğini ve başka bir tur daha yapacağını belirtti.

Trump, “Orta Doğu’da ve sanırım tüm dünyada çok iyi ilişkilerim var,” ifadesini kullandı.

Üniversite protestoları

Bunun yanı sıra Time‘ın, Gazze’deki soykırımı kınayan protestoların ardından ABD üniversitelerine yönelik keyfi uygulamalar hakkındaki sorusuna yanıt veren Trump, “ifade özgürlüğünü desteklediğini” iddia etti.

Ancak, ABD’deki tüm üniversitelerde yaşanan “ayaklanmaları” desteklemediğini söyledi ve ülkenin “antisemitizm” olarak adlandırılan bir durum yaşadığını savundu.

Trump: Kırım Rusya’da kalacak, Zelenskiy de bunu biliyor

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Trump: Kırım Rusya’da kalacak, Zelenskiy de bunu biliyor

Yayınlanma

ABD Başkanı Trump, Time dergisine verdiği mülakatta, Kırım’ın Rusya’da kalacağını ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin de bunu bildiğini belirtti. Trump, yarımadanın Rusya’ya geçmesinden Obama’yı sorumlu tutarken, Ukrayna savaşını 24 saatte bitirme vaadini ‘şaka’ ve ‘abartı’ olarak nitelendirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, Time dergisine verdiği mülakatta, Kırım’ın Rusya’da kalacağını ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin de bunu bildiğini ifade etti.

Trump, yarımadanın Rusya’ya geçmesinden Barack Obama’yı sorumlu tuttuğunu belirtti. Ayrıca, Ukrayna’daki savaşı 24 saat içinde bitirme vaadini “şaka” ve “abartı” olarak nitelendirdi.

Reuters‘ın ulaştığı metne göre, ABD Başkanı’nın özel elçisi Steve Witkoff tarafından 17 Nisan’da Paris’te Avrupalı yetkililere sunulan Ukrayna’daki savaşı sona erdirme önerileri listesinde, “ABD, Rusya Federasyonu’nun Kırım üzerindeki kontrolünü hukuken tanır,” maddesi yer alıyordu.

Trump’ın başkanlığının ilk 100 gününe odaklanan mülakatta, Time Genel Yayın Yönetmeni Sam Jacobs ve kıdemli siyaset muhabiri Eric Cortellessa, Trump’a Kırım’ın Ruslara geçip geçmemesi gerektiğini ve nihai barış anlaşmasında Kırım ile Rusya’nın ele geçirdiği diğer dört bölgenin Rusya’ya bırakılmasının kendisi için kabul edilebilir olup olmayacağını sordu.

FT: Rusya, Ukrayna’da çatışmaları mevcut cephe hattında durdurmaya hazır

Trump, “Kırım [zaten] Ruslara geçti. Onu bana değil, Barack Obama’ya verdiler,” yanıtını verdi.

Trump sözlerine şöyle devam etti: “Eğer Kırım Rusya’da kalacaksa, sadece Kırım hakkında konuşmalıyız, çünkü hep ondan bahsediliyor. Kırım Rusya’da kalacak. Zelenskiy de bunu anlıyor, herkes oranın [Kırım’ın] uzun süredir onlarla [Rusya ile] olduğunu anlıyor. Ben gelmeden çok önce onlarlaydı. Tekrar söylüyorum, bu Obama’nın savaşı. Bu asla olmaması gereken bir savaş.”

Başka bir yanıtında Trump, daha önce defalarca yaptığı gibi, Rusya’nın Ukrayna ile savaşını “Joe Biden’ın savaşı” olarak nitelendirdi ve kendi başkanlığı döneminde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in komşu ülkeye asla saldırmayacağını da sözlerine ekledi.

Witkoff tarafından iletilen önerilerde, ABD’nin Rusya’nın Lugansk oblastı ile Zaporojye, Donetsk ve Herson oblastlarının bazı kısımları üzerindeki kontrolünü fiilen tanımaya hazır olduğu belirtiliyordu.

Ukrayna’nın ise toprak meselesinde yalnızca Rus birliklerinin küçük bir alanı kontrol ettiği “Harkov oblastındaki toprakların kontrolünü yeniden sağlayacağı” ifade ediliyordu.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Ukrayna anayasasının buna izin vermediğini belirterek Kırım’ın Rusya toprağı olarak tanınması ihtimalini reddetti.

Trump, başkanlığının ilk gününde neden söz verdiği gibi savaşı bitirmediği sorusuna, “Savaş üç yıldır sürüyor, ben ise sadece üç aydır durdurmaya çalışıyorum,” yanıtını verdi ve ekledi:

“Bunu mecazi anlamda söyledim ve abartı olarak söyledim, çünkü kendi görüşümü belirtmek için ve biliyorsunuz, bu tabii ki yalan haberlere konu oluyor. Açıkçası insanlar bunu söylediğimde şaka amaçlı olduğunu biliyorlar, ama aynı zamanda ona [savaşa] son verileceği de söylendi.”

Trump’a göre, Putin Rusya Devlet Başkanı, Zelenskiy de Ukrayna Devlet Başkanı olarak kalırsa savaşı bitirmek mümkün, ancak en önemlisi bunu yalnızca kendisi, yani Trump başarabilir.

Kremlin: ABD’nin Ukrayna konusunda makul fikirleri yok

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English