Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Ukrayna’ya silah tedariki: Almanya’nın ‘kırmızı çizgileri’ dünden bugüne nasıl değişti?

Yayınlanma

Almanya, geçen hafta itibariyle Ukrayna ordusuna, Rusya topraklarına yönelik saldırılarda Alman menşeili silahları kullanması için yetki verdi. Söz konusu mesele, daha önce ‘gerilimin tırmandırılması’ gerekçesiyle Berlin tarafından tabu olarak görülüyordu.

Geçen yılın ağustos ayında SPD’li Başbakan Olaf Scholz, Rusya’daki hedeflere saldırmak için kullanılabilecekleri ve Berlin’in savaşın tarafı algılanacağı gerekçesiyle menzil sınırlaması olmayan Taurus seyir füzelerinin teslimatı konusundaki çekincelerini dile getirdiğinde eski iktidar ortağı CDU tarafından tepkiyle karşılamıştı.

CDU’nun dış politikada şahin tavrıyla bilinen isimlerinden Roderich Kiesewetter, o dönemde ‘savaşın Rusya topraklarına taşınması’ gerektiğini savunmuştu.

Cuma günü beklenen zaman geldi ve Alman hükümeti, Ukrayna yönetimine Rusya’daki askeri hedeflere karşı Almanya’dan tedarik edilen silahları kullanma yetkisi verdi.

Karar, Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit tarafından açıklandı. Hebestreit, gerekçeli açıklamasında son haftalarda Ukrayna’nın ‘özellikle Harkov bölgesinde, doğrudan komşu Rusya sınır bölgesindeki mevzilerden’ saldırıya uğradığını söyledi.

Sözcü, “Hep birlikte, Ukrayna’nın uluslararası hukuk çerçevesinde bu saldırılara karşı kendini savunma hakkına sahip olduğuna inanıyoruz,” dedi.

Şubat 2022’den bu yana Ukrayna’ya silah yardımı ve kırmızı çizgiler

Mart 2022’de Ukrayna silahlı kuvvetlerine yönelik silah sevkiyatı ve eğitim yardımı ile bunların uluslararası hukuki boyutuna ilişkin tartışmalar tüm hızıyla devam etti.

Federal Meclis, konuya ilişkin bir uzman raporu yayımladı: “Ancak silah tedarikinin yanı sıra, çatışmanın tarafının bilgilendirilmesi ya da bu silahlarla ilgili eğitim verilmesi de söz konusuysa, savaş dışı güvenli alanın dışına çıkılmış olur.”

Temmuz 2022’de Alman hükümeti, Kiev’e ağır silah sevkiyatını onayladı. Başlangıçta 30 ila 40 kilometre menzile sahip 14 adet 2000 kundağı motorlu obüs teslim edildi. Ayrıca 84 kilometreye kadar menzile sahip beş adet Mars II çok namlulu roketatar da gönderildi.

Ocak 2023’de uzun tartışmaların ardından Alman hükümeti Ukrayna’ya Leopard 2 tanklarının teslim edileceğini bildirdi.

Şansölye Scholz, savaş uçaklarının teslimatını ve kara birliklerinin Ukrayna’ya konuşlandırılmasını ‘son kırmızı çizgi’ olarak nitelendirdi. Scholz, herkesin buna güvenebileceğini ve bunu ABD Başkanı Joe Biden’a da açıkça ifade ettiğini söyledi.

Sansölye, “Savaş uçaklarından bahsetmediğimizi çok önceden açıkça belirtmiştim ve burada da aynısını yapıyorum. Hiçbir koşul altında kara birlikleri göndermeyeceğiz. NATO askerlerinin Ukrayna’daki savaşa doğrudan müdahil olmayacağını ilettim,” ifadelerini kullandı.

Şubat 2023’te Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna Askeri Yardım Misyonu tarafından Ukrayna’dan gelen askerlerin eğitimi başladı.

Ukraynalı askerler, Leopard 2 A6 tanklarının kullanımı konusunda Almanya topraklarında eğitim almaya başladı. Federal Meclis’in raporu uyarınca Berlin, böylece ‘savaş dışı güvenli alandan’ çıkmış oldu.

Ağustos 2023’te Taurus seyir füzelerinin menzil sınırlamasıyla ya da menzil sınırlaması olmaksızın teslimatı tartışıldı. Sığınak delici özelliğiyle bilinen silahın normal menzili en az 500 kilometre.

Ukrayna’nın teknik menzil sınırlaması olmaksızın bunları Rusya’daki hedeflere karşı kullanmama sözünü tutup tutmayacağı bir ‘güven sorunu’ olarak görüldü.

31 Mayıs 2024’te Alman hükümeti ise, Ukrayna silahlı kuvvetlerinin Rusya’daki hedeflere karşı Almanya’dan gelen silahları kullanmasına izin verdi. Sahra Wagenknecht İttifakı’ndan (BSW) milletvekili Sevim Dağdelen, açıklanan kararı ‘son derece tehlikeli ve sorumsuz’ olarak nitelendirdi.

Dağdelen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Federal hükümet Ukrayna’ya Rusya’daki hedeflere karşı Alman silahlarını kullanma yetkisi veriyor. Bu son derece tehlikeli ve sorumsuzcadır. Almanya’nın doğrudan savaşa katılmasına engel olunmalı!” dedi.

Rusya’ya karşı Batı silahlarıyla saldırı için yetki verilmesi ne anlama geliyor?

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English