Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Almanya ve Britanya “tarihi” savunma anlaşmasını imzalayacak

Yayınlanma

Almanya ile Birleşik Krallık bu hafta “tarihi” olarak görülen bir savunma anlaşması imzalayarak daha yakın askeri ve güvenlik bağlarının önünü açacak.

Times’ta yer alan habere göre anlaşmanın İngiliz ve Alman kuvvetlerinin NATO’nun Rusya ile olan doğu sınırında, büyük olasılıkla Estonya ve Litvanya’da ortak askeri tatbikatlar yapmasına olanak sağlaması bekleniyor.

Anlaşma ayrıca iki ülkenin birlikte daha fazla silah tedarik etmesine ve yeni nesil silahların geliştirilmesi ve üretilmesi konusunda daha yakın bir işbirliğine meydan verecek.

Hedef iki ülkenin de savunma sanayiini güçlendirmek

Britanya Savunma Bakanı John Healey, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya milyarca dolar değerinde silah verdikten sonra üretimi artırmaya ve stoklarını yenilemeye çalıştığı bir dönemde, anlaşmanın Berlin ve Londra’nın savunma sanayilerini güçlendireceğini umuyor.

Birleşik Krallık AB ile savunma, istihbarat paylaşımı, enerji ve göçü kapsayan geniş kapsamlı bir güvenlik ve savunma paktı arayışında. Bir kaynağa göre Almanya’daki anlaşma “ilk adımlar” olarak görülüyor ve yeni yılda Brüksel ile daha temelden görüşmeler yapılması bekleniyor.

Bu arada ABD’de yeni bir Donald Trump başkanlığı ihtimali ve Washington’un Çin ve Hint-Pasifik bölgesine giderek daha fazla odaklanması, Amerika’nın Avrupa’da NATO’ya olan bağlılığının geleceği konusunda da önemli soru işaretleri yaratıyor.

Yeni bir “Lancaster House” anlaşması

Bölgenin en büyük üç askeri gücü olan Almanya, Britanya ve Fransa şimdi Rusya’ya karşı “koruma sorumluluğunu” nasıl daha fazla üstlenebileceklerini tartışıyor.

Brüksel’de düzenlenen iki günlük NATO zirvesine katılmadan önce konuşan Healey, Berlin ile varılacak anlaşmanın David Cameron’ın 2010 yılında Paris ile yaptığı anlaşmadan bu yana Londra’nın yaptığı en önemli ikili anlaşma olacağını savundu.

Lancaster House anlaşması Birleşik Krallık ve Fransa’yı nükleer savaş başlıklarının test edilmesi ve ortak askeri operasyonlar da dahil olmak üzere çok daha yakın bir askeri işbirliğine yönlendirmişti.

Healey, “Bu, David Cameron’ın Fransızlarla Lancaster House anlaşmasını yaptığında yaptığı en büyük dış politika anlaşması olarak görülüyordu. Bunu [2010] seçimlerinden altı ay sonra yaptı. Biz de bu seçimden sonraki dört ay içinde Almanlarla Lancaster House tarzı bir anlaşma yapacağız,” dedi.

Estonya’daki İngiliz birlikleri “savaşa hazır” hale gelecek

Healey ayrıca Estonya’da konuşlu İngiliz birliklerinin yeni eğitim, insansız hava araçları (İHA) ve teknoloji geliştirmeleri alarak Birleşik Krallık kuvvetlerini yeniden “savaşa hazır” hale getireceklerini açıkladı.

Asgard Projesi, müfreze seviyesine kadar her cephe birliği için yeni İHA’ların yanı sıra yeni telsizler ve gelişmiş sensörler sağlayarak Birleşik Krallık kuvvetlerinin düşmanları daha uzaklardan tespit etmesine, bilgileri hızla işleyip savaş alanı komutanlarına göndermesine ve ardından daha uzaklardan saldırmasına yardımcı olacak.

Rusya’ya karşı uzun menzilli füze ortaklığı

Zirve sırasında Birleşik Krallık ayrıca NATO’ya “Rus saldırganlığına” karşı yeni bir caydırıcılık sağlamak üzere yeni nesil batılı uzun menzilli füzeleri oluşturmak için Almanya, Fransa, Polonya ve İtalya ile ortaklık kuracağını açıkladı.

Savunma kaynakları füzelerin, Britanya yapımı seyir füzesi sistemi Storm Shadow’dan çok daha gelişmiş olacağını söyledi. Yeni ürünler, Storm Shadow’un 155 millik (yaklaşık 250 km) menzilinin dört katı olan en az 620 millik (yaklaşık 1000 km) bir menzile sahip olacak.

Birleşik Krallık ayrıca, kıtanın füze saldırılarına karşı daha iyi korunmasını sağlamak için Avrupa hava savunma sistemlerini bir araya getirmeyi amaçlayan yeni bir girişime katılmayı kabul etti.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English