Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Berlin’deki 4’lü Ukrayna zirvesi Doğu Avrupa’yı kızdırdı

Yayınlanma

ABD, Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa’nın Ukrayna savaşını görüşmek üzere Berlin’de bir araya gelmelerine rağmen doğudaki “cephe ülkelerinden” hiçbirini davet etmemeleri eleştirilere neden oldu.

Cuma günü ABD Başkanı Joe Biden Berlin’de Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile bir araya geldi.

Görüşmelerde özellikle Ukrayna’nın savunmasının nasıl desteklenebileceği üzerinde duruldu ve ayrıca Orta Doğu’daki durum da ele alındı.

Bu arada Pentagon şefi Lloyd Austin, dört ülkenin savunma bakanlarının NATO’nun Brüksel’deki merkezinde bir araya gelerek “Ukrayna’yı destekleme ve Orta Doğu’da istikrar için çalışma konusundaki ortak kararlılığı” görüştüklerini ve “Avrupa’da ve ötesinde barış ve güvenliği koruma kararlılığını teyit ettiklerini” yazdı.

Polonya cumhurbaşkanının danışmanından tepki

Birçok yorumcu özellikle Ukrayna’nın komşusu ve NATO’nun en büyük savunma harcamacılarından Polonya’nın davet edilmesi gerektiğini öne sürdü.

Eleştirenler arasında Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda adına faaliyet gösteren Polonya Ulusal Güvenlik Bürosunun (BBN) başkanı da vardı.

Polonya’da, BBN başkanı olarak Cumhurbaşkanı Duda’nın en kıdemli güvenlik danışmanı olan Jacek Siewiera da toplantıya katılan dört liderin resmini ve bir Avrupa haritasını paylaşarak toplantı hakkında yorumda bulundu.

Siewiera, Kıtanın doğusunda meydana gelen bir savaşı görüşmek üzere üç Batı Avrupa ülkesinin bir araya gelmesinin ve Polonya, Baltık ülkeleri ve İskandinav ülkelerinin temsilcilerinin toplantıya katılmamasının “birilerinin 2022’nin başından bu yana kıtada meydana gelen değişiklikleri ciddi şekilde yanlış anladığını” gösterdiğini savundu.

Eski Estonya Cumhurbaşkanı: Scholz, Polonya’nın katılımını bizzat engelledi

Polonya’nın eski Ukrayna Büyükelçisi Jan Piekło da benzer şekilde, “Polonya, Romanya, İskandinav ve Baltık ülkeleri… Rus tehdidini çok daha iyi anlıyorlar…[ve] Ukrayna’ya yardım etmek için yoğun çaba sarf ediyorlar. Böyle bir toplantı için farklı bir formata ihtiyacımız var,” dedi.

Bu arada eski Estonya Cumhurbaşkanı Toomas Ilves, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un Polonya’nın toplantıya katılmasını bizzat engellediğinin kendisine söylendiğini iddia etti.

Bazı sosyal medya kullanıcıları 2004 yılındaki bir başkanlık tartışması sırasında George W. Bush’un John Kerry’ye “Polonya’yı unuttun” dediği meşhur söze şaka yollu atıfta bulundu.

Polonya, 2022’den bu yana Ukrayna’nın en yakın müttefikleri arasında yer aldı ve insani, askeri ve diplomatik destek sağladı ve Ukrayna’nın komşusu olarak, ülkeye giren ve çıkan ekipman ve insanların taşınması için de ana merkez haline geldi.

Bu arada Polonya savunma bütçesini GSYİH’nin %4,12’sine yükselterek NATO’daki en yüksek seviyeye ulaştı. Polonya ordusu bu yıl NATO’nun üçüncü, ittifakın ise Avrupa’daki en büyük ordusu haline geldi.

Eski Tusk hükümeti de Normandiya formatına dahil edilmemişti

Fakat Varşova, Ukrayna’ya verilmesi gereken desteğin düzeyi, Rus enerjisine bağımlılığın azaltılması, göç politikası ve Polonya’nın İkinci Dünya Savaşı için Almanya’dan hâlâ alacaklı olduğuna inandığı tazminat meselesi de dahil olmak üzere bir dizi konuda Berlin ile düzenli olarak anlaşmazlık yaşıyor.

Bu gerilimler eski milli-muhafazakâr Hukuk ve Adalet (PiS) hükümeti döneminde özellikle güçlüydü fakat geçtiğimiz aralık ayında göreve gelen Donald Tusk liderliğindeki daha liberal, AB yanlısı koalisyon döneminde de bir ölçüde devam ediyor.

Tusk liderliğindeki bir önceki hükümet döneminde (2007-2015) Polonya, Kırım’ın Rusya’ya bağlanması ve Donbas’taki silahlı mücadelenin ardından kurulan ve Almanya, Fransa, Ukrayna ve Rusya’nın Donbas’taki tartışmalı topraklar üzerinde bir anlaşmaya varmaya çalıştığı Normandiya formatının dışında bırakılmıştı.

DİPLOMASİ

Le Monde: ABD, Ukrayna’nın NATO’ya katılımına artık karşı değil

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’nın NATO’ya katılımına artık “prensipte” karşı çıkmıyor. Berlin’deki görüşmelerde liderler bu önemli değişikliği ele alırken, Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik Batı silahlarıyla saldırı düzenleme olasılığı da tartışıldı.

ABD’nin, Ukrayna’nın NATO’ya davet edilmesine “prensipte bir itirazı kalmadı.” Le Monde‘un Avrupalı diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu gelişme 18 Ekim’de Berlin’de yapılan ve Joe Biden, Emmanuel Macron, Olaf Scholz ile Keir Starmer’ın katıldığı görüşmelerden sonra ortaya çıktı.

Habere göre, Biden, Kamala Harris’in ABD başkanlık seçimlerini kazanması durumunda, geçiş döneminde Ukrayna’nın NATO’ya davetini hazırlama sürecini başlatabilir.

Aynı kaynak, Washington’un tutumundaki bu değişikliğin, Ukrayna’nın NATO’ya katılımına hâlâ karşı olan Berlin’in pozisyonunu etkileyebileceğini de belirtti.

Toplantıda, Vladimir Zelenskiy tarafından daha önce sunulan “zafer planının” diğer noktaları da ele alındı. Konuya ilişkin açıklama yapan bir yetkili, “Bu iddialı bir plan, üzerinde kolayca uzlaşılamayacak karmaşık konular içeriyor,” dedi.

Dört ülkenin liderleri, ayrıca Ukrayna’nın Rusya topraklarındaki hedeflere Batı silahlarıyla saldırı düzenlemesine izin verilmesi olasılığını da tartıştı.

Kaynağa göre, Fransa ve İngiltere bu adımı desteklerken, ABD ve Almanya, çatışmanın tırmanmasından endişe ederek karşı çıkıyor.

Ukrayna’nın Avrupa ve Avrupa-Atlantik Entegrasyonundan Sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Adalet Bakanı Olga Stefanişina, 18 Ekim’de yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın NATO’ya Rusya’nın kontrolündeki topraklar topraklar olmadan kabul edilmesi konusunun gündemde olmadığını söylemişti.

Ayrıca, Stefanişina’ya göre Kiev’in NATO üyeliği ancak savaşın sona ermesinden sonra mümkün olabilir, ancak ittifaka davet edilmesi bu durumu değiştirebilir.

Geçen hafta Zelenskiy, parlamentoya beş ana madde ve üç gizli ek içerdiği belirtilen bir “zafer planı” sundu. Kiev, bu maddelerden dördünü 2024 yılı sonuna kadar hayata geçirmeyi planlıyor. Zelenskiy’in planında Ukrayna için en büyük öncelik, NATO’ya davet edilmek.

Emmanuel Todd: Ukrayna yenilirse NATO dağılacak

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya, İtalya ve Japonya yeni nesil savaş uçağı üretimini hızlandıracak

Yayınlanma

Japon yetkililer pazar günü yaptıkları açıklamada, Japonya, Britanya ve İtalya savunma bakanlarının yeni nesil savaş uçağının ortak geliştirilmesini hızlandırma konusunda anlaştıklarını ve uçağı üreten taraflarla birlikte çalışmak üzere bu yılın sonuna kadar üçlü bir kurum kurulacağını söyledi.

Üç ülke 2022 yılında, Çin, Rusya ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nden (KDHC) geldiği öne sürülen tehditler karşısında işbirliğini güçlendirmek için Küresel Savaş Hava Programı ya da GCAP kapsamında 2035 yılında konuşlandırılmaya hazır olacak yeni bir savaş uçağını ortaklaşa üretme konusunda anlaşmıştı.

Yeni nesil hayalet savaş uçağı, Japonya’nın ABD ile ortaklaşa geliştirdiği ve emekliye ayrılan F-2’lerin ve Britanya, İtalya, İspanya ve Almanya ile ortaklaşa üretilen Eurofighter Typhoon’ların yerini alacak.

Pazar günü Japonya Savunma Bakanı Gen Nakatani, İngiliz ve İtalyan mevkidaşları John Healey ve Guido Crosetto ile görüştükten sonra, uçağın geliştirilmesini denetlemek üzere bu yılın sonuna kadar GCAP Uluslararası Hükümet Örgütü (GIGO) adı verilen ortak bir organın kurulacağını söyledi.

Bakanlar İtalya’nın Napoli kentinde düzenlenen G7 Savunma Bakanları toplantısı çerçevesinde bir araya geldi.

Aralarında Japon Mitsubishi Heavy Industries, İngiliz BAE Systems ve İtalyan Leonardo’nun da bulunduğu çok sayıda savunma şirketi de projede yer alıyor.

Merkezi Birleşik Krallık’ta bulunacak ve başkanlığını bir Japon yetkilinin yapacağı GIGO, uçağın geliştirilmesini denetleyecek.

Nakatani, “GIGO ve ortak girişimin önümüzdeki yıl ilk sözleşmelerini imzalama yolunda ilerlediğini görüyoruz,” dedi.

Pazar günkü anlaşma, hem Japonya hem de Birleşik Krallık’taki liderlik değişikliklerine rağmen projenin ilerlemesine ilişkin endişeleri gideriyor.

Mitsubishi Heavy ile Birleşik Krallık ve İtalyan meslektaşları geçen hafta Tokyo’da düzenlenen büyük bir havacılık fuarında Japonya’da ilk kez GCAP standında ortak savaş uçağının 1/10’luk bir modelini sergiledi.

Mitsubishi’nin Japonya programı GCAP kıdemli temsilcisi Akira Sugimoto, ortak savaş uçağı geliştirmenin Japon tedarikçiler ve ülkenin sanayi tabanı için anlamlı olacağını söyledi.

Sugimoto, “Temel pozisyonumuz, yüksek kaliteli bir savaş uçağı geliştirmek için güçlü yönlerimizi bir araya getirmektir. Japon tedarikçilerin olağanüstü teknolojilere sahip olduğuna inanıyorum ve mümkün olduğunca çok sayıda tedarikçinin [GCAP’a] katılmasını umuyorum,” dedi.

Japon yetkili bunun aynı zamanda Japon tedarikçilerin ekipman geliştirme kapasitelerini artırmalarına yardımcı olacağını ve daha iyi bir görünüm, iş ortamı ve istikrar sağlanmasına katkıda bulunacağını savundu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

BRICS nedir ve kimleri kapsar?

Yayınlanma

2024’te BRICS’e Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katılmasıyla genişleyen organizasyon, dünya nüfusunun yüzde 45’ini ve küresel GSYİH’nin üçte birini temsil ediyor. Rusya’nın dönem başkanlığında, ulusal para birimlerinin kullanımını artırmayı ve finansal mekanizmaları güçlendirmeyi hedefleyen çeşitli girişimler ön plana çıkıyor.

BRICS, hızla gelişen büyük ekonomilerden oluşan gayri resmi bir birlik olarak öne çıkıyor.

Başlangıçta Brezilya (Brezilya), Rusya (Rusya), Hindistan (Hindistan) ve Çin (Çin) ülkelerinin isimlerinin baş harflerinden oluşan “BRIC” olarak anılan bu oluşuma, 2010 yılında Güney Afrika’nın katılımıyla “S” harfi eklenerek “BRICS” adını aldı.

2024 itibarıyla Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) de birliğe resmen üye oldu. Farklı kültürlere, siyasi sistemlere ve ekonomik modellere sahip olmalarına rağmen, bu ülkeler birlikte kalkınmayı ve küresel sahnedeki konumlarını güçlendirmeyi hedefliyorlar.

BRICS, bugün dünya gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yaklaşık üçte birini ve dünya nüfusunun yüzde 45’ini temsil ediyor. Üye ülkeler aynı zamanda G20, Birleşmiş Milletler, Dünya Ticaret Örgütü, Bağlantısızlar Hareketi ve 77 Grubu gibi uluslararası örgütlerin yanı sıra pek çok bölgesel birliğin de üyesi.

Örgütün faaliyetleri, her yıl farklı bir üye ülkenin düzenlediği zirve ile koordine ediliyor. 1 Ocak 2024 itibarıyla Rusya, BRICS’in dönem başkanlığını devraldı.

BRICS’in tarihçesi

BRICS fikri, 2000’lerin başında Rusya, Çin, Brezilya ve Hindistan’ın ekonomik büyümesinin önümüzdeki yıllarda küresel ekonomi üzerinde büyük bir etkisi olacağını öngören Goldman Sachs analistleri tarafından ortaya atıldı.

Birliğin ilk toplantısı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in girişimiyle, 20 Eylül 2006’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 61. oturumu kapsamında yapıldı.

Toplantıya Rusya, Brezilya ve Çin dışişleri bakanları ile Hindistan Savunma Bakanı katıldı. Ülkeler, çok taraflı iş birliğini genişletme konusundaki ilgilerini dile getirdi.

İlk BRIC zirvesi 2009 yılında Yekaterinburg’da gerçekleştirildi. Zirve sonunda yayımlanan ortak bildiride, BRIC ülkeleri arasındaki iş birliğinin, sadece gelişmekte olan ekonomilerin ortak çıkarlarına hizmet etmekle kalmayıp, aynı zamanda dünya barışına ve refahına da katkı sağladığı vurgulandı.

Birliğin kuruluş amacı, ticaret, yatırım, altyapı projeleri, enerji verimliliği, yeni teknolojiler ve kültür gibi alanlarda iş birliği için bir platform oluşturmak oldu.

İlişkiler, BM Şartı, evrensel ilkeler ve uluslararası hukuk normlarına dayanıyor. BRICS’in temel ilkeleri olan açıklık, pragmatizm, dayanışma, bağlantısızlık ve üçüncü taraflara karşı tarafsızlık, 2011 zirvesinde kabul edildi.

BRICS’in hedefleri ve amaçları

BRICS, bugün birkaç temel hedef üzerinde çalışıyor:

Ekonomik iş birliği: BRICS ülkeleri, tüm katılımcılar için sürdürülebilir bir ekonomik ortam yaratmayı hedefliyor. Ticaret ilişkilerini geliştirmek, yatırımları teşvik etmek, altyapı projelerini genişletmek, yoksullukla ve sosyal eşitsizlikle mücadele etmek öncelikler arasında.

Ayrıca, ekonomik ortaklık stratejileri çerçevesinde, karşılıklı anlaşmalarda ulusal para birimlerinin kullanımını artırmak da amaçlanıyor.

Siyasi diyalog: Ülkeler, uluslararası arenada çok kutupluluğu destekliyor ve ortak tutumlar belirliyor.

Temmuz 2024’te Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, BRICS içinde bir parlamenter yapı kurulmasına onay verdi. Bu açıklama, BRICS Parlamenter Forumu’nda yapıldı.

Sosyal kalkınma: BRICS üyeleri, sağlık, eğitim ve sosyal koruma alanlarında kendi ülkelerinde iyileştirmeler yapmayı hedefliyor.

Örneğin, BRICS ülkeleri bulaşıcı hastalıklarla mücadele için veri paylaşımı, ortak klinik deneyler ve yeni aşıların geliştirilmesini içeren bir program başlattı.

2023 yılında, Hindistan ve Güney Afrika’dan bilim insanları tarafından geliştirilen bir sıtma aşısı yüzde 90 başarı oranı gösterdi ve pek çok Afrika ülkesinde kullanılmaya başlandı.

Bilimsel ve teknolojik iş birliği: BRICS, inovasyon ve teknolojik ilerlemeye büyük önem veriyor.

2023 yılında Rusya’da, BRICS ülkelerinden üniversiteler ve şirketlerle iş birliği yapan Uluslararası Yapay Zekâ Araştırma Merkezi açıldı.

Merkez, sağlık ve endüstri için akıllı sistemlerin geliştirilmesi gibi büyük projelere ev sahipliği yapıyor. 2025 yılına kadar bu alandaki yatırımların 10 milyar doları aşması bekleniyor.

BRICS’in kurumsal yapılanması

BRICS’in faaliyetleri sadece yıllık zirvelerle sınırlı değil. Örgüt bünyesinde, zirvelerde belirlenen görevleri yerine getiren pek çok çalışma grubu ve konsey faaliyet gösteriyor. Bu yapılar arasında Uzman Merkezler Konseyi, İş Konseyi ve Bilim Konseyi öne çıkıyor.

Ayrıca BRICS+, Uluslararası Belediye Forumu, Parlamento Forumu ve Uluslararası İnovasyon Forumu gibi çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu forumlar, 2024 yılında Rusya’da gerçekleşiyor.

Özellikle dikkat çeken iki finansal kurum ise Döviz Rezerv Havuzu ve Yeni Kalkınma Bankası (NDB).

Bu kurumlar, üye ülkelerde finansal istikrarın sürdürülmesinde ve altyapı projelerinin finanse edilmesinde önemli rol oynuyor. Döviz Rezerv Havuzu, finansal istikrarı sağlamak için kurulmuş bir rezerv fonu niteliğinde ve 100 milyar dolar sermayeye sahip.

Yeni Kalkınma Bankası ise üye ülkeler arasındaki mali iş birliğini güçlendirmek ve altyapı projelerini desteklemek amacıyla faaliyet gösteriyor. Bankanın başkanlığını eski Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff yürütüyor.

Şu ana kadar yaklaşık 8 milyar dolar değerinde yenilenebilir enerji ve altyapı projeleri onaylandı. Banka, toplamda 33,2 milyar dolar değerinde 98 projeye finansman sağladı.

Rusya’nın dönem başkanlığı

2024 yılı boyunca Rusya’nın BRICS başkanlığı kapsamında pek çok önemli etkinlik gerçekleştirildi.

Nijniy Novgorod’da düzenlenen BRICS Dışişleri Bakanları Toplantısı, Küresel Güney ve Doğu temsilcilerinin katıldığı genişletilmiş oturumlar, yüksek mahkeme başkanları, savcılık hizmetleri ve uzay ajansları başkanlarının katıldığı toplantılar bunlar arasında. Vladivostok’ta uluslararası partiler arası bir forum düzenlendi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, BRICS’in Johannesburg 2023 Zirvesi kararları doğrultusunda, dış risklere karşı dayanıklı finansal mekanizmalar oluşturma ve BRICS ülkelerinin ticaret ve yatırım işlemlerinde ulusal para birimlerinin kullanımını artırma yönünde çalışmalara devam ettiklerini ifade etmişti.

Ayrıca, Tataristan’ın başkenti Kazan, 22-24 Ekim 2024 tarihleri arasında XVI. BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapıyor.

Haziran ayında Kazan’da düzenlenen BRICS Oyunları’na 50 ülkeden sporcular katılmış ve 12 farklı mekânda 25 spor dalında yarışmalar yapılmıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English