Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Ankara-Şam normalleşmesinde kritik adım ‘Kasım’da

Yayınlanma

Hakan Fidan, Suriyeli mevkidaşıyla iki ülkenin bakan düzeyinde kurulacak ilk teması için hazırlık yapıyor. Dışişleri düzeyindeki temas için Kasım ayına işaret edilirken görüşmenin Rusya ya da Kazakistan’da yapılabileceği belirtiliyor.

Ankara’dan yapılan Suriye ile normalleşme açıklamalarından sonra arka kapı diplomasisi hızlandı. İki ülkenin istihbarat yetkilileri iki yıldır zaman zaman görüşüyor olsa da son toplantıların peş peşe gelmesi, temasların kısa sürede bir üst seviyeye çıkacağı beklentisi yarattı.

Reuters haber ajansı, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan’ın Şam’daki Suriye İstihbarat Başkanı Ali Memlük ile son haftalarda birkaç görüşme yaptığını yazdı. Habere göre görüşmede her iki ülke istihbarat başkanları, Türkiye ve Suriye dışişleri bakanlarının nasıl bir araya gelebileceklerini ele aldı. Haberde bilgisine başvurulan Türk yetkili, “Rusya, Suriye ve Türkiye’nin aralarındaki sorunları aşmasını ve hem Türkiye’nin hem de Suriye’nin kendi çıkarına olan bazı anlaşmalara varmasını istiyor” dedi. Türk yetkiliye göre en büyük zorluklardan biri Türkiye’nin Şam’la yapılacak görüşmelere Suriyeli muhalifleri de dahil etme isteği.

Rusya’dan doğacak boşluğu doldurma beklentisi

Türk güvenlik yetkilisi, Rusya’nın Ukrayna’ya odaklanmak için Suriye’deki askeri varlığının bir kısmını kademeli olarak geri çektiğini ve Suriye’de “siyasi çözümü hızlandırmak” için Türkiye’den Esad ile ilişkilerini normalleştirmesini istediğini söyledi. Şam’a yakın bir kaynak da aynı noktaya dikkat çekerek, “Rusya Ukrayna’ya yeniden kuvvet kaydırmak zorunda kalması halinde Esad’ın ve kendisinin pozisyonunu sağlamlaştırmaya çalışıyor” dedi.

Üst düzey Türk yetkili, Rusya’nın Suriye’deki varlığını azaltırken İran etkisinin genişlemesinin istenmediğini belirterek, “Ankara, Suriye hükümeti tarafından kontrol edilen bölgelerde halihazırda geniş bir alana yayılmış durumdaki İran destekli kuvvetlerin, Rusya’nın çekilmesiyle doğacak boşlukları doldurmasını istemiyor” dedi.

7 aşamalı plan

Reuters’ın haberinden sonra canlı yayında programa katılan Habertürk Dış Politika ve Güvenlik Politikaları Yayın Koordinatörü Çetiner Çetin, iki ülkenin dışişleri bakanlarının 20 gün içinde üçüncü bir ülkede görüşeceğini söyledi. Çetin, görüşmenin yapılacağı ülke için Türkiye’nin Rusya ya da Kazakistan’ı talep ettiğini kaydetti. Çetin’e göre, Ankara, Şam’la normalleşme süreci için 7 aşamalı bir plan oluşturdu ve olası Erdoğan-Esad görüşmesi ilk aşamalardan biri değil. Çetin, iki ülke için en büyük zorluğun da İdlib olduğunu sözlerine ekledi.

Erdoğan: Gelseydi Esad’la görüşürdüm

Öte yandan Ak Parti’ye yakınlığı ile bilinen Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Keşke Esed Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm” dediğini yazdı. Yazıya göre, geçen haftalarda İran merkezli Tasnim haber ajansının ileri sürdüğü, Erdoğan ile Esad’ın Şanghay zirvesinin yapıldığı Semerkant’ta görüşeceğine ilişkin haber, Ak Parti MKYK toplantısında gündeme geldi ve böyle bir görüşmenin olup olmayacağı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na soruldu. Selvi, Çavuşoğlu’nun “Esad Şanghay beşlisine gelmiyor. Böyle bir davet de yok” açıklamasını yaptığını daha sonra söz alan Erdoğan’ın da “Keşke Esed Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm” dediğini yazdı.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English