Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD, doğal kaynak anlaşmasında Ukrayna’ya güvenlik garantisi vermeyi reddetti

Yayınlanma

ABD ve Ukrayna arasında imzalanması beklenen doğal kaynaklar anlaşmasında, Washington’un Kiev’e güvenlik garantileri sağlayacağına dair maddeler yer almayacak. New York Times’ın elde ettiği anlaşma taslağına göre, Ukrayna doğal kaynaklarından elde edeceği gelirin bir kısmını özel bir fona aktaracak ve bu fon Ukrayna’ya tekrar yatırım yapacak.

ABD, Ukrayna ile imzalanması planlanan yeni doğal kaynak anlaşmasında güvenlik garantileri veya askeri yardım sunmayacak.

New York Times (NYT) gazetesinin incelediği anlaşma taslağına göre, bu ekonomik bir anlaşma olacak ve ABD’nin bölgeye askeri bir güç konuşlandırma yükümlülüğünü içermeyecek.

İsmi belirtilmeyen Beyaz Saray temsilcisi, NYT’ye yaptığı açıklamada, “Bu, Ukrayna ile ekonomik bir anlaşmadır ve savaşta gelecekteki yardımlara dair garantiler içermeyecektir. Anlaşma, ABD’nin bölgede askeri bir varlık bulundurma zorunluluğunu da kapsamayacaktır,” dedi.

Bunun yanı sıra Kiev’deki bir kaynak, CNN’e yaptığı açıklamada, Ukrayna yönetiminin güvenlik garantileri gibi “sorunlu teknik detayları” şimdilik ertelemeye karar verdiğini belirtti.

Kaynak, ABD tarafının bu konuda “çok isteksiz” olduğunu ifade ederek, “Bizim açımızdan her şey hazır. Ukrayna, koşulların kabul edilebilir olması için elinden geleni yaptı,” dedi.

Ukrayna, güvenlik garantileri konusunu ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy arasında gerçekleşmesi planlanan görüşmede yeniden gündeme getirmeyi umuyor.

Anlaşmanın ilk taslağına göre, Ukrayna doğal kaynak gelirlerinin yarısını ABD’ye aktaracaktı. Bu gelirler, nadir toprak metalleri, petrol, gaz satışları ile limanlar ve diğer altyapı faaliyetlerinden elde edilen kazançları kapsıyordu.

Söz konusu gelirler, ABD’nin yüzde 100 pay sahibi olacağı bir özel fona yönlendirilecekti. Beyaz Saray, bu koşulları daha önce Ukrayna’ya sağlanan finansal ve askeri yardımların “telafisi” olarak nitelendirmişti.

Trump, bu yardımların toplam değerini 500 milyar dolar olarak açıklamıştı.

Ancak NYT’nin haberine göre, güncellenmiş anlaşmada bu madde değişti. Artık Ukrayna, doğal kaynak gelirlerinin yarısını ABD’nin tamamen kontrol ettiği bir fona değil, ABD’nin yasalar çerçevesinde mümkün olan en yüksek finansal katılım sağlayacağı bir fona aktaracak.

Fon, elde edilen gelirleri Ukrayna’ya yeniden yatırım yapmak için kullanacak. Ayrıca ABD, Ukrayna’nın uzun vadeli kalkınmasına destek sağlamayı taahhüt ediyor.

Trump, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Zelenskiy ile bu hafta veya önümüzdeki hafta bir araya gelerek anlaşmayı imzalamayı planladığını belirtti. Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Anlaşma kapsamında, belirli bir süre içinde Ukrayna’ya sağladığımız parayı geri almayı umuyorum,” ifadelerini kullanmıştı.

DİPLOMASİ

Lukaşenko: Ukrayna, Putin ile gizli görüşmelere başladı

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı yetkililerin Vladimir Putin ile gizlice görüştüğünü iddia etti. Lukaşenko, bu görüşmelerin detaylarını vermekten kaçınırken, ABD’nin Ukrayna konusunda net bir stratejisinin olmadığını ve Moskova’ya yönelik yaptırım seçeneklerinin tükenmesi nedeniyle Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırdığını öne sürdü.

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı temsilcilerin Vladimir Putin ile gizli görüşmeler yaptığını iddia etti.

Avrupa Birliği’nde yapıcı müzakereler yapabilecek politikacıların olup olmadığı sorusuna yanıt veren Lukaşenko, Ukrayna’da böyle kişilerin olmadığını, ancak yine de bir diyalog yürütüldüğünü belirtti.

Lukaşenko, “Biz yine de onlarla (Ukraynalı temsilcilerle) görüşüyoruz. İsteyenlerle konuşmak gerekiyor. Fakat, kendi tarafımızda, Rusya’da ve benzeri yerlerde görüşmek için böyle tutkulu bir istek görmüyoruz. Gerçi, ben konuşmayacağım, bırakın Vladimir Vladimiroviç (Putin) söylesin. O görüşmüştü. Onu aradılar, anlattılar. Ancak, görüşmeleri dair kamuya açık bir dile getirilmedi,” dedi.

Detayları açıklama yetkisi olmadığını belirten Lukaşenko, ayrıntı vermekten kaçındı.

Belarus Devlet Başkanı, “Ancak Putin bana anlattı. Şu sonucu çıkardı: Görüşmek istiyorlarsa, gelsinler, şimdilik gizlice, gazeteciler öğrenmesin diye. Belki Vladimir Vladimiroviç risk alır ve kimin aradığını söyler,” diye ekledi.

13 Mart’ta Lukaşenko, Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti. Görüşmelerin başlamasından önce, Amerikan yönetiminin Ukrayna’daki çatışmayı çözmek için net bir stratejisinin olmadığını söyledi.

Lukaşenko, “ABD’nin Ukrayna konusunda hiçbir planı yok. Kesinlikle. Bir taraf ne istiyor, diğeri ne istiyor, sadece nabız yokluyorlar,” dedi.

Ayrıca Lukaşenko, Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırmaya karar verdiğini, çünkü Moskova’ya karşı yaptırım uygulama imkanlarının neredeyse tükendiğini dile getirdi.

Lukaşenko, “O kadar çok yaptırım uyguladılar ki, daha ötesi yok. Bu nedenle Ukrayna’ya baskı yaptılar ve onun gidecek hiçbir yeri yok. 30 gün için anlaştılar, yani 30 gün,” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

G7 bildirisinin hedefinde İran var

Yayınlanma

Reuters tarafından görülen nihai taslak bildiriye göre, önde gelen Batılı devletlerin dışişleri bakanları perşembe günü İran’ın “keyfi gözaltı ve yabancı suikast girişimlerini giderek artan bir şekilde baskı aracı olarak kullanmasının yarattığı tehdit” konusunda uyarıda bulundu.

ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yaptıkları açıklamada Tahran’ın “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın başlıca kaynağı” olduğunu iddia ederek ülkenin nükleer programı konusunda diplomasiyi yeniden başlatmaya çağırdı.

Taslak bildiride, Filistin sorununa iki devletli çözümün de bahsi geçmedi ve metnin daha önceki taslaklarında bunun önemini vurgulayan dil terk edildi.

Üyeler bunun yerine “Filistin halkı için siyasi bir ufkun” gerekliliğini vurguladı ve Gazze’ye “engelsiz insani yardımın” yeniden başlaması ve kalıcı bir ateşkes için desteklerini yeniden teyit etti.

Diplomatlar tarafından onaylanan nihai taslağın cuma günü ilerleyen saatlerde bakanlar tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Savaş sonrası Rusya ile ilişkiler yeniden kurulmalı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmasına rağmen transatlantik ittifakı bir arada tutmaya çalışırken, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması ve askeri konumlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki çatışmalar sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin zamanla normalleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rutte, Bloomberg TV‘de Annmarie Hordern’e verdiği mülakatta, “Savaş Avrupa için bir şekilde durmuş olursa, adım adım, ABD için de adım adım Rusya ile normal ilişkileri yeniden kurmak normal olur,” dedi.

Ancak Rutte, henüz o noktada olmadıklarını ve Rusya’nın müzakereleri ciddiye almasını sağlamak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.

Son haftalarda yoğun bir diplomasi yürüten Rutte, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltması ve ABD’nin Avrupa’daki geleneksel güvenlik rolünden çekileceğine işaret etmesiyle ittifakı bir arada tutmaya çalışıyor.

Bu sürpriz hamle, Avrupa ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya ve askeri konumlarını yeniden düşünmeye sevk etti.

Rutte, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve ikili, Ukrayna’da ABD’nin arabuluculuğunda potansiyel bir ateşkesi görüştü. Avrupa’nın müzakerelerde büyük ölçüde dışlanması, kıtadaki pek çok lideri rahatsız etti.

Devam eden görüşmeler hakkında konuşan Rutte, “Amerikan yönetimi ve elbette Ukraynalılarla ciddi görüşmelere girmeye hazır olduklarından emin olmak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeliyiz,” ifadesini kullandı.

Rutte’nin en büyük görevi, Trump’ın üyelerin savunmaya yeterince harcama yapmayarak Washington’ı istismar ettiği yönündeki yaygın eleştirileri arasında ABD’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) bağlılığını sürdürmesini sağlamak.

Trump daha önce ABD’yi askeri ittifaktan çekmekle tehdit etmişti.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki televizyonda yayınlanan tartışmasının ardından Rutte, ABD’nin Ukrayna için yaptığı her şeyi överken, Ukraynalı lidere ilişkileri düzeltme çağrısında bulundu.

NATO, haziran ayındaki bir sonraki zirvede üyelerinin savunma harcamaları hedefini en az yüzde 3’e çıkarmaya çalışacak.

Trump, müttefiklerin yüzde 5 harcama yapmasını talep etti; bu, yaygın olarak gerçekçi olmayan ve ABD’nin bile karşılamadığı bir hedef.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English