Çinli DeepSeek yapay zeka modelinin gündemi sarsmasının ardından ABD’li teknoloji şirketlerinin hisselerinde, özellikle de Nvidia’da büyük bir gerileme yaşanmıştı.
Bunun başta ABD olmak üzere Batıdaki yapay zeka şirketlerinin 2024’te oluşturduğu “balonun” patladığına ilişkin bazı iddialar ortaya atılmıştı.
Bununla birlikte Axios’ta yayınlanan bir değerlendirme, konunun biraz daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.
Axios’a göre, DeepSeek’in piyasaya çıktığı sabah başlangıçta yapay zeka hisselerinde geniş bir satış gibi görünen şey, geriye dönüp bakıldığında, piyasanın yapay zeka kârlarının gelecekte nereye akacağını düşündüğüne dair daha ölçülü bir “rekalibrasyon” olduğu ortaya çıktı.
Nvidia, bir yatırımcı ordusu tarafından desteklenen 2024’ün belirleyici hissesi olarak öne çıkmıştı ama, “kârlı işlemler sonsuza dek sürmez.”
Axios’a göre yatırımcılar her zaman eninde sonunda, genellikle de muazzam miktarlarda para kazandıktan sonra yollarına devam ederler.
Nvidia hisseleri 21-29 Ocak tarihleri arasında %11 değer kaybetmiş olsa da, başka rakamlar da var: Nvidia dünü 3 trilyon doların üzerinde bir piyasa değeri ile kapatarak dünyanın en değerli ilk üç şirketi arasına rahatlıkla girdi. Saudi Aramco’dan %70 ve Alphabet ya da Amazon’dan %24 daha fazla değere sahip.
Axios’a göre balon patlaması böyle bir şey değil.
Yapay zeka ekonomisi ile ilgilenen analist Jeffrey Emanuel’in cumartesi günü yayınladığı ve anında ünlenen “Nvidia için kısa vaka” notuna işaret eden Axios, Emanuel’in 12.000 kelimelik tezinde in “DeepSeek tek başına yapay zeka dünyasını altüst etti” fikrinden çok daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.
Satışların DeepSeek’in R1 AI modelinin piyasaya sürülmesinden tam bir hafta sonra ve OpenAI’nin GPT-4o’su ile doğrudan rekabet eden V3 modelinin piyasaya sürülmesinden bir aydan fazla bir süre sonra gerçekleştiğini belirtmek gerekiyor.
Emanuel’in tezi DeepSeek’in tek başına özellikle yıkıcı olduğu yönünde değil. Aksine, Çin yapay zekası alanın ne kadar rekabetçi olabileceğini ve geniş bir oyuncu yelpazesi için ne kadar fırsat olduğunu gösteriyor.
Amazon, Apple ve hatta OpenAI dahil olmak üzere birçok şirket, Nvidia ile rekabet edebilecek çipler üretmeye çalışmak için büyük yatırımlar yapıyor.
Nvidia şimdiye kadar olağanüstü güçlü hamleler yapsa da, Axios’a göre Nvidia çipleri kullanılarak geliştirilen yapay zeka araçları tarafından bile zaman içinde aşındırılacağına inanmak için birçok neden var.
Örneğin yapay zeka hisseleri geçen hafta kesinlikle kötü bir hafta da geçirmedi. Piyasa hala Meta ve Microsoft gibi şirketlerin bu yıl Nvidia çipleriyle dolu yeni veri merkezleri için rekor miktarda para harcayacağına inanıyor ve şimdi bu çiplerin başlangıçta inanılandan daha verimli ve güçlü olacağını umuyor.
Nitekim Meta ve Microsoft hisseleri de, 21 Ocak’taki sıfır noktası referans alındığında, sırasıyla %10 ve %3 daha yukarıda.
Axios’a göre, “Eğer yıkım böyle görünüyorsa, yapay zeka devrimi oldukça acısız olacak.”
Beyaz Saray, ABD’nin Ukrayna’ya askeri desteğini durdurduğunu ve ihtilafa diplomatik bir çözüm bulmaya odaklandığını açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump yönetiminin barış görüşmelerine öncelik verdiğini ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin davranışlarını değiştirmesi gerektiğini belirtti.
ABD yönetimi, Ukrayna’ya verdiği askeri desteği sonlandırarak ihtilafa diplomatik bir çözüm bulmaya odaklanıyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Fox News’e verdiği demeçte, “Trump yönetimi, Ukrayna’daki ihtilafa yönelik finansmanı durduruyor, çünkü önceliğimiz barış görüşmeleri. Uzak bir ülkedeki savaşa, gerçek ve kalıcı bir barış olmadan çek yazmaya devam etmeyeceğiz,” dedi.
Beyaz Saray sözcüsüne göre, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin davranışlarını ve söylemlerini değiştirmesi gerekiyor, aksi takdirde “hiçbir anlaşma yapamayacak”.
Leavitt ayrıca, 28 Şubat’ta Washington’daki görüşmeleri sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile Zelenskiy arasında yaşanan tartışmanın sorumluluğunu da Zelenskiy’e yükledi.
The Washington Post, ABD yönetiminden üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Beyaz Saray, Kiev’e yapılan askeri yardımın tamamen durdurulmasını değerlendiriyor.
Kaynağa göre, bu durum, Ukrayna’ya gönderilmeyi bekleyen milyarlarca dolarlık silah, radar, zırhlı araç, mühimmat ve füzeleri kapsıyor.
Zelenskiy, 28 Şubat’ta Washington’ı ziyaret etti. O gün Trump ile Ukrayna’nın doğal kaynaklarının geliştirilmesi konusunda bir anlaşma imzalaması bekleniyordu, ancak görüşme bir skandalla sonuçlandı. Anlaşmazlığın nedeni, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance’in Ukrayna ihtilafına diplomatik bir çözüm bulunması gerektiği yönündeki ısrarıydı.
Tartışma kısa sürede şiddetli bir kavgaya dönüştü ve Trump da olaya dahil oldu.
Yüksek sesli bir konuşmanın ardından Zelenskiy, Beyaz Saray’dan erken ayrıldı ve doğal kaynaklar anlaşması imzalanmadı.
Olayın ardından Donald Trump, Zelenskiy’i barış yapmak istememekle ve ABD’ye saygısızlık etmekle suçladı.
Ukrayna Devlet Başkanı ise özür dilemeyi reddetti ve Kiev’in NATO’dan net güvenlik garantileri almadan Moskova ile ateşkes yapmayacağını söyledi.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Silahlı Kuvvetleri Siber Komutanlığı’na Rusya’ya yönelik tüm askeri siber operasyonları durdurma emri verdi. Karar, Ukrayna’ya verilen siber destek de dahil olmak üzere pek çok operasyonu etkileyebilir. Siber Komutanlık şu anda bu durdurmanın potansiyel risklerini değerlendiriyor ve Hegseth için bir rapor hazırlıyor.
Record portalının konuya vakıf üç kaynağa dayandırdığı haberine göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Silahlı Kuvvetleri Siber Komutanlığı’na Rusya’ya yönelik planlanan tüm askeri siber operasyonları durdurma emri verdi.
Kaynaklar, Hegseth’in emrinin ne kadar süreceğinin belirsiz olduğunu, ancak komutanlığa “öngörülebilir bir gelecekte” geçerli olacağının bildirildiğini aktardı. Şu anda ABD Siber Komutanlığı, Hegseth için “askıya alınan” tüm görevlerin ve Rusya’dan gelebilecek potansiyel tehditlerin bir listesini içeren bir “risk değerlendirmesi” yürütüyor.
Hegseth’in emri, Siber Komutanlık Başkanı Orgeneral Timothy Ho’ya şahsen iletildi.
Ho da bu emri, ABD siber güçlerinin operasyonel faaliyetlerini yöneten Tümgeneral Ryan Heritage de dahil olmak üzere astlarına iletti.
Record‘un haberine göre, bu emir Ukrayna’ya yardım ile ilgili operasyonları da kapsayabilir.
Daha önce Siber Komutanlık, Ukrayna’nın “dijital” savunmasını güçlendirmek ve Moskova’nın yeteneklerini, istihbarat amaçlı da dahil olmak üzere araştırmak için Kiev’e uzmanlar göndermişti.
Yaklaşık 6 bin kişiden oluşan siber ordu uzmanlarının geleceği belirsizliğini koruyor.
Bu uzmanların dörtte biri, küresel siber suçun kalesi olarak kabul edilen ve Amerikan özel şirketlerine ve devlet kurumlarına karşı çok sayıda siber saldırıya karışan Rusya ile ilgileniyor.
Kaynaklar, Hegseth’in emrinin yaklaşık bir hafta önce verildiğini belirtiyor. Bu nedenle, emir Donald Trump ile Vladimir Zelenskiy arasındaki, canlı yayında 10 dakikalık bir tartışmaya dönüşen ve Ukrayna heyetinin Beyaz Saray’dan kovulmasıyla sonuçlanan tartışmalı görüşmelerle ilgili değil.
Ayrıca, emir Ulusal Güvenlik Ajansı’nı ve Rusya’ya karşı yürüttüğü radyo teknik istihbarat çalışmalarını kapsamıyor.
ABD’nin beş eski savunma bakanı, Başkan Donald Trump’ı ABD ordusunu parti politikalarının bir aracı haline getirmeye çalışmakla suçlayarak, Trump’ın üst düzey askeri yetkilileri görevden alma ve orduyu siyasallaştırma çabalarına karşı çıktı. Eski bakanlar, yayımladıkları açık mektupta, Trump’ın eylemlerinin gönüllü orduyu zayıflattığını ve ulusal güvenliği tehlikeye attığını belirtti. Kongreye çağrıda bulunan eski bakanlar, Trump’ın bu eylemlerinden dolayı sorumlu tutulmasını istedi.
Beş eski ABD savunma bakanı, Başkan Donald Trump’ın ABD ordusunu parti politikalarının aracı haline getirmeye çalıştığını ve üst düzey subayların görevden alınmasının başkanlık yetkisinin yasal sınırlarını ortadan kaldırmayı amaçladığını savundu.
Reuters’ın aktardığına göre eski bakanlar kongreye yazdıkları ortak mektupta, “Başkan Trump’ın eylemleri gönüllü ordumuzu baltalamakta ve ulusal güvenliğimizi zayıflatmaktadır,” ifadeleri yer aldı.
Eski bakanlar, başkanlık yönetiminin “orduyu siyasete alet etme” çabalarından duydukları endişeyi dile getirdi.
Askeri personelin görevden alınması kararlarının partizan tercihlere göre alınması hâlinde, orduda kariyer yapmak isteyenlerin sayısının azalacağını ve astların kendi görüşlerini ifade etmekten çekineceğini belirten mektubun imzacıları, “ABD Kongresi’ne, Sayın Trump’ı bu pervasız eylemlerinden dolayı sorumlu tutma ve denetim konusundaki anayasal görevlerini tam olarak yerine getirme çağrısında bulunuyoruz,” dedi.
Mektupta, 1994-1997 yılları arasında Savunma Bakanlığı görevini yürüten William Perry, 2011-2013 yılları arasında görev yapan Leon Panetta, 2013-2015 yılları arasında görevde bulunan Chuck Hagel, 2017-2019 yılları arasında Savunma Bakanı olan James Mattis ve 2021-2025 yılları arasında bu görevi sürdüren Lloyd Austin’in imzaları bulunuyor.
Mattis, Trump’ın ilk başkanlık döneminde Pentagon’da görev yaparken, diğerleri Demokrat başkanlar döneminde görev almıştı.
Eski bakanlar, kongre üyelerine, Charles Brown ve diğer üst düzey subayları görevden alması üzerine çağrıda bulundu ve yerlerine atanacak kişilerin onaylanmamasını istedi.
Savunma Bakanı Pete Hegseth, bu göreve aday olmadan önce Brown’ın pozisyonunu yalnızca siyah olduğu için mi aldığını sorgulamıştı.
Hegseth, şubat ayının sonunda Brown’ın görevden alınmasını açıklarken, Brown’ı dürüst biri olarak nitelendirdi ancak “şu an için uygun kişi olmadığını” belirtti ve Trump’ın kendi astlarını seçme hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Kongrenin her iki kanadını da kontrol eden Cumhuriyetçi Parti’den kongre üyeleri genel olarak başkanın kararını destekledi.
Analistler, başkanlık seçimlerinden önce bile Trump’ın ABD’de “iç düşmanlar” olduğu yönündeki iddialarına dikkat çekmişti.
Trump, geçtiğimiz yılın ekim ayında yaptığı açıklamada, “Gerekirse Ulusal Muhafızlar veya gerçekten gerekirse ordu bunu çok kolay bir şekilde halledebilir, çünkü buna izin veremezler,” diye konuşmuştu.
Trump, ilk başkanlık döneminde güney sınırında ulusal güvenlik alanında olağanüstü hâl ilan etmiş ve binlerce Amerikan askerinin oraya konuşlandırılması emrini vermişti.
The New York Times’ın haberine göre, Pentagon o dönemde bu emri, muharebe operasyonlarına hazırlanması gereken ordunun kötüye kullanılması olarak değerlendirmişti.
Ayrıca, Posse Comitatus Yasası, kongrenin onayı veya Anayasa’nın öngördüğü bir izin olmaksızın silahlı kuvvetlerin ABD topraklarında asayişi sağlamak için kullanılmasını yasaklıyor.