Bizi Takip Edin

AMERİKA

Adalet Bakanlığı Biden’ı suçlamadı ama ‘akli yeteneklerini’ sorguladı

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın özel konutlarında ve ofislerinde bulunan gizli materyallerle ilgili soruşturmayı yürüten Adalet Bakanlığı Özel Danışmanı Robert Hur, 81 yaşındaki Biden’ın hassas belgeleri ‘kasıtlı olarak sakladığı ve ifşa ettiği’ sonucuna vardı.

Hur’un raporu, başkanın akli melekelerine ilişkin de sarsıcı bir portre sunuyor. Raporda 81 yaşındaki Biden’ın, başkan yardımcısı olarak görev süresinin ne zaman sona erdiğini, oğlu Beau’nun kanserden öldüğü zaman dilimini ve Obama yönetimi sırasındaki kritik dış politika tartışmalarının ayrıntılarını unuttuğu anlatılıyor.

Özel danışman, Biden’ın, başkanlık yarışından önce bir kitap yazmasına yardım eden bir araştırmacıyla yaptığı konuşmaları, ‘acı verici derecede yavaş’ olarak nitelendiriyor ve başkanın ‘olayları hatırlamakta zorlandığını ve zaman zaman kendi not defteri yazılarını okumak ve aktarmakta zorlandığını’ aktarıyor.

Hur, savcılarla yaptığı görüşmede Biden’ın hafızasının daha da kötü olduğunu ve temel gerçekleri hatırlamak için defalarca bocaladığını söyledi.

“Biden jüriye kendini sempatik ve hafızası zayıf bir adam olarak sunabilirdi”

Hur, “Hükümetin, Bay Biden’ın başkan yardımcılığından sonra gizli Afganistan belgelerine sahip olduğunu bildiğini ve yasaları ihlal ettiğini bilerek bu belgeleri saklamayı seçtiğini kanıtlaması gereken bir davada, duruşmada avukatlarının bu sınırlamaları vurgulamasını bekliyoruz,” diye yazdı.

Özel danışman, “Bir jüriyi, o zamana kadar seksenli yaşlarına kadar eski bir başkan olan onu zihinsel bir kasıt durumu gerektiren ciddi bir suçtan mahkum etmeleri gerektiğine ikna etmek zor olurdu,” diye ekledi.

Raporda, Biden’ın soruşturmayla ‘işbirliği’ ile birleştiğinde, olası bir davadaki jüri üyelerinin Biden’ın ‘masum bir hata yaptığına’ ve yasayı çiğneme niyetinde olmadığına kolayca ikna edilebileceği belirtildi.

Hur’un raporunda, “Ayrıca, duruşmada, Bay Biden’ın, kendisiyle yaptığımız röportaj sırasında yaptığı gibi, kendisini bir jüriye sempatik, iyi niyetli, hafızası zayıf bir adam olarak sunacağını da düşündük,” denildi.

Biden’ın savunma ekibinden rapora tepki

Biden’ın avukatları, Trump tarafından aday gösterilen eski bir federal savcı Hur’un raporunda ‘aşırı ayrıntılar’ sunduğunu ve yorum yaptığını öne sürerek raporu eleştirdi.

Biden’ın avukatı Richard Sauber yaptığı açıklamada, raporun ‘bir dizi yanlış ve uygunsuz yorum’ içerdiğini söyledi. Sauber, özel danışmana yazdığı bir mektupta, Hur’un ‘tanıklar arasında sıradan bir olayı tanımlamak için son derece önyargılı bir dil kullandığını’ söyledi.

Çok sayıda Beyaz Saray danışmanı, Hur’un Biden ile yaptığı mülakatın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı operasyonundan bir gün sonra gerçekleştiğini ve bunun da ‘devlet meseleleriyle dikkatinin dağılmış olabileceğini’ gösterdiğini savundu.

Avukat Bob Bauer, Hur’’u Adalet Bakanlığı düzenlemelerini ve normlarını çiğneyen ‘soruşturma aşırılığı’ ile de suçladı.

Bauer, “Bu eserdeki çok az şey, basit bir sonucun açık, özlü bir şekilde ifade edilmiş bir anlayışına katkıda bulunuyor: Hiçbir suistimal meydana gelmedi, hiçbir suçlama garanti edilmedi,” dedi.

Başkandan cevap: Hafızam gayet iyi

Biden ise perşembe gecesi, muhabirlerin yaşı ve zihinsel keskinliği hakkında sorular sormasıyla giderek daha gerilimli hale gelen basın toplantısında hafızasının iyi olduğunu savundu.

Biden, oğluyla ilgili iddialar hakkında konuşurken gözle görülür bir şekilde sinirlendi. Özel danışman Hur’a hitaben, “Bunu gündeme getirmeye nasıl cüret eder? Kimsenin bana [oğlumun] ne zaman vefat ettiğini hatırlatmasına ihtiyacım yok,” dedi.

“Ben iyi niyetliyim ve yaşlı bir adamım ve ne halt ettiğimi biliyorum,” diyen Biden, ABD’yi ‘yeniden ayağa kaldırdığını’ ileri sürerek, özel danışman Hur’un tavsiyesine ihtiyacı olmadığını söyledi. 

Biden’ın yakın zamanda yaptığı gaflar

Öte yandan bu sene içinde yapılacak seçimler için, dramatik bir değişiklik olmadığı takdirde Demokratların adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Biden’ın yaşına ilişkin tartışmalar da tekrar alevlendi.

Geçen hafta sonu Nevada’daki bir etkinlikte konuşan Biden, 1996’da ölen Fransa’nın eski cumhurbaşkanı François Mitterrand’ı şimdiki cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la karıştırdı.

Ardından, çarşamba günü New York’taki iki ayrı bağış toplama etkinliğinde Biden, eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile etkileşimleri hakkında bir hikaye anlatırken eski Almanya Şansölyesi Helmut Kohl’e atıfta bulundu.

Biden, perşembe günkü basın toplantısında, bir muhabirin Gazze’de süregiden savaşla ilgili sorusuna yanıt olarak Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi’den Meksika’nın lideri olarak bahsetti.

Trump ve Cumhuriyetçiler hücuma kalktı

Raporun ardından bir açıklama yapan Donald Trump’ın siyasi eylem komitesinin iletişim direktörü Alex Pfeiffer, “Yargılanamayacak kadar bunaksanız, başkan olmak için de çok bunaksınız,” dedi.

Kendisi de başkanlık sonrası gizli belgeleri ele almasıyla ilgili cezai suçlamalarla karşı karşıya olan Trump, raporun ‘iki aşamalı bir adalet sistemi ve anayasaya aykırı seçici’ kovuşturmaya işaret ettiğini söyledi ve “Biden Belgeleri Davası benimkinden 100 kat daha farklı ve daha şiddetli,” diye ekledi.

Diğer Cumhuriyetçi başkan adaylarından Nikki Haley ise kararın ‘çifte standart’ oluşturduğunu savundu. Haley, “Biden’ın savunması yaşlılık ve unutkanlık ise, Trump da aynı iddiayı kolayca ortaya atabilir,” iddiasında bulundu.

ABD Temsilciler Meclisindeki Cumhuriyetçi liderler yaptıkları açıklamada, “Gizli bilgileri yanlış kullanmaktan sorumlu tutulamayacak kadar aciz bir adam kesinlikle Oval Ofis için uygun değildir,” dedi.

AMERİKA

“Trump’ın İsrail yanlısı kabinesi, kendisine oy veren Müslümanları hayal kırıklığına uğrattı”

Yayınlanma

Reuters’a konuşan ABD’li Müslüman liderler, Biden yönetiminin İsrail’in Gazze’deki savaşına ve Lübnan’a yönelik saldırılarına verdiği desteği protesto etmek için seçilmiş başkan Donald Trump’ı destekleyenlerin, Trump’ın kabine seçimlerinden derin bir hayal kırıklığı duyduklarını söylüyorlar.

Pennsylvania’daki “Abandon Harris” (“Harris’i Terk Et”) kampanyasına başkanlık eden ve Trump için Müslümanlar’ın kurucularından olan Philadelphialı yatırımcı Rabiul Chowdhury, “Trump bizim sayemizde kazandı ve Dışişleri Bakanı seçiminden ve diğerlerinden memnun değiliz,” dedi.

Stratejistlere göre Müslümanların Trump’a verdiği destek Michigan’ı kazanmasına yardımcı oldu ve diğer kararsız eyaletlerin kazanılmasında da etkili olmuş olabilir.

Trump, Dışişleri Bakanlığı için İsrail’in sadık bir destekçisi olan Cumhuriyetçi senatör Marco Rubio’yu seçti.

Rubio bu yılın başlarında Gazze’de ateşkes çağrısı yapmayacağını ve İsrail’in Hamas’ın “her unsurunu” yok etmesi gerektiğine inandığını söylemiş ve “Bu insanlar vahşi hayvanlar,” diye eklemişti.

Trump ayrıca İsrail’in Batı Şeria’daki işgalini destekleyen ve Filistin’de iki devletli bir çözümü “uygulanamaz” olarak nitelendiren eski Arkansas valisi ve İsrail yanlısı muhafazakar Mike Huckabee’yi bir sonraki İsrail büyükelçisi olarak aday gösterdi.

BM’yi “antisemitizmin lağım çukuru” olarak nitelendiren Cumhuriyetçi Temsilci Elise Stefanik da ABD’nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak seçildi.

Amerikalı Müslüman Katılım ve Güçlendirme Ağı (AMEEN) İcra Direktörü Rexhinaldo Nazarko, Müslüman seçmenlerin Trump’ın barış için çalışan kabine yetkilileri seçmesini umduklarını ancak bu yönde bir işaret olmadığını söyledi.

“Hayal kırıklığına uğradık,” diyen Nazarko, yeni yönetimin tamamen yeni muhafazakârlar ve aşırı derecede İsrail yanlısı, savaş yanlısı insanlarla dolu olduğunu söyledi.

Nazarko, topluluğun Gazze’deki savaşın sona erdirilmesi konusunda seslerini duyurmak için baskı yapmaya devam edeceğini söyledi.

Minnesota Üniversitesinde eski bir profesör olan ve Yeşil Parti adayı Jill Stein’ı destekleyen Abandon Harris kampanyasının kurucularından Hassan Abdel Salam, Trump’ın personel planlarının şaşırtıcı olmadığını, fakat korktuğundan daha da aşırı olduğunu kanıtladığını söyledi.

Salam, “Açıkçası hâlâ yönetimin nereye gideceğini görmek için bekliyoruz, ama toplumumuz oyuna getirilmiş gibi görünüyor,” dedi.

Trump’ın bazı Müslüman ve Arap destekçileri, Trump’ın eski ulusal istihbarat direktör vekili Richard Grenell’in Müslüman ve Arap Amerikan toplumlarına aylarca ulaşmasını sağladıktan sonra kilit bir rol oynayacağını umduklarını söylediler ve hatta etkinliklerde bir sonraki potansiyel Dışişleri Bakanı olarak tanıtıldığını belirttiler.

Trump’ın bir diğer önemli müttefiki, Trump’ın kızı Tiffany’nin Lübnanlı kayınpederi Massad Boulos, Arap Amerikalı ve Müslüman liderlerle defalarca bir araya gelmişti.

Her ikisi de Arap Amerikalı ve Müslüman seçmenlere Trump’ın Orta Doğu ve ötesindeki savaşları sona erdirmek için hızla harekete geçecek bir barış adayı olduğu sözünü vermişti.

Trump, Arap Amerikalıların ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı şehirlere çeşitli ziyaretlerde bulundu; bunların arasında çoğunluğu Arap olan Dearborn’da durup Müslümanları sevdiğini söylediği ve Pittsburgh’da Trump için Müslümanlar’ı “güzel bir hareket” olarak nitelendirdi.

Trump’ı destekleyen komşu Dearborn Heights Belediye Başkanı Bill Bazzi, seçilmiş başkanla üç kez görüştüğünü ve kabine atamalarına rağmen hâlâ savaşı sona erdirmek için çalışacağına inandığını söyledi.

Michigan Cumhuriyetçi Partinin sosyal yardımlardan sorumlu Lübnan asıllı Amerikalı Müslüman başkan yardımcısı Rola Makki de aynı görüşte.

Makki, “Trump’ın yaptığı her atamadan herkesin memnun olacağını sanmıyorum ama önemli olan sonuçtur,” dedi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump, Enerji Bakanlığını petrol-nükleer destekçisi Chris Wright’a teslim etti

Yayınlanma

ABD’de seçilmiş başkan Donald Trump, Enerji Bakanlığının başına Liberty Energy CEO’su Chris Wright’ı getirdi.

Liberty Energy merkezi Denver, Colorado’da bulunan bir petrol sahası hizmetleri şirketi. Wright ayrıca nükleer enerji girişimi Oklo’nun yönetim kurulunda da görev yapıyor. Oklo, OpenAI CEO’su Sam Altman tarafından da destekleniyor ve küçük-modüler nükleer reaktörler üretmeye çalışıyor.

Piyasa değeri 2,7 milyar dolar olan Liberty Energy’nin hisseleri, Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından 6 Kasım’a yaklaşık %9 değer kazanmıştı fakat o zamandan beri hisse değerleri kısmen geri çekildi.

Seçilmiş başkanın cumartesi günü yaptığı açıklamaya göre Wright, Trump’ın Ulusal Enerji Konseyinde de görev yapacak. Konsey, Trump’ın İçişleri Bakanı olarak seçtiği Kuzey Dakota Valisi Doug Burgum tarafından yönetilecek.

Trump Wright’ı “enerji sektöründe önde gelen bir teknoloji uzmanı ve girişimci” olarak tanımladı.

Seçilmiş başkan cumartesi günü yaptığı açıklamada “[Wright] Nükleer, Güneş, Jeotermal ve Petrol ve Gaz alanlarında çalıştı,” dedi.

Trump, “En önemlisi, Chris, Amerikan Enerji Bağımsızlığını besleyen ve Küresel Enerji Piyasalarını ve Jeopolitiği dönüştüren Amerikan Şeyl Devriminin başlatılmasına yardımcı olan öncülerden biriydi,” ifadelerini kullandı.

“Temiz enerji, kirli enerji diye bir ayrım yok”

Wright, iklim değişikliğinin fosil yakıtlardan uzaklaşarak ele alınması gereken küresel bir kriz olduğu düşüncesine reddetmesi ile biliniyor.

Wright geçen yıl LinkedIn sayfasında yayınladığı bir videoda, “İklim krizi yok ve bir enerji dönüşümünün ortasında da değiliz. İnsanlar ve dünya üzerindeki tüm karmaşık yaşam karbondioksit olmadan mümkün değildir. Bu nedenle karbon kirliliği terimi çok çirkin,” demişti.

“Temiz enerji ya da kirli enerji diye bir şey olmadığını” savunan yeni bakan, tüm enerji kaynaklarının dünya üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri olduğunu ileri sürmüştü.

Trump enerji maliyetlerini düşürmek için fosil yakıt üretimini artırma sözü vermişti.

Enerji Enformasyon İdaresine göre ABD, 2018’den bu yana Rusya ve Suudi Arabistan da dahil olmak üzere tarihteki diğer tüm ülkelerden daha fazla ham petrol üretti.

Trump, ‘Büyük Teknoloji eleştirmeni’ Carr’ı FCC’ye aday gösterdi

Donald Trump, Büyük Teknoloji eleştirmeni Brendan Carr’ı Federal İletişim Komisyonunun (FCC) başına aday gösterdi.

Seçilmiş başkan pazar günü yaptığı açıklamada, FCC’deki en kıdemli Cumhuriyetçi komisyon üyesi olan Carr’ı “Amerika’nın İş Yaratıcılarını ve Yenilikçilerini felç eden regülasyoncu saldırıyı sona erdirecek”, “İfade Özgürlüğü için bir savaşçı” olarak nitelendirerek son üst düzey atamasını duyurdu.

Carr, radikal muhafazakâr eylem planlarını içeren tartışmalı Heritage Vakfı manifestosu Project 2025’in de yazarları arasındaydı.

Carr, internet yayıncıları için İletişim Ahlakı Yasasının 230. Bölümünde yer alan ve çevrimiçi platformları kullanıcıları tarafından yayınlanan içerikle ilgili yasal sorumluluktan koruyan yasal korumaların sınırlandırılmasını önermişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

‘Biden, giderayak Üçüncü Dünya Savaşını başlatmaya çalışıyor’

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’nın Rusya topraklarını hedef alan saldırılar için uzun menzilli füze kullanmasına izin verdiği haberi hem ABD içinde hem de uluslararası alanda tepkilere yol açtı. Trump’ın ekibi, bu çatışmanın ancak yeni başkan tarafından sona erdirilebileceğini savundu.

Donald Trump’ın geçiş ekibinin iletişim direktörü Stephen Cheung, görev süresi dolmak üzere olan Başkan Joe Biden’ın, Ukrayna’nın Rusya topraklarının derinliklerine saldırılar düzenlemesine olanak tanıyacak yetkiler verdiği yönündeki haberleri değerlendirdi.

Cheung, “Çatışmanın her iki tarafını da müzakere masasına oturtabilecek tek kişi seçilmiş başkandır,” ifadesini kullandı.

CNN’e konuşan Chung, Trump’ın seçim kampanyası sırasında “savaşı ve ölümleri sona erdirmek için barış görüşmelerini başlatabilecek tek kişinin kendisi olduğunu” vurguladığını hatırlattı.

Ancak, Trump’ın geçiş ekibinin, Biden yönetiminin bu kararı hakkında bilgi sahibi olup olmadıkları yönündeki sorulara yanıt vermekten kaçınan Cheung, bu konuda resmî açıklamaların yalnızca Trump veya yetkilendirilmiş temsilcileri tarafından yapılacağını belirtti.

The New York Times, Biden’ın Ukrayna’ya, ABD’nin uzun menzilli ATACMS füzelerini Rusya topraklarının derinliklerinde kullanma yetkisi verdiğini bildirmişti. Habere göre, bu füzelerle yapılan ilk saldırılar kısa sürede gerçekleşebilir.

Fransız Le Figaro gazetesi ise Fransa ve İngiltere’nin, Ukrayna’nın Storm Shadow/Scalp uzun menzilli füzeleriyle Rusya’ya saldırılar düzenlemesine izin verdiğini aktarmıştı.

Biden’dan Ukrayna’ya kritik hamle: ATACMS füzeleri için onay çıktı

Biden’a sert eleştiriler

Öte yandan Georgia eyaletinin 14. bölgesinden Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Marjorie Taylor Greene, Biden’ın bu kararını eleştirdi.

Greene, X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, “Biden, giderayak, Ukrayna’nın ABD’nin uzun menzilli füzelerini Rusya’da kullanmasına izin vererek Üçüncü Dünya Savaşı başlatmaya çalışıyor,” dedi.

Ayrıca Greene, “Amerikan halkının 5 Kasım’da Trump’ı seçerek dış savaşları finanse etmeye veya savaşmaya karşı olduğunu açıkça ifade ettiğini” de sözlerine ekledi.

Cumhuriyetçi şahinler de Biden’ı, Rusya’ya yönelik saldırılar konusunda Ukrayna’ya destek vermekte geç kalmakla suçladı.

Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu Başkanı Mike Turner, “Başkan Biden, Devlet Başkanı Zelenskiy’in taleplerini çok daha önce dinlemeliydi,” değerlendirmesini yaptı

Senatör Roger Wicker ise, “ATACMS’lar üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması, Biden yönetiminin Rusya’nın saldırganlığına karşı ABD Kongresi’nin onayladığı yardımları geciktirmesini haklı çıkarmaz,” dedi.

Seçimden galip çıkan Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın büyük oğlu Donald Trump Jr ise, “Askeri-endüstriyel kompleks, babamın barış yaratma ve hayat kurtarma şansı olmadan önce Üçüncü Dünya Savaşı’nı başlattıklarından emin olmak istiyor gibi görünüyor. Canınız cehenneme! Embesiller!” ifadelerini kullandı.

Kremlin, Biden’ın uzun menzilli füze kararına tepkili

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English