Bizi Takip Edin

AVRUPA

Arnavutluk-Yunanistan geriliminde ‘akşam yemeği’ perdesi

Yayınlanma

Arnavutluk’taki Yunan azınlığa mensup bir belediye başkanının ‘para karşılığı oy alma’ iddiasıyla tutuklanmasının ardından Arnavutluk ile Yunanistan arasında başlayan gerilim sürüyor.

AB üst düzey yöneticileri ve ‘Batı Balkanlar’ liderleri Yunanistan başbakanı Kyriakos Miçotakis’in daveti üzerine Pazartesi günü Atina’da gayrı resmi bir akşam yemeğinde bir araya geldi. Toplantıya Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ise davet edilmedi.

Yemeğe Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’in yanı sıra Sırbistan, Karadağ, Kuzey Makedonya, Kosova, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan liderleri katıldı. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski de, resmi programında duyurulmamasına rağmen liderlerle bir araya geldi.

Atina, Balkanlarda ‘proaktif dış siyaset’ peşinde

Yunan medyasının aktardığı diplomatik kaynaklar, Atina’nın ‘istikrar, barış ve enerji güvenliğinin’ bir ayağı olarak bölgedeki liderliğini yeniden tesis etmek istediğini öne sürdü. Aynı kaynaklar, özellikle Ukrayna-Rusya savaşından sonra bölgenin AB yolunun hızlandırılmasını istediklerini vurguladılar.

Rama, Yunan azınlığa mensup bir belediye başkanının oy satın aldığı iddiasıyla tutuklanması üzerine artan gerilim nedeniyle davet edilmezken, Miçotakis bunun yerine, rolü esasen törensel olan ve siyasete karışmasını ya da büyük kararlar almasını içermeyen Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bajram Begaj’ı davet etti. Begaj ise ‘önceden belirlenmiş gündem’i gerekçe göstererek yemeğe katılmadı.

Yunan medyası Miçotakis’in Rama’yı davet etmeyerek Atina’nın yaşanan olayların gidişatından rahatsız olduğu yönünde ‘açık bir mesaj’ vermek istediğini bildirdi.

Beleri’ye yönelik suçlamalar neler?

Muhalefet koalisyonuna bağlı bir Yunan azınlık partisinin bayrağı altında belediye başkanlığına adaylığını koyan Fredi Beleri adlı Yunan, Arnavutluk’ta Mayıs ayı ortasında ‘oy satın alma’ şüphesiyle tutuklanmıştı. Polis, Beleri’nin seçimlerde aktif yolsuzluk yapmakla suçlanacağını söyledi. Beleri ise iddiaları reddediyor.

Beleri o zamandan beri gözaltında tutuluyor. Seçimleri kazanmasına rağmen, ülkenin güneyinde yer alan ve Yunan azınlık toplumuna ev sahipliği yapan Himare’nin belediye başkanı olarak yemin etmesine izin verilmedi.

Yunanlılar Beleri’nin tutuklanmasının siyasi amaçlı olduğuna inandıkları için Atina şimdi Arnavutluk’un AB geleceğine ‘insan hakları ihlalleri’ gerekçesiyle engel oluyor.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas, geçtiğimiz hafta Arnavutluk’ta düzenlenen bir protesto gösterisi sırasında yayınladığı video mesajında, Beleri’nin tutuklanmasını ‘derin bir Avrupa karşıtlığı’ olarak nitelendirdi ve Beleri’nin belediye başkanlığı görevini üstlenmesi gerektiğini vurgulayarak ‘başka hiçbir seçeneğin AB tarafından kabul edilemeyeceğinin’ altını çizdi.

Öte yandan Tiran, Atina’yı Arnavutluk yargısına müdahale ederek bağımsız bir soruşturmayı etkilemeye çalışmakla suçluyor. Rama ayrıca, Arnavutluk topraklarında Arnavutluk hükümeti ve ulusal adalet sistemine karşı bir protesto düzenlenmesini, fakat bunun Atina ve Selanik belediye başkanları da dahil olmak üzere Yunanlı seçilmiş yetkililer tarafından organize edilmesini ve katılmasını kınadı.

Rama’dan açıklama

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Yunan mevkidaşı Kyriakos Miçotakis’in kendisini Atina’daki Batı Balkanlar ve Avrupa Komisyonu liderleri toplantısına davet etmeme kararıyla ilgili yorum yapmak istemedi fakat EURACTIV’e yaptığı açıklamada sadece, “Balkanlar, hep aynı Balkanlar,” dedi.

Rama, Yunanların Arnavutluk’ta protesto yapabileceklerini ve Yunan medyasının da durum hakkında yazabileceklerini fakat ‘Tiran tarafının hikayesini’ de göz önünde bulundurmaya hazır olmaları gerektiğini söyledi.

Bu olay, Rama’nın EURACTIV’e verdiği bir mülakatta, Yunanistan’ın AB’ye katılım sürecinde ‘hile yaptığını’ söylemesi üzerine Miçotakis’in Tiran’daki AB-Batı Balkanlar Zirvesinden bir gün önce Himare’ye yapacağı ziyareti iptal etmesinden aylar sonra gerçekleşmişti.

Sözleri Yunanistan’da büyük tepkilere neden olan Arnavutluk Başbakanı, Tiran’daki AB-Batı Balkanlar Zirvesinde ikili bir görüşme sırasında özür dilemişti.

Deniz sınırları anlaşmasına Ankara mı engel oldu?

Bu olay aynı zamanda uluslararası bir mahkeme tarafından karara bağlanacak olan deniz sınırları konusunda uzun süredir devam eden bir anlaşmazlık bağlamında da gerçekleşiyor.

Atina’ya daha yakın olduğu düşünülen Arnavut politikacı Sali Berişa, Aralık 2022’de verdiği bir mülakatta, Atina’nın uzun süredir düşmanı olan Ankara’nın, 2009 yılında Arnavutluk ve Yunanistan arasında bir deniz sınırı anlaşmasını engellemek için ‘gerçekten güçlü bir müdahalede’ bulunduğunu iddia etmişti.

AVRUPA

Fransa’da son anketler: Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemiyor

Yayınlanma

Harris Interactive tarafından yapılan bir ankete göre, Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi, yaklaşan erken seçimlerde mutlak çoğunluğu elde edemeyecek. Bu durumda Fransa, Ulusal Meclis büyük ölçüde parçalanmış bir şekilde yoluna devam edecek.

Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamada Fransa, hiçbir grubun hükümet kurmak için yeterli sandalye sayısına ulaşamayacağı bir döneme girecek.

Harris’in çeşitli Fransız medya kuruluşları için yaptığı ankete göre RN ve müttefikleri 190 ila 220 sandalye kazanacak ki bu sayı sağın iktidar çoğunluğuna sahip olarak başbakanlığı ele geçirmesi için gereken 289 sandalyeden çok uzak.

Yeni kurulan Yeni Halk Cephesi (NFP) olarak bilinen sol ittifakın 159 ila 183 sandalye ile ikinci olacağı tahmin ediliyor. Emmanuel Macron’un merkezci Ensemble ittifakından milletvekillerinin sayısının yarı yarıya azalarak 135’in altına düşmesi bekleniyor.

RN karşıtı cephe işe yarayacak mı?

Öte yandan Financial Times’a (FT) konuşan analistler bu aşamada kesin koltuk tahminlerine ulaşmanın zor olduğu konusunda uyarıda bulundu. Fakat RN bu kadar zayıf bir sonuç elde ederse bu, rakiplerinin kendilerine karşı bir “cumhuriyetçi cephe” oluşturmak için bir araya gelme stratejisinin işe yaradığının bir işareti olacak.

Pazar günü yapılan ve RN’nin büyük bir farkla kazandığı ilk tur oylamasının ardından merkez ve sol partiler, Le Pen’in kampının iktidarı almasını engellemek için koordineli bir girişimle yaklaşık 200 adaylarını taktiksel olarak geri çekme konusunda anlaşmaya vardılar.

İkinci turda solcu ve merkezci seçmenlerden, bir sonraki Ulusal Meclis’te RN vekil sayısını azaltmak amacıyla, genellikle desteklemedikleri partilere oy vermeleri istenecek.

Seçimlere katılım oranı kritik

İçişleri Bakanlığı verilerine göre üç ittifakın katılacağı ikinci tur seçimlerin sayısı 306’dan 89’a düştü.

Seçmenlerin parti liderlerinin talimatlarına uyup uymayacağını zaman gösterecek. İlk turdaki yüksek katılımın ardından katılım yine kilit bir faktör olacak. Bazı parti yetkilileri, yaz tatili ve tercih ettikleri aday elenen seçmenler arasındaki hayal kırıklığı nedeniyle katılımın bu kez daha düşük olabileceğinden endişe ediyor.

Üç bloğa bölünmüş bir Ulusal Meclis senaryosu daha olası görünürken, parti liderleri birlikte çalışma olasılığı hakkında sinyaller göndermeye başladı.

Attal’dan sola işbirliği çağrısı

Macron’un başbakanı Gabriel Attal, merkezcilerin salt çoğunluğa sahip olamayacağını kabul etti fakat belirli politikalar üzerinde işbirliği yapmaya istekli partilerden oluşan “çoğulcu bir meclis” kurma çağrısında bulundu.

Çarşamba günü France Inter radyosuna konuşan Attal, “Ensemble grubumuzun mümkün olduğunca geniş olmasını umuyorum ve o zaman [belirli yasa tasarıları üzerinde] ilerlememizi sağlayacak anlaşmalar yapabiliriz,” dedi.

Yeşil lider Marine Tondelier böyle bir hamleye kapıyı araladı fakat bunun Macron ya da Attal’ın değil solun şartlarıyla olacağı uyarısında bulundu.

Tondelier TF1 haber kanalına verdiği demeçte, “Bu ülkede daha önce hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak zorunda kalacağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy, Başbakan Şmigal’ı görevden almaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Ukrayinska Pravda gazetesinin kaynaklarına göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Denis Şmigal’ı başbakanlık görevinden almayı düşünüyor.

Habere göre Şmigal’ın yerine iki aday düşünülüyor: Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ve eski Bölgesel Kalkınma Bakanı ve devlete ait enerji şirketi Naftogaz’ın yönetim kurulu başkanı Aleksey Çernişov.

Gazeteye konuşan kaynak, “Devlet Başkanı, Şmigal’dan bıkmış durumda, bunu toplantılardaki tavrından anlayabilirsiniz. Artık onu pek dinlemiyor bile. Zaten bu bir hesap hatasından çok duygusal bir şey…. Zelenskiy her zaman yaratıcı çözümler ve öneriler isterken, Şmigal geçen yıllar içinde gelişmesine rağmen pek değişemiyor,” ifadelerini kullandı.

Strana.ua haber ve analiz sitesi de durumu doğruladı. Gazetenin kaynakları Yuliya Sviridenko’nun Denis Şmigal’ın yerine geçebilecek olası bir aday olduğunu öne sürdü.

Kaynaklara göre başbakanı görevden alma inisiyatifi Vladimir Zelenskiy ve özel kalemi Andrey Yermak’a ait. Kaynaklar, yeni başbakanın yaz sonuna kadar atanabileceğini öne sürdü.

48 yaşında olan Şmigal, 2020’nin mart ayından başbakan olarak görev yapıyor. Bundan önce Şmigal, Başbakan Yardımcısı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak görev yapıyordu.

FT: Batı, Ukrayna’ya olan güvenini kaybediyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sahra Wagenknecht İttifakı, AP’de yeni sol grup kuramadı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde %6 civarında oy alan yeni parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) 3 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, AP’de alternatif bir sol grup oluşturma görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu.

Geçen bahar Sahra Wagenknecht tarafından Sol Parti’den (Die Linke) ayrılarak kurulan BSW, Avrupa seçimleri öncesinde Euractiv’e yaptığı açıklamada AP’deki diğer partilerden yeni bir parlamento grubu oluşturmak için yeterli desteği aldığını söylemişti.

Fakat dün erken saatlerde, uzun süredir görüşmelere dahil olduğu söylenen İtalyan 5 Yıldız Hareketi’nin bunun yerine AP’deki mevcut Sol gruba katılmak için başvuruda bulunduğu haberleri ortaya çıktı.

BSW’nin Avrupa seçimlerinde liste başı adayı de Masi çarşamba akşamı yaptığı açıklamada partisinin “AB Parlamentosu’nda yeni bir siyasi grup oluşturmak üzere [son haftalarda] İtalya’dan Beş Yıldız Hareketi ile yoğun bir şekilde çalıştığını” doğruladı.

De Masi, “Altı ülkeden 20 Avrupa Parlamentosu üyesi ilgilerini ifade ettikleri için yeni bir siyasi oluşuma çok yaklaştık,” demişti.

Fakat de Masi, Sol gruptan üyelerin son anda gösterdikleri ilgiye rağmen, yeni grubun yedi ülkeden 23 milletvekiline sahip olmak için gerekli eşiği aşamadığını itiraf etti. 

De Masi, “Salı akşamı (2 Temmuz), barışı koruma, diplomasi ve sosyal adalet konularına odaklandıkları için kendilerini dışlanmış hisseden Sol fraksiyonun partilerinden son dakika görüşme talepleri aldık. Partinin seçim yenilgisine rağmen Die Linke’nin parlamento gruplarına liderlik etmeye devam edecek olması onları dehşete düşürdü,” dedi.

De Masi Euractiv’e yaptığı açıklamada son dakika görüşmelerinin barşamba günü sonuçlandığını, fakat ilgili heyetlerin katılmama kararı aldıklarını söyledi.

AP vekiline göre sorun siyasi farklılıklarından ziyade, BSW ve müttefiklerinin seçim öncesi koltuk tahminlerine ulaşılamaması üzerine yeni ortaklar aramak zorunda kalması nedeniyle, yetki ve sorumlulukların paylaşımı konusundaki müzakerelerdi.

Açıklamasında, Sosyal Demokratların da görüşmelere dahil olduğunu iddia ederek, “Çoğunluk gruplarının Brüksel’deki arka oda anlaşmalarını eleştirenleri görevler ve finansman yoluyla dahil etmek için güçlü kaldıraçları var,” dedi.

De Masi ayrıca BSW’nin Sol’a katılmaya çalıştığı fakat reddedildiği yönündeki söylentileri de yalanladı.

AP’deki mevcut Sol grup, Beş Yıldız’ın 8 milletvekilini kabul etmeleri halinde sayıları en az 47 milletvekiline ulaşabileceğinden, Yeşiller’in siyasi olarak solundaki en büyük grup haline gelebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English