Bizi Takip Edin

RUSYA

WSJ: Rusya, Arktik yarışında önde

Yayınlanma

The Wall Street Journal gazetesi, Rusya’nın Arktik bölgesinde askeri üstünlüğünü ve ABD ile Kanada’nın bu bölgedeki altyapı eksikliklerini vurguladı. NATO’nun ise ABD Başkanı Trump’a Arktik’teki askeri varlığını artırma önerisi sunmayı planladığı belirtiliyor.

The Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Rusya’nın Arktik bölgesinde geniş üs ve liman ağı, son teknoloji silahları ve dünyanın en büyük buz kırıcı filosu sayesinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kanada’ya karşı üstünlük kurduğunu belirtti.

Calgary Üniversitesi Askeri, Savunma ve Stratejik Çalışmalar Merkezi geçici direktörü Rob Hubert, Rusya ile NATO arasındaki gerilimin Arktik’te askeri konuşlanmayı zorunlu kıldığını ifade etti.

Gazetenin aktardığına göre, Kuzey Amerika, Kuzey Kutbu’nda askeri altyapı eksikliği yaşıyor.

1958’de kurulan Amerika Birleşik Devletleri-Kanada Kuzey Amerika Hava-Uzay Savunma Komutanlığı (Norad) üsleri güncelliğini yitirirken, Amerikan yapımı radarlar en yeni hipersonik füzeleri tespit edemiyor.

Gazete ayrıca, ABD’nin ağır konteyner gemilerini kabul edecek Arktik derin deniz limanlarına sahip olmadığını, Kanada’nın ise Kuzey Buz Denizi’ne erişim sağlayan bir derin deniz limanına sahip olduğunu, ancak bu limanın kutup dairesinin 800 kilometre güneyinde yer aldığını vurguladı.

Alaska’nın büyük bölümünde kara ve demir yolu hatlarının bulunmaması, Kuzey Kutbu’na erişimi zorlaştırıyor.

Rusya, çoğu nükleer enerji santralleriyle çalışan ve yüksek güç ile uzun süreli otonom seyir sağlayan otuz civarında buz kırıcıya sahip.

Rhein-Zeitung gazetesi 31 Ocak’ta, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamaları üzerine NATO temsilcilerinin, ittifakın Arktik’teki askeri varlığını genişletmeyi Trump’a önermeyi planladıklarını bildirdi.

Önerinin temel amacının, Trump’ın Grönland’ı ilhak etme konusundaki söylemini yumuşatmak olduğu belirtildi.

NATO’nun varsayımlarına göre, ittifakın Arktik’te genişlemesi, ABD’nin bölgesel güvenlik çıkarlarını koruyacak ve böylece Beyaz Saray’ın yeni başkanının Danimarka adasını ABD’ye katma yoluyla çözmeyi amaçladığı sorunlardan biri çözülmüş olacak.

Tartışmanın sonucu, Trump’ın ABD’nin güvenliği konusunda gerçekten endişeli olup olmadığına bağlı. Grönland’daki hammadde yataklarının da önemli olması koşuluyla, girişimin başarısızlığa mahkûm olduğu düşünülüyor.

‘Askeri Schengen’: ABD, Rusya ile Arktik’te nasıl bir çatışmaya hazırlanıyor?

RUSYA

Biden’ın ‘veda yaptırımları’ Rusya ekonomisini nasıl etkileyecek?

Yayınlanma

ABD’nin Rus petrolüne yönelik yeni yaptırımlarının, ülke ekonomisine milyarlarca dolarlık ihracat kaybına yol açabileceği ve dolar kurunu 130 rublenin üzerine çıkarabileceği öngörülüyor. Yaptırımlar nedeniyle Rusya’nın petrol ihracat gelirlerinin azalması ve enflasyonun artması bekleniyor.

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin “veda hediyesi” olarak Rus petrolüne uyguladığı yeni yaptırımlar, Rusya ekonomisine milyarlarca dolarlık ihracat geliri kaybına neden olacak ve dolar kurunun 130 rublenin üzerine çıkmasına yol açacak.

Savunma Bakanı Andrey Belousov’un kardeşinin yönettiği ve hükümete yakınlığıyla bilinen Makroekonomik Analiz ve Tahmin Merkezi’nin (TsMAK) hesaplamalarına göre, Gazprom Neft ve Surgutneftegaz’ın yanı sıra 180’den fazla “gölge filo” tankerini hedef alan yaptırımların sıkılaştırılması, Rusya’ya döviz girişini önümüzdeki üç yıl içinde 156 milyar dolar azaltacak.

Merkezdeki uzmanlar, petrol ve petrol ürünleri ihracatındaki düşüş ve Rus petrol şirketlerinin vermek zorunda kalacağı ek indirimler nedeniyle ekonominin 2025’te 47 milyar dolar, 2026’da 57 milyar dolar ve 2027’de 52 milyar dolar kayıp yaşayacağını öngörüyor.

Bu durum, rublenin daha da değer kaybetmesine neden olacak ve ortalama dolar kuru bu yıl 108,3 rubleye, 2026’da 124,9 rubleye ve 2027’de 132,2 rubleye yükselecek.

TsMAK’a göre, yaptırımlar olmasaydı doların bu yıl 99,2 ruble, gelecek yıl 105,7 ruble ve bir sonraki yıl 109,4 ruble olması bekleniyordu.

Dolayısıyla, Rus petrolüne yönelik yeni önlemler, üç yıl içinde Rus para biriminin değerini 23 ruble düşürecek.

Merkez, “Rublenin hızlanan değer kaybı sayesinde enflasyon oranı artacak,” değerlendirmesini yaptı. Fiyat artış hızları, bu yıl yaptırımsız senaryoyu yüzde 1, 2026’da yüzde 0,6 ve 2027’de yüzde 0,2 aşacak. Bu da Merkez Bankası’nı politika faizini yıllık yüzde 23’e kadar yükseltmeye zorlayacak ve bu, 2002’den bu yana görülen en yüksek seviye olacak.

Enflasyonun hızlanması nedeniyle Rusya yurttaşları gelirlerinin reel olarak yüzde 0,9’unu kaybedecek, tüketimlerini yüzde 1,3 ve perakende mal alımlarını yüzde 1,5 azaltmak zorunda kalacak.

TsMAK’ın tahminlerine göre, ekonomi genel olarak GSYİH’nin yüzde 0,7’sini veya 2024 GSYİH hacmine göre 1,4 trilyon ruble kaybedecek.

Merkezdeki uzmanlar raporlarında, Rusya ekonomisi için dış ekonomik ortamın kötüleşme risklerinin “önemli ölçüde arttığını” vurguluyor. Doğrudan yaptırımların yanı sıra, ABD, kısıtlayıcı önlemlere uymaları için aracılar üzerindeki etkisini artırıyor.

Ayrıca TsMAK, ABD Başkanı Donald Trump’ın “ABD’de petrol üretiminde gözle görülür bir artış ilan ettiğini ve bunun dünya piyasalarındaki petrol fiyatlarını olumsuz etkileyebileceğini” belirtiyor.

Alfa Bank’ın tahminlerine göre, yeni yaptırımlar nedeniyle Rusya, günlük 800 bin varile kadar petrol ihracatını kaybedebilir; bu da deniz limanlarından tankerlerle taşınan tüm hacimlerin yaklaşık üçte birine denk geliyor.

Alman Uluslararası Güvenlik İşleri Enstitüsü’nden araştırmacı Janis Kluge, bunun bütçe için GSYİH gelirlerinin yüzde 1’i kadar bir kayıp anlamına geleceğini tahmin ediyor.

Nakit olarak, hazine yaklaşık 2 trilyon ruble veya Maliye Bakanlığı’nın bu yıl için planladığı petrol ve doğalgaz gelirlerinin (10,9 trilyon ruble) yüzde 18’ini kaybedebilir.

Biden’ın “veda yaptırımları” ayrıca Rusya için kilit öneme sahip iki petrol rafinerisini (Omsk ve Moskova), Rosneft’in amiral gemisi projesi olan Vostok Oil’in (Vankor Oil) operatörünü, Baltık LNG projesinin yapılarını, Gazprom’un Baltık Denizi’ndeki iki LNG tesisini, 30 petrol hizmet şirketini ve Rus petrol ve doğalgaz sektörünün 6 üst düzey yöneticisini hedef aldı. Batı kısıtlamaları altındaki “gölge filosu” gemilerinin sayısı 270’i aştı.

S&P Global’in verilerine göre, “kara listelerde” Rusya’dan deniz yoluyla yapılan petrol ihracatının yarısını veya günde 1,5 milyon varil taşıyan tankerler yer alıyor; yaklaşık 1 milyonu Çin’e ve yaklaşık 500 bini Hindistan’a gidiyor.

Rusya’nın petrol ihracatı ABD yaptırımları sonrası düşüşte

Okumaya Devam Et

RUSYA

Nebenzya: Rusya, Trump’ın Ukrayna söylemlerini takip ediyor ancak somut sinyal yok

Yayınlanma

Rusya BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, ülkesinin ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna ile ilgili söylemlerini yakından izlediğini ancak diyalog için henüz somut bir sinyal almadıklarını belirtti. Nebenzya, Rusya’nın eşit ve karşılıklı saygı temelinde diyaloğa açık olduğunu vurgulayarak, Trump yönetiminin Ukrayna konusunda net bir pozisyon belirlemesini beklediklerini ifade etti.

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, RIA Novosti haber ajansına verdiği röportajda Moskova’nın, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya ilişkin söylemlerini yakından takip ettiğini, ancak diyaloğun yeniden başlaması için henüz “somut sinyaller” almadığını kaydetti.

Nebenzya, Rusya’nın eşit ve karşılıklı saygı temelinde diyaloğa açık olduğunu belirterek, “Yeni yönetim Ukrayna çözümü konusunda net bir pozisyon formüle edip sunduğunda inceleyeceğiz. Şu an için sadece sloganlar duyuyoruz,” dedi.

Yetkili, Rusya’nın çatışmayı çözmek için defalarca girişimde bulunduğunu ve bu yöndeki şartların Haziran 2024’te Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından dile getirildiğini hatırlattı.

Nebenzya, konuşmasının devamında, meselenin çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldıracak ülkeler arasında güvenilir ve yasal olarak bağlayıcı anlaşmalar olması gerektiğini vurguladı.

Diplomat, “Dünya kamuoyu yakında Trump yönetiminin, eski ABD Başkanı Joe Biden’ın yaptığı hataları düzeltmeye ne kadar istekli olduğunu görecek,” diye konuştu.

9 Şubat’ta Donald Trump, New York Post gazetesine verdiği demeçte, Ukrayna’daki çatışmaları sona erdirme konusunda Vladimir Putin ile telefonda görüştüğünü söylemişti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise devlet başkanları arasındaki görüşmeyi “ne doğrulayabildi ne de yalanlayabildi.”

Okumaya Devam Et

RUSYA

Putin: Rusya, tarihin tahrif edilmesi ve neo-Nazizmle mücadeleye devam edecek

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Diplomatlar Günü dolayısıyla gönderdiği tebrik mesajında, Rusya’nın tarih tahrifatı ve neo-Nazizmle mücadeleye devam edeceğini belirtti. Putin, Rus diplomasisinin önceliklerinden birinin yurt dışındaki Rusya yurttaşlarının haklarını korumak olduğunu vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Diplomatlar Günü vesilesiyle Rusya Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına ve emektarlarına gönderdiği tebrik telgrafında, Rusya’nın tarih tahrifatı girişimleri ve neo-Nazizm tezahürleriyle mücadeleye devam edeceğini belirtti.

Kremlin’in internet sitesinde yayımlanan telgrafın metninde şu ifadelere yer verildi: “Büyük Zafer’in 80. yıl dönümü olan bu yılda, Rus diplomatların tarih tahrifatına yönelik her türlü girişime, neo-Nazizm tezahürlerine, Rus düşmanlığına ve ulusal veya dini temeldeki diğer ayrımcılık biçimlerine karşı en aktif çalışmaları sürdüreceğinden şüphem yok.”

Devlet Başkanı, daha önce olduğu gibi, yurt dışındaki Rusyalıların haklarının korunmasına özel önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

Putin, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın zorlu uluslararası ortamda “Rusya’nın meşru ulusal çıkarlarını kararlılıkla ve tutarlı bir şekilde savunduğuna, karşılıklı saygıya, uluslararası hukukun üstünlüğüne, eşit ve bölünmez güvenlik ilkelerine dayanan adil bir çok kutuplu dünya düzeni inşa etmek amacıyla dünya çoğunluğundaki devletlerle etkili işbirliği sağladığına” dikkat çekti.

Devlet Başkanı, “Rusya’nın BRICS başkanlığının verimli çalışmaları ve Kazan’daki birliğin zirvesinin başarısı bunun kanıtıdır,” diye ekledi.

Putin, 2024’te Rusya Dışişleri Bakanlığı çalışanlarını mesleki bayramları dolayısıyla tebrik ederken, Moskova’ya karşı başlatılan hibrit savaş, kolektif Batı’nın Rusya’yı tecrit etme ve güvenliğini baltalama girişimleri koşullarında bakanlığın önünde oldukça zorlu ve önemli görevler olduğunu belirtmişti.

Devlet Başkanı, 2023’te de Rusya vatandaşlarının yurt dışında haklarının korunması ve neo-Nazizmle mücadelenin Rus diplomasisinin öncelikleri olduğunu vurgulamıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English