Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Arap Birliği’nin “Esad’ı Zelenski ile dengeleme” çabası

Yayınlanma

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın 12 yıl aradan sonra katıldığı 32. Arap Birliği Zirvesi’nin sürprizi Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski oldu. Batı’dan yönelen eleştirilere rağmen Ukrayna krizinde tarafsızlık politikası izleyen Arap Birliği’nin Zelenski hamlesi, ABD’nin açıktan karşı çıktığı Esad ile normalleşmeyi dengeleme çabası olarak görünüyor.

Suriye lideri Beşar Esad, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde düzenlenen 32. Arap Birliği Liderler Zirvesi’ne katıldı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Esad’ı zirve girişinde sarılarak karşıladı.

Zirve öncesi birçok lider ikili görüşmeler yaptı. Esad da Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile bir araya geldi. İkili ilişkilerin ele alındığı görüşme sırasında Said, Tunus’un Suriye’nin teröre karşı savaşında ve dış müdahalenin önlenmesinde elde ettiği başarılardan duyduğu büyük memnuniyeti dile getirdi. Liderler fotoğrafı çekimi sırasında Esad ile Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi’nin ayak üstü samimi bir diyalog kurdukları görüldü.

Katar Emiri salonu terk etti

Suriye’nin resmi ajansı Sana, Esad’ın Arap Birliği’ne geri dönmesine karşı çıkan ülkelerden biri olan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad el Sani’nin Esad’ın elini sıktığı ve aralarında kısa bir diyalog yaşandığını aktardı. Ancak bin Selman’ın Esad’ı karşıladığı sırada Katar televizyonlarının canlı yayını kesmesi dikkat çekti. Öte yandan el Sani, zirvede konuşma sırası Esad’a geldiğinde salondan ayrıldı. El Sani’nin Cidde’den de ayrıldığı bildirildi. On yıl önce Katar’ın ev sahipliğinde düzenlenen Arap zirvesinde Suriye’nin koltuğuna Suriye muhalefeti oturtulmuştu.

Krize çözüm umudu

Zirvenin açılışında Arap Birliği Dönem Başkanlığını Cezayir’den devralan Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönüşünü memnuniyetle karşıladığını ve bunun Suriye’deki krizi sona erdirmenin yolunu açmasını umduğunu dile getirdi. Suudi Arabistan’ın bölgenin çatışma sahasına dönüştürülmesine izin vermeyeceğini söyleyen Selman Filistin sorununun Arapların ‘temel davası’ olmaya devam ettiğini söyledi. Sudan’ın çatışan taraflar arasında geçen hafta varılan anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını belirtirken krizi sona erdirmek için diyaloğa duyulan ihtiyaca dikkat çeken Selman, “Cidde görüşmelerinin Sudan’da etkili bir ateşkes sağlanmasına yardımcı olacağını umuyoruz” dedi.

Zirvenin ev sahibi Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed Bin Selman (solda), zirve toplantısına katılan Suriye lideri Beşar Esad’ı (sağda) karşıladı.

 “İç işlerine müdahale” vurgusu

Suriye lideri Esad zirvede yaptığı konuşmada, “Umarım bu zirve, aramızdaki dayanışma, bölgemizde savaş ve yıkım yerine barış, kalkınma ve refah için Arap eylemlerinde yeni bir dönemin başlangıcı olur” dedi. “Bu zirveyi çalkantılı bir dünyada gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullanan Suriye lideri, Arap devletleri arasındaki yakınlaşmaların umutlarını artırdığını ve bu yakınlaşmaların bu zirvede doruğa ulaştığını söyledi.

Esad şunları ifade etti: “Bugün Batı hegemonyasının bir sonucu olarak ortaya çıkan prensipten, ahlaktan, dostluktan ve ortaklıktan yoksun durumu, filizlenmekte olan çok kutuplu dünyada değiştirme fırsatıyla karşı karşıyayız. İnsanın doğuştan gelen aidiyetlerini hedef alan, onu ahlakından ve kimliğinden mahkûm bırakan modern liberalizme karşı kültürümüzü pekiştirmek ve Arap kimliğimizi medeniyet boyutunda tanımlamak için bir fırsattır.”

Esad, Muhammed bin Selman’a “oynadığı büyük rol ve bölgemizde uzlaşmayı teşvik etmek için sarf ettiği yoğun çabalar için” teşekkür etti. Esad, Suriye’nin her zaman Arap dünyasına ait olacağını söyledi ancak Arap devletlerinin iç işlerine karışılmaması çağrısında bulundu, “İçişlerini ülke halkına bırakmak önemlidir zira kendi işlerini en iyi onlar yönetebilir” dedi. Esad şöyle devam etti: “Libya’dan Suriye’ye, Yemen’den Sudan’a, oradan da farklı coğrafyalardaki birçok meseleye kadar her gün bizi ilgilendiren meselelere gelince, semptomları tedavi ederek hastalıkları tedavi edemeyiz. Tüm bu sorunlar, daha önce ele alınmamış daha büyük başlıkların sonuçlarıdır. Son yılda Arap sahnesinde ortaya çıkan çatlakları ele almak gerekiyor. Ve Birliğin yaraları saran değil, yaraları iyileştiren rolünü yeniden kazanması ve en önemlisi de iç meseleleri halka bırakması gerekiyor.”

Zelenski sürprizi

Zirve’nin sürprizi Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski’nin ‘onur konuğu’ olarak ağırlanması oldu. Muhammed Bin Selman, Suudi Arabistan’ın Ukrayna’da çözüm için uluslararası çabaları desteklediğini ve Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya hazır olduğunu belirterek Zelenski’ye söz verdi.

İlk kez Suudi Arabistan’ı ziyaret eden Zelenski konuşmasında Ukrayna’nın, halkının ve Ukrayna’da yaşayan Müslümanların korunması çağrısında bulundu. Ukrayna Devlet Başkanı, “Savaşmayı Ukraynalılar seçmedi. Biz başka bir ülkeye saldırmadık. Teslim olmayacağız ve hiçbir yabancı işgalciye boyun eğmeyeceğiz. Topraklarımızı geri almak için savaşmayı sürdüreceğiz” ifadesini kullandı.

Suudi Arabistan’a esir değişimindeki arabulucu rolünden dolayı teşekkürlerini ileten Zelenski, Arap turistlerin, Rus işgalinden arınmış bir halde ülkesini yeniden ziyaret etmesini umduğunu dile getirdi.

ABD, Arap ülkelerinin Şam ile normalleşme adımlarına ve Suriye’nin Arap Birliği’ne yeniden kabul edilmesine açıktan karşı çıkmıştı. Batı’dan yönelen eleştirilerden sonra Zirve’ye sürpriz bir şekilde Zelenski’nin davet edilmesi dikkat çekti. ABD, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkelerine petrol üretimini artırmaları yönünde baskı yapmış ancak Arap ülkeleri Rusya’nın elini zayıflatmayı amaçlayan bu hamleye karşı direnmiş ve üretimi artırmamıştı. Ukrayna krizinde tarafsız kalmaya çalışan Körfez’in Zelenski hamlesinin, Esad’la normalleşme gündemi nedeniyle Batı’dan yönelen eleştirileri hafifletme çabası olduğu düşünülüyor.

DİPLOMASİ

ABD’li senatörler Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkilileri ile gizli toplantı yaptı

Yayınlanma

Axios’un aktardığına göre, Cumhuriyetçi ve Demokrat bir grup senatör çarşamba günü Uluslararası Ceza Mahkemesindeki (UCM) üst düzey yetkililerle sanal bir toplantı düzenleyerek Gazze’deki savaş nedeniyle İsrailli liderler hakkında çıkarılması muhtemel tutuklama kararlarına ilişkin endişelerini dile getirdi.

İsrailli yetkililer son iki hafta içinde UCM’nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi hakkında tutuklama emri çıkarmaya hazırlandığından giderek daha fazla endişe duymaya başladı.

Merkezi Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan UCM, 2021 yılından bu yana hem İsrail güçlerinin hem de Filistinli grupların 2014 Gazze savaşına kadar uzanan olası savaş suçlarını soruşturuyor.

Savcılığa göre bu soruşturma 7 Ekim saldırılarını ve o tarihten bu yana Gazze’de devam eden savaşı da kapsayacak şekilde genişletildi.

İsrailli yetkililer, son birkaç hafta içinde İsrail’in ABD’ye, Filistin Yönetimi yetkililerinin İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkarması için UCM savcısına baskı yaptığına dair bilgiye sahip olduğunu söylediğini aktardı.

İsrail hükümeti Biden yönetimini, UCM’nin İsrailli liderler hakkında tutuklama emri çıkarması halinde Filistin Yönetimi’ne karşı, onun çöküşüne yol açabilecek misilleme adımları atacağı konusunda uyardı.

Axios’un bu hafta başında bildirdiğine göre, UCM’nin olası tutuklama kararları konusu Netanyahu ile Biden arasında geçen pazar günü yapılan telefon görüşmesinde gündeme geldi ve Netanyahu Biden’dan yardım istedi.

Cumhuriyetçi senatörler, Biden yönetiminin karşı çıktığını söylediği tutuklama emirleri konusunda ilerleme kaydetmesi halinde UCM’ye karşı yasa çıkarma tehdidinde bulundu.

İsrailli yetkililer, olası tutuklama kararları konusunda ‘son derece gergin’ olan Netanyahu’nun son günlerde bazı Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerle görüştüğünü ve onlardan UCM savcısına tutuklama kararı çıkarmaması için baskı yapmalarını istediğini söyledi.

Çarşamba günü senatörler ve üst düzey UCM yetkilileri arasında yapılan toplantı hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, toplantının gizli olduğunu söyleyerek senatörlerin veya UCM yetkililerinin kimliklerini açıklamadı.

Toplantı hakkında bilgi sahibi bir kaynak, senatörlerin Gazze’deki savaşla ilgili UCM soruşturmasının nasıl yürütüldüğüne dair endişelerini dile getirmeleri için bir fırsat olduğunu söyledi.

UCM savcısının ofisinden yapılan açıklamada, “Gizlilik, Savcının çalışmalarının çok önemli bir yönüdür. Bu nedenle, ofisin faaliyetleri ve angajmanlarıyla ilgili ayrıntıları kamuoyu önünde tartışmıyoruz,” denildi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Xi Jinping’in Avrupa gezisi ticarete odaklanacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Sırbistan ve Macaristan’a gitmeden önce Fransa’dan başlayarak beş yıl içindeki ilk Avrupa diplomatik turuna çıkmaya hazırlanıyor.

Pazartesi günü Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve davet edilen Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yapacağı görüşmelerin merkezinde ticaret yer alacak. Bu görüşmenin ardından Xi ve Macron ikili görüşmelerde bulunacak.

Xi’nin Paris ziyareti aynı zamanda iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 60. yılına denk geliyor ve Macron’un Pekin ziyaretinden sadece bir yıl sonra gerçekleşiyor. Gündemde ise Avrupa ve Çin arasındaki kısasa kısas ticari eylemler olacak.

Pekin, Avrupa Birliği’nin (AB) yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun Çin’in elektrikli araç üreticilerine verdiği sübvansiyonlara ilişkin soruşturmasına yanıt olarak ocak ayında Avrupa likörlerine yönelik bir soruşturma başlattı. Paris, Avrupa Komisyonu’nun soruşturmasını desteklediği için Pekin’in tepkisi açıkça Fransa ürünlerini hedef aldı.

Bir düşünce kuruluşu olan Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün Çin araştırmaları başkanı Marc Julienne, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, Macron ve Xi’nin iyi geçiniyormuş gibi görünmek isteyeceklerini ancak “gerçekte ilişkilerin önündeki zorlukların giderek arttığını ve fırsat alanlarının giderek küçüldüğünü” söyledi.

Paris, Pekin’i Ukrayna savaşını bitirmek için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerindeki “etkisini” kullanmaya çağırıyor. Çin ve Rusya aralarındaki ilişkiyi “sınırsız” bir ilişki olarak tanımlayan Pekin, Ukrayna savaşı konusunda kendisini tarafsız olarak nitelendiriyor.

Avrupalı ve Fransız şirketler için eşit bir oyun alanı yaratmanın Macron için görüşmedeki bir başka öncelik olacağı ifade ediliyor. Cumhurbaşkanının ofisi bu hafta başında gazetecilere verdiği demeçte, Paris’in Çinli yetkililere, Çinli şirketlerin başka yerlerdeki fiyatların altına inmesini sağlayan hükümet sübvansiyonlarıyla ilgili “güçlü endişelerini” dile getirdiğini söyledi.

Aynı zamanda Fransa’nın Çinli yüksek teknoloji şirketlerinin özellikle elektrikli araç ve batarya üretimine yönelik yatırımlarını memnuniyetle karşıladığı da belirtildi.

‘Samimi ve dostane bir gezi’

Bununla birlikte, cumhurbaşkanının ofisinin gazetecilere ayrıntı vermeden bazı anlaşmaların görüşüldüğünü söylemesinin ardından bazıları Xi’nin gezisi sırasında yatırımların açıklanmasını bekliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın sözcülerine göre salı günü Macron ve Xi’nin “samimi ve dostane bir görüş alışverişine olanak tanıyan” daha samimi bir gezi yapması planlanıyor.

İki lider, Macron’un ailesinin geldiği güney Fransa’daki Pireneler’de manzaralı bir dağ geçidini ziyaret edecek. Bu aynı zamanda Macron’a temmuz ayında başlayacak olan Paris Olimpiyatları öncesinde ikonik bir bisiklet noktasını sergileme şansı verecek.

Macaristan ve Sırbistan gündemleri

Yerel medyanın Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın basın ofisine dayandırdığı habere göre Xi’nin salı günü Sırbistan’a gitmesi, çarşamba günü Macaristan’a geçmesi ve gezisini cuma günü tamamlaması planlanıyor.

Bu iki ülke Pekin’in sorunlar yaşadığı Avrupa’daki önemli müttefikler. Çin, Sırbistan ve Macaristan’a büyük yatırımlar yaptı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban da Pekin’in blok içindeki gündemlerine yardımcı oldu.

Uzmanlara göre, elektrikli araçlar bu iki ülkede merkezi bir konu olmaya devam edecek. Macaristan önemli bir elektrikli araç batarya üretim merkezi olmayı umuyor. Çin’in elektrikli araç şampiyonu BYD, Avrupa’daki ilk tesisi için bu ülkeyi seçti ve CATL de yerel elektrikli araç üreticilerine tedarik sağlamak üzere batarya fabrikaları geliştiriyor.

Xi’nin Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile görüşmesi, 7 Mayıs 1999’da bir NATO operasyonu sırasında ABD’nin Belgrad’daki Çin Büyükelçiliğini bombalamasının 25. yıldönümüne denk geliyor.

Sırp ve Macar liderler Pekin’in 2023’teki Kuşak ve Yol zirvesine katılan tek Avrupalı devlet başkanlarıydı. Çin, Belgrad’ı Budapeşte’ye bağlayacak bir yüksek hızlı demiryolu da dahil olmak üzere buradaki projelere yatırım yaptı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Cameron: Ukrayna’nın İngiltere’den aldığı silahlarla Rusya topraklarını vurma hakkı var

Yayınlanma

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, ziyaret ettiği Kiev’de Reuters‘a verdiği mülakatta Ukrayna’nın Rusya sınırları içindeki hedefleri İngiliz silahlarıyla vurma hakkı olduğunu iddia etti.

Reuters, daha sonra ‘haberin bazı detaylarını gözden geçirirken’ haberin geri çekildiğini açıkladı. Ajans, daha sonra ‘zamanı geldiğinde’ yeni bir versiyon yayımlayacağı sözünü verdi.

Cameron, “Ukrayna bu hakka sahiptir. Rusya, Ukrayna içindeki (hedefleri) vururken, Ukrayna’nın neden kendini savunma ihtiyacı hissettiğini anlamanız lazım,” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Cameron, İngiltere’nin Ukrayna’ya ihtiyaç duyulduğu sürece yıllık 3 milyar pound (3,74 milyar dolar) yardım yapmaya devam edeceği taahhüdünü verdi.

Bakan, “İhtiyaç duyulduğu sürece her yıl 3 milyar pound vereceğiz. Askeri teçhizat tedariki açısından elimizdekileri tamamen tükettik,” değerlendirmesini yaptı.

Cameron, “(Teçhizatın) bir kısmı şu anda ben buradayken Ukrayna’ya ulaşmış durumda,” diye konuştu.

Daha önce Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’nın Washington’un Kiev’den sadece Rusya’daki enerji tesislerine saldırmayı bırakmasını değil, genel olarak başta yerleşim yerlerine yönelik olmak üzere terör faaliyetlerinden vazgeçmesini talep etmişti.

Peskov’un bu yorumu, Financial Times‘ta yayımlanan ve ABD yönetiminin Kiev’den Rusya’nın enerji altyapısına yönelik saldırıları durdurmasını talep ettiğini belirten bir makaleye yanıt olarak gelmişti.

Ukrayna komandoları Kırım taarruzu için İngiltere’de eğitim alıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English