Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Zelenskiy’in ‘zafer planında’ neler var?

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Ukrayna’nın savaşta üstün gelmesi için hazırladığı beş maddelik zafer planını Ukrayna parlamentosuna sundu. Plan, NATO’ya katılım daveti, Kiev’in askeri kapasitesinin artırılması, stratejik ekonomik ortaklıklar ve savaştan sonra Avrupa’nın güvenliğine katkı sunmayı hedefliyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, dün Ukrayna parlamentosuna, Rusya ile savaşı müttefiklerinin yardımı ve güvenlik garantileriyle sona erdirerek adil bir barış getirmeyi hedefleyen “zafer planını” sundu.

Plan, beş ana madde ve üç gizli ekten oluşuyor.

Zelenskiy, “Ukrayna’nın zafer planı, ülkemizi güçlendirme ve pozisyonlarımızı sağlamlaştırma planıdır. Savaşı sona erdirecek kadar güçlü olmak için bu adımları atmalıyız. Eğer bu somut zafer planını şimdi uygulamaya başlarsak, savaşı en geç önümüzdeki yıl sona erdirebiliriz,” dedi.

Bu açıklamalar, Rusya ordusunun cephede yavaş ama istikrarlı ilerleme kaydettiği ve yaklaşan ABD başkanlık seçimlerinin Ukrayna’ya sağlanacak gelecekteki desteği belirsiz hale getirdiği bir dönemde geldi. Dolayısıyla, savaşı Ukrayna’nın istediği koşullarda sona erdirme ihtimali üzerine büyük bir yarış başlamış durumda.

Planın ana amacı, Ukrayna’nın müttefiklerinden sağlam güvenlik garantileri almasını sağlamak ve Rusya’nın çatışmalardaki olası duraklamayı yeniden silahlanmak ve saldırılarını sürdürmek için kullanmasını engelleyecek bir strateji oluşturmak oolarak öne çıkıyor.

Zelenskiy, “Bu plan uygulanabilir. Bu, ortaklarımıza bağlı. Kesinlikle Rusya’ya bağlı değil,” ifadesini kullandı.

Öte yandan Zelenskiy, bu planı ABD’li ve Avrupalı liderlere de sundu, ancak şu ana kadar Kiev’in müttefiklerinden gelen tepkiler sessiz kaldı.

Ayrıca Rusya’nın barış müzakerelerinden kaçındığını vurguladı: “Rusya, hala dürüst diplomasiden kaçınıyor ve bombaların arasına daha fazla ültimatom sıkıştırıyor.”

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’nın resmi tavrını şu sözlerle özetledi: “Özel askeri harekat, belirlediğimiz tüm hedeflere ulaşıldığında sona erecek.”

Moskova’nın talepleri, Kiev’in teslim olması, 2022’de referandumla Rusya’ya bağlanan Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye oblastlarından çekilmesini, NATO’ya katılma planlarından vazgeçmesi ve Rusça konuşanların haklarının garanti altına alınmasını içeriyor. Ayrıca Ukrayna’nın silahsızlandırılması ve “Nazilerden arındırılması” talep ediliyor.

Politico‘nun aktardığına göre Zelenskiy’in ‘zafer planının’ ana unsurları şöyle:

  1. NATO’ya katılım daveti: Zelenskiy’in planı, Ukrayna’ya NATO üyeliği daveti verilmesini içeriyor. Bu, fiili üyelikten ziyade, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “güçlü bir mesaj” göndermeyi amaçlıyor.

    Zelenskiy, “Bu davet, yalnızca kararlılık gerektiren güçlü bir adımdır,” diye konuştu. Ancak NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, davetin ne zaman yapılacağına dair herhangi bir açıklamada bulunmadı ve müzakerelerin basına açıklanamayacağını belirtti.

    Rutte, “Zafer planı sadece NATO üyeliği davetinden ibaret değil. Daha geniş kapsamlı unsurlar içeriyor,” açıklamasını yaptı ve Rusya’nın Ukrayna’nın NATO üyeliği üzerinde söz hakkı olmadığını da yineledi.

  2. Sınırsız silah kullanımı: Ukrayna, kendini savunmak ve “savaşı Moskova’nın kapısına kadar götürmek” için daha fazla silah talep ediyor. Bu talepler arasında hava savunma sistemleri, müttefiklerden alınacak gerçek zamanlı uydu verileri ve Ukrayna’ya verilen silahların kullanımına dair tüm kısıtlamaların kaldırılması yer alıyor.

    Zelenskiy, “Kursk operasyonu sayesinde, Putin’in tehditlerinin büyük ölçüde blöf olduğunu gördük,” iddiasında bulundu.

  3. Caydırıcılık stratejisi: Ukrayna, Rusya’nın gelecekteki olası saldırılarına karşı koyabilecek nükleer olmayan kapsamlı bir stratejik caydırıcılık paketi oluşturmayı planlıyor. Bu paket, Ukrayna’nın güvenliğini uzun vadede korumayı hedefliyor.

    Zelenskiy, parlamentoda bu silahların detaylarını açıklamasa da ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere’deki liderlerin Ukrayna’nın taleplerini bildiğini belirtti.

  4. Stratejik ekonomik iş birliği: Ukrayna, Avrupa Birliği (AB) ve ABD ile kritik kaynakların ortak kullanımı ve enerji üretimi konusunda özel anlaşmalar yapmayı öneriyor. Bu kaynaklar arasında lityum, gaz ve titanyum gibi değerli madenler yer alıyor.

  5. Savaş sonrası perspektifler: Ukrayna, savaş sonrasında Avrupa’nın güvenliğinde kilit bir rol oynamayı planlıyor. Zelenskiy, Amerikan askeri birliklerinin bir kısmının Ukrayna birlikleriyle değiştirilmesini önererek, Ukrayna’nın savaşa hazır bir ordu ile Avrupa’yı daha güvenli hale getirebileceğini belirtti.

Tepkiler

Zelenskiy’in planı Ukrayna parlamentosunda karışık tepkiler aldı. Muhalefetteki Avrupa Dayanışması partisi Milletvekili Aleksey Gonçarenko, “Plan, başkalarının bizim için her şeyi yapması gerektiği izlenimini veriyor,” diyerek tepki gösterdi.

Ancak Ukraynalı asker ve Golos Partisi üyesi Roman Losinskiy, “Bir yandan plan fazla iddialı görünüyor. Diğer yandan Patriot, Storm Shadow ve F-16’lar da başlangıçta hayal gibi görünüyordu ama nihayetinde Karadeniz Filosu’nun bir kısmı yok edildi,” diyerek planın uygulanabilir olduğunu savundu. Ancak, Zelenskiy’in bu adımları nasıl gerçekleştireceğini netleştirmediğine dikkat çekti.

Kremlin Sözcüsü Peskov, Zelenskiy’in planını “geçici bir hayal” olarak nitelendirerek, Kiev’in “gerçeklerle yüzleşmesi” gerektiğini vurguladı.

Zelenskiy, bugün Brüksel’de AB liderleriyle bir araya gelerek, zafer planını kabul ettirmek için bir kez daha girişimlerde bulunacak.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel, liderlere gönderdiği davet mektubunda, “Devlet Başkanı Zelenskiy’in zafer planını dinleyeceğiz ve barış girişimi için atılacak sonraki adımları tartışacağız,” diye konuştu.

DİPLOMASİ

Fransa, İsrailli şirketlerin savunma fuarına katılmasını yine engelledi

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant çarşamba günü yaptığı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İsrailli firmaların bir deniz silahları fuarına katılmasını engelleme kararını “rezalet” olarak nitelendirdi ve Paris’i “Yahudi halkına karşı düşmanca bir politika uygulamak” ile suçladı.

İsrailli şirketlerin engellenmesi kararı, Macron hükümetinin İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki işgal girişimlerinden duyduğu rahatsızlığın yol açtığı tartışmaların sonuncusu oldu.

Karar, Fransa’nın Lübnan’da ateşkes sağlama çabalarının sonuçsuz kalması ve İsrail’in ülkedeki hedeflere daha fazla hava saldırısı düzenlemesinin ardından geldi.

Gallant X hesabından yaptığı paylaşımda, “Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un eylemleri Fransız ulusu ve savunduğunu iddia ettiği özgür dünyanın değerleri için bir utanç kaynağıdır. Fransa, Yahudi halkına karşı düşmanca bir politika benimsemiştir ve bunu istikrarlı bir şekilde uygulamaktadır. Ulusumuzu 7 farklı cephede düşmanlara karşı savunmaya ve geleceğimiz için savaşmaya devam edeceğiz; Fransa ile ya da Fransa olmadan,” diye yazdı.

Fransız yetkililer defalarca Paris’in Tel Aviv’in güvenliğine bağlı olduğunu söylemiş ve ordusunun nisan ayında ve bu ayın başlarında İran misillemesi sonrasında İsrail’in savunmasına yardımcı olduğuna dikkat çekmişti.

4-7 Kasım tarihleri arasında Paris’te gerçekleştirilecek olan etkinliğin organizatörü Euronaval’dan yapılan açıklamada, Fransız hükümetinin salı günü İsrailli delegasyonların stant açmasına ya da ekipman sergilemesine izin verilmediğini fakat fuara katılabileceklerini bildirdiği belirtildi. Kararın yedi firmayı etkilediği belirtildi.

Fransa bu yıl ikinci kez İsrailli firmaları büyük bir savunma fuarından men etti. Mayıs ayında Fransa, Macron’un İsrail’e Gazze’deki operasyonlarını durdurma çağrısı yaptığı sırada İsrail’in Eurosatory askeri ticaret fuarına katılması için koşulların uygun olmadığını söylemişti.

İsrail Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, “Bu tedbirler sadece iki ülke arasındaki ilişkilere değil, aynı zamanda inşa ettikleri güven bağlarına da zarar vermekte ve dolayısıyla Fransa’nın Orta Doğu’da barış ve istikrarı teşvik etmek için diplomatik sahnede öncü bir rol oynama kabiliyetine şüphe düşürmektedir,” denildi.

Paris-Tel Aviv gerilimi büyüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Macron arasındaki diplomatik atışmalar, Paris’in Washington ile birlikte çalışarak uzun vadeli diplomatik bir çözüm için müzakerelere kapı açacak 21 günlük bir ateşkes sağlamasının ardından son haftalarda arttı.

Reuters’a göre İsrail’in şartları kabul ettiğine inanan Fransa ve ABD, ertesi gün İsrail’in Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı öldüren saldırıları başlatmasıyla “şaşkınlığa uğradı.”

Netanyahu, Hizbullah’ın yeniden silahlanmasını ve yeniden gruplaşmasını engellemeyen tek taraflı bir ateşkesi reddederken, Fransa “diplomatik bir çözüm” üzerinde çalışmaya devam etmeye çalıştı.

Macron, özellikle Birleşmiş Milletler barış gücü askerlerinin Lübnan’ın güneyinde İsrail’in çapraz ateşine maruz kalması nedeniyle Netanyahu’yu birkaç kez eleştirdi.

Fransa, 10.000 kişilik UNIFIL barış gücünde yaklaşık 700 askerle, İtalya ve İspanya ile birlikte Avrupa’nın başlıca katkı sağlayıcılarından biri. Her üç ülke de BM’nin İsrail’in barış gücü askerlerine yönelik saldırı ve ihlallerini kınadı.

Macron, Hamas’a karşı bir yıldır süren savaşta binlerce Filistinli sivilin öldürüldüğü ve insani bir krizin yaşandığı Gazze’de kullanılan saldırı silahlarının İsrail’e tedarikine son verilmesi çağrısında bulundu.

Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot Macron’un “İsrail’in BM kararı ile kurulduğu” yönündeki yorumlarının, İsrail’e “BM tüzüğüne saygı göstermenin önemini hatırlatan genel ifadeler” olduğunu söyledi.

Fakat İsrail Başbakanlığından yapılan açıklamada İsrail’in, Nazi Almanyası ile işbirliği yapan Fransız hükümetine atıfta bulunularak, “Bağımsızlık Savaşında, birçoğu Holokost’tan ve Fransa’daki Vichy rejiminden kurtulanların da bulunduğu kahraman savaşçılarımızın kanlarıyla kurulduğu” belirtildi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD, Ukrayna’nın ‘hızlandırılmış NATO üyeliği’ talebine soğuk bakıyor

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’nın NATO’ya hızlandırılmış üyelik talebini yakın gelecekte mümkün görmediğini açıkladı. İttifakın Ukrayna ile üyelik görüşmelerini sürdürmeye devam edeceği belirtilirken, Batı silahlarının Rusya sınırları içindeki hedeflere yönelik saldırılarda kullanılmasına izin verilmemesi yönündeki Amerikan tutumu değişmedi.

ABD’nin NATO Daimî Temsilcisi Julianne Smith, Ukrayna’nın yakın gelecekte ittifaka katılamayacağını duyurdu. RBC Ukrayna‘nın aktardığına göre Smith, “Şu anda ittifakın kısa vadede bir davet göndermeyi değerlendirdiği bir aşamada değiliz,” dedi.

Ancak Smith, NATO’nun geçen yaz Ukrayna’ya ittifaka katılım sözü verdiğini de hatırlatarak “NATO’nun bu konudaki tutumunun çok net olduğunu düşünüyorum,” ifadesini kullandı.

İttifakın Kiev ile üyelik görüşmelerini sürdüreceğini de vurgulayan yetkili, ayrıca, ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardım sağlamaya devam edeceğini, ancak Batı silahlarının Rusya’nın derinliklerine dönük saldırılarda kullanılmasına izin verilmesi konusundaki tutumun değişmediğini belirtti.

Ukrayna, Eylül 2022’de hızlandırılmış NATO üyeliği için başvuruda bulunmuştu. O dönemde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ittifakın tüm üyelerinin, savaş devam ederken Kiev’in ittifaka katılmasının imkânsız olduğunu düşündüğünü söylemişti.

Haziran ayında Washington’da düzenlenen zirvenin ana bildirisinde, “Ukrayna’nın geleceğinin NATO’da” olduğu belirtilmiş ve ülkenin ittifakla siyasi olarak giderek daha fazla bütünleştiği ifade edilmişti.

Fakat Kiev’in resmi bir davet alabilmesi için “müttefikler anlaştığında ve gerekli tüm koşullar yerine getirildiğinde” bu davetin gerçekleşeceği vurgulanmıştı.

Ekim ayı başında NATO’nun yeni Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’nın ittifaka katılmasının gerektiğini, zira NATO olmadan Avrupa’da kalıcı güvenliğin sağlanamayacağını ifade etti.

Rutte, “Önceliklerimiz aynı kalmaya devam ediyor. Özellikle Ukrayna’nın bağımsız ve demokratik bir devlet olarak varlığını sürdürmesini sağlamalıyız,” diye konuştu.

Rutte ayrıca, Washington’daki yaz zirvesinde Kiev’e vaat edilen yardım paketini uygulama taahhüdünde bulundu. Yeni genel sekreter, “Bu, bir komutanlık kurulmasını, mali yardımı ve Ukrayna’nın NATO üyeliğine geri dönülmez şekilde ilerlemesini içeriyor, çünkü Ukrayna’nın yeri NATO’dur,” diye ekledi.

Dün Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, parlamentoda Kiev’in Ekim-Aralık 2024 arasında ilk dört maddesini uygulamayı planladığı bir “zafer planı” sundu.

Plan, beş maddeden ve üç gizli ekten oluşuyor. Zelenskiy’e göre, öncelikli olarak Ukrayna’nın NATO’ya davet edilmesi gerekiyor.

Zelenskiy’in ‘zafer planında’ neler var?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Meloni: İsrail’e tam silah ambargosu uyguladık

Yayınlanma

ANSA haber ajansının bildirdiğine göre İtalya Başbakanı Giorgia Meloni salı günü yaptığı açıklamada, İtalyan hükümetinin 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonundan sadece birkaç hafta sonra İsrail ile yapılan tüm yeni silah anlaşmalarını engellediğini söyledi.

Bugünkü (17 Ekim) Avrupa Konseyi zirvesi öncesinde İtalya Senatosunda yapılan bir tartışma sırasında İtalyan lider, “[İsrail’in] Gazze’deki askeri operasyonlarının başlamasının ardından hükümet derhal tüm yeni ihracat lisanslarını askıya aldı ve 7 Ekim’den sonra imzalanan tüm anlaşmalar uygulanmadı,” dedi.

Meloni milletvekillerine 7 Ekim’den önce verilen lisansların “dışişleri bakanlığındaki yetkili makam tarafından vaka bazında analiz edildiğini” söyledi.

“Her şeyi engelledik,” diyen Başbakan, hükümetinin politikalarının “Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık tarafından uygulanandan çok daha kısıtlayıcı” olduğunu belirtti.

Senatoda yaptığı konuşmada Meloni, İsrail’in Lübnan’daki BM Geçici Gücü (UNIFIL) barış gücü askerlerine yönelik saldırı iddialarını kınadı. Roma Avrupa’nın en fazla asker gönderen ülkesi ve İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani gerilimin tırmanmasına rağmen bölgede kalmaya devam edeceklerini söyledi.

Meloni, “Herhangi bir can kaybı ya da büyük bir hasar olmasa bile, İsrail’in UNIFIL’e yönelik saldırısının kabul edilemez olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English