Bizi Takip Edin

Rusya

Roman Abramoviç futbol defterini kapattı: ‘Bu iş benim için bitti’

Yayınlanma

Rus milyarder Roman Abramoviç, üç yıl aradan sonra yaptığı ilk açıklamada futbolla işinin tamamen bittiğini söyledi. İngiliz hükümetinin yaptırımları sonrası 2022’de Chelsea’yi satmak zorunda kalan Abramoviç, bir daha kulüp yönetiminde yer almayacağını belirtti. Abramoviç, yalnızca zor durumdaki insanlar ve gençlere yönelik yardım projelerinde yer alabileceğini ifade etti.

Milyarder Roman Abramoviç, İngiliz hükümetinin kendisini futbol kulübü Chelsea’yi satmaya zorlamasından üç yıl sonra spor alanındaki gelecek planları hakkında ilk kez konuştu.

Yaptırımlar Altında: Chelsea’nin Satışının Perde Arkası adlı kitap için verdiği mülakatta Abramoviç, futbolla bağının bittiğini ve bir daha asla bir kulübün sahibi veya yöneticisi olmayacağını kesin bir dille ifade etti.

Abramoviç, sevdiği takıma “gerçek anlamda veda etmek” için bir gün bir maça gitmek istediğini ancak futboldaki rolünün bununla sınırlı kalacağını belirtti.

‘Futbolla işim hayatımın geri kalanı için bitti’

Abramoviç, konuya ilişkin net tavrını şu sözlerle ortaya koydu:

“Bir futbol kulübünde, özellikle de profesyonel bir rolde yer almakla ilgilenmiyorum. Belki akademiler ve gençlik için projelere yardımcı olabilirim. Eğer bu girişim fayda sağlayacaksa, zor koşullardaki insanlara daha fazla fırsat tanıyabilirim. Ancak bir kulübe sahip olmak ya da yönetiminde yer almak söz konusu olduğunda, bu iş hayatımın geri kalanı için bitti.”

Abramoviç, 2003 yılında Chelsea’yi 140 milyon sterline satın alarak kulüp için sayısız zaferle dolu bir dönemi başlatmıştı. Mart 2022’de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile olduğu iddia edilen bağlantıları nedeniyle İngiliz hükümeti tarafından kendisine yönelik yaptırımların uygulanmasının ardından kulübü satışa çıkarmak zorunda kalmıştı.

Mayıs 2022’de Chelsea, Todd Boehly ve Clearlake Capital liderliğindeki bir konsorsiyuma 2,5 milyar sterline satıldı.

Hükümetle yardım fonu anlaşmazlığı

Satıştan elde edilen gelir, bir İngiliz bankasındaki hesapta donduruldu. Bu paranın savaş mağdurlarına yönelik hayırseverlik projelerine yönlendirilmesi planlanıyordu. Ancak İngiliz hükümeti ve iş insanı, üç yıldır fonların dağıtımı konusunda bir anlaşmaya varamadı.

Londra, paranın Ukraynalılar için insani yardım girişimlerine gitmesi konusunda ısrar ediyor.

Abramoviç ise Ukrayna’daki savaşın tüm mağdurlarına, potansiyel olarak Ruslar da dahil olmak üzere, yardım edecek ayrı bir hayır kurumu kurulmasını önerdi.

Uzlaşmaya varılamaması nedeniyle İngiliz makamları konuyu mahkemeye taşıma niyetinde olduklarını açıkladı.

‘İt ürür, kervan yürür’

Abramoviç, kitabın yazarı Nick Purewall’a, İngiliz hükümetinin kendisine yönelik suçlamalarıyla dikkatini dağıtmayacağını söyledi. Abramoviç, “Eski bir Rus atasözü vardır: ‘İt ürür, kervan yürür’ ve bu durum buraya çok uygun,” dedi.

Abramoviç’e göre, ne yaparsa yapsın insanlar onu her zaman gizli amaçları olmakla suçlayacak.

Günümüzde Abramoviç’in eski kulübü Premier Lig’de şampiyonluk mücadelesi veremiyor ve Şampiyonlar Ligi’ne katılamıyor.

Taraftarlar maçlarda sık sık Roman Abramoviç’in adını tezahüratlarla anarken, kulüp ofisleri önünde mitingler düzenleniyor ve internette eski kulüp sahibinin geri dönmesini isteyen açık mektuplar yayımlanıyor.

Rusya

Rusya, Polonya’nın Kaliningrad’daki başkonsolosluğunu kapatıyor

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Polonya’nın Kaliningrad’daki başkonsolosluğunun 29 Ağustos’tan itibaren kapatılacağını duyurdu. Kararın, Varşova’nın Rusya’nın Krakow’daki başkonsolosluğuna yönelik benzer bir adımına misilleme olarak alındığı belirtildi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Polonya’nın Kaliningrad’daki başkonsolosluğunun 29 Ağustos itibarıyla kapatılacağını açıkladı.

Moskova’nın bu adımı, Varşova yönetiminin 30 Haziran’da Rusya’nın Krakow’daki başkonsolosluğunun faaliyet gösterme iznini geri çekmesine bir yanıt olarak attığı bildirildi.

Bakanlıktan ‘hasmane adım’ suçlaması

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Polonya makamlarının attığı adım “mesnetsiz ve hasmane” olarak nitelendirildi.

Bu kararın, Varşova’nın “uydurma bahanelerle” Rusya’nın Polonya’daki diplomatik varlığını azaltmaya yönelik hedefli politikasının bir parçası olduğu vurgulandı.

Açıklamada, “Rus diplomasisi, ülkemize karşı yapılan hiçbir hasmane adımın uygun bir tepki ve sonuç olmadan kalmayacağı ilkesinden hareket etmektedir,” ifadelerine yer verildi.

Kiev’deki büyükelçilik binası gündeme gelmişti

4 Temmuz’da Polonya Dışişleri Bakanlığının, Kiev’de bulunan büyükelçilik binasının hasar görmesi nedeniyle Rusya’ya bir nota gönderdiği bildirilmişti.

Varşova, diplomatik misyon binasına zarar veren hava saldırısına Rusya’nın karıştığını iddia etmişti.

Olay sırasında büyükelçilik personelinden kimsenin yaralanmadığı belirtilmişti.

Okumaya Devam Et

Rusya

Tsargrad kanalı: Moskova, Ankara’ya karşı sürpriz bir hamle hazırlıyor

Yayınlanma

Rusya’nın sağcı Tsargrad kanalında yer bulan analize göre, Devlet Başkan Putin’in Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov’u görevden alması, Türkiye ve Azerbaycan’a yönelik stratejik bir hamle. Analizde, Bogdanov’un yerine ‘Ankara’yı yakından tanıyan’ ve Türkiye’de 14 yıl görev yapmış Büyükelçi Aleksey Yerhov’un getirileceği iddia edilerek, bu atamanın ‘Erdoğan’ın hamlelerini hesaplama’ ve Ankara’nın artan etkisini zayıflatma amacı taşıdığı öne sürüldü.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Devlet Başkanı’nın Orta Doğu ve Afrika Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov’u görevden alması, diplomatik kulislerde geniş yankı buldu.

Rusya’nın sağcı Tsargrad kanalında yayımlanan analizde, bu kararın sıradan bir görev değişikliği olmadığı, Moskova’nın Ankara ve Bakü’ye yönelik “nahoş bir sürpriz” hazırladığı iddia edildi.

Analizde, 14 yıldır dışişleri bakan yardımcılığı görevini yürüten 73 yaşındaki Bogdanov’un, İzvestiya gazetesine “Artık zamanı gelmişti, yaş ve emeklilik” şeklinde esprili bir yanıt verse de bu ani değişikliğin tesadüf olmadığı vurgulandı.

‘Bakü’ye haddini bildirin’ çağrıları

Tsargrad‘daki analize göre, Bogdanov’un halefinin, “Ankara’nın teşvikiyle Rusya etrafında oluşan entrika düğümünü çözmesi gerekecek.”

Analizde, “Önde gelen Türkologlar ve şarkiyatçılar, Azerbaycan’ın aniden isyan etmesinin tesadüf olmadığını en başından beri vurguluyorlardı. Yekaterinburg’da Azerbaycanlı bir organize suç örgütünün birkaç üyesinin tutuklanması, Bakü’nün Moskova’ya karşı isyanı için sadece bir bahaneydi. Tüm bu olayların arkasında çok net bir şekilde ‘Türk parmağı’ görünüyor,” ifadeleri kullanıldı.

Haberde ayrıca, Rus kamuoyunda “Bakü’ye haddini bildirin”, “yaptırım uygulayın”, “tüm Azerbaycanlıları anavatanlarına geri gönderin” gibi taleplerin yükseldiği, ancak Moskova’nın daha “akıllıca” ve “incelikli” bir oyun kurduğu belirtildi.

Putin, Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov’u görevden aldı

Putin’in ‘koz’u: Aleksey Yerhov

Analizde, boşalan koltuğa oturması en muhtemel ismin, Rusya’nın mevcut Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov olduğu öne sürüldü. Yerhov’un, 2016’da suikast sonucu hayatını kaybeden Büyükelçi Andrey Karlov’un ardından bu göreve atanmış olması dikkat çekici olarak nitelendirildi.

Yerhov’un kariyerinde Rusya Dışişleri Bakanlığı Kriz Merkezi Daire Başkanlığı, İstanbul Başkonsolosluğu, Şam Büyükelçiliği’nde müsteşarlık ve İsrail’deki Rusya Büyükelçiliği’nde danışmanlık gibi kritik görevler bulunduğu hatırlatıldı.

Ayrıca, bir dönem Rusya Devlet Başkanlığı İdaresinde de görev aldığı, dolayısıyla “gerekli bilgi, deneyim ve diplomatik zekaya sahip, başkanın ekibinden bir kişi” olduğu vurgulandı.

Tsargrad, içeriden bilgi veren bir kaynağın da Yerhov’un atanma ihtimalinin “çok yüksek” olduğunu doğruladığını yazdı.

Ankara’daki veda konuşması iddiaları güçlendirdi

Bu iddiayı destekleyen bir diğer gelişme olarak, Yerhov’un 11 Haziran’da Ankara’da Rusya Günü vesilesiyle düzenlenen resepsiyondaki konuşmasına işaret edildi.

Yerhov, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Sevgili dostlar! Birçoğunuz bilir ki devlet resepsiyonlarında konuşma yapmaktan kaçınır, misafirlere zaman ayırmaya çalışırım. Bugün bu kaidenin bir istisnasını yapmak istiyorum. Zira bu resepsiyon, benim ve eşim için bir veda niteliği taşıyor. Ayrılış tarihimiz henüz belli değil…”

Analizde, “Ayrılış tarihinin belirsizliği, büyük ihtimalle Vladimir Putin’in başlattığı diplomatik görev değişikliğiyle ilgiliydi,” yorumu yapıldı.

‘Erdoğan’ın hamlelerini hesaplayabilecek bir isim’

Tsargrad‘a göre, Yerhov’un adaylığı, “Türkiye’nin hem Beşar Esad’ın Suriye’den ayrılmasından sonra Orta Doğu’da hem de Rusya’nın güney sınırındaki Azerbaycan’da pozisyonunu ciddi şekilde güçlendirdiği bir dönemde” en bariz seçenek.

Analizde, “14 yıldır Türkiye’de büyükelçilik yapan Yerhov, mevcut durumu mükemmel bir şekilde anlıyor ve Erdoğan’ın hamlelerini hesaplayabilecek kabiliyete sahip,” denildi.

Yerhov’un daha önceki bir demecinde, “Türk bankacılık sisteminin Batı yaptırımlarına uyması, Moskova ve Ankara arasındaki işbirliğine zarar veriyor,” sözleri de hatırlatıldı.

Bu atamanın, “Moskova’nın Orta Doğu’daki pozisyonunu güçlendireceği ve dolayısıyla Ankara’yı zayıflatmak için ciddi bir şans yaratacağı” öne sürüldü.

‘Erdoğan ikili oynamakta usta’

Analizde son olarak, görüşlerine yer verilen Türkolog Vladimir Avatkov’un şu sözleri aktarıldı:

“Erdoğan’ın iki sandalyede oturma politikası şaşırtıcı. Bir yandan Türkiye Cumhurbaşkanı herkesin kendisine muhtaç olduğunu ve Batı’nın dikkatini çekmek için çabalaması gerektiğini söylüyor, diğer yandan ABD ve ortaklarının en akıl dışı taleplerini bile sorgusuz sualsiz yerine getiriyor. Özellikle doğalgaz konusunda durum harika. Üzerinde oturduğun dalı bu kadar ustaca kesmek için yetenek gerekir.”

Avatkov’un, “Erdoğan’ın ‘ikili oynamakta’ usta olduğunu Rusya’ya defalarca kanıtladığını” ve “yaklaşımları değiştirme zamanının geldiğini” söylediği belirtilerek, “Yerhov’un atanması tam da bu kırılma noktası olacak,” denildi.

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya’dan Trump’ın desteklediği yaptırım tasarısına soğukkanlı karşılama

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Ryabkov, ABD’nin Rusya’nın ticari ortaklarına yüzde 500’lük gümrük vergisi getirmesini öngören yasa tasarısını değerlendirdi. Ryabkov, halihazırda 30 binden fazla yaptırım altında olduklarını belirterek, ‘hipotetik yeni bir unsurun tabloyu temelden değiştirmeyeceğini’ söyledi.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, ABD’nin Rusya’nın ticari ortaklarına karşı yüzde 500 oranında yeni ithalat vergileri getirme olasılığının analiz edileceğini ancak durum üzerinde köklü bir etki yaratmayacağını belirtti.

Basın mensuplarına konuşan Ryabkov, Rusya’ya karşı halihazırda 30 binden fazla kısıtlayıcı tedbir uygulandığını hatırlatarak, hipotetik yeni bir unsurun tabloyu temelden değiştirmeyeceğini vurguladı.

Trump’ın desteklediği yaptırım tasarısı

Nisan ayında bir grup Amerikalı senatör, Rusya’ya yönelik yaptırım rejiminin ciddi ölçüde sıkılaştırılmasını öngören bir yasa tasarısı sunmuştu.

Rusya’nın teröristler ve aşırılıkçılar listesine dahil ettiği Lindsey Graham ve Demokrat Richard Blumenthal tarafından hazırlanan tasarı, Rusya’dan petrol, doğalgaz, uranyum ve diğer kaynakları satın alan ülkelere karşı yüzde 500’lük ikincil yaptırımlar uygulanmasını teklif ediyor.

Senatör Graham, 9 Temmuz’da yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın Washington’ın Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar üzerinde çalışmasını desteklediğini duyurmuştu.

Graham, yasa tasarısının görüşülme takviminin hafta sonuna kadar açıklanacağını da sözlerine eklemişti.

‘Bağımsız yolumuzda ilerleyeceğiz’

Ryabkov, Rusya’nın bu tür baskılara karşı duruşunu, TASS ajansının aktardığı, “Bu koşullarda çalışmayı biliyoruz, bağımsız, egemen ve ilerici yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz,” sözleriyle özetledi.

Dışişleri Bakan Yardımcısı ayrıca, ABD Kongresi’ndeki bazı senatörlerin faaliyetlerinden duyduğu endişeyi dile getirerek, bu adımların normal bir etkileşim zemininin altını oymaya yönelik olduğunu kaydetti.

Lavrov, Rubio ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarını açıkladı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English