Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

‘Xi’nin Kaliforniya Valisini kabulü, ABD eyaletleriyle ilişkilere verdiği önemi gösteriyor’

Yayınlanma

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping çarşamba günü Demokrat Partili Kaliforniya Valisi Gavin Newsom ile görüşmesinde Çin’in ABD’ye yönelik politikasının karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan işbirliği şeklinde tutarlı olduğunu vurgulayarak Çin’in bu yönde çalışmaya devam edeceğini ve ABD’nin de Çin ile aynı yönde çalışmasını umduğunu belirtti.

Uzmanlar Newsom’a yönelik böylesine üst düzey bir karşılamanın Çin’in ABD ile istikrarlı ve karşılıklı yarar sağlayan ilişkiler kurmaya büyük önem verdiğini ve ABD eyaletleriyle ilişkilerinin yanı sıra iki ülke arasındaki halklar arası dostluğa da değer verdiğini gösterdiğini söyledi.

Xi, çarşamba günü Pekin’deki Büyük Halk Salonu’nda ABD’nin Kaliforniya eyaleti valisi Newsom ile bir araya geldi.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi olan Çin ve ABD’nin küresel ekonominin üçte birinden fazlasını ve dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturduğunu ve ikili ticaretin küresel toplamın yaklaşık beşte birini oluşturduğunu kaydeden Xi, her iki tarafın çıkarlarının yakından iç içe geçtiğini söyledi.

Xi, Çin-ABD ilişkilerinde elde edilen kazanımların kolay elde edilmediğini ve daha fazla değer verilmesi gerektiğini kaydetti.

Xi, Çin ve ABD arasındaki çeşitli sektörler ve alt ulusal işbirlikleri arasındaki alışverişe büyük değer verdiğini ve desteklediğini belirterek Newsom’un ziyaretinin karşılıklı anlayışı artıracağı ve Çin ile Kaliforniya arasındaki işbirliğinin genişletilmesinde ve Çin-ABD ilişkilerinin sağlam ve istikrarlı gelişiminin teşvik edilmesinde olumlu bir rol oynayacağı umudunu dile getirdi.

Çin ve ABD’nin, yeşil kalkınmanın teşvik edilmesi ve iklim değişikliğinin ele alınması alanlarında büyük bir işbirliği potansiyeline sahip olduğunu ifade eden Xi, iki tarafın bu yöndeki işbirliğini güçlendirmesi ve Çin-ABD ilişkilerinin gelişiminde yeni bir vurgu haline getirmesi gerektiğini söyledi.

‘Başka hiçbir ikili ilişkinin ABD ve Çin arasındaki ilişkiden daha önemli değil’

Newsom ise, başka hiçbir ikili ilişkinin ABD ve Çin arasındaki ilişkiden daha önemli olmadığını ve ABD-Çin ilişkisinin ABD’nin geleceği ve halkının refahı için hayati önem taşıdığını kaydetti.

Newsom, Kaliforniya’yı Çin ile alışverişi güçlendirmeye ve iklim değişikliği ve yeni enerji gibi alanlarda daha yakın işbirliği arayışına itmeye istekli olduğunu söyledi. Kaliforniya’nın Çin’in uzun vadeli, istikrarlı ve güçlü bir ortağı olmaya istekli olduğunu da sözlerine ekledi.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi de çarşamba sabahı Pekin’de Newsom ile bir araya geldi.

Çin Dışişleri Üniversitesi profesörlerinden Li Haidong Global Times’a yaptığı açıklamada, Newsom’un üst düzey bir kabul görmesinin Çin’in ABD ile ilişkilerine her zaman büyük önem verdiğini ve istikrarlı, karşılıklı yarar sağlayan ikili bağlar kurmayı umduğunu gösterdiğini söyledi. Ayrıca, Xi’nin Newsom ile görüşmesinin Çin’in halklar arası dostluğa verdiği değeri de gösterdiğini ifade etti.

Dört yıldan uzun bir süredir Çin’i ziyaret eden ilk ABD valisi olan Newsom, Çin ile ilişkilere büyük değer verdiğini belirtti ve 1980 yılında Çin ile ABD arasında kurulan ilk kardeş şehirler olan Şanghay ve San Francisco’yu hatırlattı. CGTN’nin çarşamba günü bildirdiğine göre Newsom, Çin ve ABD arasındaki değişim ve işbirliğinin yeniden başlamasına katkıda bulunmayı umuyor.

Newsom, iklim değişikliği ve ekonomik işbirliği gibi konulara odaklanan bir haftalık Çin gezisine pazartesi günü başlamıştı. Salı günü Shenzhen’i ziyaret eden Newsom, burada şehrin otobüs elektrifikasyon programı hakkında bilgi aldı ve Çinli elektrikli otomobil üreticisi BYD tarafından üretilen bir SUV ile test sürüşü yaptı. Newsom test sürüşünün ardından başını sallayarak “Bu teknolojide bir başka sıçrama, bir sonraki seviye sıçrama” dedi.

Profesör Li Haidong, Newsom’un Çin şehirlerine yaptığı ziyaretin ve Çin’de toplumun çeşitli kesimlerinden insanlarla kurduğu etkileşimin, Beyaz Saray’ın Çin’e karşı düşmanlık beslediği bir dönemde ABD’nin Çin’i doğru bir şekilde anlaması için gerekli koşulların yaratılmasına yardımcı olabileceğini belirtti.

İkili diyalog kanalları

Çin Devlet Başkanı Xi, Newsom ile görüştüğü gün ABD-Çin İlişkileri Ulusal Komitesi’nin yıllık Gala Yemeğine de bir kutlama mesajı gönderdi.

Xi, komitenin iki ülke arasında çeşitli alanlardaki değişim ve işbirliğine uzun zamandır gösterdiği bağlılığı alkışladı ve galada ödül kazanan Dr. Henry Kissinger’ı tebrik etti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning salı günü yaptığı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in daveti üzerine ÇKP Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin 26-28 Ekim tarihleri arasında ABD’yi ziyaret edeceğini duyurdu.

Salı günü ayrıca Çin-ABD ekonomik çalışma grubu video bağlantısı yoluyla ilk toplantısını gerçekleştirdi.

Maliye Bakanlığı ve ABD Hazine Bakanlığı’ndan bakan yardımcılarının eşbaşkanlık ettiği toplantıda iki taraf, iki ülkenin ve dünyanın makroekonomik durumları ve politikaları, ikili ekonomik ilişkiler ve küresel zorluklarla mücadelede işbirliği konularında “derinlemesine, samimi ve yapıcı” tartışmalar yürüttü.

Çin Sosyal Bilimler Akademisi’nde araştırma görevlisi olan Lü Xiang Global Times’a verdiği demeçte, küresel ekonomik büyümenin hala kasvetli olması ve artan belirsizlikle karşı karşıya kalması nedeniyle ABD’nin koşullar tarafından Çin’e karşı düşmanca tutumunu yumuşatmaya zorlandığını vurguladı.

Lü, iki ülke ilişkilerini geliştirmek için bir fırsat yakalamış olsa da, bu fırsatın muhtemelen sadece gelecek yıl yapılacak ABD başkanlık seçimlerine kadar süreceği uyarısında bulundu. Lü, ABD’nin bu fırsatı değerlendirmesi ve ikili ilişkileri istikrarlı ve daha sağlıklı bir yola sokmak için daha fazlasını yapması gerektiğini söyledi.

DİPLOMASİ

Zelenskiy: Rusya ile aracılar üzerinden müzakere mümkün

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Kiev ile Moskova arasında aracılar vasıtasıyla tahıl koridoru anlaşmalarına benzer müzakerelerin mümkün olduğunu söyledi.

Philadelphia Induirer‘e mülakat veren Zelenskiy, Kiev’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşüp görüşemeyeceği yönündeki soruya, “Ukrayna, ilgili belgeler, adımlar ve modaliteler doğrultusunda bir çözümün bulunabileceği bir [müzakere] modeli benimseyebilir. Şu ya da bu krize bir çözüm hazırlayan temsilciler olursa ve bu belge Ukrayna’yı tatmin ederse, Rusya Federasyonu temsilcileriyle çözülmelidir,” dedi.

Tahıl koridoru anlaşmalarının imzalanmasında da benzer bir modelin kullanıldığını belirten Zelenskiy, “Şimdiye kadar elimizde sadece bu model var,” ifadesini kullandı.

2022’nin temmuz ayında Kiev ile Moskova, Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye ile ayrı ayrı Ukrayna limanlarından tahıl ihraç edilmesine olanak tanıyan anlaşmalar imzalamıştı.

Anlaşma bir yıl kadar yürürlükte kaldıktan sonra Rusya, Rus tarım ürünlerinin ihracatını kolaylaştırmaya yönelik hükmün yerine getirilmediğini iddia ederek anlaşmadan çekilmişti.

Benzer bir modelin ‘toprak bütünlüğü, enerji ve seyrüsefer özgürlüğü’ konularının çözümünde de kullanılabileceğini kaydeden Ukrayna Devlet Başkanı, ‘herhangi bir kıtadan’ ülkenin olarak hareket edebileceğini vurguladı.

Zelenskiy, “Ukrayna’nın ortakları sadece Avrupa ve ABD değil, aynı zamanda Asya, Pasifik yönü, Afrika ve Latin Amerika dahil olmak üzere pek çok kıtadan ülkeler,” diye konuştu.

Öte yandan Zelenskiy, Moskova ile müzakerelerin ancak, diğer hususların yanı sıra 1991 sınırlarına geri dönülmesini ve Rusya ordusunun Ukrayna topraklarından çekilmesini içeren kendi önerdiği ‘barış formülü’ temelinde mümkün olabileceğini savundu.

Geçen ay İsviçre’de düzenlenen Ukrayna ihtilafının barışçıl yollarla çözümüne ilişkin konferansta bu girişimin diğer noktaları da ele alınmıştı. Zirvenin ardından 80’den fazla ülke, Zaporojye nükleer santralinin Kiev’in kontrolüne geri verilmesini ve nükleer silah kullanma tehditlerinin kabul edilemez olduğunu, Karadeniz ve Azak Denizi’ndeki Ukrayna limanlarına ve Ukrayna tarım ürünlerine tam ve güvenli erişimin yanı sıra savaş esirlerinin takas edilmesini ve Ukraynalı çocukların geri dönmesini talep eden bir bildiri imzalamıştı.

Putin, barış görüşmeleri için koşulları açıkladı: Ukrayna, Rusya’ya bağlanan bölgelerden tamamen çekilmeli

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

“Türkiye- Suriye müzakereleri Bağdat’ta yapılacak”

Yayınlanma

Suriye’de yayınlanan El-Vatan Gazetesi, Suriye ile Türkiye arasında ikili ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla gerçekleşecek müzakerelerin ilkinin Bağdat’ta yapılacağını yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Suriye ile görüşmemek için hiçbir sebep yok” açıklaması ardından Türk ve Suriyeli yetkililerin 12 yıldan uzun bir süre önce kesilen diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması için Irak’ın başkenti Bağdat’ta bir araya gelmesi bekleniyor.

Press Tv’nin El-Vatan’dan aktardığına göre adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili yapılacak görüşmenin siyasi mutabakatla sonuçlanacak uzun bir müzakere sürecinin ilk adımı olacağını söyledi.

Kaynaklara göre Ankara; Moskova ve Bağdat’tan Türk diplomatların Suriye tarafıyla müzakere masasına üçüncü bir taraf olmadan oturmasına zemin hazırlamalarını istedi. Ayrıca toplantıların basına kapalı olmasını da talep ettiler.

El-Vatan, Türkiye-Suriye yakınlaşması ve diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesine yönelik girişimin başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Arap ülkelerinin yanı sıra Rusya, Çin ve İran’dan da geniş destek gördüğünü kaydetti.

Karşılıklı açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma günü yaptığı açıklamada “Suriye ile yeniden diplomatik ilişkileri kurmamak için bir sebep yok. Geçmişte nasıl yaptıksa yine yapabiliriz. Suriye’nin iç işlerine karışmak gibi bir niyetimiz yok. Biliyorsunuz ailece görüşmeye varana kadar sayın Esed’le geçmişte nasıl yaptıksa yeniden yapmamamız için bir sebep yok” ifadelerini kullanmıştı.

Suriye lideri Esad da Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiev ile 26 Haziran’da Şam’da yaptığı görüşme sırasında Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek için girişimlere açık olduğunu söyledi.

SANA’nın aktardığına göre Esad, “Suriye, Suriye-Türkiye ilişkilerine yönelik tüm girişimlere, Suriye Devleti’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde ve terörizmin her türlüsüne karşı mücadele çerçevesinde açıktır” dedi.

Yeni arabulucu: Irak

Türkiye-Irak ile ilişkileri olumlu yönde gelişirken Bağdat’ın Türkiye-Suriye normalleşmesindeki arabuluculuk rolü dikkat çekiyor. 31 Mayıs’ta Türkiye’yi ziyaret eden Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Ankara-Şam arasında uzlaşma çalışmaları yürüttüklerini belirtmişti. Sudani, “Daha öne bu konuyla ilgili Erdoğan veya Esad’la konuştunuz mu?” sorusu üzerine de “Kesinlikle bununla ilgili görüşmeler devam ediyor. Ve inşallah yakında bu bağlamda bazı adımlar olacak” demişti.

Haziran ayında Irak hükümeti içerisinden bir kaynak da Irak medyasına Bağdat’ın Suriye ve Türkiye’yi uzlaştırma çabaları kapsamında, iki ülkenin yetkililerini yakında Bağdat’ta ağırlayacağını söylemişti.

Ne olmuştu?

Türkiye, 2011’de başlayan savaş sonrası 2012’de Suriye ile tüm diplomatik ilişkileri kesti ve ülkenin kuzeybatısında bulunan silahlı muhalif grupları destekledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri de ülkenin kuzeyinde PKK-IŞİD gibi terör örgütlerinin Türkiye’nin güvenliğini tehdit ettiği gerekçesiyle 2016 yılından bu yana bir dizi askeri operasyon yaptı ve bölgede “güvenli bölge” oluşturdu.

Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi süreci 28 Aralık 2022’de Rusya arabuluculuğunda Türkiye ve Suriye savunma bakanlarının Moskova’da bir araya gelmesiyle başladı ve bu toplantı 2011’den bu yana iki taraf arasında yapılan en üst düzey toplantı oldu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD, Arap ve İsrailli bakanları NATO zirvesine davet etti

Yayınlanma

ABD’nin İsrail ve bazı Arap ülkelerinin dışişleri bakanlarını önümüzdeki ay Washington’da yapılacak NATO zirvesine davet etmesi, Gazze’deki savaşla ilgili gerilimi zirveye taşıdı.

75. kuruluş yıldönümü zirvesi ABD Başkanı Joe Biden’a Washington’un uluslararası ortaklıklarını ve ittifaklarını güçlendirme politikasını sergileme fırsatı sunuyor. Fakat Financial Times’a göre aynı zamanda birçok diplomatın Washington’un Ukrayna ve Gazze savaşı konusundaki tutumunda çelişkiler olduğunu düşündüğü noktaların da altını çizecek.

Üye devletler Rusya’ya karşı mücadelesinde Ukrayna’yı destekleme konusunda hemfikirken, NATO’nun pek çok üyesi ve ortağı İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaş konusunda derin görüş ayrılıkları yaşıyor.

NATO genellikle yıllık toplantılarına ortaklarından en azından bazılarını davet ediyor fakat yıldönümü zirvesinin ev sahibi olarak ABD, kısmen İsrail’e yaptığı davetle ilgili olası gerilimleri önlemek amacıyla, aralarında Japonya, Avustralya ve Güney Kore’nin de bulunduğu ittifakla ortaklığı olan 31 kadar ülkenin dışişleri bakanlarını davet etti.

Arap davetliler arasında Mısır, Ürdün, Katar, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn bulunuyor.

Geçen yıl Vilnius’ta düzenlenen NATO zirvesinde Ukrayna’dan temsilciler ve Asya-Pasifik bölgesinden ortaklar da yer almıştı. Madrid’deki 2022 zirvesi biraz daha geniş bir grubu içeriyordu. 

Ortak ülkelerin dışişleri bakanları resmi NATO toplantılarına katılmayacak ve 75. yıldönümü yemeği gibi zirve dışındaki etkinliklere katılacaklar.

Bir NATO yetkilisi yaptığı açıklamada, “Genel Sekreter Stoltenberg 32 müttefikin tamamının devlet ve hükümet başkanlarının yanı sıra Hint-Pasifik ortaklarımızın (Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore) liderlerini de davet etti,” dedi.

Yetkili, diğer NATO ortaklarının temsilcileriyle bakanlar düzeyinde toplantıların ABD yetkilileri tarafından organize edildiğine işaret etti.

Analistler, bazı Arap devletleri ve İsrail’in zirveye dahil edilmesinin ABD’nin bir araya getirici güç olarak değerini ve çok taraflı ittifaklarının faydalarını göstermesinin bir yolu olduğunu söylüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English