Bizi Takip Edin

ASYA

Binlerce Çinli teknoloji çalışanı Hindistan vizesi alamadı

Yayınlanma

Binlerce Çinli mühendis ve teknisyenin Hindistan vizesi almakta zorlanması, süreçteki bir darboğazı ve Hindistan’ın büyük bir “Çin artı bir” üretim ülkesi olma çabasındaki potansiyel bir engeli vurguluyor.

Hindistan Hücresel ve Elektronik Derneği Başkanı Pankaj Mohindroo, “Elektronik endüstrisinin gelişimi için kritik öneme sahip becerilerin akışı durdu” dedi. Binlerce Çin vatandaşının iş ve çalışma vizesi başvurularının son iki ila üç yıl içinde reddedildiğini ve birçoğunun da “reddedilme korkusu” nedeniyle başvuruda bulunmadığını söyledi.

Hindistan 2020 yılında, Covid-19 salgını ve Himalayalar’da en az 24 Hint ve Çin askerinin ölümüne neden olan ölümcül sınır çatışmalarının arka planında, Çin iş dünyasına yönelik Asya’nın en katı kısıtlamalarından bazılarını uygulamaya koydu.

Hindistan’da vize işlemlerini denetleyen dışişleri ve içişleri bakanlıkları, bildirilen yığılma ile ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi.

Ülke, tedarik zincirlerini ve satışlarını Çin’den uzaklaştırmak isteyen elektronik gibi sektörlerdeki bazı çok uluslu şirketleri kendine çekmeyi başardı; Apple ve tedarikçisi Foxconn, üretim kapasitelerini güney Hindistan’da inşa ediyor.

Hindistan merkezli küresel üreticiler birçok durumda tesislerinin kurulmasına ya da işletilmesine yardımcı olmaları için Çinli mühendislere ve teknisyenlere güveniyor ancak bu şirketler Hindistan’ın Pekin’e karşı uyguladığı katı politikalarla ters düşmüş durumda.

Mohindroo Financial Times’a verdiği demeçte, “Mevcut süreç sancılı, belirsizlik yaratıyor ve ölçeği ve katma değeri artırma arzularımızı engelliyor,” dedi.

“ABD’de yıllardır bu şirketlerde görev yapan Çin vatandaşları bile zorluklarla karşılaşıyor, çoğunlukla da reddediliyorlar” dedi. “Bu durum sadece Çinli şirketlere zarar vermiyor, aynı zamanda Hindistan’da yeteneklerini geliştiren Amerikan, İngiliz, Tayvanlı, Japon ve Hintli şirketlere de zarar veriyor” değerlendirmesini yaptı.

Narendra Modi on yıllık iktidarı boyunca istihdam yaratmak ve ihracatı teşvik etmek amacıyla “Make in India” üretim hamlesini destekledi. Bu hamle, küresel şirketlerin Hindistan ve Vietnam gibi ülkelerde Çin’e alternatif fabrika sahaları arayışıyla da örtüştü.

Ancak Hintli endüstri ve hükümet yetkililerine göre, Hindistan’ın Çin’in doğrudan yabancı yatırımlarını ve vatandaşlarına verdiği vizeleri incelemesi bazı durumlarda bu değişimi yavaşlattı.

Modi yönetimi dört yıl önce “Basın Notu No 3” olarak adlandırılan ve Hindistan’ın kara sınırını paylaştığı ülkelerdeki şirketlerin DYY’leri için merkezi hükümetin onayını gerektiren bir düzenleme getirdi.

O dönemde Yeni Delhi bu kuralın amacının “Hint şirketlerinin fırsatçı devralma/satın almalarını engellemek” olduğunu söylemişti. Önlem Çin’e özel bir atıfta bulunmasa da, Hindistan’da yaygın olarak öncelikle Çinli şirketleri hedef aldığı düşünülüyor.

Hindistan hükümet yetkililerine göre, elektrikli araç üreticisi BYD ve Apple tedarikçisi Luxshare, alt kıtada genişleme izni alamayan Çin anakara şirketleri arasında yer alıyor.

Mohindroo, ICEA’nın Çinli yatırımcıların yüzde 49’a kadar hisseye sahip olduğu şirketler için “otomatik” hükümet onayını savunduğunu söyledi.

Çin, 2023-24 yıllarında Hindistan’ın en büyük ticaret ortağı olarak ABD’yi geride bıraktı, ancak ikili diplomatik ilişkiler çözülemeyen sınır anlaşmazlığı nedeniyle soğuk kalmaya olmaya devam ediyor.

Bununla birlikte Hindistan, Modi hükümetinin üretim bağlantılı teşvik programı – üretimi teşvik etmek için ayrılan milyarlarca dolar değerindeki sübvansiyonlar – kapsamına giren projeler için bazı Çin vatandaşlarına vizeleri hızlandırdı.

Hindistan, hükümet programının bir parçası olarak teknoloji ve elektronik dahil olmak üzere stratejik sektörlere yatırımı teşvik etmeye çalışıyor.

Bazı Çinli şirketler ortak girişimler kurarak Hindistan’daki varlıklarını artırdı. Örneğin SAIC Motor, mart ayında çelik üreticisi JSW ile dünyanın en büyük üçüncü otomobil pazarında MG markalı elektrikli araçlar üretmek ve satmak için 1,5 milyar dolarlık bir ortaklık kurduğunu duyurdu.

ASYA

Çin ve Pakistan terörle mücadele tatbikatlarını tamamladı

Yayınlanma

Çin, Pakistan ile yaklaşık üç hafta süren ortak terörle mücadele tatbikatlarını tamamladı ve iki ordu arasında gelecekte “sınır ötesi stratejik projeksiyon” yapılacağının sinyalini verdi.

Tatbikatın bir parçası olarak Çin Halk Kurtuluş Ordusu, Savaşçı 8 adı verilen ortak bir tatbikat gerçekleştirmek üzere Pakistan’a asker gönderdi. Çin devlet televizyonu CCTV’ye göre tatbikat “ortak terörle mücadele-temizleme operasyonlarına” odaklandı.

Tatbikat, Pekin’in komşu Güney Asya ülkesinde vatandaşlarını hedef alan saldırıları durdurmak üzee daha fazlasını yapması için İslamabad üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşti.

CCTV’nin çarşamba günü bildirdiğine göre Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA), “ortak terörle mücadele temizleme operasyonlarına” odaklanan ve Savaşçı-8 olarak adlandırılan tatbikat için Pakistan’a asker gönderdi.

Bir PLA Hava Kuvvetleri subayı CCTV’ye yaptığı açıklamada “Bu tatbikat sayesinde stratejik projeksiyon ve kuvvetler arası muharebe kabiliyetlerimiz test edildi ve yaklaşan sınır ötesi stratejik projeksiyon ve ortak muharebe görevlerinin temeli atıldı” dedi.

Tatbikat neleri içeriyordu?

Habere göre tatbikatta canlı ateş simülasyonları, keşif ve karşı saldırı için insansız hava araçlarının kullanımı ve havadan saldırı da yer aldı.

Helikopterlerden inen askerlerin görüntülerinin de yer aldığı haberde, görevlerin iki ordu arasında ve hava ve kara kuvvetleri arasında koordine edildiği belirtildi.

Tatbikatın bir parçası olan yetkililer, görevin iki ordu arasında ve hava ve kara kuvvetleri arasında koordine edildiğini belirtti.

PLA, kasım ayı ortasında Batı Cephesi Komutanlığı’ndan Pakistan’a 300’den fazla asker gönderdi. Bu birlikler, güneydeki Karaçi kentinde bulunan Cinnah Uluslararası Havaalanı yakınlarında meydana gelen ve iki Çin vatandaşının ölümüyle sonuçlanan bombalı intihar saldırısından haftalar sonra gönderilmişti.

Son tatbikatın 2019’dan bu yana gerçekleştirilen ilk tatbikat olduğu ifade edildi.

Okumaya Devam Et

ASYA

QUAD ocak ayında ilk ortak sahil güvenlik eğitimini gerçekleştirecek

Yayınlanma

Japonya Dışişleri Bakanlığı’ndan bir kaynağa göre Japonya, ABD, Avustralya ve Hindistan’dan oluşan QUAD dörtlüsü ocak ayı başında ilk ortak sahil güvenlik eğitim tatbikatını gerçekleştirecek.

Tatbikatlar Japonya çevresinde yapılacak. Kaynak ayrıca mart ayında Japonya, ABD ve Filipinler arasında ortak bir eğitim tatbikatı planlandığını söyledi.

Eğitim tatbikatları Çin’in Doğu Çin Denizi ve Güney Çin Denizi’nde artan etkisine bir yanıt niteliğinde.

Eylül ayında, Dörtlü Güvenlik Diyaloğu liderleri, grubun adıyla, deniz güvenliği eğitimi için bölgesel bir çerçeve başlatacaklarını söylediler.

QUAD liderleri Japon, Avustralyalı ve Hintli sahil güvenlik personelinin önümüzdeki yıldan itibaren ABD Sahil Güvenlik devriye gemilerinde eğitim görmesi konusunda anlaştı.

Japonya, ABD ve Filipinler arasında mart ayında yapılacak eğitim, Haziran 2023’ten bu yana gerçekleştirilecek ikinci üçlü tatbikat olacak. İlki Filipinler’i çevreleyen sularda gerçekleştirilmişti ve bir sonraki tur Japonya çevresinde yapılacak.

Okumaya Devam Et

ASYA

Soruşturma ekibi, görevden alınan Güney Kore Başkanı Yoon’a ikinci celbi gönderdi

Yayınlanma

Güney Kore’de sıkıyönetim davasını soruşturan ortak bir kolluk kuvveti cuma günü yaptığı açıklamada, görevden alınan Başkan Yoon Suk Yeol’un başarısız sıkıyönetim uygulamasındaki rolü nedeniyle önümüzdeki hafta sorgulanmak üzere hazır bulunmasını talep etti.

Yetkilinin yaptığı açıklamaya göre ekip, Yoon’a önümüzdeki çarşamba günü saat 10.00’da Seul’ün hemen güneyindeki Gwacheon’da bulunan Üst Düzey Yetkililer için Yolsuzluk Soruşturma Ofisi (CIO) binasında sorgulanmak üzere hazır bulunması için celp gönderdi.

Bu, soruşturma ekibinin bu hafta başındaki ilk celpte işbirliği yapmayı reddetmesinin ardından Yoon’a ilettiği ikinci celp talebi oldu.

CIO’nun Yoon’u sorgulamak için resmi tatil gününü seçti, güvenlik sorunlarını göz önünde bulundurduğu anlaşılıyor.

CIO, çağrıları hızlı posta yoluyla ve elektronik olarak Yoon’un ikametgahına ve Yongsan’daki başkanlık ofisine gönderdiğini söyledi.

İlk celp talebi sırasında Yoon’un ofisinin celpleri almayı reddetmesi üzerine bu kez şahsen teslim etmeyi tercih etmedi.

Soruşturma ekibi Yoon’u 3 Aralık’ta sıkıyönetim kararının uygulanmasındaki rolü konusunda sorgulamayı planlıyor; Yoon bu kararı Ulusal Meclis’te yapılan oylama sonucunda iptal etmişti.

CIO, geçerli bir gerekçe olmaksızın çağrıları görmezden gelmeye devam etmesi halinde Başkan’ın 48 saate kadar gözaltında tutulması için bir mahkeme emri çıkarmayı değerlendirmeyi planlıyor.

Soruşturma ekibi Yoon’a karşı ayaklanma ve görevi kötüye kullanma suçlamalarını inceliyor.

Cumartesi günü parlamento tarafından görevden alınan Yoon, Anayasa Mahkemesi’nin kendisini görevden alma ya da görevine iade etme kararını beklemek üzere görevinden uzaklaştırıldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English