ABD öncülüğünde 14 ülke ve Avrupa Birliği’nden oluşan bir grup olan Mineral Güvenlik Ortaklığı (MSP), Çin’in kritik minerallerin tedariki üzerindeki hakimiyetini kırma çabalarının bir parçası olarak pazartesi günü New York’ta düzenlenen bir etkinlikte bir “finans ağı” başlattı.
Mineral Güvenlik Ortaklığı Finans Ağı, Çin dışında lityum, nikel ve nadir topraklar gibi önemli stratejik malzemelerin tedarik zincirlerinin geliştirilmesini engelleyen yatırım eksikliklerinin üstesinden gelmeyi amaçlıyor. Bu madenler modern üretimde yaygın olarak kullanılmakta olup elektrikli araçlar ve rüzgar türbinleri gibi teknolojilerde kullanılmaları nedeniyle enerji dönüşümü için de önem taşıyor.
Dünyanın en büyük madencileri, yatırımcıları ve ekipman üreticilerinden bazılarının temsilcilerinin katıldığı toplantı, cumartesi günü yapılan Dörtlü QUAD toplantısının ardından gerçekleşti.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell, dört ülkenin – Avustralya, Japonya, ABD ve Hindistan – liderlerinin alternatif tedarik zincirleri oluşturma çabalarını sürdürmenin yollarını tartıştıklarını söyledi. Campbell, Endonezya’daki Çin destekli üreticilerin piyasayı köşeye sıkıştırmasına bağlanan düşük fiyatlar nedeniyle BHP’nin Nickel West operasyonu da dahil olmak üzere birçok nikel madeninin faaliyetlerini askıya aldığı Avustralya’daki maden kapanmalarına işaret etti.
“[Avustralya’nın] kapasitesinin büyük bir kısmının iflasa sürüklenmesi ya da en azından bir süreliğine askıya alınması bizi derinden zorluyor” diyen BHP, ülkelerin liderleri değiştikçe ve talep arttıkça yatırımları artırmak için kamu ve özel sektör arasındaki ortaklıkların önemli olacağını sözlerine ekledi.
Kritik madenlerin çoğunun üretimine hakim olan Çin’e açık bir göndermede bulunan Bakan, “En iyi ihtimalle düzensiz olan ve çoğu zaman çıkarlarımıza ters düşen şekillerde manipüle edilen bir pazarda karşılaşacağımız bazı uluslararası zorlukların çok farkında olmamız gerekecek” dedi.
MSP, “mevcut küresel kritik minerallerin çıkarılması, rafine edilmesi ve işlenmesinin Çin’de veya Çin’e ait kuruluşlar aracılığıyla yüksek oranda yoğunlaştığını” vurgulayan bir bildiri yayınladı.
ABD’nin ekonomik büyüme, enerji ve çevreden sorumlu müsteşarı Jose Fernandez, MSP Finans Ağı’nın hükümetlerin, ihracat kredi kuruluşlarının, kalkınma finansmanı kurumlarının ve kamu yatırım fonlarının çalışmalarını koordine ederek “projeleri toplu olarak finanse edip riskten arındıracağını ve özel yatırımları bir araya getireceğini” söyledi.
Fernandez, arz fazlası, tedarik zincirlerinin yoğunlaşması ve finansman zorluklarının yeni madenleri devreye sokma çabalarını sekteye uğratması nedeniyle enerji dönüşümünün “risk altında” olduğunu söyledi.
“Birçok analist bize kritik maden endüstrisinin ve ilgili tedarik zincirlerinin trilyon dolarlık bir endüstri olacağını söyledi, bu nedenle herkesin kolları sıvayıp aktif olarak katılmasına, yatırım yapmasına ve tedarik zincirlerimizi ve enerji geçiş hedeflerimizi güvence altına almasına ihtiyacımız var” dedi.
“Eğer bu alanda finans somununu kırabilirsek, çok şey başarmış olacağız” diye ekledi.
Çin’e alternatif tedarik zinciri hedefi
Üyeleri dünya GSYH’sinin %50’sinden fazlasını oluşturan MSP, Çin’e alternatif tedarik zincirlerinin oluşturulmasını sağlamak üzere Haziran 2022’de kuruldu. Üyeleri arasında Avustralya, Kanada, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Japonya, Norveç, Güney Kore, İsveç, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği yer alıyor.
Fernandez, MSP’nin yüksek çevresel ve sosyal standartların sağlanmasına odaklanarak bir düzine madencilik projesini “bitiş çizgisine” getirdiğini ve 30’dan fazla projenin de sırada olduğunu söyledi.
Fernandez, “Dünya çapında mükemmel bir şekilde uygulanabilir olan ancak topluluklar karşı çıktığı için ilerlemeyen pek çok madencilik projesi var – yolları kapatıyorlar, projeleri engelliyorlar. Dolayısıyla yapmamız gereken şeylerden biri de toplumları ve ülkeleri sürece dahil etmek ve bu süreci zirveye doğru bir yarış temelinde yürütmektir” dedi.
Bu hafta, Amerikan topraklarında faaliyet gösteren Avustralyalı kritik mineral şirketlerine ABD’den potansiyel finansman sağlanacağına dair birkaç duyuru yapıldı. Avustralyalı American Rare Earths salı günü yaptığı açıklamada Wyoming’deki madeni için ABD İhracat-İthalat Bankası’ndan (EXIM) 456 milyon dolar kredi almak için sırada olduğunu belirtti.
Anson Resources, Utah’taki lityum üretim tesisi için 330 milyon dolar sağlamak üzere bağlayıcı olmayan benzer bir teklif aldı. Bu arada, South32 ve Element 25, sırasıyla Arizona ve Louisiana’daki manganez operasyonları için ABD Enerji Bakanlığı’ndan 166 milyon dolarlık hibe almak üzere sırada bekliyor.