Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Astana’daki KGAÖ zirvesinde neler konuşuldu?

Yayınlanma

Astana’da düzenlenen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) zirvesinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yeni silah sistemi Oreşnik’in gücüne dair açıklamaları dikkat çekti. Zirvede ayrıca Kırgızistan ve Tacikistan arasında sınır anlaşmazlıklarında kaydedilen ilerleme ve KGAÖ’nün güncellenen nükleer doktrini öne çıktı.

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) 2024 Kolektif Güvenlik Konseyi’ne başkanlık eden Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Belarus, Kırgızistan, Rusya ve Tacikistan liderlerini Astana’da ağırladı.

Ancak Ermenistan, örgüte üyeliğini fiilen askıya aldığı için zirvede temsil edilmedi.

KGAÖ Genel Sekreteri İmangali Tasmagambetov, Ermenistan’ın çalışmalarını askıya aldığını fakat müttefik olmaktan vazgeçmeyeceğini belirtti.

Paşinyan: KGAÖ, Ermenistan’ın güvenliği, varlığı ve egemenliğine tehdit oluşturuyor

Putin’den Ukrayna’ya uyarı

Zirvede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yeni test edilen Oreşnik füze sisteminin, Ukrayna’daki hedefleri belirleme konusunda etkili olduğunu açıkladı.

Putin, bu sistemin özellikle Kiev’deki “karar alma merkezlerini” hedef alabileceğini söyledi. Ayrıca, birden fazla Oreşnik füzesi aynı anda kullanıldığında bu saldırıların etkisinin nükleer silah kullanımıyla kıyaslanabileceğini vurguladı. Ancak Putin, bu silahların nükleer başlık taşımadığının altını çizdi.

Putin, Rusya’nın füze üretim kapasitesinin NATO’nun 10 katı olduğunu belirtti ve teknik olarak Rus sistemlerinin Ukrayna’ya sağlanan Batı füzelerinden üstün olduğunu dile getirdi.

Putin: Oreşnik’in dünyada eşi yok

KGAÖ’nün misyonu ve Kırgız-Tacik ihtilafı

Tokayev, KGAÖ’nün varoluş amacını üye ülkelerin egemenliklerini korumak olarak tanımladı. KGAÖ, 2022 yılındaki kriz sırasında Kazakistan’a barış gücü göndererek ülkedeki karışıklıkların bastırılmasına katkı sağlamıştı.

Zirvede Kırgızistan ile Tacikistan arasında devam eden sınır anlaşmazlıkları da gündeme geldi.

Tacikistan’ın Sughd Oblastı ile Kırgızistan’ın Batken Oblastı yöneticileri arasında devlet sınırının yüzde 94’ünün tanımlanması konusunda varılan anlaşma, bölgedeki istikrar için önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Afganistan’daki durum ve Tacikistan’ın tavrı

Zirvede Afganistan’daki gelişmeler de ele alındı. Tacikistan, Taliban’a karşı sert duruşunu sürdürüyor ve Afganistan’da kapsayıcı bir hükümet kurulması gerektiğini savunuyor.

Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman, bölgesel güvenliğe yönelik tehditlere dikkat çekerken, bu konuda daha fazla güvenlik garantisi talep edilebileceğini belirtti.

Astana zirvesinden kısa bir süre önce Rusya Duma’sında Taliban’ın terör örgütü statüsünün kaldırılmasına yönelik bir yasa tasarısı sunulmuştu.

Güncellenen nükleer doktrin ve Belarus’un konumu

Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Sergey Şoygu, zirvede yaptığı açıklamada, Rusya’nın güncellenen nükleer doktrininin KGAÖ müttefikleri için de geçerli olduğunu vurguladı.

Yeni doktrin, özellikle Belarus’a yönelik önemli bir ekleme içeriyor. Şoygu, Belarus topraklarına konvansiyonel silahlarla yapılan bir saldırının, nükleer silah kullanım kriterleri arasında yer aldığını belirtti.

Kazakistan’ın Avrasya Analitik Araştırmalar İzleme Merkezi Direktörü Alibek Tajibayev, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte Rusya’nın yeni nükleer doktrininin KGAÖ bağlamında uygulanmasının stratejik önemine dikkat çekti.

Tajibayev, bu tür hükümlerin yanlış anlaşılmaların önlenmesi ve bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi için üye ülkeler arasında detaylı koordinasyon gerektirdiğini söyledi.

Rusya’nın güncellenen askeri doktrinine bakış

Putin: Trump çözüm bulabilir, ancak zorluklar yolda

Putin, zirve sonrasında düzenlediği basın toplantısında, Donald Trump’ın başkan seçilmesiyle ABD’nin Rusya’ya karşı politikalarının değişip değişmeyeceği sorusunu yanıtladı.

Putin, Trump’ın deneyimli bir lider olduğunu ve ABD-Rusya ilişkileri için bir çözüm bulabileceğini düşündüğünü belirtti.

Fakat Rusya lideri, Trump’ın hala çeşitli tehditlerle karşı karşıya olduğunu ve ABD’deki iç siyasi çekişmelerin devam edeceğini söyledi.

Putin ayrıca Trump’a karşı “medeni olmayan” mücadele yöntemlerinin kullanıldığını, hatta suikast girişimlerinin dahi gündeme geldiğini iddia etti. Ancak Trump’ın zeki ve temkinli bir lider olduğunu, bu tehditlerin farkında olduğunu dile getirdi.

Rusya Finans Üniversitesi uzmanı Denis Denisov, Vedomosti‘ye yaptığı açıklamada Putin’in Oreşnik hakkındaki açıklamalarının Batı’ya önemli bir siyasi mesaj verdiğini söyledi. Denisov’a göre bu mesaj, Batı’nın Ukrayna’ya verdiği desteğe yönelik bir uyarı niteliği taşıyor.

Yeni bir Trump yönetiminin çatışmayı dondurmak için çaba göstereceğini belirten Denisov, ABD’nin Rusya’yı hala bir tehdit olarak gördüğünü ve bu durumun kısa vadede değişmeyeceğini de sözlerine ekledi.

Batı medyası, Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg hakkında ne yazdı?

DİPLOMASİ

Zelenskiy’in danışmanı: Rusya, yeterince bedel ödemedi

Yayınlanma

Ukrayna lideri Zelenskiy’in danışmanı Podolyak, Rusya’nın başlattığı savaş için yeterince bedel ödemediğini savunarak, ABD’de Donald Trump’ın iktidara gelmesinin ardından barış görüşmelerine başlama niyetinde olmadığını açıkladı.

Ukrayna, Donald Trump’ın ABD’de göreve gelmesinin ardından Rusya ile barış müzakerelerine başlamayı düşünmediğini açıkladı. Ukrayna Devlet Başkanlığı İdaresi Danışmanı Mihail Podolyak, Moskova’nın “başlattığı savaş için yeterince yüksek bir bedel ödemediğini” belirtti.

Podolyak, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Müzakereler hakkında çok şey söyleniyor ancak bu bir yanılsama. Hiçbir müzakere süreci olamaz çünkü Rusya, bu savaş için yeterince yüksek bir bedel ödemeye zorlanmadı,” dedi.

Podolyak, ABD’den alınacak güvenlik garantilerinin savaşın sona ermesi için vazgeçilmez bir koşul olduğunu vurguladı.

Yetkili, 1994 tarihli Budapeşte Muhtırası ile 2014-2015 yıllarındaki Donbass’taki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan Minsk Anlaşmalarının etkisiz kaldığını belirtti.

Bu belgelerin askeri caydırıcılık içermediğini söyleyen Podolyak, “Rusya, bir saldırıya giriştiği anda karşılık olarak önemli sayıda darbe alacağını anlamalıdır,” ifadelerini kullandı.

20 Ocak’ta göreve başlaması planlanan ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump, daha önce Ukrayna’daki savaşı hızlı bir şekilde sona erdireceğini defalarca dile getirmişti. Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmeyi dört gözle beklediğini ve bu savaşın nasıl sona erdirilebileceğini tartışmak istediğini ifade etmişti.

Putin ise Trump ile görüşmeye, Kiev ile müzakerelere ve uzlaşmalara açık olduğunu dile getirmişti. Haziran ayında, ateşkes ve barış müzakerelerinin başlaması için Ukrayna’nın Donetsk, Lugansk, Zaporojye ve Herson oblastlarından askerlerini çekmesi, NATO üyeliğinden vazgeçmesi ve nükleersiz statüsünü teyit etmesi gerektiğini şart koşmuştu.

Ayrıca Batılı ülkelerin, Rusya’ya uygulanan yaptırımları kaldırmasını ve Kırım ile dört bölgenin ilhakını tanımasını talep etmişti. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise, bu talepleri “yeni bir ültimatom” olarak nitelendirmiş ve reddetmişti.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bloomberg: Britanya sağı, Trump’ın ekibini Musk konusunda uyardı

Yayınlanma

Birleşik Krallık sağının önde gelen siyasetçileri Donald Trump’ın müttefikleriyle özel olarak temasa geçerek, milyarder Elon Musk’ın hapisten çıkarılması çağrısında bulunduğu İngiliz “aşırı sağcı” aktivist Tommy Robinson’ı desteklememeleri için ABD’nin seçilmiş başkanının ekibine çağrıda bulundu.

Birleşik Krallık’taki Muhafazakârlar ile Reform UK’in görüşlerine aşina olan ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen kişilerin Bloomberg’e aktardığına göre, Trump ile bağlantıları olan ve Brexit’i destekleyen bazı önde gelen siyasetçiler, Cumhuriyetçi dostlarını Musk’ın Robinson’u desteklemesinin “çok ileri bir adım” olduğunu söyleyerek uyardılar.

Trump’ın yeni yönetiminde kilit bir rol oynaması beklenen Musk, 2025 yılına sosyal medya platformu X’te, gerçek adı Stephen Yaxley-Lennon olan Robinson’ın, geçen yıl mahkemeye saygısızlıktan suçlu bulunmasının ardından cezasını çektiği hapishaneden serbest bırakılması gerektiğini belirten bir dizi paylaşımla başladı.

Görüşmelerin amacının, bir dizi sabıkası bulunan göçmen karşıtı aktivist Robinson’un, Muhafazakârlar ve Reform UK lideri Nigel Farage gibi daha ana akım İngiliz sağcıları tarafından neden desteklenmediği konusunda üst düzey Cumhuriyetçilere ek bilgi sağlamak olduğu belirtildi.

Trump’ın kişisel dostu olan ve siyasi kariyerini göçmen karşıtlığı üzerine kuran Farage, kendisini İngiliz sağının “kabul edilebilir yüzü” olarak göstermeye çalışmış ve Robinson ile arasına defalarca mesafe koymuştu.

2018’de eski partisi UKIP’ten, parti siyaseti için “tamamen uygunsuz” olarak kınadığı Robinson’u destekleme “takıntısı” olduğunu söyleyerek istifa etmişti.

Robinson, Suriyeli bir mülteciyle ilgili yanlış çıkan iddiaları tekrarlayarak mahkeme kararını ihlal ettiğini kabul ettikten sonra şu anda hapiste. Daha önce de ipotek dolandırıcılığından saldırıya ve başka bir kişinin pasaportuyla ABD’ye seyahat etmeye kadar bir dizi başka suçtan hüküm giymişti.

Musk’ın da defalarca desteklediği Farage’ın Robinson’la ilişkilendirilmesinin bir faydası olmayacağını söyleyen İngiliz siyasetçiler, ABD’li mevkidaşlarına bu konuda bilgi verdi.

Reform UK lideri temmuz ayında nihayet sekizinci denemesinde Avam Kamarasına girmeyi başarmıştı.

Yeni İşçi Partisi hükümetini eleştiren Musk, daha önce de yeni bir seçim çağrısında bulunarak İngilizleri Reform UK’i desteklemeye çağırmıştı.

Bu hafta Musk, İngiliz kasabalarında yaşanan ve hüküm giyenlerin çoğunun Pakistan kökenli olduğu çocuklara yönelik cinsel istismar skandalıyla ilgili bir dizi paylaşımda bulundu ve İşçi Partili bir bakanın hükümetin konuyu ele alış biçimi nedeniyle hapse atılması gerektiğini ifade etti.

Fakat İngiliz sağcıları ile Cumhuriyetçi bağlantıları arasındaki görüşmeler, Musk’ın paylaşımının sadece Starmer için bir baş ağrısı haline gelmediğini gösteriyor.

Musk’ın çocuk tacizi skandalıyla ilgili söylediklerinin ve İşçi Partisi hükümetine yönelik daha geniş kapsamlı eleştirilerinin İngiliz sağındaki pek çok kişi tarafından sempatiyle karşılandığı fakat Robinson’ı desteklemesinin kabul edilemez olduğu söyleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Zelenskiy: Trump Putin’i durdurabilecek kapasitede

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy 2 Ocak Perşembe günü yaptığı açıklamada ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın Rusya ile 34 aydır devam eden savaşın sonucunu belirleyebileceğini ve Kremlin lideri Vladimir Putin’i durdurmaya yardımcı olabileceğini söyledi.

Ukrayna’nın doğusunda Rusya güçlerinin ilerleyişiyle karşı karşıya olan Zelenskiy, Ukrayna televizyonuna verdiği mülakatta Trump’ın kendisine bu ayki başkanlık yemin töreninden sonra Washington’u ilk ziyaret edenlerden biri olacağını söylediğini belirtti.

Zelenskiy ayrıca önceliğin yeni yılın başlarında cephe hattını istikrara kavuşturmak olduğunu söyledi. Putin’in müzakerelerden korktuğunu ileri süren Ukraynalı lider, bunun Rusya için bir yenilgi anlamına geleceğini savundu.

Zelenskiy, “Trump belirleyici olabilir. Bizim için en önemli şey bu,” dedi. Trump’ın “gerçekten de nitelikleri olduğunu” savunan Ukraynalı, “Bu savaşta belirleyici olabilir. Putin’i durdurabilir ya da daha adil bir ifadeyle Putin’i durdurmamıza yardımcı olabilir. Bunu yapabilecek durumda,” ifadelerini kullandı.

Ukraynalı lider, “ABD’siz güvenlik garantilerinin” olamayacağını savundu

Zelenskiy, Ukrayna için adil bir barışın sağlanmasının müttefiklerinden sağlam güvenlik garantileri almak, Avrupa Birliği’ne katılmak ve Moskova tarafından reddedilen NATO ittifakına katılma daveti almak anlamına geldiğini söyledi.

Zelenskiy, “Doğal olarak, ABD’nin olmadığı her türlü güvenlik garantisi Ukrayna için zayıf güvenlik garantileridir,” dedi.

Ukraynalı lider, ABD’nin herhangi bir çözüm planında Ukrayna’nın görüşlerinin dikkate alındığından emin olmak istediğini söyledi.

Zelenskiy, “Başka türlü olamaz. Biz Ukrayna’yız ve bu bizim bağımsızlığımız, toprağımız ve geleceğimiz,” dedi ve Trump yönetiminin Rusya ile hızlı bir temas kurmasını umduğunu da belirtti.

Zelenskiy, yakın zamanda seçim yapılmayacağını söyledi

Rus güçlerinin Şubat 2022’de başlayan savaştan bu yana en hızlı ilerleyişinin yaşandığı bir dönemde Zelenskiy cephede istikrarın sağlanmasının kritik önemde olduğunu söyledi.

Zelenskiy, “Yorgun düşen askerlerimiz üzerinde baskı kuruyorlar ve bu bir gerçek. En azından ocak ayında cepheyi istikrara kavuşturmak için her şeyi yapacağız,” dedi.

2019’da seçilen Zelenskiy, savaş zamanı olağanüstü hal devam ettiği sürece yeni seçimlerin yapılamayacağını tekrarladı, fakat “koşullar elverdiğinde” yeniden aday olmayı düşüneceğini söyledi.

Ukraynalı lider, “Bu savaşın nasıl biteceğini bilmiyorum. Eğer yapabileceğimden daha fazlasını yapabilirsem, o zaman muhtemelen böyle bir karara (yeni bir dönem arayışına) daha olumlu bakacağım. Şimdilik bu benim için bir hedef değil,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English