Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

AB, tarımın Çin ile ticari anlaşmazlıkların dışında kalmasını istiyor

Yayınlanma

AB, Çin’in tarımı bir dizi ticari anlaşmazlığın dışında tutması için lobi faaliyetleri yürütüyor ve “stratejik sektörün” yenilenebilir enerji ve elektrikli araç endüstrilerindeki ticari gerilimlerden korunması çağrısında bulunuyor.

Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre blok geçtiğimiz yıl, Brüksel’e AB’de faaliyet gösteren üçüncü ülke şirketlerine fayda sağlayan “çarpıklıkları ele alma” yetkisi veren yeni bir dış sübvansiyon yönetmeliğini ihlal ettiğini iddia ettiği Çinli tedarikçiler hakkında çeşitli soruşturmalar başlattı.

AB Tarım Komiseri Janusz Wojciechowski geçen ayın sonlarında Pekin’e yaptığı bir ziyaret sırasında verdiği bir mülakatta, “Amacım tarımın diğer sektörlerdeki sorunların kurbanı olması durumundan kaçınmak için mümkün olan her şeyi yapmaktır,” demişti.

Wojciechowski, Çinli ortaklarına ‘tarımı özel koruma gerektiren bir sektör olarak ele almamız gerektiğini … stratejik bir sektör olarak, güvenlik için stratejik’ olduğunu söylediğini de sözlerine eklemişti.

AB, Çin’in en büyük ikinci ticaret ortağı fakat Brüksel’in, Pekin’in ‘ekonomik büyümeyi artırmak için endüstriyel kapasite fazlasını körüklediği’ ve Avrupa pazarlarında damping korkusu yarattığı yönündeki suçlamaları nedeniyle tansiyon yükseliyor.

Brüksel ayrıca Çin’in artan ticaret fazlasına da itiraz ediyor. 2023’te 291 milyar avro olan ticaret fazlası, bir yıl önceki yaklaşık 400 milyar avroluk rekor seviyeden düşse de önceki on yıldaki seviyelerin oldukça üzerinde.

Öte yandan Wojciechowski, tarım ürünlerinin AB’nin fazla verdiği bir alan olduğuna da dikkat çekti. AB’nin Çin’e tarımsal gıda ihracatı 2022’ye göre neredeyse %8 düşüşle 14,6 milyar avro olurken, Çin’den AB’ye ithalat %15 düşüşle 8,3 milyar avroya geriledi.

AB son aylarda temiz enerji ve altyapı sektörlerindeki Çinli şirketleri hedef alan çeşitli ‘sübvansiyon karşıtı’ soruşturmalar başlattı. Eylül ayında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Çin’in elektrikli araçlarına yönelik olarak gümrük vergilerinin uygulanmasıyla sonuçlanabilecek bir soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Elektrikli araç soruşturmasının duyurulmasının ardından Çin, Fransa’nın en önemli ihracat kalemlerinden biri olan konyağa yönelik bir soruşturma başlattı. Pekin bu eylemlerin birbiriyle bağlantılı olduğunu reddetti ama tarım üreticileri AB’nin Çin’in sübvanse ettiği ürünlere yönelik baskısının Pekin’in AB gıda ihracatına karşı misilleme yapmasına yol açabileceğinden endişe ediyor.

AB tarım lobisi grubu Copa Cogeca’nın bir sözcüsü, “Çin’e tarımsal gıda ihracatımız önemlidir ve diğer sektörlerle ilgili anlaşmazlıkların bedelini sektörümüzün ödemesi sorunludur,” dedi.

Bununla birlikte Çin’in AB tarımsal gıda sektörüne karşı daha yumuşak bir yaklaşım sergilediğine dair bazı işaretler var. Ocak ayında Pekin, başlangıçta domuz gribi nedeniyle Belçika domuz ürünlerine uygulanan beş yıllık yasağı kaldırdı.

Wojciechowski, Çinli yetkililerin gezisi sırasında tarımsal ticareti ‘cezalandıracaklarına’ dair herhangi bir sinyal göndermediklerini söyledi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping geçmişte gıda tedarikinin ulusal güvenlik için hayati önem taşıdığını belirtmişti.

Fakat AB’nin Çin’e tarımsal gıda ihracatı hacmi, kısmen yüksek enerji maliyetlerinden etkilenen domuz eti ve süt ürünleri sevkiyatlarının azalması nedeniyle 2020-2022 seviyelerinin çok gerisinde.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English