Avrupa
AB, Belarus ve Rusya tahılına gümrük vergisi getirecek

AB, çiftçileri ve bazı üye ülkeleri yatıştırmak için Rusya ve Belarus’tan tahıl ithalatına gümrük vergisi getirmeye hazırlanıyor. Bu, Ukrayna savaşından bu yana gıda ürünlerine getirilen ilk kısıtlama olacak.
Brüksel uzun zamandır Polonya ve Baltık ülkelerinin Rusya ve Belarus’tan ithalatı kısıtlama baskısına direniyor ve böyle bir hamlenin küresel gıda piyasalarını bozabileceğini ve gelişmekte olan ülkelere zarar verebileceğini savunuyordu.
Fakat planlar hakkında bilgi sahibi olan kişilerin Financial Times’a (FT) aktardığına göre, Avrupa Komisyonu’nun önümüzdeki günlerde Rusya ve Belarus’tan gelen tahıllara ton başına 95 avro vergi koyması bekleniyor. Söz konusu kişiler bunun fiyatları en az %50 arttıracağını ve talebi ortadan kaldıracağını söyledi. Yağlı tohumlar ve türevi ürünlere de yüzde 50 gümrük vergisi uygulanacak.
AB’nin Rusya’dan ithal ettiği tahıl, yağlı tohum ve türevleri 2023 yılında 4 milyon ton ile rekor seviyeye ulaşarak AB’nin toplam tüketiminin %1’ini oluşturdu.
Letonya şubat ayında Rusya ve Belarus’tan birçok gıda ithalatına tek taraflı yasak getirirken Litvanya da kargoların sıkı bir şekilde denetleneceğini duyurdu.
Daha önce Rusya’nın Polonya’ya tahıl ihracatını ‘ihmal edilebilir’ olarak nitelendiren AB Tarım Komiseri Janusz Wojciechowski, geçen hafta ülkesi Polonya’ya yaptığı bir ziyaret sırasında tutumunu değiştirerek, “Rusya gıdayı bir silah olarak kullandığında buna tepki göstermeliyiz,” demişti.
Polonya’da çiftçiler Ukrayna’dan ve son zamanlarda da Rusya’dan yapılan ucuz ithalatın yerli tahıl pazarını baltaladığı gerekçesiyle protesto gösterileri düzenliyor.
Cuma günü Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, Polonya Başbakanı Donald Tusk’a ‘Rusya’dan tarım ürünleri ithalatına kısıtlama getirme olasılığını değerlendirdiklerini’ söylemişti.
Ticaretten sorumlu komisyon üyesi Valdis Dombrovskis, yaptırımlarda olduğu gibi başkentlerin oybirliğiyle onayını gerektirmeyeceği için yaptırım yerine gümrük tarifelerini tercih edecek gibi görünüyor. Bu önlem, ürünlerin Afrika ve Asya’ya giderken AB’den transit geçmesine izin verecek.
AB yılda 300 milyon tondan fazla tahıl ve yağlı tohum üretiyor ve ilkinde net ihracatçı konumunda, dolayısıyla Rusya ve Belarus’tan ithalata ihtiyacı yok.
Bir AB yetkilisi hububat fiyatlarının son dört yılın en düşük seviyelerinde olduğunu, Rusya’nın ise ‘hububat piyasalarında çok rekabetçi olduğunu ve önemli bir baskı oluşturduğunu’ ileri sürdü.
Yetkililer, verginin DTÖ kuralları çerçevesinde izin verilen azami düzeyde belirleneceğini söyledi. Rusya misilleme yapabilir fakat halihazırda çoğu AB gıda ithalatını yasaklamış durumda ve sektördeki birçok Avrupalı şirket geçtiğimiz yıllarda ülkeden çekildi.
Avrupa
Merz ikinci turda Alman Şansölyesi seçildi

Federal Meclis’te yapılan ilk oylamada yeterli sayıya ulaşamayan Friedrich Merz, ikinci tur oylamada Alman Şansölyesi seçildi.
Sabah saatlerinde yapılan ilk tur oylamada Merz 310 oyda kalarak gerekli 316 oya ulaşamamış ve bir ilke imza atarak tarihe geçmişti.
İkinci turdaki oylamada Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri 325 oy alarak Şansölye seçildi.
Merz, “Güveniniz için teşekkür ederim ve seçimi kabul ediyorum,” diye konuştu.
Bir sonraki adımda, Federal Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Bellevue Sarayı’nda Merz’e atama belgesini teslim edecek. Böylece Merz, yasal olarak da Federal Şansölye olacak.
Ardından CDU’lu siyasetçi Bundestag’a geri dönerek yemin törenine katılacak. 17 federal bakanın yemin töreni de bugün gerçekleştirilecek.
CDU’nun Bavyera’daki kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile birlikte müstakbel hükümetin mecliste toplam 328 sandalyesi bulunmasına rağmen Merz’in ilk turda seçilmemesi kriz endişelerini artırmıştı.
CDU/CSU ile SPD arasında imzalanan koalisyon anlaşması, Hıristiyan Demokratlar arasında sosyal demokratlara fazla taviz vermekle eleştiriliyordu.
Merz’in ilk turda seçilememesinin ardından muhalefet partilerinden de koalisyona eleştiriler arttı. FDP’li Avrupa Parlamentosu milletvekili Marie-Agnes Strack-Zimmermann, SPD ve CDU/CSU’da “liderlik eksikliği” olduğunu ileri sürdü.
Strack-Zimmermann, Bluesky’de, seçim başarısızlığının “tesadüf” olmadığını, “siyasi naifliğin” sonucu olduğunu yazdı ve “Bu durum, bu liderlerin yakında parti politikası taktiklerinin çok ötesine geçen kararlar almak zorunda kalacaklarını düşünürsek daha da endişe verici,” diye ekledi.
Avrupa
Tusk: Avrupa 1945’teki gibi seferber olmalı

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’yı yenmek için gösterdiği kararlılık ve cesareti şimdi de Rusya’ya karşı göstermesi gerektiğini savundu.
Polonya lideri, Hollanda’nın yıllık kurtuluş töreninde konuştu. Wageningen’de Hollanda Başbakanı Dick Schoof ile birlikte yaptığı ortak açıklamada, Hitler’in Avrupa’yı işgalini Ukrayna’da devam eden çatışmayla karşılaştırdı.
Tusk, “Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısının gölgesinde, Üçüncü Reich’a karşı kazandığımız zaferin yıldönümünü kutladığımız üçüncü yıl. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra savaş ve yıkım tüm korkunçluğuyla geri döndü. 24 Şubat 2022’den bu yana, bu suç niteliğindeki saldırının neredeyse her günü bunun kanıtıdır. İnsanların öldürüldüğü yerlerin listesi giderek uzamaktadır,” dedi.
“Avrupa’nın kaygısız rahatlığı ve neşeli kaygısızlığının zamanı sona erdi,” uyarısında bulunan Tusk, Kıtanın “temel değerleri ve güvenliği etrafında seferberlik zamanı” olduğunu savundu.
5 Mayıs 1945’te Wageningen’de, Hollanda’da konuşlanmış Alman kuvvetleri Kanadalı General Charles Foulkes’e teslim olmuştu.
Öte yandan tören sırasında sahneye atılan küçük bir sis bombası paniğe neden oldu ve Tusk ve Schoof geçici olarak sahneden uzaklaştırıldı. Daha önce, Filistin yanlısı bir gösterici Savunma Bakanı Brekelmans’ın konuşmasını kesmeye çalışmıştı.
Avrupa
Alman Silahlı Kuvvetleri, orduyu yeni teknolojilerle donatmak istiyor

Alman Silahlı Kuvvetleri (Bundeswehr), yeni Amerikan yönetiminin izinden giderek silahlanma çabalarını yapay zeka gibi yeni teknolojilere yöneltmek istiyor.
Yeni federal hükümet, özellikle yüksek teknoloji projelerine odaklanarak yeni silahlanma projelerine mümkün olan en kısa sürede karar vermek durumunda.
Bu talep, Bundeswehr ve silah sanayisinin bazı kesimleri, özellikle askeri ekipman odaklı genç startup’lar tarafından destekleniyor.
Örneğin, Alman Silahlı Kuvvetleri, yüzlerce uydudan oluşan ve maliyeti 10 milyar avroya ulaşabilecek bir uydu filosunun satın alınmasını talep ediyor.
Ayrıca, silahlı kuvvetler, düşman sinyal bozucularının devre dışı bırakamayacağı yapay zeka (AI) ile kontrol edilen kamikaze insansız hava araçları (İHA) da dahil olmak üzere insansız araçların satın alınma sürecini başlattı.
AI kamikaze dronlar: Alman startup’ları Silikon Vadisi finanse ediyor
Yeni federal hükümet tarafından finanse edilecek ilk tedarik projelerinden biri, Alman silahlı kuvvetlerinin savaş dronlarıyla donatılması olacak.
Alman medyasında yer alan haberlere göre Berlin, Münih merkezli iki startup olan Helsing ve Stark Defence’den dron satın almayı planlıyor.
Eski askeri pilot Florian Seibel tarafından 2024 yılında kurulan Stark Defence, menzili 100 kilometreye kadar olan savaş dronları üretiyor. Kendi açıklamalarına göre, şirket yalnızca Alman tedarikçilerden gelen bileşenleri kullanıyor; fakat, finansmanı, ABD’li risk sermayesi şirketi Sequoia ve ABD’nin sağcı teknoloji milyarderi ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in akıl hocası Peter Thiel tarafından sağlanıyor.
2021 yılında kurulan ve başlangıçta tanklar, denizaltılar ve savaş uçakları için yapay zeka (AI) üretimine odaklanan Helsing, esas olarak patlayıcı yüklerini kullanıp hedefe çarparak onu yok eden kamikaze insansız hava araçları üretiyor.
HX-2 model insansız hava araçları, yapay zeka tarafından otonom olarak kontrol ediliyor ve hedef girildikten sonra harici kontrol olmadan 100 kilometreye kadar uzaklıktaki bir hedefe ulaşabiliyor. Bu, dronların sinyal bozucularla durdurulamayacağı anlamına geliyor.
Helsing şu anda bu dronlardan ayda yaklaşık 1.000 adet üretiyor ve 6.000 adedi Ukrayna’ya teslim edilecek.
NATO’nın doğu sınırına ‘dron duvarı’ planı
Helsing, NATO’nun doğu sınırında bir “dron duvarı” inşa etme planlarıyla bağlantılı olarak da iddialı hedefler peşinde.
Haberlere göre, şirket 2024 yılında Litvanya sınırında sensörler ve insansız hava araçlarından oluşan bir gözetleme sistemi kurmak için 40 milyon avroluk bir sözleşme imzaladı.
Bu projeden elde edilen deneyim, Helsing’in kurucu ortağı Gundbert Scherf’in, NATO’nun dış sınırlarının uydu gözetlemesi temelinde kurulması ve herhangi bir saldırıya karşı savunma amacıyla keşif odaklı insansız hava araçları ve çok sayıda intihar insansız hava aracı içermesi gerektiğini söylediği “insansız hava aracı duvarı” için kullanılabilir. Helsing’in HX-2 modeli, bu amaç için olası bir aday.
Helsing, Almanya’da şimdiye kadar olumlu medya tepkileri aldı, fakat son zamanlarda Bloomberg tarafından eleştirel bir incelemeye tabi tutuldu. Analize göre, Helsing ürünlerini kullanan Ukraynalı askeri personel, Alman insansız hava araçlarının bazı rakip modellere göre kalite açısından daha düşük ve aynı zamanda önemli ölçüde pahalı olduğunu düşünüyor.
Helsing’in “son derece iyi bağlantıları” olduğu düşünülüyor: Şirketin kurucu ortağı Scherf, eski bir McKinsey çalışanı, 2014-2016 yılları arasında Ursula von der Leyen’in Savunma Bakanlığında “Stratejik Silahlanma Kontrol Sorumlusu” olarak görev yaptı.
Daha sonra bir Bundestag soruşturma komitesi, o dönemde aktif olan McKinsey ağlarını inceledi.
Pentagon’da reform planı: Askerleri teknobüyücülere dönüştürmek
Askeri girişimlerin kalesi Münih
Askeri kullanım amaçlı robotlar veya yapay zeka üreten diğer girişimler de yakın gelecekte Savunma Bakanlığından sipariş almayı umuyor.
Bunlar arasında dron savunma uzmanı Alpine Eagles ve otonom kara sistemleri geliştiren ve şu anda Ukrayna’da bir şirket kuran Arx Robotics bulunuyor. Helsing ve Stark Defense gibi, her ikisi de Münih’te bulunuyor.
McKinsey’in askeri uzmanı Jakob Stöber, “Bavyera havacılık endüstrisine yakınlık, Münih Teknik Üniversitesi ve Federal Silahlı Kuvvetler Üniversitesi gibi kurumlardan gelen yüksek nitelikli yetenekler” ve “hedefli girişim desteği”nin “bu alandaki yenilikçiliği özellikle desteklediğini” söylüyor.
Sektör uzmanları, Münih’teki Federal Silahlı Kuvvetler Üniversitesindeki İnovasyon Merkezini de övüyor. Merkezin kendi açıklamalarına göre, bu merkez “dijitalleşme ve teknoloji araştırmalarının sonuçlarını derin teknoloji yan şirketlerine aktarmak” ve “inkübatör ve hızlandırıcı programlarda erken aşamadaki startup’ları pazar girişine hazırlamak” amacıyla hizmet veriyor.
AB’nin savunma startup’ları konusunda ABD ile arasındaki finansman açığının azalması, Alman şirketleri için büyük bir avantaj oluşturuyor: 2017’den 2020’ye kadar Avrupa’ya sadece 310 milyon dolar yatırım yapılırken, ABD’de bu rakam 1,5 milyar dolardı. 2014’ten 2024’e kadar ise Avrupa’da bu rakam 2,2 milyar dolar, ABD’de ise 5,4 milyar dolar oldu.
Uydu takımyıldızları: Alman ‘Starlink’i kurma hedefi
Alman Silahlı Kuvvetleri, askeri kullanım amaçlı insansız hava araçları, savaş robotları ve yapay zeka alımının yanı sıra yeni uyduların satın alınmasını da görüşüyor.
Şu anda, Avrupa’daki NATO ülkeleri askeri kullanım için sadece 46 uyduya sahipken, ABD’de bu sayı 171.
46 Avrupa uydusunun 10’u Bundeswehr’e ait fakat bunlardan ikisi (Bremen merkezli OHB tarafından 2023’ün sonunda uzaya fırlatılan iki SARah keşif uydusu) çalışmaz durumda.
Handelsblatt gazetesinde yer alan bir habere göre, artık tam bir uydu konstellasyonu inşa edilecek; yani iletişim veya keşif işlevlerine sahip birkaç yüz ayrı uydudan oluşan bir ağdan söz ediliyor.
Bir uydu konstellasyonunun maliyetinin 10 milyar avroya kadar çıkacağı tahmin ediliyor ve birkaç konstellasyonun satın alınması da ihtimal dışı değil.
Haberlere göre, plan, yeni hükümetin kurulmasının ardından projeyi bütçeye dahil etmek. Siyasi olarak tartışmalı olan nokta, projenin muhtemelen Komisyon’un aralık ayında resmi olarak başlattığı ve uzaya bir veya daha fazla uydu konstellasyonu yerleştirmeyi amaçlayan IRIS2 projesinden ayrılması. Ortak proje şimdi ulusal proje ile değiştirilebilir.
Hamamböceği ordusu
Ulusal bir uydu konstellasyonunun tüm Alman uzay sektörü için, özellikle de şu anda “zayıf ticari uydu işinden” muzdarip yeni uzay şirketleri için fırsatlar sunduğu söylenirken, diğer örnekler gelecekteki yüksek teknolojili savaşların sadece uydular, insansız hava araçları, robotlar ve diğer temel olarak tanıdık askeri teçhizatla sınırlı kalmayacağını gösteriyor.
Örneğin, Kassel’deki startup Biotactics’in bir hamamböceği ordusu kurmayı planladığı bildiriliyor. Haberlere göre, hamamböcekleri elektronik impulslar kullanılarak “oyuncak arabalar gibi” uzaktan kontrol edilecek.
Pentagon’un bu konuyu onlarca yıldır araştırdığı söyleniyor; böceklere impulsları almak için minik elektromekanik sistemler implante edilecek. Amaç, bunları gözetleme amaçlı kullanmak.
Geçen yıl, başka haberlere göre, Singapur’daki uzmanlar ilk kez “sırtlarına bağlanan minik bilgisayarlar yardımıyla 20 hamamböceğinden oluşan bir grubu uzaktan kontrol etmeyi ve onları engebeli arazide birlikte manevra ettirmeyi” başardılar. Biotactics henüz bir atılım yapamadı, fakat haberlere göre “yatırımcılar şimdiden sıraya girdi.”
-
Avrupa2 hafta önce
Almanya’da tren fabrikası tank üretimine başlıyor
-
Dünya Basını2 hafta önce
Şin-Bet Direktörü’nün yeminli beyanı ne anlama geliyor?
-
Amerika2 hafta önce
ABD’de çöküş sürüyor: Dow, 1932’den bu yana en kötü nisan ayını yaşıyor
-
Diplomasi2 hafta önce
Çin’in ABD’den enerji ithalatındaki düşüş Rusya’ya kapı açtı
-
Avrupa2 hafta önce
Alman eyaletleri silahlanma yarışına son sürat dahil oluyor
-
Ortadoğu2 hafta önce
ABD’den Suriye’ye “İran” baskısı: DMO terör örgütü ilan edilsin
-
Avrupa2 hafta önce
Orbán’ın vetoları AB’yi 7. maddeye itiyor
-
Avrupa2 hafta önce
Trump’ın tarifeleri Avrupa’da serbest ticaret yanlısı ülkeleri güçlendiriyor