Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD İran’dan Rusya’ya İHA satışını durdurmasını istiyor

Yayınlanma

ABD, Washington ile Tahran arasında gerilimi düşürmek ve İran’ın nükleer programını kontrol altına almak için yürüttüğü gizli müzakerelerin bir parçası olarak Rusya’ya SİHA satışını engellemek istiyor.

Financial Times’a (FT) konuşan kaynaklara göre Biden yönetimi bu yıl Katar ve Umman’da yapılan dolaylı görüşmelerde konuyu gündeme getirdi. Görüşmelerin, Tahran’ın geçen hafta dört İran asıllı ABD vatandaşını hapishaneden ev hapsine nakletmesini sağlayan mahkum takası anlaşmasına ilişkin müzakerelerle birlikte yürütüldüğü belirtildi.

FT’nin ‘İranlı bir yetkili’ ve görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir başka kişiden aktardığına göre ABD, İran’ın Rusya’ya, Ukrayna’daki savaşta kullanılan insansız hava araçlarının yanı sıra yedek parça tedarikini de durdurmasını istiyor.

Yetkili, insansız hava araçlarının Ukrayna’da kullanıldığını resmi olarak reddeden İran’ın Rusya’dan defalarca bu araçların çatışmada kullanılmasına son vermesini istediğini fakat ABD’nin ‘daha somut adımlar’ istediğini de sözlerine ekledi.

İran-ABD görüşmelerinin ana hatları ortaya çıktı

İran’ın hedefi Avrupa’dan gelen baskıyı da hafifletmek

Müzakereciler, dolaylı görüşmelerin her iki tarafın da gerilimi azaltıcı önlemler üzerinde anlaşmaya varmasıyla sonuçlanmasını umuyor. FT’nin iddiasına göre İranlı yetkili ve görüşmeler hakkında bilgi sahibi bir başka kişi, İran için bunun uranyumu yüzde 60 saflığın üzerinde zenginleştirmemeyi kabul etmek, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile işbirliğini geliştirmek ve Amerikalıları hedef almamayı taahhüt etmek anlamına geleceğini söyledi.

İranlı yetkili, bunun karşılığında Washington’un insan haklarıyla ilgili olanlar hariç bazı alanlarda yeni yaptırımlar uygulamaktan kaçınacağını ve petrol satışları konusunda halihazırda yürürlükte olan yaptırımları sıkı bir şekilde denetlemeyeceğini ileri sürdü. İddiaya göre Tahran yönetimi, ABD’nin Avrupalı müttefiklerini de İran üzerindeki baskıyı hafifletmeye ikna etmesini istiyor.

İranlı yetkili, Tahran’daki bir endişenin de 2015 anlaşmasının Avrupalı imzacıları olan İngiltere, Almanya ve Fransa’nın, nükleer anlaşmanın İran’ın balistik füze programını kısıtlayan maddelerinin Ekim ayında sona ermesinin ardından bazı yaptırımları yeniden uygulamaya koyabilecek olmaları olduğunu söyledi. Yetkili, “Ekim ayı konusunda çok endişeliyiz. [ABD’nin] İran üzerindeki baskıyı farklı yönlerden hafifletmesini bekliyoruz,” dedi.

Yetkili, ABD ve İran’ın pek çok konuda anlaşmaya vardığını ancak aracılar vasıtasıyla yürütülen görüşmelerin Katar ve Umman’da özellikle Rusya konusunda devam edeceğini sözlerine ekledi.

Mahkum takası yalnızca başlangıç

Görüşmeler hakkında FT’ye bilgi veren bir kişi, esir takasının gerilimi azaltıcı önlemlere bağlı olmadığını, fakat böyle bir adımın taraflar arasında güven inşa edilmesine yardımcı olabileceğini söyledi. Batılı bir yetkili ise mahkum anlaşmasının gerilimi azaltıcı nükleer adımlar konusunda ilerleme kaydedilmesi için bir ön koşul olduğunu söyledi.

Fakat diplomat aynı zamanda ‘bir İranlı ile [gerilimi azaltıcı önlemler konusunda] bu konuşmayı yapmak ile tüm İran sisteminin bunu uygulamaya istekli olması arasında oldukça büyük bir uçurum olduğu’ iddiasında da bulundu.

Takas kapsamında İran, geçen hafta Evin cezaevinden nakledilen dört ABD’li mahkumu ve halihazırda ev hapsinde tutulan bir diğer Amerikalıyı serbest bırakacak. ABD ise beş İranlıyı serbest bırakacak. Washington ayrıca Tahran’ın Güney Kore’de tutulan 6 milyar dolarlık dondurulmuş petrol fonuna erişmesine de izin verecek; para Katar’daki bir hesaba aktarıldıktan sonra, sadece yaptırım dışı mallar için kullanıldığından emin olmak için takip edilecek.

DİPLOMASİ

Sırbistan ile Kosova arasındaki müzakereler çöktü

Yayınlanma

Avrupa Birliği’nin Sırbistan ve Kosova arasında tıkanan müzakerelere yeni bir soluk getirme girişimi, Sırbistan Cumhurbaşkanı ve Kosova Başbakanının planlandığı gibi bir araya gelememesiyle suya düştü.

İki liderin en son bir araya gelmelerinden yaklaşık bir yıl sonra gerçekleşmesi beklenen görüşme, defalarca başarısızlıkla sonuçlanan müzakerelerin ardından gerçekleşti.

Hem Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic hem de Kosova Başbakanı Albin Kurti AB temsilcileriyle ayrı ayrı görüştüler, fakat AB baş diplomatı Josep Borrell’e göre anlaşmanın uygulanmasında hiçbir ilerleme sağlanamadı ve üçlü bir toplantı olmadı.

Sırbistan ve Kosova arasında, ilişkilerin normalleşmesinin önünü açacak önemli bir anlaşmaya varılmasını amaçlayan görüşmeler geçen yıl çökmüştü.

Mart 2023’te Kuzey Makedonya’da yapılan bir zirve sırasında Vucic, sağ elinde “muhtemelen yıllarca” sürecek bir ağrıyı gerekçe göstererek AB ve ABD destekli Ohri anlaşmasını imzalamayı reddetmişti.

Diplomatlar anlaşmanın uygulanması için çağrıda bulunmaya devam etti fakat imzalanmayan anlaşma her iki tarafça da uygulanmadı.

Borrell, AB’nin “Kosova ile Sırbistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için tüm çabalarını ve kapasitesini ortaya koymaya devam edeceğini” söyledi.

Borrell, bu çabaların iki müzakereciyi Brüksel’de ağırlayacağı önümüzdeki hafta da devam edeceğini söyledi.

Vucic görüşmelerin gerçekleşmemesinden Kurti’yi sorumlu tutarak Kosovalı mevkidaşının “görüşmeye cesaret edemediğini” söyledi.

Kurti ise Vucic ile görüşmenin gerçekleşmesi için, geçen yıl eylül ayında Kosova polis devriyesini pusuya düşüren bir komando timini yönettiğini itiraf eden Kosova’nın önde gelen Sırp partisinin eski başkan yardımcısı Milan Radoicic’in teslim edilmesi de dahil olmak üzere şartlar öne sürdüğünü söyleyerek karşılık verdi.

Geçen yılki görüşmeler çökerken, Kosova’nın kuzeyinde Sırpların çoğunlukta olduğu bölgelerde huzursuzluk patlak vermişti.

Priştine yönetiminin şubat ayında avroyu kendi topraklarında tanınan tek yasal para birimi haline getirmesi ve Sırp dinarının kullanımını fiilen yasaklamasının ardından gerilim tırmanmaya devam etti.

Bu durum Sırbistan’ın Kosovalı Sırplar için paralel bir sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik sistemini finanse etmeye devam etme kabiliyeti üzerinde baskı yarattı.

Kurti bu hamleyi, Sırbistan’dan Kosova’ya akan büyük miktardaki paranın önünü kesmek ve organize suç gruplarını dize getirmek için bir araç olarak savundu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ermenistan: Türkiye ile diplomatik ilişkiler kurmaya ve sınırları açmaya hazırız

Yayınlanma

Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, ülkesinin Türkiye ile diplomatik ilişki kurma zamanının geldiğine inandığını söyledi.

TASS haber ajansının aktardığına göre Mirzoyan, düzenlediği basın toplantısında “Ermenistan, Türkiye ile ilişkilerini tamamen düzeltmeye, diplomatik ilişkiler kurmaya ve sınırları açmaya hazırdır,” dedi.

Mirzoyan, ayrıca Ermenistan ve Türkiye’nin üçüncü ülke vatandaşları ve diplomatik pasaport sahibi kişiler için sınırların açılmasına ilişkin anlaşmaları olduğunu belirtti.

Bakan, “Türk muhataplarımızla diyalogumuz sırasında, sınırların açılması ve tam normalleşme yönünde atılabilecek adımların ana hatlarının belirlenmesi ve üçüncü ülke vatandaşlarının yanı sıra diplomatik pasaport sahibi Ermenistan vatandaşlarına da sınırların açılması konusunda somut anlaşmalara vardık,” ifadelerini kullandı.

Diğer yandan Mirzoyan, “Bu konudaki kararlılığımızı sürekli teyit ediyoruz ve düzenlemeleri hayata geçirmenin zamanının çoktan geldiğine yürekten inanıyorum,” diye ekledi.

18 Haziran’da Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptıkları telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki ilişkilerin tam ve koşulsuz olarak normalleştirilmesi yönündeki siyasi iradeye dikkat çekmişti.

Ayrıca liderler, Erivan ile Ankara arasındaki görüşmelerin devam etmesinin önemine işaret etmişti.

Fyodor Lukyanov ile mülakat: Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi ve hatta belki de daha fazlası mümkün

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD, Japonya ve Güney Kore ticaret bakanları stratejik işbirliği sözü verdi

Yayınlanma

ABD, Japonya ve Güney Kore Ticaret Bakanları çarşamba günü yapay zeka güvenliği, ihracat kontrolleri, temiz enerji ve yarı iletken tedarik zincirleri gibi stratejik konularda işbirliği yapma sözü verdi.

ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo Washington’daki toplantının başında yaptığı açıklamada “Birlikte çalışma çabalarımızı iki katına çıkarıyoruz” dedi.

Raimondo, “Üçümüz de imalat, hizmetler, teknoloji ve inovasyon alanlarında önde gelen ekonomileriz ve sadece ülkelerimizin değil, dünyanın güvenliği ve emniyeti için de birlikte çalışmalıyız” dedi.

Üçlü toplantının açılışında Raimondo’ya Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Ken Saito ile Güney Kore Ticaret, Sanayi ve Enerji Bakanı Ahn Duk-geun eşlik etti. Toplantılar, Ağustos ayında Camp David’de yapılan zirvede ülke liderleri tarafından kararlaştırılmıştı.

Bakanlar toplantı sonrasında yaptıkları açıklamada “ortak çabalarımızı halklarımızın ve Hint-Pasifik bölgesinin güvenlik ve refahını artırmak üzere tasarlanmış bir dizi stratejik alana odaklayacağız. Yapay zeka güvenliği, kritik mineraller, siber güvenlik ve teknik standart belirleme konularının yanı sıra yarı iletkenler ve piller de dahil olmak üzere kilit sektörlerdeki tedarik zincirlerinin dayanıklılığını güçlendirmek için işbirliğine öncelik vermeyi amaçlıyoruz” dedi.

Saito, üç ülkenin “Japonya, Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Kore gibi benzer düşünen ülkelerle birlikte çalışarak ve fiyat dışındaki faktörlerin adil bir şekilde değerlendirildiği bir pazar tasarlayarak stratejik malzemeler için güçlü ve güvenilir bir tedarik zinciri gerçekleştirme konusunda anlaştıklarını” söyledi.

Geçtiğimiz ay Başkan Joe Biden, Washington’un Çin’in kritik mineral tedarik zincirlerindeki hakimiyetini azaltma sözü vermesi üzerine Çin’den gelen kritik minerallere yönelik gümrük vergilerini keskin bir şekilde artırma sözü verdi.

Mart ayında bir Ticaret Bakanlığı yetkilisi, ABD’nin müttefiklerinden, Çin’in çip üretim kabiliyetlerini engellemeye yönelik çabalarının önemli bir parçası olarak, yerli şirketlerden Çinli müşteriler için belirli çip üretim araçlarına hizmet vermelerini durdurmalarını istediğini söyledi.

Ahn, “Güney Kore-ABD-Japonya sanayi bakanları toplantısının, üç ülke arasındaki endüstriyel işbirliğinin derinleştirilmesi ve geliştirilmesi ve küresel risklere ortaklaşa yanıt verilmesi için kurumsal bir temel oluşturmasını bekliyoruz” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English