Amerika
DeSantis de başkanlık adaylığından çekildi, Trump’a destek verdi

ABD’de New Hampshire eyaletindeki Cumhuriyetçi ön seçimlerine iki gün kala, Florida Valisi Ron DeSantis de adaylık yarışından çekildiğini ilan etti.
DeSantis, kararını pazar öğleden sonra sosyal medyada yayınlanan bir videoda duyurdu ve kendisinin ve eşi Casey’in geçen haftaki Iowa ön seçimlerinde ikinci sırada yer almasının ardından ‘ileriye giden yolda dua ettiklerini ve tartıştıklarını’ söyledi.
DeSantis, kampanyasını durdurduğunu doğrularken, “”Zafere giden net bir yolumuz yoksa, destekçilerimizden zamanlarını gönüllü olarak vermelerini ve kaynaklarını bağışlamalarını isteyemem,” dedi.
Florida Valisi, ‘Cumhuriyetçi ön seçmenlerin çoğunluğunun Donald Trump’a bir şans daha vermek istediğinin açık olduğunu’ söyledi ve “[Trump’ın] Başkanlığının amansız direnişle engellendiğini izlediler ve Demokratların ona saldırmak için bugüne kadar hukuku kullandığını gördüler,” ifadelerini kullandı.
DeSantis, Trump ile ‘anlaşmazlıkları’ olduğunu, fakat eski başkanın görevdeki Demokrat Başkan Joe Biden’dan ‘üstün’ olduğunu söyledi.
Trump’tan Iowa’da büyük zafer: Başkan adaylığı neredeyse kesinleşti
DeSantis, “[Trump] benim onayımı aldı çünkü Nikki Haley’in temsil ettiği yeniden paketlenmiş bir korporatizm biçimi olan geçmişin eski Cumhuriyetçi muhafızlarına geri dönemeyiz,” diye ekledi.
Haley, New Hampshire’daki gezisi sırasında DeSantis’in duyurusuna yanıt verdi ve “Harika bir yarış çıkardı. İyi bir vali oldu, kendisine iyi dileklerimizi iletiyoruz. Bunu söyledikten sonra, şimdi bir adam ve bir kadın kaldı. . . En iyi kadın kazansın,” dedi.
Trump’ın kampanyası da X’te yaptığı açıklamada, Haley’in ‘küreselcilerin ve Demokratların adayı’ olduğunu da sözlerine ekleyerek, DeSantis’in desteğinden ‘onur duyduğunu’ söyledi.
Nikki Haley, Trump’ın açık ara farkla birinci olduğu Iowa ön seçimlerinde DeSantis’in ardından üçüncü sırada yer almıştı.
New Hampshire anketlerinde Trump yüzde 49’un altında görünürken, Halley yüzde 34 civarında Cumhuriyetçi oyunu alıyor. DeSantis ise yüzde 5 civarında oy alıyordu.
Bir yıl önce, 45 yaşındaki DeSantis, Trump’ı yenmek için en iyi konumdaki Cumhuriyetçi gibi görünüyordu. Eski kongre üyesi, 2022 ara seçimlerinde Florida valisi olarak yaklaşık 20 puan farkla yeniden seçildi.
DeSantis, ‘woke’ (duyarcılık) ideolojisine karşı olan tutumuyla biliniyordu. Disney gibi şirketlere ve eyaletteki okulların müfredatına savaş açan DeSantis, kampanyası boyunca 130 milyon dolardan fazla para topladı.
Öte yandan Haley’in Trump’ın karşısında tek kalması ile birlikte Cumhuriyetçi Parti içindeki Trump karşıtları da Haley etrafında birleşmeye başladı. Eski Arkansas Valisi Asa Hutchinson ve görevdeki Vermont Valisi Phil Scott’ın yanı sıra, eski Maryland Valisi Larry Hogan ve New Hampshire’ın en etkili gazetelerinden Union Leader Haley’e destek açıkladı.
Iowa ön seçimlerinin ardından Cumhuriyetçi aday adaylarından Vivek Ramaswamy de yarıştan çekilerek Trump’a desteğini açıklamıştı.
Amerika
Trump yönetimi, 200 bin Ukraynalıyı sınır dışı edecek

Donald Trump yönetiminin, aralarında 200 bin Ukraynalının da bulunduğu 700 bin göçmeni “gönüllü sınır dışı etme” planı hazırladığı bildirildi. The Washington Post’un haberine göre 250 milyon dolarlık plan, geçici koruma statüsündeki kişileri hedef alıyor ve insan hakları örgütlerince tepki gördü.
ABD’de Donald Trump yönetiminin, Rusya ile savaştan kaçan 200 bin Ukraynalı da dahil olmak üzere toplam 700 bin göçmeni “gönüllü sınır dışı etme” planı üzerinde çalıştığı bildirildi.
The Washington Post‘un yönetim içi belgelere dayandırdığı haberine göre, söz konusu planın hayata geçirilmesi için 250 milyon dolar bütçe ayrılması ve bu meblağın Mülteci ve Göçmen Acil Yardım Fonlarından (MRA) sağlanması öngörülüyor.
Planda Ukraynalıların yanı sıra Haitililer, Afganlar, Filistinliler, Libyalılar, Sudanlılar, Suriyeliler ve Yemenliler de yer alıyor.
Söz konusu kişiler, ülkelerine güvenli bir şekilde dönmelerinin mümkün olmaması durumunda ABD’de ikamet etmelerine ve çalışmalarına olanak tanıyan geçici koruma statüsüne (TPS) sahip bulunuyor.
Plan, eski üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ve insan hakları örgütleri tarafından sert bir dille tepki gördü.
Örgütleri, bu adımın “insanlık dışı” olduğunu ve “Amerikan değerleriyle çeliştiğini” belirterek, korumaya muhtaç kişilerin ölüm tehlikesi bulunan bölgelere geri gönderilmeye zorlanacağını vurguladı.
Ayrıca, uzmanlar yardım programları için ayrılan fonların sınır dışı işlemleri için kullanılmasının yasallığı konusunda da şüphelerini dile getirdi.
Söz konusu belgelerin, ABD İç Güvenlik Bakanlığının (DHS) 5 Mayıs’ta ülkelerine dönmeyi kabul eden göçmenlere 1000’er dolar ödeme yapılacağını duyurmasından önce hazırlandığı belirtildi.
DHS Sözcüsü Trisha McLaughlin, belgelerin gerçekliğini doğrulamakla birlikte, bunların “artık güncelliğini yitirdiğini” ifade etti.
McLaughlin, İç Güvenlik Bakanı Kristie Noem’in Ukrayna ve Haiti vatandaşları için geçici koruma statüsünün iptali konusunda henüz “nihai” bir karar almadığını da sözlerine ekledi.
McLaughlin ayrıca, DHS ve Dışişleri Bakanlığının şu anda ABD’de yasal olarak bulunma imkânını kaybetmiş göçmenlerle ilgilendiğini belirtti.
Yönetimdeki tartışmalara aşina bir kaynak, ülkede Taliban’ın yönetimde olmasına rağmen, sınır dışı edilecek ilk grupta Afganların yer alacağını bildirdi.
ABD makamları, Ukraynalılara ilk kez 2022 yılında Rusya’nın savaşı başlatmasının ardından Başkan Joe Biden döneminde geçici koruma statüsü vermişti.
Trump ise Beyaz Saray’a döndükten sonra DHS’e insani sığınma programlarını daraltma talimatı içeren bir kararname yayımlamıştı.
CBS News, 19 Şubat’ta Washington’un daha önce ülkeye girişlerine izin verilen Ukrayna ve Latin Amerika ülkeleri vatandaşlarının tüm göçmenlik başvurularını askıya aldığını duyurmuştu.
ABD Dışişleri Bakanlığı, güvenlik risklerinin önemli olduğunu kabul ederek Amerikan vatandaşlarına Ukrayna’yı ziyaret etmemelerini tavsiye ediyor.
Uluslararası hukuk ise mültecilerin hayatları veya özgürlükleri tehdit altındaysa ülkelerine geri gönderilmemesi gerektiğini belirtiyor.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Göç Örgütü de sınır dışı etme planına karşı çıkıyor.
Amerika
Trump, Rusya’ya karşı Graham’ın yaptırım tasarısını destekleyebilir

Bloomberg’in haberine göre, ABD Başkan Trump, Rusya’nın Ukrayna konusunda taviz vermemesi durumunda Senatör Graham’ın sert yaptırımlar içeren yasa tasarısını destekleyebilir. Trump’ın bu konuyu bugün Putin ile yapacağı görüşmede dile getirmesi ve tasarının yüzde 500’lük gümrük vergilerini içermesi bekleniyor.
Bloomberg‘in “duruma aşina” Avrupalı yetkililere dayandırdığı haberine göre, Amerikalı yetkililer, AB’deki mevkidaşlarını, ABD Başkanı Donald Trump’ın, “Rusya’nın taviz vermemesi” hâlinde Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham tarafından hazırlanan yaptırım yasa tasarısını desteklemeyi düşündüğü konusunda özel olarak uyardı.
Yetkililere göre Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı telefon görüşmesinde bu girişimin onaylanmasını engelleyemeyeceğini söyleyebilir.
Graham, Trump’ın kilit müttefiklerinden biri olarak biliniyor. Senatör, Rusya’nın Ukrayna ile barış görüşmelerini reddetmesi durumuna karşı nisanda Rusya ekonomisi için “yıkıcı” olarak nitelendirdiği bir önlem paketi hazırlamıştı.
Tasarı özellikle, Moskova’dan petrol, petrol ürünleri, doğalgaz, uranyum ve diğer malları satın alan ülkelere yüzde 500’lük gümrük vergisi uygulanmasını içeriyor.
Cumhuriyetçi senatör, senatörlerin çoğunluğunun desteğini aldığını ve yakın zamanda barış anlaşmasına varılamaması hâlinde “kararlı adımlar atacağını” iddia etmişti.
Dün Dışişleri Bakanı Marco Rubio, CBS‘e verdiği mülakatta, ABD’nin yaklaşık iki aydır Ukrayna’daki çatışmanın çözümünde ilerleme kaydedilmemesi durumunda Rusya’yı yaptırımların sıkılaştırılacağı konusunda defalarca uyardığını vurguladı.
Rubio’nun belirttiğine göre Beyaz Saray, Kongre’den müzakere sürecinin gidişatını görmek için “biraz zaman istedi”.
Dışişleri Bakanı, Kongre üyelerinin yaptırımları sıkılaştırmak için çaba gösterdiğini ve yönetimin onları “durduramayacağını ve kontrol edemeyeceğini” de sözlerine ekledi.
Trump, Putin ile 19 Mayıs Türkiye saatiyle 17.00’de bir telefon görüşmesi yapacağını ve bu görüşmede ateşkes ile ticareti ele almayı planladığını duyurmuştu.
ABD Başkanı, görüşmenin ardından Ukrayna’da ateşkes sağlanmasını umduğunu ifade etti. Trump bugün ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve “çeşitli NATO üyeleriyle” de görüşmeler yapacak.
Bu gelişmeler, Moskova ile Kiev arasında 2022’den bu yana İstanbul’da yapılan ilk doğrudan görüşmelerin ardından geldi.
Görüşmelerin yeniden başlatılması girişimini Putin yapmıştı. Zelenskiy, Putin’i “şahsen” bekleyeceğini vadetmiş ancak Kremlin, Putin’in toplantıya katılmayacağını açıklamış ve Zelenskiy de katılımını iptal etmişti.
15 Mayıs’ta Ukrayna Devlet Başkanı ve Ukrayna heyeti üyeleri Ankara’ya uçmuş, Zelenskiy Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü.
Aynı günün erken saatlerinde Rus heyeti İstanbul’a varmıştı. Ukrayna heyeti ise öğleden sonra görüşme yerine gelmiş ve toplantı 16 Mayıs’a ertelenmişti.
Görüşmelerin sonucunda taraflar, ateşkes konusundaki görüşlerini paylaşma ve “1000’e 1000” esir takası yapma konusunda anlaşmıştı.
Reuters‘ın aktardığına göre, İstanbul’daki görüşmelerde ilerleme kaydedilememesi nedeniyle ABD’de Graham’ın yasa tasarısına destek artıyor.
Politico ise kaynaklara dayandırdığı haberinde, AB’de Rusya’ya karşı “cezalandırıcı gümrük vergilerinin” tartışıldığını yazdı.
Moskova, Batı’nın her türlü kısıtlamasını yasa dışı olarak değerlendiriyor ve kaldırılmasında ısrar ediyor. Kremlin, Rusya ile “ültimatom diliyle” konuşulamayacağını vurgulamıştı.
Amerika
Trump yönetiminden karışık tarife sinyalleri

ABD’de Trump yönetimi tarifeler nedeniyle tetiklenen enflasyon korkularını kısmen kabul etmek zorunda kaldı.
Bir zamanlar tarife kaynaklı maliyet artışlarını görmezden gelerek fiyatları sabit tutacağına söz veren Walmart gibi şirketler bile artık bu maliyetleri müşterilere yansıtmaktan başka çareleri olmadığını söylüyor.
Yale Bütçe Laboratuvarı’na göre, Trump’ın neredeyse bir asırdır en yüksek seviyeye ulaşan küresel gümrük vergileri, ortalama bir hane halkının yıllık 2.300 doların üzerinde bir maliyete katlanmasına neden olacak.
Araştırmaya göre, 2025 tarifeleri giyim ve tekstil sektörlerini orantısız bir şekilde etkileyecek ve tüketiciler kısa vadede ayakkabı fiyatlarında %15, giyim fiyatlarında ise %14 artışla karşı karşıya kalacak. Ayakkabı ve giyim fiyatları uzun vadede sırasıyla %19 ve %16 daha yüksek kalacak.
Yine Yale’e göre ABD reel GSYİH büyümesi, 2025 yılına kadar uygulanacak tüm gümrük vergileriyle -0,7 puan düşecek. Uzun vadede, ABD ekonomisi sürekli olarak %0,4 küçülerek, 2024 yılında yıllık 110 milyar dolarlık bir kayıp yaşayacak.
Enflasyon şimdilik ılımlı seyredebilir, fakat uzmanlar fiyatların yükselmesinin sadece an meselesi olduğuna dair giderek daha fazla ikna oluyorlar.
Walmart bu hafta fiyatları artıracağını açıkladıktan sonra, Başkan Trump, Truth Social’da şirketin “gümrük vergilerini üstlenmesini” istedi ve bu açıklama bir nevi “taviz” olarak görüldü.
Hazine Bakanı Scott Bessent daha sonra pazar günü televizyon programlarına çıkarak Walmart’ın bazı vergileri üstleneceğini, fakat tüketicilerin de bedelini ödemesi gerektiğini söyledi.
Oysa Ticaret Bakanı Howard Lutnick, 11 Mayıs günü yaptığı açıklamada, tüketicilerin ticaret vergilerinin maliyetini ödemesi gerektiği yönündeki “aptalca argümanları” bırakmak gerektiğini ısrarla söylemişti.
Beyaz Saray sözcüsü Kush Desai yaptığı açıklamada, “Yönetim, dünyanın en iyi ve en büyük piyasa ekonomisi olan Amerika Birleşik Devletleri’nin, ticaret ortaklarına nihai olarak gümrük vergilerinin maliyetini yükleme gücüne sahip olduğunu ısrarla savunmuştur,” dedi.
Verilerin kendilerini haklı çıkardığını ileri süren Deai, özellikle Çin’e uygulanan gümrük vergilerinin yürürlüğe girmesinden bu yana, üç aydır enflasyon rakamlarının “beklentilerin altında seyrettiğini” söyledi.
Sözcü, “Düşük enflasyon, güçlü istihdam raporları ve trilyonlarca dolarlık tarihi yatırım taahhütleri, Başkan Trump’ın gümrük vergileri, hızlı deregülasyon, vergi indirimleri ve yerli enerji üretimi gündeminin Amerika’nın büyüklüğünü geri kazanmak için zemin hazırladığını kanıtlıyor,” diye konuştu.
Bessent pazar günü, gümrük vergileri nedeniyle tüketici fiyatlarının artabileceğini fakat insanlar benzin fiyatlarındaki düşüşten daha büyük faydalar göreceklerini ileri sürdü.
Bakan, bunun tüketiciler için fiilen bir vergi indirimi olduğunu ve enflasyonu kontrol altında tutmaya yardımcı olacağını savundu.
Ortalama bir Amerikan aracının yılda 500 galondan biraz daha az benzin kullandığı ve galon başına benzin fiyatının bir yıl öncesine göre bugün 40 sentten biraz daha ucuz olduğu düşünülürse, ortalama bir sürücü yıllık olarak araç başına yaklaşık 200 dolar tasarruf edecek.
Fakat bu, Yale ve diğer bütçe uzmanlarının gümrük vergilerinin hane halkına mal olacağı tahmininin çok küçük bir kısmı.
-
Rusya2 hafta önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Görüş2 hafta önce
Kim kazandı?
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Görüş2 hafta önce
“Ölüm denir mi hiç öylesine?”
-
Söyleşi2 hafta önce
Alexander Rahr: Bu hükümetin dört yıl dayanması beni şaşırtır
-
Asya2 hafta önce
Cammu ve Keşmir: Yarım asırlık çatışmanın tarihi
-
Amerika1 hafta önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!
-
Görüş2 hafta önce
Çok kutupluluk çağında Türkiye’nin Antalya Diplomasi Forumu