Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Zelenskiy Alman meclisinde konuştu: Taviz verme zamanı sona erdi

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, savaşın başlamasının ardından üçüncü kez Berlin’i ziyaret ederek Alman Federal Meclisi Bundestag’da bir konuşma yaptı.

Ülkesini destekleyen Almanya’ya teşekkür eden Zelenskiy, Ukrayna’nın da bu savaşı “tüm Avrupa’nın çıkarları doğrultusunda yürüttüğünü” söyledi.

Zelenskiy, “Taviz verme zamanı sona erdi. Putin’in kaybetmesi hepimizin ortak çıkarınadır. Rusya tüm zararın bedelini ödemelidir,” deyince genel kurulda büyük alkış aldı.

Bundestah Başkanı Bärbel Bas daha önce Ukrayna’ya Alman parlamentosunun dayanışması konusunda güvence vermişti. SPD’li siyasetçi, Ukrayna Devlet Başkanının Federal Meclis’te yapacağı konuşma öncesinde, “Rusya’nın işlediği savaş suçlarının cezalandırılacağından eminim. Ukrayna’nın geleceği AB ve NATO’da yatıyor,” demişti.

Berlin’de Ukrayna için düzenlenen uluslararası yeniden yapılanma konferansında konuşan Şansölye Olaf Scholz, Moskova’nın katılmadığı İsviçre’deki barış konferansında “adil ve kalıcı bir barış için ilkelerin” tartışılacağını söyledi.

Şansölye, “Bunlar henüz savaşın sona erdirilmesine yönelik müzakereler değil,” diye vurguladı.

Scholz bunun gerçekleşmesi için Kremlin lideri Vladimir Putin’in “acımasız savaşına son vermeye ve askerlerini geri çekmeye hazır olduğunu” göstermesi gerektiğini söyledi.

Scholz, “Belki de doğru zaman geldiğinde Rusya’nın da bir gün masada yer alacağı bir süreci başlatmanın bir yolu bulunabilir,” dedi fakat bu konudaki kararın “sadece ve sadece” Ukrayna’ya ait olduğunu vurguladı.

Bununla birlikte, Putin savaş hedeflerine bağlı kaldığı sürece, Scholz, “Ukrayna’ya verdiğimiz destekten vazgeçmeyeceğiz, Ukraynalıların yanında durmaya devam edeceğiz,” dedi.

AfD ve BSW Zelenskiy’in konuşmasını boykot etti

Alman Federal Meclisi’ndeki AfD parlamento grubu, Zelenskiy’in konuşmasını eleştirerek genel kurula katılmadı.

AfD’nin eş başkanları Alice Weidel ve Tino Chrupalla, “Kamuflaj giysili bir konuşmacıyı dinlemeyi reddediyoruz. Zelenskiy’in görev süresi doldu. O artık sadece savaşçı ve dilenci bir cumhurbaşkanı olarak görevde,” dedi. 

Ukrayna’nın artık “savaşçı bir cumhurbaşkanına” değil, “müzakere etmeye istekli bir barış cumhurbaşkanına” ihtiyacı olduğunu savunan AfD liderleri, bu nedenle parlamento grubunun Zelenskiy’in Federal Meclis’te yapacağı konuşmadan uzak durma kararı aldığını açıkladılar. Bununla birlikte, dört AfD milletvekili konuşma için genel kurulda yer alarak karara karşı çıkmış göründü.

Sahra Wagenknecht’in yeni partisi BSW’nin üyeleri de toplantıya katılmadı. BSW dış ilişkiler uzmanı Sevim Dağdelen AFP’ye yaptığı açıklamada, “Toplantıya katılmayarak, Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından kazanılması mümkün olmayan bir savaş için zorla silah altına alınmak yerine derhal ateşkes ve müzakere edilmiş bir çözüm isteyen tüm Ukraynalılarla dayanışma sinyali gönderiyoruz,” dedi.

BSW yaptığı açıklamada, “Rusya’nın Ukrayna’da uluslararası hukuka aykırı olarak yürüttüğü savaşı” kınamakla birlikte, Devlet Başkanı Zelenskiy’in şu anda “son derece tehlikeli bir tırmanma sarmalına” katkıda bulunduğunu belirtti ve böylece tüm Avrupa için yıkıcı sonuçları olacak bir nükleer çatışma riskinin bulunduğunu kaydetti.

BSW, Rusya’nın stratejik nükleer güçlerinin erken uyarı sistemine yönelik son saldırıyı “sorumsuzluk” olarak değerlendirdi.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English