Bizi Takip Edin

AVRUPA

Avrupa’daki ilk “Trump mağduru” Tusk mı olacak?

Yayınlanma

Polonya’da muhalefetteki Hukuk ve Adalet (PiS) lideri Jarosław Kaczyński, Donald Trump’ın ABD’de iktidara gelmesi halinde Başbakan Donald Tusk’ın istifa etmesi gerektiğini savunan bir milletvekili arkadaşının sözlerini yorumlarken, Polonya liderinin Avrupa Konseyi başkanı olduğu dönemde dönemin ABD Başkanı Trump’a karşı “provokatif davrandığını” söyledi.

Bir yıl önceki parlamento seçimlerinden sonra başbakan olarak geri dönen Tusk, Trump’ın ilk başkanlığının büyük bölümünde Avrupa Konseyi başkanıydı. İki lider güvenlikten ticarete kadar pek çok konuda görüş ayrılığına düşmüştü.

Eski savunma bakanı Mariusz Błaszczak (PiS) Polsat News yayın kuruluşuna verdiği demeçte, “Beni endişelendiren mevcut hükümetin, Donald Tusk ve ekibinin gözünü Kamala Harris’e dikmiş olması, dolayısıyla Donald Trump’ın kazanmasının ardından Donald Tusk istifa etmeli,” demişti.

Eski savunma bakanı, Trump’ın kazanmasının Polonya’nın çıkarına olduğunu çünkü ABD Başkanı olduğu dönemden “çok iyi bir deneyime sahip olduklarını” sözlerine ekledi.

PiS’e göre Tusk “Berlin’in vassalı” ve ABD Polonya’da savunma desteği veriyor

Trump’ın ilk döneminde Polonya’da PiS iktidardaydı ve Beata Szydło ve Mateusz Morawiecki hükümetleri Trump ile çok sıcak ilişkileriyle biliniyordu.

Partisinin Tusk’ı “Berlin’in vassalı” olarak gördüğünü belirten Blaszczak, “Donald Trump kazanırsa, Varşova’daki hükümetin derhal değişmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü Almanya savunma konusunda bizi destekleyemiyor, ABD ise destekliyor,” iddiasında bulunmuştu.

Blaszczak’ın açıklamaları, İçişleri Bakanı Tomasz Siemoniak tarafından eleştirildi. Siemoniak, “Mariusz Blaszczak, Polonya’da kimin iktidar olacağına Polonyalı seçmenlerin değil, ABD seçimlerinin sonucunun karar vereceğine inanıyor. Komünist Polonya’dan fırlamış bir zihniyet,” diye yazdı.

“Tusk Polonya’nın çıkarlarına aykırı hareket ediyor”

Basın toplantısında Błaszczak’ın açıklamasını yorumlaması istenen PiS lideri Jarosław Kaczyński, bunun “Tusk’ın Başkan Trump’a karşı provokatif olarak nitelendirilebilecek şekilde davranmasına” bir atıf olduğunu düşündüğünü söyledi.

PiS lideri, “Bu Polonya’nın çıkarına değil; Polonya’nın çıkarına çok derinden aykırı ve bu nedenle bu tür şeylerden sonuçlar çıkarılmalıdır,” diye ekledi.

Bununla birlikte, istifa çağrılarını reddederek buna karar vermenin iktidar kampına bağlı olduğunu söyledi ve “Başbakan Tusk’ı görevden alma imkanımız olsaydı, sizi şaşırtmayacağım, bunu yapardık,” ifadelerini kullandı.

PiS’li siyasetçiler Tusk’ı, 2019’da Avrupa Konseyi başkanlığından istifa ettikten birkaç gün sonra eliyle silah tutuyormuş gibi bir hareket yaparak Trump’ın dikkatini çekmeye çalıştığı bir fotoğrafı tweetlediği için eleştirdi.

Tusk, imalı paylaşımında, “Mevsimsel türbülanslara rağmen transatlantik dostluğumuz sürmeli,” diye yazdı.

AVRUPA

Alman otomotiv lobisinden Trump uyarısı

Yayınlanma

Almanya’nın otomobil lobisi Otomotiv Endüstrisi Birliği Başkanı Hildegard Müller, Donald Trump’ın “acı verici” gümrük vergileri uygulama sözünü yerine getirmesi halinde Avrupa’nın üretimi ABD’ye kaptırma riskiyle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

Müller, Berlin’de düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, AB’nin ABD’ye ihracatına yüzde 10 gümrük vergisi tehdidi karşısında kıtanın rekabet gücünü artırmanın hayati önem taşıdığını söyledi.

Lobi lideri, “Almanya’da ve Avrupa’da bizim kendi ev ödevimizi yapmamız artık çok daha gerekli, buna lokasyonun rekabetçiliği de dahil. Çünkü bu arka plan karşısında yer değiştirme baskısı elbette çok büyük olacaktır,” dedi.

Almanya 2023 yılında ABD’ye 400.000 otomobil ihraç ederek, bu ülkeyi Almanya’da üretilen otomobiller için en önemli ihracat pazarı haline getirdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Almanya’da “aşırı sağcı komplo” iddiasıyla 8 kişi gözaltında

Yayınlanma

Aralarında Almanya için Alternatif (AfD) partisinden seçilmiş bir yetkilinin de bulunduğu sekiz kişi, ülkenin doğusundaki bölgeleri ele geçirmek ve “istenmeyen” gruplara karşı etnik temizlik yapmak amacıyla yapıldığı söylenen “aşırılıkçı bir planın “parçası olma iddiasıyla gözaltına alındı.

Alman medyası, Saksonya eyaletinin doğusundaki Grimma kasabasında AfD’li meclis üyesi Kurt Hättasch’ın salı günü geniş çaplı bir polis operasyonunun parçası olarak gözaltına alınanlardan biri olduğunu belirtti.

Bazıları 21 yaşın altında olan sekiz şüpheli, Saksonya’nın Leipzig ve Dresden kentlerinin yanı sıra Polonya’da da gözaltına alındı. Federal savcılar, bu kişilerin “nazi ideolojisi” ve “Almanya’nın çöküşe yaklaştığı” inancıyla hareket eden “ırkçı, antisemitik ve kısmen kıyametçi fikirlere” sahip olduklarını söyledi.

Savcılar, “Örgüt üyeleri, Federal Almanya Cumhuriyeti’nin liberal demokratik anayasal düzenini derinden reddetme konusunda birleşmişlerdir”, dediler.

Soruşturma hakkında bilgi sahibi bir kişinin FT’ye aktardığına göre, salı günkü tutuklamalarla daha önceki planlar arasında bir bağlantı olmadığını söyledi. Baskınları duyuran bir açıklamada savcılar, gözaltına alınanlardan ikisinin “Saksonya Ayrılıkçıları” adlı bir örgüt kurduklarını ve hükümetin ve toplumun belirtilmemiş bir “X Günü”nde çökeceğine inandıklarını söyledi.

Bu kişiler Saksonya’nın ve Almanya’nın doğusundaki diğer bölgelerin kontrolünü ele geçirmeyi ve nasyonal sosyalizmden esinlenen hükümet ve toplum yapıları kurmayı planlamakla suçlanıyor.

Savcılar, iddia edilen planlarına göre, “gerekirse istenmeyen insan gruplarının etnik temizlik yoluyla bölgeden uzaklaştırılacağını” da sözlerine ekledi.

Savcılar, örgütün paramiliter faaliyetler yürüttüğünü, bunların arasında defalarca savaş teçhizatı eğitimi almak ve şehir savaşı, ateşli silah kullanma, gece yürüyüşü ve devriye gezme pratiği yapmak olduğunu söyledi.

İddiaya göre grup kamuflaj kıyafetleri, savaş kaskları, gaz maskeleri ve kurşun geçirmez yelekler gibi askeri donanımlar temin etmişti.

Savcıların bildirdiğine göre polisin arama yaptığı bazı yerler Avusturya’da bulunuyordu.

AfD, Hättasch’ın tutuklanmasıyla ilgili haberlerden haberdar olduğunu söyledi. Alman iç istihbaratı BfV tarafından “radikal bir örgüt” olarak sınıflandırılan partinin Saksonya’daki birimi “demokrasiyi desteklediğini” söyledi.

“Ne içerik ne de örgütlenme açısından böyle bir neo-nazi ‘ayrılıkçı grup’ iddiasıyla hiçbir ortak noktamız yok,” diyen Saksonya teşkilatı, iddiaların kanıtlanması halinde Hättasch’ın partiden ihraç edileceğini de sözlerine ekledi.

Grimma belediye başkan yardımcısı Ute Kabitzsch ise, “[Bir meclis üyesinin] aşırı sağcı bir örgütle ilişkisi olabileceğine dair şüphelerden derin endişe duyuyoruz. Bir belediye meclisi üyesinin bu bağlantıya dahil olabileceği tamamen öngörülemezdi,” dedi.

BfV Başkanı Thomas Haldenwang da tutuklamaların “Almanya’nın iç güvenliğine yönelik aşırı sağcılıktan kaynaklanan ve süregelen yüksek tehlikeyi” gösterdiğini ileri sürdü.

2022 yılının sonlarında, aralarında eski ve aktif polis ve silahlı kuvvetler mensuplarının da bulunduğu onlarca kişi, Almanya’nın savaş sonrası düzenini reddeden Reichsbürger (Reich Vatandaşları) olarak bilinen bir hareketin parçası olarak darbe planladıkları iddiasıyla tutuklanmıştı.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

AB, Rusya’nın Türkiye üzerinden petrol sevkiyatına ilişkin inceleme başlattı

Yayınlanma

Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisi, Rusya’dan Türkiye üzerinden AB’ye yapılan petrol sevkiyatını, yaptırımların delinmesi şüphesiyle soruşturuyor. Türkiye’nin, yaptırım kararlarından sonra AB’ye 3 milyar avrodan fazla Rus petrol ürünü ihraç ettiği belirtiliyor.

Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Ofisi (OLAF), AB’nin Rusya’ya uyguladığı ambargoya rağmen Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine sevk edilen Rus petrol ürünlerine yönelik soruşturma başlattı.

Yaptırım kararlarının uygulanmasından sonraki bir yıl içinde, Türkiye’nin AB’ye 3 milyar avrodan fazla değerinde yakıt ihraç ettiği ve bu sevkiyatın yaptırımları ihlal edebileceği iddia edildi.

Konuya aşina iki kaynak, Politico’ya yaptıkları açıklamalarda Moskova’nın, Batı ile sürekli çatışma halinde olduğunu söylerken, aynı zamanda iktisadi bağlarını sürdürme ve askeri ürünleri Batı’dan satın alma çabasını da sürdürdüğünü belirtti.

Kaynaklar, Rusya’nın AB’nin yaptırım kurallarında yer alan ve belirli bir rafinasyon işleminden geçirilmiş Rus petrol ürünlerinin alımına izin veren yasal boşluklardan faydalandığını, böylece bazı Türk limanları aracılığıyla teslimat yaptığını savundu.

Demokrasi Araştırmaları Merkezi ve Enerji ve Temiz Hava Araştırmaları Merkezi (CREA) tarafından yapılan bir analiz, 5 Şubat 2023’te AB’nin Rus petrol ürünlerine yönelik ambargosundan sonra bir yıl boyunca, AB ülkelerinin Ceyhan, Marmara Ereğlisi ve Mersin limanlarından toplamda 3,1 milyar avro değerinde 5,16 milyon ton ürün ithal ettiğini ortaya koydu.

Ancak, bu limanlarda petrol rafinasyon kapasitesinin bulunmadığı, dolayısıyla ithal edilen petrol ürünlerinin yüzde 86’sının doğrudan Rusya’dan geldiği kaydedildi.

Avrupalı şirketlerin, Türk limanlarındaki depolarda karıştırılan petrol ürünlerini satın aldığı veya bu ürünlerin yeniden ihraç edildiği belirtildi.

Örneğin, Mayıs 2023’te Toros Ceyhan terminali, Rusya’nın Novorossiysk limanından 26.923 ton gaz yağı aldı; yaklaşık 10 gün sonra aynı miktarda gaz yağı, Yunanistan’daki MOH Corinth rafinerisi için bu terminalden gönderildi.

Şubat 2023 başında başlayan ambargo ile Şubat 2024 sonuna kadar Türkiye’nin Rusya’dan toplam 17,6 milyar avro değerinde petrol ürünü ithal ettiği, bu miktarın bir önceki döneme göre yüzde 105 artış gösterdiği ifade edildi. Aynı dönemde AB’ye yapılan akaryakıt ihracatının da yüzde 107 oranında arttığı gözlemlendi.

Rapora göre, Rusya, Türkiye’ye petrol ürünleri tedarikinden toplamda 5,4 milyar avro gelir elde etti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English