Bizi Takip Edin

AVRUPA

Alman hükümetinin göç politikası AfD’den ne kadar farklı?

Yayınlanma

Almanya için Alternatif (AfD) mensubu bazı isimlerin, Avusturyalı sağcı Martin Sellner’in ‘göçmenleri geri gönderme’ planının da tartışıldığı bir toplantıya katıldığının ortaya çıkmasının ardından patlayan öfke, geçen hafta sonu yüz binlerce insanın sokağa çıktığı protesto gösterilerine yol açmıştı.

Öte yandan AfD’ye, göçmen düşmanlığına ve ırkçılığa karşı sokağa çıkan kitlelerin arasında, trafik lambası koalisyonunun üst düzey üyelerinin de bulunması tartışmalara yol açtı. BSW lideri Sahra Wagenknecht, eylemlerin ‘önünden koşan’ hükümet üyelerini ‘iki yüzlülükle’ suçlarken, AfD’nin gücünün Berlin’deki yönetimin ‘felaket olmasından’ kaynaklandığına dikkat çekti ve bu eylemlerin AfD’nin gücünün kaynağına yönelmediğine işaret etti.

Alman Komünist Partisi (DKP) de benzer bir noktaya dikkat çekerek, AfD ve CDU’nun körüklediği ‘sağcılığın yarattığı korku’nun iktidar tarafından suistimal edilmesine itiraz edildi. DKP de trafik lambası koalisyonu partilerini ‘sağcı’ olarak nitelendirerek, sağa karşı eylemlere sağcıların katılmasının ‘iki yüzlü’ olduğunu savundu.

Wagenknecht: AfD, hükümetin siyaseti felaket olduğu için bu kadar güçlü

SPD’nin göçmen düşmanı yasası

NachDenkSeiten’de yazan Jens Berger ise, göçmenleri geri gönderme planlarının tartışıldığı toplantı ile şimşekleri üzerine çeken AfD’nin, Alman hükümeti ile bu konuda farkı olup olmadığını sorguladı.

Berger, bir süre önce Der Spiegel’e verdiği mülakatta, Şansölye Olaf Scholz’un Almanya’da kalma hakkı olmayan göçmenleri ‘büyük ölçekte’ sınır dışı etmeye başlamak gerektiğini söylediğini hatırlatıyor.

Yine aynı röportajda Scholz, ‘burada bizimle düzensiz bir şekilde kalmaya yönelik teşviklerin azaltılması’ çağrısında da bulunmuştu.

Geçen perşembe günü, Federal Meclis’te sınır dışı etmeyi kolaylaştıran bir yasa onaylandı. Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser, göçmenlerin ‘daha hızlı ve daha etkili bir şekilde sınır dışı edilebilmesinden’ bahsetti.

Mevzuat, sınır dışı edilme öncesi maksimum gözaltı süresinin 10 günden 28 güne çıkarılmasını ve özellikle ‘suç örgütü’ üyesi kişilerin sınır dışı edilmesinin kolaylaştırılmasını öngörüyor.

Ayrıca, yetkililerin bir kişinin kimliğini kesin olarak belirlemesine olanak tanıyan belgeler için konut aramalarına izin vermenin yanı sıra, yetkililerin bazı durumlarda sınır dışı edilmeleri önceden bildirme yükümlülüğünü de ortadan kaldırıyor.

WELT: AfD, milyonlarca göçmenin geri gönderilmesinin tartışıldığı toplantıya katıldı

‘Alman değerlerine’ aykırılık: AfD’nin bir değişiği

Birkaç hafta önce yine Nancy Faeser, göçmenlerin vatandaşlığa kabul edildiklerinde ‘özgür demokratik temel düzene bir taahhütte’ bulunduklarını söyleyerek, ‘anti-semitlerin’ Alman pasaportlarının ‘geriye dönük olarak on yıla’ kadar geri alınabilmesini talep etmişti.

Berger, AfD çevrelerinde de her zaman ‘özgür demokratik temel düzene’ uymayan ‘yabancılardan’ kurtulmanın tartışıldığını hatırlattı.

Geçen yıl ağustos ayında Faeser, ‘herhangi bir suç işlemeseler bile’, Almanya’daki büyük ‘klan ailelerinin’ üyelerini basitleştirilmiş ve hızlı bir şekilde sınır dışı etmenin mümkün olması gerektiği fikrini bile ortaya atmıştı. Berger’in bildirdiğine göre, AfD’nin talep ettiği de bu.

Almanya’nın dört bir yanında AfD karşıtı eylemler

Çiftçi eylemleri sürerken ‘zamanlama manidar’

Berger, bu tür pozisyonlar almanın kendi başına gayri meşru sayılayacağını, bununla birlikte, bu tür pozisyonlar alıp ardından bu noktada çok benzer şeyler öneren bir muhalefet partisine karşı gösteri çağrısı yapmanın meşru olmadığını yazdı.

Berger, şu anda kimsenin hükümete karşı sokağa çıkan çiftçileri konuşmadığına dikkat çekerek, sağcı toplantının ifşasının ‘zamanlamasına’ işaret etti.

Berger, “İki hafta önce insanlar trafik lambasının siyasetine karşı sokakta protesto gösterileri yaptılar, bu hafta sonu trafik lambası için. Çiftçilerin protestoları medyadaki çoğu yorumcu tarafından sert bir şekilde eleştirilse de, AfD’ye karşı protestoları övmede oybirliği içindeydiler,” dedi.

Almanya’da hükümet geri adım atmadı: Çiftçi eylemleri yeniden başlıyor

‘Eylemler anket sonuçlarına etki etmeyecek’

AfD’nin sadece birkaç kemik seçmeninin bu partiyi göç politikası ya da gerici değer politikası nedeniyle desteklediğini savunan yazar, bu partinin medyanın da yardımıyla hükümetten memnun olmayanların bir adresi haline geldiğini belirtti.

Ne protestocuların ne de medyanın, hükümetin AfD’nin göç politikasını benimseyerek aynı zamanda ona karşı eylemlere katılmasının çelişkilerine işaret ettiğini vurgulayan Berger, protestoların bu nedenle AfD’nin anket sonuçları üzerine hiçbir etki etmeyeceğini savundu.

Berger, makalesini şöyle bitiriyor: “Stratejiyi anlamak oldukça kolaydır. Albrecht Müller, daha geçen yılın yazında, AfD tartışmasının tetikleyeceği ‘tahterevalli etkisi’ne işaret etmişti. AfD’yi ne kadar karanlık tasvir ederseniz, o kadar parlak görünürsünüz … içerik açısından çoğu zaman o kadar da farklı olmasanız bile. SPD’nin daha hızlı sınır dışı etme talebi iyi, AfD’nin daha hızlı sınır dışı etme talebi kötü. ‘Tersine göç’ terimi Wannsee Konferansı(*) ile ilişkilidir (…) ama kendisi bir ‘geri dönüş saldırısından’ bahsediyor ve bir ‘geri dönüş iyileştirme yasası’ getiriyor. Almanya’da net bir ikamet perspektifi olmadan yaşayan yabancılar, omurgalarından aşağıya doğru titremelidir. Onlar günah keçileridir.”


(*) 20 Ocak 1942 tarihinde Berlin banliyösünde düzenlenen, nazi rejiminin üst düzey yetkililerinin katıldığı konferans. Bu konferansta naziler Yahudilerin sürülmesi ve katledilmesini görüştüler. (editörün notu)

AVRUPA

Operationsplan Deutschland: Almanya’da “planlı ekonomi” tartışması

Yayınlanma

Ukrayna’nın Rusya’ya ilk kez ABD yapımı uzun menzilli füzeler fırlatması ve Rusya lideri Vladimir Putin’in ülkesinin nükleer doktrinini güncellemesi ile birlikte Avrupa ülkeleri kıtada topyekûn bir savaşa hazırlanıyor.

Alman Silahlı Kuvvetlerinin (Bundeswehr) hazırladığı “Operationsplan Deutschland” (Almanya Organizasyon Planı) başlıklı 1.000 sayfalık belgeye göre Almanya’nın NATO ülkelerinden yüz binlerce askere ev sahipliği yapacağı ve cepheye büyük miktarlarda askeri teçhizat, gıda ve ilaç göndermek için lojistik bir merkez olarak hizmet vereceği bildirildi.

Alman ordusu ayrıca Rusya’nın Avrupa genelinde insansız hava araçları uçuşlarını, casusluk operasyonlarını ve sabotaj saldırılarını genişlettiği bir durumu varsayarak şirketlere ve sivillere kilit altyapıyı nasıl koruyacakları ve ulusal savunma için nasıl harekete geçecekleri konusunda talimat veriyor.

İşletmelere acil durumlarda çalışanların sorumluluklarını detaylandıran kriz planları oluşturmaları tavsiye edildi ve enerji bağımsızlığını sağlamak için dizel jeneratör stoklamaları ya da rüzgar türbinleri kurmaları talimatı verildi.

Ekonomiye daha fazla devlet müdahalesi konuşuluyor

Bu kapsamda ekonomiye ve şirketlere yönelik devlet müdahalesi daha yoğun bir şekilde tartışılmaya başladı.

Alman devleti, kriz durumlarında geniş kapsamlı haklara sahip. Enerji krizi, devletin ne kadar hızlı müdahale edebileceğini göstermişti: O dönemde Alman hükümeti gaz depolama tesislerini kanun yoluyla doldurmuş, gaz ithalatçısı Uniper’i kamulaştırmış ve diğer şeylerin yanı sıra yüzer LNG terminalleri tedarik etmişti.

faz’ın Bavyera İşletmeler Birliği Genel Müdürü Bertram Brossardt’ın açıklamalarına dayandırdığı haberine göre, acil bir durumda “planlı ekonomiye geçiş” bile mümkün olabilir.

Bu “planlı ekonomi” uygulamalar kapsamında devlet gıda kuponu vermesi, hatta insanları su temini ya da ulaşım şirketleri gibi belirli sektörlerde çalışmaya zorlaması da gündeme getiriliyor.

Dolayısıyla şirketlerin de bugün afet yardımı, Bundesanstalt Technisches Hilfswerk (Almanya’da afet ve acil durum yönetiminden sorumlu bir kuruluş – THW) ya da itfaiye için gönüllü olan çalışanlara sahip olmaları durumunda bundan yarar sağlayabileceği öne sürülüyor.

Hamburg’daki şirket eğitimini veren Yarbay Jörn Plischke, “Bunu desteklemek size yılda birkaç güne mal olur. Fakat bir kriz anında, insanları ve altyapıyı koruyan kişilerle doğrudan bir bağlantınız olur,” diyor.

Hamburg: Sivil-askeri ekonominin kesişimi

Yarbay Plischke’nin katıldığı etkinliğin gerçekleştiği Hamburg, mal ve asker taşımacılığında merkezi bir konumda.

Hansa kentinin belediye başkanı Peter Tschentscher, faz’a verdiği demeçte, “Altyapımız askeri amaçlarla kullanılırsa, siber saldırı ve sabotaj riski önemli ölçüde artar,” uyarısında bulundu.

Hamburg Senatosu bu nedenle sivil savunmayı güçlendirmek için ek kadrolar oluşturdu. Birliklerde savaşmayan fakat koruma ve güvenliği sağlamak için çalışan gönüllülerden oluşan üçüncü bir “yurt savunma birliği” hizmete sokuldu.

Hansa kentinde şu anda Alman Silahlı Kuvvetleri ve sivil güçlerle birlikte tatbikatlar yapılıyor.

Habere göre, “Red Storm Alpha” adı verilen bu tatbikatta liman tesislerinin korunması konusunda eğitim veriliyor.

Bir sonraki tatbikat olan “Red Storm Bravo” ise yakında başlayacak ve daha büyük çaplı olacak.

Bu tür tatbikatlardan elde edilen deneyimler daha sonra “Almanya Organizasyon Planı”na aktarılacak. Bu planın sürekli gelişen ve yeni bilgi ve tehditlere uyum sağlayan “yaşayan bir belge” olması amaçlanıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ford Avrupa’da 4.000 kişiyi işten çıkaracak

Yayınlanma

Ford, elektrikli araçlara olan talebin yavaşlaması ve Çinli rakipleriyle girdiği rekabet nedeniyle Avrupa’da yaklaşık 4.000 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.

ABD’li şirket çarşamba günü yaptığı açıklamada, kesintilerin 2027 yılı sonuna kadar uygulanacağını ve Avrupa’daki 28.000 kişilik işgücünün yaklaşık yüzde 14’ünü temsil eden Almanya’daki 2.900 ve Birleşik Krallık’taki 800 işi etkileyeceğini söyledi.

Ford’un Birleşik Krallık’taki iki tesisi Dagenham ve Halewood ile İspanya’nın Valencia kentindeki fabrikası etkilenmeyecek.

Yetkililer kesintilerin idari görevlerin yanı sıra benzinli motor üretimiyle ilgili işleri de kapsayacağını söyledi.

Ford’un Avrupa Başkan Yardımcısı Dave Johnston, iş kayıplarına rağmen şirketin bölgeye bağlılığını sürdürdüğünü söyledi ve “Ford’un Avrupa’da gelecekteki rekabet gücünü sağlamak için zor ama kararlı adımlar atmak kritik önem taşıyor,” dedi.

İşçi Konseyi Başkanı: Personel kesintisi sürdürülebilir bir iş stratejisi değil

Söz konusu hamleler sendikalar ve hükümetlerle yapılacak görüşmeleri bekliyor. Ford’un işçi konseyi başkanı Benjamin Gruschka, “Bu büyük istihdam kesintisini reddediyoruz. Daha fazla personel kesintisi sürdürülebilir bir iş stratejisi değildir,” dedi.

Birleşik Krallık hükümeti de Ford’u planlanan kesintilerin tüm ayrıntılarını paylaşmaya çağırdı. Bir sözcü, “Ford ile uzun süredir devam eden bir ortaklığımız var ve Birleşik Krallık’taki üretim gelecekleri konusunda onlarla yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz,” dedi.

Küresel otomotiv endüstrisi, elektrikli araç satışlarındaki büyümenin yavaşlaması ve Çinli rakiplerle yaşanan sert fiyat rekabeti nedeniyle Avrupa’da ve başka yerlerde fabrikaların kapatılması ve personel sayısının azaltılması yönünde yoğun bir baskı altına girdi.

Şirket geçen yıl da 3.800 kişiyi işten çıkaracağını duyurmuştu

Ford, yıllardır zarar açıkladığı ve işten çıkardığı Avrupa’da zor günler geçiriyor. Şirket, yavaşlayan talebi karşılamak için, rekabet gücü yüksek pazarın daha kârlı alanlarına odaklanmak amacıyla ürün gamındaki araç sayısını azalttı.

Ford’un Avrupa’daki insan kaynakları başkanı Peter Godsell, daha fazla yeniden yapılandırma adımını göz ardı edemeyeceğini söyledi ve “benzeri görülmemiş” regülasyonları ve iktisadi rüzgarları suçladı. Godsell, “İleriye dönük olarak uygulanabilir ve kârlı bir işle burada var olmanın bir yolunu bulmamız gerekiyor,” diye ekledi.

Ford geçen yılın başlarında 1.300’ü İngiltere’de olmak üzere Avrupa’da 3.800 kişiyi işten çıkaracağını açıklamıştı.

İcra Kurulu Başkanı Jim Farley, geçmişte elektrikli otomobillerin üretiminde içten yanmalı motorlarla çalışan araçlara kıyasla “yüzde 40 daha az işçiye” ihtiyaç duyulacağı konusunda uyarıda bulunmuştu.

Ford’dan Alman hükümetine uyarı

Ford ayrıca Almanya’da geliştirilen ve üretilen elektrikli spor aracı yeni Explorer ve elektrikli Capri’nin üretimini azaltacağını ve bunun Köln fabrikasındaki çalışma saatlerinin daha da kısalmasına neden olacağını söyledi. Şirket fabrikayı elektrikli araç üretecek şekilde dönüştürmek için 2 milyar dolar yatırım yaptı.

Ford’un finans müdürü John Lawler kısa bir süre önce Alman hükümetine bir bildiri yazarak piyasa koşullarını iyileştirmek ve emisyon hedeflerini karşılamak için esneklik sağlamak üzere daha fazlasını yapması çağrısında bulundu.

Lawler mektubunda, “Avrupa ve Almanya’da eksik olan şey, e-mobiliteyi ilerletmek için açık ve net bir politika gündemidir,” dedi.

Volkswagen’den patronlara taviz önerisi

Çarşamba günü erken saatlerde Volkswagen çalışanları, Alman şirket yöneticilerinin ikramiyeleri düşürmeyi, temettüleri azaltmayı ve fabrikaları kapatma planlarını iptal etmeyi kabul etmeleri halinde gelecekteki maaş artışlarından 1,5 milyar avroyu kaybetmeye hazır olduklarını söyledi.

IG Metall’in baş müzakerecisi Thorsten Gröger ve VW iş konseyi başkanı Daniela Cavallo düzenledikleri ortak basın toplantısında, daha önce talep edilen yüzde 7’lik ücret artışının, kısa süreli saat azaltma dönemlerinde ücretleri desteklemek üzere bir “dayanışma fonuna” aktarılmasını önerdiler. 

VW çalışanları ile yöneticiler arasında giderek gerginleşen açmazın ilk tavizi olan önerilen paket, yöneticilerin önümüzdeki iki yıl boyunca ikramiyelerinin bir kısmından ve “temettü politikası yoluyla katkıdan” vazgeçmeleri anlamına geliyor.

IG Metall’den Gröger, VW yöneticilerinin Almanya’daki en az üç fabrikayı kapatma planlarından vazgeçmeyi kabul etmemeleri halinde, “ülkenin on yıllardır görmediği bir endüstriyel anlaşmazlığa” hazırlanmaları gerektiğini söyledi.

VW’nin Almanya’daki tesislerinde olası grevler 1 Aralık’tan itibaren mümkün olacak.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Baltık Denizi’nde iletişim kabloları hasar gördü: Sabotaj şüphesi

Yayınlanma

Baltık Denizi’nin altındaki telekomünikasyon kablolarında hasar meydana geldi. Finlandiya-Almanya hattındaki C-Lion1 kablosunda yaşanan kesinti, sabotaj şüphelerini güçlendirdi. Almanya, İsveç ve Litvanya olayla ilgili soruşturma başlatırken, Rusya suçlamaları reddetti.

Finlandiya ile Almanya arasında Baltık Denizi’nin altından geçen C-Lion1 telekomünikasyon kablosunda bir kesinti yaşandı.

Ayrıca Litvanya ile İsveç arasındaki iletişim kabloları da zarar gördü. Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius, bu olayların sabotaj ihtimaline işaret edebileceğini belirtti.

Finlandiya devlet telekom altyapı operatörü Cinia, kabloda hasar tespit etti ve onarım için özel bir gemi hazırladı. Onarımın tam tarihinin belirsiz olduğu, ancak önümüzdeki hafta başlamasının planlandığı bildirildi.

Litvanya ile İsveç arasında iletişim sağlayan kablonun kesilmesi, Telia Lietuva tarafından doğrulandı. Olay, ülkede internet erişiminin yüzde 33 oranında azalmasına neden oldu.

Helsingin Sanomat gazetesi, Çin’e ait Yi Peng 3 gemisinin hasar bölgesine yakın olduğunu, bu geminin Danimarka donanması tarafından takip edildiğini öne sürdü.

İsveç, olayın sabotaj olabileceği şüphesiyle soruşturma başlattı.

Litvanya, olayın “terör” kapsamında değerlendirildiğini ve kablonun tamamen mi kesildiği yoksa sadece hasar mı gördüğünün soruşturulduğunu duyurdu.

Finlandiya Merkezi Soruşturma Dairesi, iletişim müdahalesi ve mülke zarar verme suçlarından inceleme yürütüyor.

Almanya ve Finlandiya dışişleri bakanlıkları, olayla ilgili derinlemesine bir soruşturma yürütüleceğini açıklarken, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, sabotaj iddialarının henüz kesinleşmediğini ifade etti.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius ise, kablonun yanlışlıkla zarar görmüş olabileceği ihtimaline şüpheyle yaklaştı.

Rusya, bu tür olaylarda kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, iddiaları “saçma ve komik” olarak nitelendirdi.

Baltık Denizi’nin altından geçen C-Lion1, Finlandiya’nın Kuzey Akım doğalgaz boru hatlarının rotasını takip ederek Orta Avrupa’ya doğrudan bağlantı sağlayan tek denizaltı kablosu.

Kablo, 2016’da devreye alındı ve Helsinki ile Rostock (Almanya) arasında veri aktarımı yapıyor.

Finlandiya ve Estonya, Baltık Denizi’nde Rusya donanmasına karşı plan hazırlıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English