Bizi Takip Edin

AVRUPA

AB: Kritik hammadde tedariki planı Çin’i hedef almıyor

Yayınlanma

Üst düzey bir Avrupa Birliği yetkilisi, bloğun stratejik açıdan kritik hammadde tedarikini çeşitlendirmeye yönelik yakın zamanda üzerinde anlaşmaya varılan planının Çin’i hedef almadığını söyledi.

Yetkili 27 Mart Çarşamba günü Euractiv’e yaptığı açıklamada, geçtiğimiz hafta Avrupa Parlamentosu (AP) ve Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen AB Kritik Hammaddeler Yasasının (CRMA) ‘basitçe tedarik kaynaklarını çeşitlendirmeyi’ amaçladığını söyledi.

Yetkili, “Bence bunun bir ‘Çin’i düşmanlaştırma’ meselesi olmadığını not etmek çok önemli. Çin’den çok sayıda malzeme almaya devam edeceğiz ve Çin’in bize malzeme satarak ekonomik kalkınmasını sürdürmesinden çok mutlu olacağız,” dedi.

Çin’den gelen nadir toprak elementlerine ‘%99 oranında bağımlı olmak istemediklerini’ savunan yetkili, aynı şekilde Güney Afrika platinine %71 oranında ya da Türkiye’den gelen bora %90 oranında bağımlı olmak istemediklerini de kaydetti.

CRMA, bu on yılın sonuna kadar AB’nin stratejik hammadde tüketimi için bir dizi iddialı hedef belirliyor. Özellikle, AB’nin bu tür herhangi bir malzemeye ilişkin yıllık tüketiminin %65’inden fazlasının AB üyesi olmayan tek bir ülkeden sağlanmaması gerekiyor.

AB politika düşünce kuruluşu Bruegel tarafından Nisan 2023’te yayınlanan bir araştırmaya göre, AB’nin Çin’den ithal ettiği beş madde (bizmut, manganez, magnezyum, kobalt ve stronsiyum) bu eşiği aşmış durumda.

AB aynı eşiği diğer iki ülkeden yaptığı ithalatta da aştı: Boratlar ve feldspat için Türkiye ve berilyum için ABD.

Avrupa Komisyonı Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, Euractiv’e yaptığı açıklamada yetkilinin yorumlarını yineleyerek, “Kritik hammaddelerin ticaret akışları oldukça yoğunlaşmış durumda. İthalata güvenmeye devam edecek olsak da, büyük ölçüde çeşitlendirmeye ihtiyacımız var,” dedi.

CRMA mevzuatı, Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in Mart 2023’te bloğun Çin’den ekonomik ve diplomatik ‘riskten arındırma’ stratejisini özetlemesinden sadece iki hafta önce resmen önerildi.

O dönemde Leyen, Avrupa’nın nadir topraklar, lityum ve magnezyum için Çin’e olan yoğun bağımlılığından, Avrupa’nın bağımlılığını azaltma ihtiyacının temel nedenleri olarak açıkça bahsetmişti.

Leyen ayrıca Çin’in 2010 yılında Doğu Çin Denizindeki ihtilaflı adalarla ilgili gerginliklerin alevlenmesinin ardından Japonya’ya nadir toprak ihracatını kesme kararına da atıfta bulunmuştu.

AVRUPA

Fransa ve İtalya, Ukrayna’ya 5 milyar avro tahsisine taş koydu

Yayınlanma

AB üyesi İtalya ve Fransa, Ukrayna’ya 2025 yılında mühimmat alımı için ayrılması planlanan 5 milyar avroluk fonun tahsisini geciktiriyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, üye ülkelerden en azından önerilen paketin bir kısmını onaylamalarını beklediğini belirtirken, Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, AB içindeki anlaşmazlıklardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Avrupa Birliği (AB) üyesi iki ülke, İtalya ve Fransa, 2025 yılında Ukrayna için mühimmat alımına yönelik 5 milyar avroluk fonun tahsisini geciktiriyor.

Bloomberg’in Avrupalı diplomatlara dayandırdığı haberine göre, bu fonun 2 milyon topçu mermisinin satın alınması için kullanılması planlanıyordu.

Dün Brüksel’de toplanan 27 AB üyesi ülkenin çoğu, Kiev’e askeri yardım finansmanı sağlama fikrini destekledi.

Ancak ajansın kaynakları, Fransa ve İtalya’nın bu girişimin finansmanı konusunda taahhütte bulunmakta aceleci davranmadığını belirtiyor.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, önerilen 5 milyar avroluk paketin en azından bir kısmının onaylanmasını beklediğini ifade etti.

Kallas, “Eğer tüm yıl için karar alamıyorsak, en azından kısa bir süre için onaylayalım,” diyerek teklifin “gerçekçi” olduğunu vurguladı.

Daha önce AB ülkeleri, Kaja Kallas’ın önerdiği ve 20 milyar avrodan 40 milyar avroya kadar çıkan Ukrayna’ya yönelik askeri yardım paketi konusunda anlaşamamıştı.

İtalya, Fransa, İspanya ve Portekiz bu pakete karşı çıkmıştı. Bu girişim, yardımın AB üyesi ülkeler arasında ekonomik ağırlıklarına göre dağıtılmasını ve uygulamanın 2025’in sonuna kadar tamamlanmasını öngörüyordu.

Macaristan’ın Ukrayna’ya desteğe sürekli olarak karşı çıkması nedeniyle vetosunu aşmak için Kallas, Kiev’e bireysel olarak yardım etmeye istekli ülkelerden oluşan bir “gönüllüler koalisyonu” oluşturmayı önerdi.

“Hızlı hareket etmenin ve somut sonuçlar göstermenin gerekli olduğunu” vurgulayan, ancak bazı ülkelerin direnciyle karşılaşan Kallas, talep edilen yardım miktarını 5 milyar avroya düşürdü.

Bu miktar, Ukrayna’nın acil ihtiyacı olan 2 milyon adet büyük kalibreli topçu mermisinin maliyetine eş değerdi.

İtalyan diplomatlar, Bloomberg’e, ülkelerinin diğer ülkelerle birlikte 5 milyar avroluk yardım girişimi hakkında ek teknik ve finansal bilgi talep ettiğini açıkladı.

Fransa tarafı ise projenin hedeflerini desteklediklerini, ancak önceliğin AB’nin Ukrayna için hazırladığı 18 milyar avroluk kredi paketinin hayata geçirilmesi olduğunu belirtti.

Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo, girişime destek vererek AB içindeki anlaşmazlıklardan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Orpo, pek çok ülkenin Ukrayna’ya silah sevkiyatı konusunda “yeterli çabayı göstermediğini” ifade etti.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Avrupa, NATO’da ABD’nin yerini almak için 5-10 yıllık bir plan üzerinde çalışıyor

Yayınlanma

Avrupa’nın en büyük askeri güçleri, kıtanın savunmasında ABD’den daha fazla sorumluluk almak için planlar hazırlıyor.

Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre görüşmeler, Başkan Donald Trump’ın transatlantik ittifakı zayıflatmak ya da ondan ayrılmak için tekrarladığı tehditlerin yol açtığı korkunun nedeni olan, ABD’nin NATO’dan tek taraflı olarak çekilmesi kaosundan kaçınma çabası.

Konuyla ilgili dört Avrupalı yetkiliye göre Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve İskandinav ülkeleri gayri resmi tartışmalara katılan ülkeler arasında yer alıyor.

FT’ye göre amaçları mali ve askeri yükü Avrupa başkentlerine kaydıracak bir plan hazırlamak ve NATO’nun haziran ayında Lahey’de yapılacak yıllık liderler zirvesi öncesinde bunu ABD’ye sunmak.

Teklif, Trump’ı ABD’nin Asya’ya daha fazla odaklanmasını sağlayacak kademeli bir devir teslimi kabul etmeye ikna etmek amacıyla Avrupa’nın savunma harcamalarını artırma ve askeri yeteneklerini geliştirme konusunda kesin taahhütler içerecek.

Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler Trump’ın seçilmesinden bu yana savunma harcamalarını artırmak ya da halihazırda planlanan artışları hızlandırmak için harekete geçerken, AB de üye ülkelerinin askeri yatırımlarını hızlandırmak için girişimlerde bulundu.

Yetkililer, ABD’nin nükleer caydırıcılığı hariç olmak üzere, Avrupa’nın kabiliyetlerini ABD’nin çoğu yetkinliğinin yerini alabilecek seviyeye yükseltmek için bu harcama artışının tahminen 5 ila 10 yıl süreceğini söyledi.

Kaynaklardan biri, “Harcamaları artırmak elimizdeki tek koz: yük paylaşımı ve ABD’ye bağımlılıktan uzaklaşmak. Bu görüşmelere başlıyoruz ama bu o kadar büyük bir görev ki, pek çok kişi bu görevin büyüklüğü karşısında bunalmış durumda,” dedi.

ABD’li diplomatlar Avrupalı mevkidaşlarına Trump’ın NATO üyeliğine ve 5. Maddedeki karşılıklı savunma maddesine bağlı kalacağı konusunda güvence verirken, birçok Avrupa başkenti Beyaz Saray’ın asker ya da teçhizat konuşlandırmalarını hızla azaltmaya ya da NATO’nun ortak görevlerinden ayrılmaya karar verebileceğinden endişe duyuyor.

Yetkililer, bazı başkentlerin ABD’yi daha hızlı hareket etmeye teşvik etmekten korktukları için yük paylaşımı görüşmelerine katılmak istemediklerini ve Trump’ın söylemine rağmen ülkesinin Avrupa’daki varlığında önemli değişiklikler yapma niyetinde olmadığını düşündüklerini söyledi.

Diğerleri ise Trump yönetiminin öngörülemez doğası göz önüne alındığında yapılandırılmış bir süreci kabul edeceğine bile şüpheyle yaklaşıyor.

Bir yetkili, “Amerikalılarla bir anlaşmaya ihtiyacınız var ve bunu yapmaya istekli olup olmayacakları belli değil. “Anlaşmaya bağlı kalacaklarına bile güvenebilir misiniz?” diye sordu.

Yetkililer, Fransa ve Britanya’nın öncülüğünde, Ukrayna’yı Rusya’ya karşı savaşında desteklemek ve Avrupa savunmasına yatırım yapmak üzere bir “istekliler koalisyonu” kurulması konusunda devam eden ve düzenli olarak yürütülen görüşmelere işaret ediyor.

Ondan fazla Avrupalı savunma gücü arasındaki bu tartışmalara ABD dahil değil.

NATO içinde bir Avrupa ayağının ne anlama geldiği ve bunun mümkün olup olmadığı sorusuna üçüncü bir üst düzey batılı yetkili, “Şu anda bunu görüyoruz: Birleşik Krallık ve Fransa Amerikalılar olmadan [Ukrayna için bir güvence gücü konusunda] inisiyatif alıyor,” cevabını verdi.

NATO yetkilileri, kıtanın savunmasına yönelik mevcut askeri planlarını, yetenek hedeflerini ve kurallarını, komuta yapısını ve 5. Maddeyi yeniden yaratmanın ya da yeniden müzakere etmenin zorluğu göz önüne alındığında, ABD’nin daha az ya da hiç katılımı olmadan ittifakı korumanın yeni bir yapı oluşturmaktan çok daha basit olduğunu savunuyor.

Yetkililer, Avrupa’nın temel savunması için her zaman İngiltere ve diğer Atlantik deniz güçlerine, kıtanın kuzeyi için İskandinav ülkelerine ve güneydoğu savunması için Türkiye’ye ihtiyaç duyulacağını söyledi.

Chatham House’da uluslararası güvenlik alanında araştırma görevlisi Marion Messmer, “ABD olmasa bile NATO, Avrupa’da güvenlik işbirliği için bir yapı sağlıyor. ABD’nin ayrılması durumunda değiştirilmesi gereken yönler var. Fakat Avrupalıların gerçekten aşina olduğu bir yapı ve altyapı çerçevesi sağlıyor. Sadece Avrupalı üyeler için farklı türde bir yapı kuracak olsaydınız sıfırdan yapmanız gereken işlerin çoğunu yapıyor,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Trump fonları keserken Avrupa ABD’li araştırmacıları çekmeye çalışıyor

Yayınlanma

Bir grup Avrupa ülkesi, Amerikan hükümetinin eğitim ve araştırma alanındaki kesintilerine karşılık olarak ABD’deki araştırmacıları Kıta’ya çekmek için bir strateji geliştiriyor.

POLITICO’nun haberine göre, Avrupa Komisyonu’na gönderdiği mektupta on iki Avrupa ülkesi, Avrupa Birliği’nin “araştırma müdahaleleri ve kötü niyetli ve acımasız finansman kesintilerinden zarar görebilecek” yetenekleri yurtdışından getirmek için bir “cazibe patlamasına” ihtiyacı olduğunu söyledi.

Tarihsiz mektup AB İnovasyon Komiseri Ekaterina Zaharieva’ya hitaben yazıldı ve Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Çekya, Estonya, Fransa, İspanya, Letonya, Romanya, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan tarafından imzalandı.

Fransa Araştırma Bakanı Philippe Baptiste POLITICO’ya yaptığı açıklamada, “ABD’den ayrılmak isteyen ya da buna ihtiyaç duyan yetenekleri karşılamak üzere organize olmamız aciliyet arz etmektedir,” dedi.

Mektupta ABD’den ismen bahsedilmiyor fakat açık atıflar var. Metinde, “Mevcut uluslararası bağlam bize bilim özgürlüğünün her yerde ve her zaman riske atılabileceğini hatırlatıyor,” deniyor.

Donald Trump’ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana ABD’nin araştırma ve eğitim alanı büyük kesintilere maruz kaldı. ABD Eğitim Bakanlığı işgücünün yaklaşık yarısını azaltmaya başladı ve Johns Hopkins Üniversitesi de dahil olmak üzere birçok üniversite hükümet fonlarının kesilmesi nedeniyle işten çıkarmalar yaptı.

Mektupta, araştırmacıların nasıl çekilebileceğine dair, özel fon, göçmenlik çerçevesi ve “diğer önde gelen bilimsel uluslarla” ortaklıkların güçlendirilmesi gibi çeşitli öneriler yer alıyor.

Ülkeler, Komisyon’un önümüzdeki haftalarda AB araştırma bakanlarıyla bir toplantı düzenleyerek bir plan oluşturmasını istiyor.

Geçtiğimiz haftalarda Avrupa’daki bazı üniversiteler ABD’li araştırmacıları çekmek için girişimlerde bulundu. Brüksel’deki üniversitelerden biri olan Brüksel Özgür Üniversitesi (VUB) pazartesi günü “özellikle Amerikalı akademisyenlere odaklanarak” uluslararası araştırmacılar için 12 pozisyon açtı.

Fransız Aix-Marseille Üniversitesi de “ABD’deki bazı bilim insanlarının araştırmalarında kendilerini tehdit altında ya da engellenmiş hissedebilecekleri bir ortama” atıfta bulunarak “bilim için güvenli alan programı” başlattı.

Başkan Donald Trump’ın, haftalardır kurumun personel ve harcamalarını düzenli olarak azaltmasının ardından, perşembe günü Eğitim Bakanlığı’nı resmen tasfiye etmek için uzun zamandır beklenen bir yönergeyi imzalaması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English