Bizi Takip Edin

Amerika

Brezilya’da yargılanan Bolsonaro, Amerikan desteği istedi

Yayınlanma

Hapse düşmesine neden olabilecek darbe suçlamalarıyla karşı karşıya olan eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, ülkesini ‘Venezuela tarzı bir solcu diktatörlüğe’ doğru kaydığını iddia ettiği durumdan kurtarmak için ‘yurtdışından destek’ çağrısında bulundu.

Savcılar tarafından 2022’de seçimi kaybettikten sonra iktidarda kalmak için komplo kurmakla suçlanan eski ordu komutanı, Financial Times’a (FT) verdiği demeçte “Amerikan yardımının çok hoş karşılandığını” söyledi ve Latin Amerika’nın en büyük ülkesine “müdahale ettiğini” söylediği USAID’i kapattığı için Başkan Donald Trump’a teşekkür etti.

Brezilya Yüksek Mahkemesi bu hafta Bolsonaro’nun yargılanıp yargılanmayacağına karar verecek. Bolsonaro, seçimin galibi Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva’ya suikast planları içerdiği iddia edilen ve üst düzey askeri figürlerin de dahil olduğu bir komplo ile suçlanıyor. Yargılamalar birkaç hafta içinde başlayabilir ve yıl sonundan önce bir karara varılabilir.

Bolsonaro, partisinin Brasília’daki ofisinde verdiği geniş kapsamlı bir röportajda, “Bir diktatörlük sorunumuz var, gerçek bir diktatörlük. Brezilya bu durumdan kendi başına kurtulamaz. Yurtdışından gelecek desteğe ihtiyacı var,” dedi.

Halen Brezilya’nın önde gelen muhafazakâr lideri olan 70 yaşındaki eski başkan, Trump’tan ne yapmasını istediğini söylemeyi reddetti. Fakat kongre üyesi oğlu Eduardo geçen ay FT’ye verdiği bir röportajda, darbe planına ilişkin soruşturmayı yürüten Brezilya yüksek mahkemesi yargıcı Alexandre de Moraes’in, aslen Rus insan hakları ihlalcilerini cezalandırmak için tasarlanan Magnitsky Yasası kapsamında ABD yaptırımları için gerekli koşulları karşıladığını iddia etmişti.

Eski Cumhurbaşkanı da yargıç de Moraes’i özellikle eleştirdi ve yargıcın kendisini suçlu bulmak için “acele ettiğini” iddia etti.

Bolsonaro, “Benim için zaten 28 yıl hapis cezası var. Beni hapiste istediklerini sanmıyorum, ölmemi istiyorlar. Brezilya’da söz konusu olan da bu,” iddiasında bulundu.

Yüzlerce Bolsonaro destekçisi, başkanlık seçimlerine hile karıştırıldığını iddia ederek Brasília’daki hükümet binalarını yağmaladığı 8 Ocak 2023 ayaklanmalarına karıştıkları gerekçesiyle mahkum edildi ve bazıları uzun hapis cezalarına çarptırılmıştı.

Babasının hukuki sıkıntıları artarken, Eduardo bu yılın büyük bir bölümünü Washington’da, Bolsonaroların Brezilya’da ifade özgürlüğüne yönelik tehditler olarak adlandırdıkları, X’e karşı mahkeme kararları ve Trump’ın Truth Social ağına ev sahipliği yapan bir video paylaşım platformu olan Rumble’ın yakın zamanda yasaklanması da dahil olmak üzere, ABD Kongre üyeleri ve Trump yönetimi ile lobi yaparak geçirdi.

Bolsonaro, “Benim oy pusulasında yer almamam demokrasinin yadsınmasıdır. Bu demokrasinin sonudur,” dedi.

Bolsonaro kendi durumunu, Devlet Başkanı Nicolás Maduro tarafından en üst düzey liderinin geçen yıl seçimlere katılması engellenen Venezuela’daki muhalefetin durumuyla karşılaştırdı ve “Lula’nın sahip olduğu tek bayrak, demokrasiyi savunduğu sahte bayrağıdır. O, 2023’te Brezilya’da Maduro’ya kırmızı halı seren kişiyle aynı kişi,” dedi.

Kampanya hakkında bilgi sahibi bir kişiye göre, Bolsonaro hayatının geri kalanını hapiste geçirme olasılığıyla karşı karşıyayken, Eduardo ve müttefikleri, Trump yönetimi yetkilileri ve Cumhuriyetçi milletvekilleri arasında, onları Brezilya yüksek mahkemesine karşı toplamak için bir dosya dolaştırıyor.

İlk olarak Folha de São Paulo gazetesi tarafından haberleştirilen 1.000 sayfalık dosyada, de Moraes’in Elon Musk ve Trump’ın eski danışmanları Steve Bannon ve Jason Miller gibi ABD vatandaşlarının yanı sıra ABD’de yaşayan Brezilyalılara karşı gerçekleştirdiği iddia edilen eylemler özetlenmeye çalışılıyor. Eduardo geçen hafta kongredeki görevinden izin aldığını ve ABD’den siyasi sığınma talebinde bulunabileceğini açıkladı.

FT’ye göre, Trump yönetiminin Bolsonaro ailesinin kampanyasını dikkate aldığına dair işaretler var. Dışişleri Bakanlığı geçen ay yaptığı açıklamada “bilgiye erişimi engellemenin” ya da ABD şirketlerine para cezası kesmenin “ifade özgürlüğüyle bağdaşmadığını” belirterek “egemenliğe saygının Brezilya da dahil olmak üzere ABD’nin tüm ortaklarıyla çift yönlü bir yol olduğunu” söyledi.

Amerika

Bloomberg: Yeni tarifelerin tek bir gemiye maliyeti 417 milyon dolar

Yayınlanma

Bloomberg’e göre, ABD’de Başkan Donald Trump’ın Çin’den gelen mallara uyguladığı %145’lik tarifelerin tek bir kargo gemisine bindirdiği yük 417 milyon dolar.

Amerikan yayınının buna örnek olarak incelediği gemi, ABD’ye giden binlerce konteyner dolusu mal taşıyan devasa OOCL Violet.

Gemi, Trump’ın 2 Nisan’daki gümrük vergisi açıklaması öncesinde ABD’ye giden malları yüklemeye başlamıştı. IHS Markit’in ayrıntılı konşimento verilerine göre, gemi Kaliforniya’ya ulaştığında toplam değeri en az 564 milyon dolar olan yük taşıyordu.

Bloomberg’in tahminlerine göre, malların yaklaşık %40’ı yeni %145 gümrük vergisine tabi olacak. Veriler, ithalatçı şirketlerin gemideki tüm mallar için en az 417 milyon dolarlık yeni gümrük vergisi ile karşı karşıya kalacağını gösteriyor. Üstelik bu, mevcut ithalat ücretlerine ilave.

gemide çim biçme makineleri ve yedek parçaları bulunan Worldlawn Power Equipment şirketinin temsilcisi Tino Muratore, “Bu durum kesinlikle işleri etkiliyor. Bunun kalıcı mı yoksa geçici mi olduğunu bilmiyoruz… bu yüzden hepimiz bir nevi belirsizlik içindeyiz ve diğer seçenekleri araştırıyoruz,” dedi.

Violet gemisindeki yük, tüketim malları ve endüstriyel malzemelerin bir mikrokozmosunu temsil ediyor: balık, spor ayakkabı, forklift, lateks tıbbi eldiven, araba ön camı, makarna, tekerlekli sandalye ve sütyen.

Gümrük vergilerinin hesaplanması, ithal edilen ürünün türü, menşei ve Trump’ın açıklamasından sonraki hafta içinde sevk edilen mallar için geminin ABD’ye varmadan önce her limandan ayrılma zamanı gibi karmaşık bir dizi faktörü içeriyor.

Violet, ilk olarak Sarı Deniz’in kuzeyinde bulunan önemli bir liman kenti olan Dalian’da yükleme işlemlerine başladı. O dönemde, Çin mallarının çoğu, aslen Trump’ın fentanil krizinde Çin’in rolüne ilişkin endişelerinden kaynaklanan %20’lik ek ABD gümrük vergisine tabi tutuluyordu.

Sadece birkaç gün sonra, gemi Çin’in Ningbo limanından ayrılırken, otomobiller ve bazı alüminyum ve çelik ürünler için en yüksek yeni vergi oranı %45’e yükselmişti.

Violet’in müşterileri için en büyük darbe, geminin Şanghay’dan ayrılmasından sadece birkaç saat önce yürürlüğe giren son gümrük vergisi artışı oldu. Bu artışla Çin mallarına uygulanan yeni gümrük vergileri %145’e çıktı. Bu son dakika artışı tek başına, gemide yükü bulunan ABD şirketlerinin ithalat maliyetlerine 220 milyon dolar ek yük getirdi.

Violet’te kargo bulunan birçok şirket, Worldlawn Power Equipment dahil, ani gümrük vergisi artışlarına tepki vermek için sınırlı bir süreye sahipti. Muratore, “Denizde halihazırda sevkiyatı devam eden bazı ürünlerimiz vardı. Evet, herkes gibi biz de bu durumu nasıl atlatacağımızı bulmaya çalışıyoruz,” dedi.

Bloomberg, uluslararası lojistik uzmanlarına danışarak, son yönetmelikler ve ABD Gümrük ve Sınır Koruma kuralları ile birlikte Violet gemisindeki kargolar için Beyaz Saray’ın yeni gümrük vergilerinin maliyetini tahmin etmeye çalıştı.

İthalatçıların gümrük yetkililerine sağladıkları bilgilere bağlı olarak, ödenen gümrük vergilerinin kesin tutarı bu tahminlerden farklılık gösterebilir. Long Beach Limanında mallarını depolayan ithalatçılar, kargo serbest bırakılmadan önce oranlar değişirse farklı bir gümrük vergisi tutarı ile karşı karşıya kalabilir.

Hesaplamalara göre yeni gümrük vergileriyle Çin mallarının toplam değeri en az 409 milyon dolara ulaştı.

Örgü Giysiler

Violet gemisinde bulunan 5,7 milyon poundluk Çin menşeli örgü giysiler, tüm kategoriler arasında en yüksek tahmini yeni gümrük vergisine tabi oldu. Bu malların yaklaşık dörtte üçü en yüksek orana tabi. Bu kategori, Ross Stores’a gönderilen kadın yelekleri gibi büyük markaların ürünlerinden Kansas City’ye gönderilen 230.000 dolar değerindeki iş eldivenlerine kadar her şeyi içeriyor.

Endüstriyel Makine ve Aletler

Binlerce dolarlık ek gümrük vergisi, malların ne zaman yüklendiğine bağlı. Nebraska merkezli Big Joe Forklift, 95.000 dolar değerindeki toplayıcıları ve diğer depo ekipmanları, en yüksek oran yürürlüğe girdikten iki gün sonra gemiye yüklendiği için 109.000 dolar ek ödeme yaptı. Big Joe Forklift sözcüsü bu rakamları doğruladı, fakat başka yorumda bulunmadı.

Elektrikli Ekipman ve Parçaları

Trump’ın Çin’e karşı “misilleme” gümrük vergilerini artırmasından birkaç gün sonra, CBP bülteninde bazı elektronik ürünler için bir istisna duyuruldu. Violet gemisinde bulunan yaklaşık 4,7 milyon dolar değerindeki Çin malı TV monitörleri, dizüstü bilgisayarlar ve diğer aksesuarlar muhtemelen istisna kapsamına alınacak ve bu kategorideki ortalama gümrük vergisi oranı %67’ye düşecek.

Otomobiller, Kamyonlar, Bisikletler ve Parçaları

Otomobiller ve otomobil parçaları da “misilleme” tarifelerinden muaf tutuldu. Bunun yerine, %45’lik bir tarife var (çelik veya alüminyum tarifeleriyle çakışan tarifeler hariç), otomobil parçaları ise Çin malları için en düşük oranlardan biri olan %20’lik bir tarifeye tabi. Fakat, otomobil parçaları için uygulanan oran mayıs ayında tekrar artacak.

Plastik Ürünler

Etkilenen diğer ürünler arasında endüstriyel parçaların yanı sıra katlanabilir kurutma rafları, plastik saksılar, dekoratif çam kozalakları ve kabaklar gibi sıradan ev eşyaları da bulunuyor.

Long Beach Limanı, yayınladığı tahminlere göre, nisan ortasından mayıs ortasına kadar gemi seferleri ve ithalat hacminde yaklaşık %40’lık bir düşüş öngörüyor. Bu, tedarik zincirindeki değişikliklerin küresel ekonomiye etkisinin görülmesi için geçen tipik gecikmeyi yansıtıyor.

Okumaya Devam Et

Amerika

ABD’nin dış yardımlarında ‘önce Amerika’ dönemi

Yayınlanma

Donald Trump’ın başkanlığında ABD’nin dış yardım politikası, hibelerden ziyade yatırımlara ve “Önce Amerika” ilkelerine odaklanarak önemli ölçüde değişiyor. 2026 mali yılı bütçe teklifi, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) yeniden yapılandırılmasını ve ABD Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kurumu’nun (DFC) rolünün artırılmasını öngörüyor.

Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesiyle ABD’nin dış yardım politikasında köklü bir değişim yaşandı ve yardım anlayışının hibelerden ziyade “Önce Amerika” ilkesiyle şekillenen yatırımlara kayması bekleniyor.

Beyaz Saray İdari ve Bütçe Ofisi (OMB) tarafından 2 Mayıs’ta yayımlanan 2026 mali yılı bütçe teklifi, bu olası dönüşümün ipuçlarını veriyor ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) rolünün azaltılıp, ABD Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kurumu’nun (DFC) öne çıkarılacağını gösteriyor.

Trump, 20 Ocak’taki ilk göreve başlama töreninin ardından imzaladığı onlarca kararname arasında, ABD’nin diğer ülkelere ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarına yaptığı yardımların yeniden değerlendirilmesine ilişkin bir kararnameye de yer vermişti.

Yönetimi, uzun yıllardır insani yardımdan siyasi projelere kadar çeşitli alanlarda hibe programları aracılığıyla ABD’nin yurtdışındaki etkisini artırmakla görevli olan USAID’i yeniden yapılandırmaya başlamıştı.

Ancak Trump ve ekibi, bu konudaki yaklaşımı ciddi ölçüde gözden geçirerek çoğu programı askıya almış, USAID personelinde keskin bir azalmaya gitme ve kurumu bağımsız bir yapı olmaktan çıkarma yolunu tutmuştu.

Bu durum, birçok uzman ve gözlemcinin Trump döneminde uluslararası yardım politikasının nasıl şekilleneceği ve bu konunun gündemde olup olmayacağı sorularını sormasına neden olmuştu.

Beyaz Saray’a bağlı OMB tarafından 2 Mayıs’ta yayımlanan 2026 mali yılı başkanlık bütçe teklifi, bu sorulara yanıt bulmaya yardımcı olabilecek ayrıntıları ortaya koyuyor.

Örneğin, medyada USAID’in “kapatılacağı” ve “tasfiye edileceği” yönündeki iddialara rağmen, kurumun Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermeye devam edeceği, ancak 13 ana genel programından 12’sinde kesintiye gidileceği anlaşılıyor.

Bu kesintilerin istisnasını, bütçesi 2025 mali yılındaki 1 milyar dolara kıyasla yaklaşık 3,8 milyar dolara yükselen ABD Uluslararası Kalkınma Finansmanı Kurumu (DFC) oluşturuyor.

Beyaz Saray’ın internet sitesine göre, kurumun ve bütçesinin genişletilmesi, “krediler ve garantiler yoluyla” ABD’nin ulusal güvenliğini ve çıkarlarını desteklemek için gerekli.

Ayrıca, OMB belgesi 2,9 milyar dolarlık “Önce Amerika” adlı bir fon oluşturulmasını öneriyor.

Fonun, Hindistan ve Ürdün gibi ABD’nin en önemli ortaklarından “bazılarını” destekleyebileceği, Çin ve diğer “neredeyse eşit” rakiplere “karşı koyabileceği” ve ulusal güvenliği güçlendirmeye yönelik girişimleri finanse edebileceği vurgulanıyor.

DFC, Trump’ın ilk başkanlık döneminde (2017-2021) Aralık 2019’da kurulmuştu.

BUILD Act 2018’e göre, kurumun yardım portföyünün azami değeri 60 milyar doları geçmemeli. O dönemde Trump, USAID ve dış yardımla ilgili diğer bazı kurumları lağvetmeye çalışmış, bunların yerini DFC’nin alması (kuruluşun USAID’in işlevlerinin yalnızca bir kısmını devralmasıyla) hedeflenmişti.

Kongre Araştırma Servisi’nin bir notunda, bunun Çin’in Kuşak ve Yol girişimine bir yanıt olduğu belirtiliyor.

DFC’nin temel çalışma prensibi, altyapı ve diğer projelerin geliştirilmesi için dünya çapında kendi sermayesini dağıtmak ve özel sermayeyi çekmek olarak öne çıkıyor.

DFC, kendi fonlarının yanı sıra USAID’den dilimler talep edebilir ve özel sermayeyi çekebilir. Ayrıca, limanlar, telekomünikasyon ve madenler gibi stratejik varlıklara ve yabancı şirketlere yatırım yapabilir.

DFC, kredi yeniden finansmanı, politik risk değerlendirmesi ve projeler için teknik destek hizmetleri de sunuyor.

Kurumun mevcut portföyü 49 milyar doları aşmakta ve 114 ülkeyi kapsıyor. Bu meblağın 13 milyar doları Sahra Altı Afrika ülkelerine, 11 milyar doları Batı Yarımküre ülkelerine, 9 milyar doları Avrupa ve Orta Asya ülkelerine, 8,5 milyar doları Hint-Pasifik bölgesi ülkelerine ve yaklaşık 4 milyar doları Orta Doğu ülkelerine yatırılmıştı. Kalan 3,5 milyar dolar ise çeşitli bölgelere dağıtılmıştı.

USAID nedir ve dünya çapındaki rolü ne?

Okumaya Devam Et

Amerika

Ford, Çin’in nadir toprak kısıtlamalarına karşı sektörün kırılganlığı konusunda uyardı

Yayınlanma

Ford Motor, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’le girdiği ticaret savaşının sektörler arasında belirsizlikler yaratması nedeniyle, Pekin’in nadir toprak mineralleri ihracatına getirdiği son kısıtlamaların yol açabileceği potansiyel aksaklıklar konusunda uyarıda bulundu.

Ford’un işletme müdürü Kumar Galhotra salı sabahı analistlere yaptığı açıklamada Pekin’in 4 Nisan’da uygulamaya koyduğu kısıtlamaların otomobil sektörünü bir bütün olarak derinden etkileyebileceğini söyledi.

“Sadece bizim için değil, tüm sektör için nasıl ithal edildikleri son birkaç hafta içinde oldukça karmaşık hale geldi” dedi. “Üretimimizin aksaması için sadece birkaç parça yeterli olacaktır,” diye sözlerine devam etti ve rakiplerinin de benzer sorularla karşı karşıya olduğunu ekledi.

Galhotra, Trump’ın “karşılıklı” gümrük vergileri listesini ilk kez açıklamasından kısa bir süre sonra Pekin’in açıkladığı ihracat kısıtlamalarına atıfta bulunuyordu. Bu, ABD’nin Çin mallarına toplam %145 vergi koyduğu ve Çin’in de ABD ürünlerine %125 vergi uygulamasına yol açan bir misilleme döngüsüne işaret ediyor.

Çin’in nadir toprak önlemleri yedi minerali hedef aldı: samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, lutesyum, skandiyum ve itriyum. Bu elementler elektrikli araçlarda, temiz enerji ürünlerinde ve savunma silahlarında yaygın olarak kullanılan özel mıknatısların üretiminde hayati önem taşıyor.

Diğer küresel otomobil üreticilerine kıyasla ABD’deki nispeten daha büyük üretim üssü sayesinde Ford, ticaret savaşının ortasında artık bir avantaja sahip olduğuna inanıyor.

Başkan ve CEO Jim Farley, bu yeni ortamda “ABD’de en büyük ayak izine sahip otomobil üreticisinin büyük bir avantaja sahip olacağı açık” dedi.

Analistlerle yaptığı görüşmede “Bu bizi önemli bir konuma getiriyor” dedi.

Farley, bazı rakiplerin Ford’a yetişmek için fiili üretime kaydırılabilecek “açık kapasiteye” sahip olduğunu kabul etti, ancak bunu söylemenin yapmaktan daha kolay olduğunu düşünüyor. “Daha yüksek maliyetleri absorbe etmeleri, sermaye yatırımı yapmaları gerekiyor ve bu zaman alacak” dedi. “Bu, ABD’de daha fazla araç monte etmek kadar basit değil” diye ekledi.

Farley, “yönetimin Amerikan imalatını büyüterek ABD ekonomisini güçlendirme hedefini desteklediğini” ve bu konuda “yönetimle sürdürdüğümüz işbirliğini takdir ettiğini” vurguladı.

Bununla birlikte Ford, Trump’ın gümrük vergisi politikasının tüm yıla brüt etkisinin faiz ve vergi öncesi kar veya EBIT’de 2,5 milyar dolar olacağını tahmin ediyor. Net bazda ise, çeşitli dengeleme önlemleri alındıktan sonra 1,5 milyar dolar olması bekleniyor.

Farley ve diğer yöneticiler konferans sırasında Ford’un yıllık 7 milyar ila 8,5 milyar dolarlık FVÖK hedefine doğru ilerlediğini, ancak bunun tarife darbesini içermediğini birkaç kez yineledi. Sonuç olarak, yıllık hedefler askıya alındı.

Galhotra, “Tarife politikasında aksamaya neden olabilecek çok fazla dalgalanma oldu,” dedi.

Bu durum Ford’un Çin ile başa çıkma ve küresel operasyonlarını en üst düzeye çıkarma çabalarını zorlaştırıyor.

Galhotra, otomobil üreticisinin ABD’den Çin’e araç ihracatını durdurduğunu doğruladı. Şirketin finans müdürü Sherry House, ABD’de üretilen güç aktarma organları gibi bazı önemli bileşenlerin hala Çin’e ihraç edildiğini söyledi.

Ford’un Çin’deki operasyonlarına gelince, plan bunları bir ihracat üssü olarak kullanmak.

Galhotra, “Çin’i ASEAN, Avustralya, Güney Amerika ve ticari ilişkilerin elverişli olduğu diğer bölgelere bir araç ihracat merkezi olarak kullanmaya devam ediyoruz” dedi.

Ford’un Çin anakarasında iki büyük kuruluşu var: Chongqing Changan Automobile ile 50-50 ortak girişimi olan Changan Ford Automobile ve Shenzhen’de listelenen Jiangling Motors Corporation veya JMC’de %32 hissesi.

Tüm yerleşik otomobil üreticileri BYD gibi Çinli elektrikli araç üreticilerinin yükselişi karşısında zorlanırken, Ford anakara pazarında otomobil satmak için General Motors, Volkswagen ve Toyota Motor gibi rakiplerinden daha büyük bir mücadeleyle karşı karşıya kaldı. Ford, Çin’deki faaliyetlerini çoğunlukla 2022 ve 2023 yıllarında yeniden yapılandırdı ve bu yıllarda toplam 1,4 milyar doların üzerinde ilgili harcama kaydetti. Sonuç, odak noktasının ihracata kayması oldu.

Changan Ford 2024 yılında 2,08 milyar yuan (287 milyon $) net kâr elde ederek bir önceki yıl 2,06 milyar yuan olan net zararını tersine çevirdi. Ford’un uzun vadeli ortağı Chongqing Changan Automobile, nisan ayı ortasında yaptığı açıklamada, ortak girişimin geri dönüşünün sabit maliyetlerin azalmasıyla birlikte ihracattaki artıştan kaynaklandığını açıkladı.

Çin’in 2023 yılında Japonya’yı geride bırakarak dünyanın en büyük otomobil ihracatçısı olması, ABD ve gelişmiş ülkelerdeki diğer geleneksel otomobil üreticileri ile yaşanan gerilime yeni bir boyut kazandırdı. Ancak Ford, Çin’in otomobil ihracat makinesinin bir parçası.

Ford son yıllık raporunda Çin’deki risklerin ve karmaşıklığın altını çizdi:

“Özellikle Çin, ABD-Çin ilişkilerindeki gerginlik, ülkenin kendine özgü düzenleyici ortamı, küresel tedarik zincirimizdeki kilit bileşenlerle entegrasyon düzeyi ve Çinli elektrikli araç üreticilerinin ürünlerini faaliyet gösterdiğimiz bazı kilit pazarlara ihraç etmesiyle Çin elektrikli araç endüstrisinin hızlı gelişimi nedeniyle ABD’li otomobil üreticileri için benzersiz riskler sunmaktadır.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English