Bizi Takip Edin

Ortadoğu

Yargı reformuna Knesset “evet” sokaklar “hayır” dedi

Yayınlanma

İsrail hükümetinin, tartışmalı yargı düzenlemesine ilişkin kritik yasa tasarısını Knesset’teki birinci oylamadan geçirmesinden sonra ülke çapında protestolar başladı.

İsrail Meclisi Knesset’te gece saatlerinde yapılan oturumda, Yüksek Mahkemenin hükümetin aldığı kararları “kamu çıkarına hizmet etmediği, çıkar çatışması doğurduğu” gibi gerekçelerle “mantık dışı olduğunu” belirterek bozma yetkisini ortadan kaldırmayı öngören yasa tasarısı 120 sandalyeli parlamentoda 64 lehte, 56 aleyhte oy kullanılarak birinci oylamada kabul edildi.  Tartışmalı yasa tasarısının yürürlüğe girebilmesi için yeniden ilgili komisyonda görüşülmesi, Genel Kurul’da ikinci ve üçüncü kez yapılacak oylamalarda da kabul edilmesi gerekiyor.

İsrail Yüksek Mahkemesi, geçen yıl vergi suçlarından hüküm giyen, savcılıkla yaptığı anlaşma sonucu şartlı tahliyeyle serbest bırakılan ve yeni hükümette Başbakan Yardımcısı, İçişleri ile Sağlık Bakanlığına getirilen Ultra Ortodoks Şas Partisi lideri Arya Deri’nin “kabinede yer alamayacağına” hükmetmişti. Yüksek Mahkemedeki 11 yargıçtan 10’u ocak ayında “makuliyet” ilkesini gerekçe göstererek Deri’nin bakan olamayacağı yönünde oy kullanmış, bunun üzerine Başbakan Netanyahu, Deri’yi görevden almıştı.

Netanyahu hükümetinin bu maddeyi geçirmesinin ardından Deri’ye kabinede yeniden görev verebileceği belirtiliyor.

Foto: Mostafa Alkharouf / AA

Muhalefetten sokak çağrısı

Muhalefetteki Yeş Atid (Gelecek Var) Partisi lideri, eski Başbakan Yair Lapid, Netanyahu hükümetinin, yasa tasarısını, “gece hırsızları gibi” Meclis’ten geçirdiğini ifade etti. Lapid, Twitter hesabından, “Hükümet, anti-demokratik, yolsuzluk yasalarından başka hiçbir şeyin kendilerini ilgilendirmediğini kanıtladı” paylaşımını yaptı. Milyonlarca vatandaşın, İsrail bayrağıyla sokaklara dökülerek “pes etmeyeceğiz” diyeceğini vurgulayan Lapid, “Kavga bitmedi. İsrail devletinin değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Eski Savunma Bakanı ve Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz da “çok sayıda İsraillinin, İsrail demokrasisini tehdit eden bir rejim darbesine karşı gösteri yapmak için dışarı çıkacağını” kaydetti. Gantz, “Tüm protestoculara sesleniyorum; yasaya ve polisin talimatlarına göre dışarı çıkın, gösteri yapın ve görevinizi yerine getirin. Sorumluluk alın ve darbeyi durdurun” ifadelerini kullandı.

İşçi Partisi lideri Merav Michaeli de “darbe hükümeti” olarak nitelendirdiğini Netanyahu yönetimininin “Halka yalan söylediği ve demokrasiyi ayaklar altına aldığını” savundu. Michaeli, Twitter hesabındaki açıklamasında İsraillilere seslenerek, “Hükümet yozlaştığında direniş şarttır! Çıkın ve gösterin” çağrısını yaptı.

24 kişi gözaltına aldı

Tartışmalar ve Genel Kurul’daki oylama protestoları yeniden alevlendirdi. Oylama öncesi bazı protestocular Knesset’e girerek milletvekillerinin oturuma katılımını engellemeye çalıştı. Knesset Muhafızları protestoculara fiziki müdahalede bulunarak Knesset’in dışına çıkardı.

Öte yandan binlerce kişi, ellerinde İsrail bayraklarıyla Tel Aviv, Batı Kudüs, Hayfa, Petah Tikva, Ramat Gan, Birussebi gibi kentlerde protestolar düzenledi. Protestocular, çok sayıda kentte yolları ve ana arterleri trafiğe kapattı.

İsrail polisi, Tel Aviv ile Kudüs arasındaki ana otoyolu trafiğe kapatan göstericilere tazyikli su ile müdahale etti, eylemcileri yerlerde sürükleyerek otoyoldan uzaklaştırdı. Polisin müdahalesinin ardından otoyol yeniden trafiğe açıldı. Tel Aviv’de de çok sayıda gösterici, kentin ana arteri Ayolon otoyoluna indi. İsrail polisi, yargı düzenlemesi karşıtı protestolarda, kamu düzenini bozdukları gerekçesiyle 24 kişiyi gözaltına aldı.

Genel grev çağrısı

İsrail’in en büyük işçi sendikası Histadrut’un Tel Aviv’deki genel merkezinin önünde toplanan yüzlerce gösterici ise sendikaya “genel grev ilan etmesi” için çağrı yaptı.

Protestocu gruplardan yapılan yazılı açıklamada, “Bizler, hükümetin darbesine karşı çıkan İsrail vatandaşları, ülkedeki en büyük işçi örgütü Histadrut’u hükümet diktatörce yasalar çıkarırken buna seyirci kalmamaya çağırıyoruz. Demokrasiye verilen bu zarar, hızlı bir şekilde İsrail’deki işçilerin haklarına da zarar verecektir” ifadelerine yer verildi.

Ortadoğu

Hürmüz kapanırsa petrol 90 dolara fırlayabilir

Yayınlanma

Citigroup’a göre, Hürmüz Boğazının kapatılması halinde Brent ham petrolü varil başına 90 dolara kadar yükselebilir.

Şirket, bu önemli su yolunun uzun süreli olarak kapatılmasının olası olmadığını da savundu.

Anthony Yuen ve Eric Lee’nin de aralarında bulunduğu analistler, bankanın mevcut iyimser senaryosuna atıfta bulunarak, “Boğazın kapatılması, fiyatlarda keskin bir artışa yol açabilir. Fakat tüm çabaların yeniden açılmaya odaklanacağı için sürecin kısa olacağını ve birkaç ay sürmeyeceğini düşünüyoruz,” dedi.

Hürmüz Boğazı, Basra Körfezinin girişinde bulunan dar bir su yolu ve OPEC’in önde gelen üreticileri Suudi Arabistan ve Irak da dahil olmak üzere, dünya günlük petrol üretiminin yaklaşık beşte biri buradan geçiyor.

Citigroup’un tahminine göre, birkaç ay boyunca günde yaklaşık 3 milyon varil petrol üretimi kesintiye uğrayabilir.

Citigroup’a göre, İran’ın ham petrol ihracatındaki herhangi bir kesinti, fiyatlar üzerinde beklenenden daha az etki yaratabilir. Banka, ülkenin sevkiyatlarının azaldığını ve Çin rafinerilerinin daha az alım yaptığını belirtti.

Brent vadeli işlemleri şu anda varil başına 77 dolar civarında işlem görüyor.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Tahran’ın menzilindeki ABD üsleri

Yayınlanma

ABD Başkanı Trump’ın İran’a doğrudan saldırı seçeneğini gündeme alması durumunda İran’ın hedef alabileceği ABD üsleri bölgenin dört bir yanına yayılmış durumda. İran’ın Katar’ı bu ülkedeki ABD üssünün meşru hedef olduğu yönünde uyardığı belirtiliyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a yönelik doğrudan saldırıları gündeme almasıyla, Ortadoğu’daki Amerikan üsleri misilleme tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Tahran yönetimi, saldırı durumunda hızla karşılık vereceğini net bir şekilde duyurdu.

İran Savunma Bakanı Aziz Nasirzadeh, “ABD saldırırsa, bölgedeki tüm ABD üsleri menzilimizde ve cesurca hedef alınacaklar” dedi. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney de sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Eğer ABD bu çatışmaya askeri olarak girerse, uğrayacağı zarar kesinlikle telafi edilemez olacak” ifadelerini kullandı.

Şu anda Ortadoğu’da on binlerce Amerikan askeri konuşlanmış durumda.

ABD üsleri

Washington Post’un yaptığı derlemeye göre İran’ın olası misillemesinin hedefi olabilecek Ortadoğu’daki Amerikan askeri üsleri şöyle:

Irak’ta Ayn’ül Esad Hava Üssü, başkent Bağdat’ın 240 kilometre batısında yer alıyor ve ABD ile Irak hava kuvvetlerinin ortak kullanımında. Binlerce Amerikan askerine ev sahipliği yapan üs, ülkedeki en büyük ABD konuşlanması olarak öne çıkıyor. İran ve Irak’taki milis güçler tarafından son yıllarda defalarca hedef alındı.

ABD’nin Ocak 2020’de İranlı General Kasım Süleymani’yi öldürmesinin ardından, İran bu üsse 16 füze fırlatmış; 11’i isabet etmiş, onlarca ABD askeri yaralanmıştı. Aynı saldırı sırasında Irak’ın kuzeyindeki Erbil’de bulunan başka bir ABD üssü de hedef alınmıştı.

Irak’taki direniş örgütleri Ayn’ül Esad üssüne en son ağustos ayında füze ve İHA saldırısı düzenledi.

Suriye’deki ABD varlığı da dikkat çekiyor. Trump yönetimi, bu ay yaptığı açıklamada ülkedeki 8 ABD üssünden yalnızca birinin, güneydeki Tanf Üssü’nün korunacağını duyurdu. Ancak çekilme takvimi belirsizliğini koruyor. Tanf’ın 20 kilometre güneyinde yer alan Ürdün’deki Tower 22 adlı ABD ileri karakolu, Ocak 2024’te düzenlenen bir İHA saldırısında üç ABD askerinin hayatını kaybettiği, onlarcasının da yaralandığı olayla gündeme gelmişti.

Basra Körfezi’ndeki stratejik konuşlanmalar

ABD’nin Körfez bölgesindeki en büyük deniz gücü konuşlanması, Bahreyn’deki Deniz Destek Tesisi. ABD 5. Filosu’nun karargâhı olan bu üste yaklaşık 8 bin 300 ABD askeri görev yapıyor. Katar’da bulunan El-Udeyd Hava Üssü ise Ortadoğu’daki en büyük ABD askeri varlığına sahip tesis. Doha’nın güneybatısında yer alan üs, 10 binden fazla askeri ağırlayabiliyor ve ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) için ileri komuta merkezi işlevi görüyor.

Kuveyt’teki Kamp Buehring ve Ali El-Salem Hava Üssü, ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri’nde yer alan El-Dafra Hava Üssü, ABD Hava Kuvvetleri’nin 380. Hava Görev Kanadı’na ev sahipliği yapıyor.

Avrupalı bir yetkiliye göre, İranlı yetkililer bu hafta Katar’a ABD üslerinin olası ABD saldırısına karşılık olarak “meşru hedef” olacağı uyarısını yaptı.

Diplomatik noktalar ve sivil tehditler

Bölgede bulunan ABD büyükelçilikleri ve diplomatik misyonları da potansiyel hedefler arasında yer alıyor. ABD, Irak ve İsrail’deki bazı diplomatik personel ve aile bireylerini tahliye etti.

İran’taki direniş örgütlerinin bölgedeki ABD personeline ve çıkarlarına saldırı düzenleyebileceği iddia ediliyor. Haşdi Şabi bileşenlerinden Hizbullah Tugayları’nın (Ketaib Hizbullah) güvenlik yetkilisi Ebu Ali el-Askeri, “Amerikan üsleri, ördek avına dönüşecek… Gökyüzünde uçaklarını bekleyen sürprizlerden bahsetmeye bile gerek yok” dedi.

Bu gelişmelerin ardından Fransa’nın ulusal havayolu şirketi Air France ve Hollanda Kraliyet Havayolları (KLM) çarşamba gecesi Dubai Uluslararası Havalimanı’na yapılan tüm uçuşları iptal etti. Air France, gerekçe olarak “bölgedeki güvenlik durumunu” gösterdi.

ABD’nin olası saldırı noktaları: Whiteman ya da Diego Garcia

ABD’nin İran çevresindeki üsleri saldırı gerçekleştirebilecek kapasiteye sahip olsa da uzmanlara göre büyük çaplı bir operasyon daha çok bölge dışından desteklenecek.

ABD Hava Kuvvetleri’ne ait B-2 hayalet bombardıman uçağı, İran’ın yeraltındaki Fordo nükleer tesisi gibi hedefleri vurabilecek “sığınak delici” bombaları taşıyabilen tek uçak türü. Bu uçaklar, Missouri’deki Whiteman Hava Üssünden kalkarak Ortadoğu’ya 30 saatten uzun sürede havada yakıt ikmali yapılan uçuşlarla ulaşabiliyor.

Pazar günü ABD, ana karadan Avrupa’ya en az 30 yakıt ikmal uçağı konuşlandırdı.

Olası saldırılar ayrıca, Hint Okyanusu’ndaki Diego Garcia Adası’nda bulunan Deniz Destek Tesisinden de yapılabilir. İngiltere’ye ait olan bu askeri adada ABD ve İngiliz donanması ortak operasyon yürütüyor. Analistlere göre B-2 uçakları buradan İran’a 5-6 saat içinde ulaşabiliyor. ABD daha önce buradan Irak ve Afganistan’a yönelik saldırılar gerçekleştirmişti.

Pentagon ayrıca, bu hafta USS Nimitz uçak gemisini Orta Doğu’ya yönlendirdi. Gemi, bölgede halihazırda görev yapan USS Carl Vinson ile birlikte iki ABD uçak gemisinden biri olacak.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Grossi: UAEA raporu İran’a saldırı için temel oluşturmaz

Yayınlanma

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, ajansın İran hakkındaki son raporunun bu ülkeye yönelik bir askeri harekata gerekçe olamayacağını belirtti.

Grossi, CNN‘e verdiği röportajda, belgenin “yeni bir şey içermediğini” vurguladı.

Grossi, “İran’daki nükleer denetimlere ilişkin rapor, herhangi bir askeri eylem için temel teşkil edemez. Askeri harekat, bizim söylediklerimizle hiçbir ilgisi olmayan siyasi bir karar. Ayrıca, bu raporda söylediklerimiz esasen yeni bir şey değil,” diye konuştu.

‘Sistematik nükleer silah programına dair kanıt yok’

Grossi, UAEA’nın elinde İran’ın sistematik bir nükleer silah geliştirme ve üretme programı yürüttüğüne dair herhangi bir gösterge bulunmadığını da sözlerine ekledi.

UAEA Başkanı, 18 Haziran’daki bir başka açıklamasında da İran’ın nükleer silah programı yürüttüğüne dair bir kanıt görmediklerini ifade etmişti.

Grossi, güvenlik koşulları elverdiğinde, ajansın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) kapsamındaki yükümlülükler uyarınca ülkedeki denetimlere devam edeceğini belirtmişti.

İran’ın nükleer programı, Tahran ile Batılı güçler ve özellikle İsrail arasında uzun süredir devam eden bir gerilim kaynağı.

Tel Aviv, İran’ın nükleer silah elde etme niyetinde olduğunu iddia ederken, Tahran ise nükleer faaliyetlerinin tamamen barışçıl amaçlı olduğunu savunuyor.

ABD’li Senatör Warner: İstihbaratımız İran’ın nükleer silah programına dair kanıt bulamadı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English