Bizi Takip Edin

AMERİKA

Venezuelalı muhalif, İspanya’ya sığınmadan önce haftalarca Hollanda elçiliğinde saklanmış

Yayınlanma

Hollanda’nın, Venezuela muhalefetinin seçimlerdeki başkan adayı Edmundo González’i pazar günü İspanya’ya kaçmadan önce altı hafta boyunca Caracas’taki Hollanda Büyükelçiliğinde gizlice barındırdığı ortaya çıktı.

González’e İspanya’da siyasi sığınma hakkı verildi. Venezuelalı yetkililer Nicolás Maduro’nun üçüncü dönem için yeniden seçildiğini ilan etmiş ve González’in gözaltına alınmasını emretmişti.

Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp pazar günü parlamentoya gönderdiği mektupta, “Seçimlerin ertesi günü acil talebi üzerine González’i Hollanda’nın Caracas’taki maslahatgüzarının konutunda gerektiği sürece misafir etmeye karar verdim,” dedi.

Veldkamp, bu ayın başlarında González’in konuttan ayrılmak ve “mücadelesine İspanya’dan devam etmek” istediğini de sözlerine ekledi.

Bakan, göstericilerin yanı sıra Venezuela muhalefetinin üyelerinin de güvenliklerinden endişe ettiğini savundu ve “Seçimlerden bu yana bir kısmı tutuklandı ve bazılarından o zamandan beri haber alınamıyor,” iddiasında bulundu.

RTL’nin aktardığına göre bakan, bakanlıktaki küçük bir memur grubuna danıştıktan sonra González’in sığınmasına yeşil ışık yaktı.

Veldkamp RTL’ye verdiği demeçte, “Hollanda Krallığı Venezuela’da insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün yeniden tesis edilmesine olan bağlılığını sürdürmektedir,” dedi.

İspanya, González’in Madrid’e indiğini doğruladı

ABD ve diğer ülkeler González’in başkanlık oylamasını kazandığını iddia ediyor. Seçimlerin ardından Venezuela’da ülke çapında protestolar patlak vermiş, hükümet 2.400 protestocuyu gözaltına almış ve önde gelen dört muhalif siyasetçiyi tutuklamıştı.

İspanya, Edmundo González’in, temmuz ayındaki tartışmalı başkanlık seçimleriyle ilgili olarak kendisini “terörizm, komplo ve diğer suçlarla itham eden” bir tutuklama emriyle ülkesinden kaçtıktan sonra pazar günü öğleden sonra Madrid’e geldiğini söyledi.

İspanya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre González, eşi ve İspanyol yetkililer Torrejon de Ardoz askeri hava üssüne iniş yaptı. CNN’in edindiği bilgiye göre González şu anda İspanya’dan sığınma talep ediyor.

Venezuela: González’in dosyasını kapatacağız

Venezuela Başsavcısı Tarek William Saab pazar günü CNN’e yaptığı açıklamada, yetkililerin González’in ülkeden ayrılmasının ardından aleyhindeki davayı kapatacaklarını söyledi.

Saab, “Edmundo González’in avukatıyla birlikte önümüzdeki günlerde bu davayı adli olarak kapatmak için şekil, zaman ve yer belirleyeceğiz,” dedi.

Bir gün önce Venezuela Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez yaptığı açıklamada González’in “ülkeyi terk ettiğini ve İspanya’dan siyasi sığınma talebinde bulunduğunu” söylemişti.

Başkan Yardımcısı, González’in İspanya’nın başkent Caracas’taki büyükelçiliğinde “gönüllü mülteci” olarak kaldığını ve Venezuela’nın “ülkenin huzuru ve siyasi barışı için” ayrılmasına izin verdiğini de sözlerine ekledi.

Blinken: González’in gidişi anti-demokratik tedbirlerin sonucu

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken pazar günü yaptığı açıklamada González’in ayrılışının “anti-demokratik tedbirlerin doğrudan sonucu” olduğunu ileri sürdü.

Blinken, “Seçim sonuçları ve halkın iradesi Maduro ve Venezuela seçim yetkilileri tarafından bir kenara atılamaz. González Urrutia’nın Venezuela’da özgürlük ve demokrasinin yeniden tesisi için mücadeleye devam etme çağrısının yanındayız,” dedi.

González pazar günü yaptığı açıklamada, ülkeden ayrılmasına izin verilmeyeceğine dair “baskı ve tehditlere” rağmen ülkeden ayrıldığını söyledi fakat bu tehditleri kimin yaptığını açıkça belirtmedi.

Basın ekibi tarafından CNN ile paylaşılan sesli bir notta Gonzalez, “çok yakında Venezuela’da özgürlük ve demokrasi için mücadeleye devam edeceğine” inandığını söyledi ve takipçilerine dayanışma mesajları için teşekkür etti.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English