Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’li eski istihbaratçı, ‘UFO’ları ifşa ettiği için’ tehdit edildiğini ileri sürdü

Yayınlanma

ABD’de eski bir istihbarat subayından ihbarcıya dönüşen Hava Binbaşı David Grusch, Çarşamba günü Kongre’ye yaptığı açıklamada, üst düzey hükümet yetkililerinin ‘dünya dışı UFO’ları’ bulmak ve incelemek için çok gizli bir programı gizlediğini ve konuşmayı seçtiği için hayatından endişe ettiğini söyledi.

Military Times’ta yer alan habere göre, Grusch Çarşamba günü Temsilciler Meclisi Denetim Komitesine verdiği ifadede, “Kararım nedeniyle misillemeye maruz kaldım, ancak eylemlerimin nihayetinde şeffaflığın artması gibi olumlu bir sonuca yol açacağından umutluyum,” dedi.

Grusch, dünya dışı tanımlanamayan uçan nesneleri yakalamak ve tersine mühendislik yapmak için çok gizli bir programın var olduğunu ve Kongre’nin bu programın faaliyetleri hakkında hiçbir zaman bilgilendirilmediğini, hatta varlığından bile haberdar olmadığını iddia etti. Eski subay, uydu odaklı Ulusal Keşif Ofisinde (NRO), insansız hava fenomenlerini (UAP) incelemek üzere 2019’da oluşturulan bir görev gücünde çalışıyordu.

Grusch, “Bana anlatıldığı şekliyle gerçekleri söylüyorum. Resmi görevlerim sırasında, erişimime izin verilmeyen on yıllarca süren bir UAP kazası bulma ve tersine mühendislik programı hakkında bilgilendirildim,” ifadelerini kullandı.

Pentagon’un UFO araştırma ve analiz başkanı daha önce bir ‘uzaylı programı’nın varlığını reddetmişti. Pentagon’un Tüm Alanlardaki Anomali Çözümleme Ofisinin başında bulunan Sean Kirkpatrick Nisan ayında senatörlere, ofisi tarafından incelenen nesnelerin dünya dışı kaynaklı olduğuna dair ‘inandırıcı bir kanıt’ olmadığını söylemişti.

Diğer iki eski Donanma pilotu da Çarşamba günü ABD askeri uçaklarını kullanırken tanımlanamayan fenomenlerle olan etkileşimleri hakkında ifade verdi. ‘Kara Aslar’ filosunun eski komutanı emekli Yarbay David Fravor ve eski Teğmen Ryan Graves temsilcilere rutin uçuş görevlerinde tanımlanamayan cisimlerle yaşadıkları deneyimleri anlattı.

Fravor, 2004 yılında inanılmaz hızlarda ve yönlerde hareket eden ünlü cisimle karşılaşan pilottu. Şu anda Güvenli Havacılık için Amerikalılar isimli örgütün başında olan Graves, Virginia açıklarında rutin bir görevde iki F-18’in arasında ‘açık bir küre içinde siyah bir küpün’ nasıl uçtuğunu anlattı. Ayrıca rutin uçuşlar sırasında Mach 2 hızında ya da ses hızının iki katında seyreden başka küresel şekiller de tanımladı.

Graves, “Hükümetimizin bazı bölümleri, UAP’ler hakkında gösterdiklerinden daha fazlasının farkında. Aşırı gizlilik süreçleri çok önemli bilgileri gizli tutuyor,” dedi.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English