Bizi Takip Edin

Avrupa

BSW ilk federal seçimine hazırlanıyor: Konferansta AfD’ye sert eleştiriler

Yayınlanma

Almanya’da partilerin 23 Şubat’ta yapılacak erken federal seçimlere hazırlıkları son sürat devam ediyor. İlk federal seçimine katılacak yeni sol parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) da Bonn’da yaptığı parti konferansında seçim programına son şeklini verdi.

Toplantının hemen başında kürsünün arkasındaki ekranda kısa bir film gösterildi. Filmde 1981 yılında Bonn’da yer alan Hofgarten’da yüz binlerce kişinin NATO’nun Çift Yönlü Kararını protesto ettiği barış gösterisinin siyah beyaz fotoğrafları gösteriliyordu. Filmde, “Tarih burada yazıldı. Biz onu devam ettiriyoruz,” denildi.

Çift Yönlü Karara göre NATO, Avrupa’da konuşlandırılacak ABD Cruise Füzeleri ve Pershing II füzeleri ile nükleer silahlarını modernize edecek, ama aynı zamanda SSCB ile, başarılı olması halinde NATO’nun bu füzeleri konuşlandırmasını gereksiz kılacak bir silah kontrol anlaşması müzakere etmeye aktif olarak çalışacaktı.

Wagenknecht’e karşı ‘Hamburg muhalefeti’ konferansa alınmadı

Zaman zaman BSW lideri Sahra Wagenknecht’e parti içinde yaptığı muhalefetle bilinen Thüringen Eş Başkanı Katja Wolf, parti konferansında konuştu. Partinin başardıklarının “kesinlikle etkileyici” olduğunu ve BSW’nin özellikle Doğu’da “son demokratik umut” olduğunu söyleyen Wolf, federal yürütme kurulunun eyalet teşkilatı ile “her zaman iyi bir tonda tartışmamış” olmasına rağmen Thüringen’de elde edilen sonucun “saygıdeğer” olmasından memnun olduğunu söyledi. 

Hamburg’daki “BSW isyancıları” olarak adlandırılanlar için durum farklı görünüyor. Bu grup geçtiğimiz haftalarda BSW’nin katı üye kabul politikasını protesto etmiş, bu konuda medyaya konuşmuş ve kendi bölgesel derneklerini kurmuştu.

Bu nedenle federal yürütme kurulu Dijan Lazic ve Norbert Weber’i partiden atmak istiyor. Üyelik hakları zaten iptal edilmişti ama “isyancılar” yine de Lazic’in dediği gibi “barış görüşmeleri” yapmak için Bonn’a geldiler. 

Berliner Zeitung’da yer alan habere göre konferans güvenliği Lazic ve Weber’in girişine izin vermeyince, kameramanlar ve gazetecilerden oluşan bir kalabalık etraflarını sardı.

Hamburg’dan eski SPD’li ve Sol Partili, BSW’nin kurucularından Torsten Teichert’in ayrılığı da partiyi sarsmış gibi görünüyor. Der Spiegel’in haberine göre, “sevgili Sahra”ya yazdığı mektupta Teichert, Wagenknecht’in “önce kendisini ve birçok kişiyi kandırdığını, sonra da onları hayal kırıklığına uğrattığını” iddia etti ve Wagenknecht’i “gizlice AfD düşüncesine sempati duymakla” suçladı.

Wagenknecht’in “solda yeni bir bölünmeye yol açtığını” savunan eski BSW’li, “kendini beğenmiş” olmak istemeyen solcuların “modern muhafazakârlar” olmak zorunda kalacağını söyleyerek, “Bu tamamen delilik,” dedi.

Alman televizyonlarında bir ilk: AfD lideri Weidel ile BSW lideri Wagenknecht karşı karşıya geldi

Konuşmacıların hedefinde AfD vardı

Fakat parti konferansı, parti yönetiminin umduğu gibi uyumlu geçti. Seçim programı, hazır bulunan 600 üyenin büyük çoğunluğu tarafından onaylandı. BSW, Kuzey Akım boru hattı üzerinden Rus doğalgazının yeniden tedarik edilmesini, varlık vergisinin yeniden uygulanmasını, asgari emeklilik maaşını ve ilkokullarda cep telefonlarının yasaklanmasını talep ediyor.

Buna ek olarak, parti yönetim kurulu tarafından yeni kurulan Barış, Akıl ve Adalet Vakfının partiye bağlı bir vakıf olarak tanınması için acil bir önerge kabul edildi.

Berliner Zeitung’daki analize göre, parti çevrelerinde BSW’nin seçim kampanyası sırasında kararsız seçmenlere odaklanmak istediği konuşuluyor. Bunlar arasında, AfD’ye oy vermeyi hayal eden ama henüz çekirdek seçmen kitlesinin bir parçası olmayanlar da yer alıyor.

Bu nedenle Bonn’daki konferansta çok sayıda konuşmacının AfD’yi agresif bir şekilde eleştirmesinin makul olduğu düşünülüyor.

Özellikle AfD’nin şansölye adayı Alice Weidel ile Amerikalı teknoloji milyarderi Elon Musk arasındaki tartışma BSW’yi özellikle harekete geçirmiş görünüyor.

Bu kapsamda BSW Genel Sekreteri Christian Leye, AfD’yi dünyanın en zengin kişisi tarafından desteklenen ve bu nedenle sadece şirketler ve zenginler için politika yapan “sistemin kullanışlı aptalları” olarak tanımladı.

Eşbaşkan Amira Mohamed Ali de “aşırı sağdan gelen rekabet” hakkında, “Özellikle bizden nefret ediyorlar,” dedi.

Berlin’in liste başı adayı ve futbol kulübü Union Berlin’in eski yöneticisi Oliver Ruhnert, AfD’yi neo-Nazi partisi NPD ile kıyasladı.

AfD, seçim programını kabul etti, Weidel’i şansölye adayı seçti

Dağdelen: Amerikan askerleri ve nükleer silahları dışarı!

BSW Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen ise tüm ABD askerlerinin Almanya’dan çekilmesi çağrısında bulundu.

Parti konferansında konuşan Dağdelen, “Almanya’daki 37.000 ABD askerini daha fazla kaldıramayız. Bu yüzden biz de diyoruz ki: Yankiler evlerine dönsün,” dedi.

Dağdelen ayrıca ABD’nin nükleer silahlarının da Almanya’dan çıkarılması gerektiğini söyledi.

Ayrıca ABD’nin orta menzilli füzelerinin Almanya’ya yerleştirilmesine karşı olduğunu yineledi ve “Alman topraklarından Rusya’ya karşı bir savaş istemiyoruz, Rusya ile barış istiyoruz,” dedi ve delegelerden büyük alkış aldı

“Alman hükümetlerinin ABD’ye vassallığının nihayet sona ermesi gerektiğini” savunan Dağdelen, Almanya’nın “egemenliği hak ettiğini” söyledi.

Alman BSW’li milletvekili Hunko: Amerikan füzelerinin konuşlandırılması ülkeyi potansiyel bir hedef haline getiriyor

Wagenknecht AfD’ye çattı: ‘Weidel, Musk’ın fangirl’ü’

Wagenknecht konuşmasında partisinin ilk yılına ilişkin olumlu değerlendirmelerde bulundu. Brandenburg ve Thüringen’deki koalisyon anlaşmalarında partinin, “savaşın hüküm sürdüğü bir dönemde barış konusunu ön plana çıkardığını” savunan Wagenknecht, “Bu gurur duyabileceğimiz bir şey,” dedi.

BSW’yi ve kadrolarını eleştirenlere yanıt veren partinin şansölye adayı, “Öfkeniz bizi onurlandırıyor, öfkeniz bizi teşvik ediyor,” ifadelerini kullandı.

Wagenknecht, seçim kampanyasının genç bir parti için zor olacağını, çünkü pek çok kişinin taktiksel oy kullanacağını belirtiyor.

Fakat Wagenknecht, BSW’nin ilk seçimlerinde Federal Meclis’e giren ilk parti olacağının sözünü verdi.

AfD lideri Alice Weidel’in GSYİH’nin yüzde 5’ini silahlanmaya ayırma talebine sert çıkan BSW liderine göre AfD, artık “Donald (Trump) için silahlanmak” anlamına geliyor.

Partisinin şansölye adayı, Weidel’in Musk ile olan ilişkisini de eleştirerek, AfD Eş Başkanının, dünyanın en zengin adamının “itaatkâr bir hayranı” (fangirl) olduğunu savundu.

AfD ve BSW kimlerden oy aldı?

‘Yaptırımlar Ukrayna savaşı için değil, Amerikan çıkarları için’

Almanya’nın ucuz seçim kampanyası vaatlerine değil, ucuz enerjiye ihtiyacı olduğunu savunan BSW lideri, Yeşiller’in “mide bulandıracak kadar savaş sarhoşluğu” yaşadığını söyledi.

Alman hükümetinin ABD ile ittifakını eleştiren Wagenknecht, Ukrayna’ya yönelik saldırının ardından Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımların Ukrayna’daki savaşla hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.

BSW lideri, “Yaptırımların ahlakla, insan haklarıyla, barış sevgisiyle hiçbir ilgisi yok, bunlar sadece ABD ekonomisi için bir ekonomik teşvik programı ve Alman ve Avrupalı şirketler için bir cinayet programı,” dedi.

Wagenknecht, insan hakları ve sınırların dokunulmazlığının “ABD’yi hiçbir zaman ilgilendirmediğini” söyledi ve “Tanrı aşkına: Artık bu saçmalıklara inanmayalım. Her şey Amerikan şirketlerinin ekonomik çıkarlarıyla ilgili,” iddiasında bulundu.

BSW lideri, “Enerji ithalatımızı çifte standart ya da ideolojiye göre değil, en düşük fiyat kriterine göre yeniden düzenlememiz gerekiyor,” dedi.

Wagenknecht, AfD’nin aksine BSW’nin siyasette enginlerin ve güçlülerin kayırıldığından söz ederek kendisini diğer partilerden ayırdığını belirtti. 

Bundestag’da “kutsal ittifak”: Antisemitizm tasarısı AfD ile Yeşiller’i birleştirdi

BSW, ‘Almanya modeli’ni kurtarmak istiyor

Konferansta kabul edilen seçim programının odak noktası, “Almanya modeli” olarak bilinen ekonomik refaha geri dönüşü sağlamak gibi görünüyor.

RedaktionsNetzwerk Deutschland (RND) ile yaptığı bir röportajda Wagenknecht, “Güçlü bir KOBİ sektörüne, uluslararası başarılı sanayi şirketlerine ve sosyal uyuma sahip başarılı bir sosyal piyasa ekonomisi olan Alman modelini canlandırmak istiyoruz, çünkü bu insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlıyordu. 30 yıl önce Almanya’da pek çok şeyin bugün olduğundan daha iyi işlediği bir gerçek,” dedi.

Parti programı, şu anda çökmekte olan endüstriyel değer yaratma oranını, dünya çapında tanınan otomotiv üretimini, ihracata yönelik makine mühendisliğini ve on yıllar boyunca yüz binlerce iyi maaşlı işi güvence altına alan orta ölçekli dünya pazar liderlerini korumayı vaat ediyor.

BSW’ye göre, Almanya “ülkemizin refahıyla gerçekten ilgilenen uzmanlardan oluşan bir kabine” tarafından yönetilmeli. Wagenknecht ve partisi ayrıca ülkenin refahının, genellikle tüketicilerin zararına olacak şekilde “ezici pazar gücü” oluşturan ve artık “hadlerinin bildirilmesi” gereken açgözlü şirketler tarafından tehdit edildiğini düşünüyor.

Parti programına göre, devlet desteği alan kilit sektörlerdeki şirketler “inovasyon dostu birlik şirketlerine” dönüştürülmeli; devlet, bir sanayi fonu aracılığıyla hızlı geri dönüş beklemeyen “sabırlı” sermaye ile inovatif girişimleri desteklemeli.

BSW ayrıca temel gıda maddelerinde KDV’nin kaldırılması da dahil olmak üzere milyarlarca dolarlık tüketici yardımı için kampanya yürütüyor. Ülke çapında bir onarım ikramiyesinin tüketicinin ve çevrenin korunmasını güçlendirmesi amaçlanıyor.

Parti ayrıca, “ortalamanın çok üzerindeki gelirlerin ve büyük servetlerin” daha yüksek vergilendirilmesini öneriyor. BSW, yılda 90.000 avroya kadar olan brüt gelirleri rahatlatmak istiyor.

BSW, diğer şeylerin yanı sıra, yasal sağlık sigortasında ek katkı paylarının kaldırılmasını istiyor.

Emeklilik için de BSW, aylık 2.000 avroya kadar olan emekli maaşlarının vergiden muaf tutulacağını vaat ediyor. Aynı zamanda, tüm emekli maaşları, enflasyonu telafi etmek için ayda 120 avroluk sabit bir oranla artırılacak.

Oskar Lafontaine: BSW’nin aksine AfD, Gazze’deki soykırımı destekliyor

Kapanış konuşması Lafontaine’den

Planlanandan yarım saat önce sona eren konferansta kapanış konuşmasını eski SPD’li ve Sol Partili ünlü Alman siyasetçi 81 yaşındaki Oskar Lafontaine yaptı.

“Barış” ve “Almanya’nın sanayisizleşme tehdidi” hakkında konuşan Lafontaine, Alman sanayisi için Rus enerjisinin önemini vurguladı.

Ukrayna savaşı ile ilgili olarak ABD’nin “çok daha fazla saldırganlık savaşı” yürüttüğü argümanını öne çıkaran Alman siyasetçi, ABD’yi işaret ederek “Kuzey Akım’ı en büyük müttefikimiz patlattı,” dedi.

“Rusya savaş suçlusu, gaz alamayız,” diyenlere seslenen eski Saarland Eyaleti Başbakanı, bu kimselerin ABD’den de gaz almamaları gerektiğini söyledi.

BSW’nin savaş ve barış, silahsızlanma ve sosyal adalet konularındaki benzersizliğini vurgulayan Lafontaine, Weidel’in silahlanma harcamaları önerisine de sert çıkarak, AfD liderini “hesap kitap bilmemekle” suçladı.

Lafontaine, Gazze’de yaşanan trajedinin “Batının nihilizmi” olduğunu da sözlerine ekledi.

Avrupa

Sırbistan’da hükümet binalarına saldırı planlayan grup gözaltına alındı

Yayınlanma

Sırbistan’da anayasal düzeni güç kullanarak devirme hazırlığı yaptıkları şüphesiyle altı kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin, hükümet binalarına ve medya kuruluşlarına saldırı planladıkları belirtilirken, yapılan aramalarda silaha el konuldu.

Sırbistan’da anayasal düzeni güç kullanarak devirme hazırlığı yaptıkları şüphesiyle altı kişi gözaltına alındı.

Sırbistan İçişleri Bakanlığı, operasyonun Belgrad Yüksek Savcılığı’nın talimatıyla bakanlık personeli ve Güvenlik ve Enformasyon Ajansı (BIA) tarafından ortaklaşa yürütüldüğünü duyurdu.

Soruşturma kapsamında elde edilen bilgilere göre, şüpheliler 21 Haziran’da Kraljevo kentindeki bir otelde bir araya gelerek iktidarı zorla ele geçirme planlarını görüştü.

Bakanlık, grubun devlet organlarının temsilcilerine saldırılar düzenlemeyi, polis memurlarını silahsızlandırmayı ve aralarında Sırbistan Radyo ve Televizyonu (RTS), Happy televizyonu ve Informer portalının da bulunduğu medya kuruluşları ile hükümet binalarını basmayı planladığını bildirdi.

Silah ve tatar yayı ele geçirildi

Şüphelilerden birinin aracında yapılan aramada, seri numarası silinmiş bir tabanca, yedi mermi bulunan bir şarjör ve 25 adet ek mermi içeren bir kutu bulundu.

Söz konusu şahıs hakkında yasa dışı silah ve mühimmat bulundurma ve taşıma suçundan dava açıldı. Gözaltına alınan bir diğer şüphelinin üzerinden ise bir tatar yayı çıktığı belirtildi.

Gözaltına alınan şüphelilerin 48 saate kadar tutuklu kalacağı ve bu sürenin sonunda suçlamaların yöneltilmesi için savcılığa sevk edilecekleri açıklandı. Ülke genelinde birçok adreste aramaların devam ettiği bilgisi paylaşıldı.

Rusya’dan Sırbistan’a Ukrayna iddiası

Öte yandan, Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), 23 Haziran’da Sırbistan’ın Ukrayna’ya askeri ürün ihraç etmek için dolaylı yollar kullandığını iddia etmişti.

SVR’nin verilerine göre, Sırp savunma sanayii tesislerinde üretilen mühimmatlar, montaj için parça setleri halinde NATO ülkelerine gönderiliyor.

Bu yolla Kiev’in, resmi olarak Sırp malı değil, Çekya ve Bulgaristan gibi Batılı devletlerin fabrikalarında monte edilmiş mühimmatları temin ettiği öne sürülmüştü.

SVR Direktörü Sergey Narışkin ise daha sonra yaptığı bir açıklamada, Moskova’nın Belgrad’ın silah ihracatını durdurma yönündeki açıklamalarına güvendiğini ancak bu taahhütlerin fiilen yerine getirilip getirilmediğini kontrol etme niyetinde olduklarını belirtmişti.

Zaharova: Rusya, Sırbistan’dan askeri ürün ‘sızıntısının’ durdurulmasını bekliyor

Okumaya Devam Et

Avrupa

İngiltere, Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez uçaklara nükleer silah yerleştirecek

Yayınlanma

İngiltere, ABD’den taktik termonükleer bomba taşıma kapasitesine sahip F-35A savaş uçakları alarak Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez hava tabanlı nükleer güce sahip olmaya hazırlanıyor. Başbakan Keir Starmer, söz konusu adımı ‘son neslin en büyük nükleer kapasite güçlendirmesi’ olarak nitelendirdi.

İngiltere hükümeti, ABD’den taktik termonükleer bomba taşıyabilen 12 adet F-35A savaş uçağı satın alacağını duyurdu. Bu adımın, krallığın “son nesildeki en büyük nükleer potansiyel güçlendirmesi” olduğu belirtildi.

The Guardian‘ın haberine göre, bu alımla birlikte İngiltere, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana ilk kez havadan nükleer silah fırlatma kapasitesine sahip olacak.

Başbakan Keir Starmer konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Radikal bir belirsizlik çağında, dünyayı artık kanıksayamayız, bu yüzden hükümetim ulusal güvenliğimize yatırım yapıyor,” ifadelerini kullandı. Londra’nın toplamda bu türden 138 savaş uçağı satın almayı planladığı bildirildi.

Soğuk Savaş sonrası bir ilk

Şimdiye kadar İngiltere’nin nükleer savaş başlıkları yalnızca dört adet Vanguard sınıfı nükleer denizaltıda bulunuyordu. Norfolk’taki Marham üssüne konuşlandırılması planlanan yeni F-35A uçakları ise hem konvansiyonel mühimmatları hem de Amerikan yapımı B61-12 bombalarını fırlatabilecek.

Söz konusu bombaların gücü 0,3 ila 50 kiloton arasında ayarlanabiliyor.

The Telegraph‘a konuşan İngiliz askeri çevrelerinden bir kaynak, savaş uçaklarının uzun menzilli ve hayalet (stealth) teknolojiye sahip olduğunu belirterek, “Eğer bunları yüksek hassasiyetle nükleer bomba atmak için kullanacaksanız, bu son derece önemlidir,” dedi.

Nükleer başlıklar ABD kontrolünde olacak

Satın alınan Amerikan savaş uçaklarının, NATO’nun hem nükleer hem de konvansiyonel silah taşıyabilen çift amaçlı uçak programına dahil edileceği belirtildi.

Fakat en kritik detaylardan biri, uçaklardaki nükleer savaş başlıklarının kontrolünün ABD’de olacağı gerçeği oldu.

Geçtiğimiz yıl Washington ve Londra, Rusya’dan kaynaklanan tehdidin arttığı gerekçesiyle Amerikan nükleer silahlarının yeniden İngiltere topraklarına getirilmesi konusunda anlaşmıştı.

The Telegraph‘ın haberine göre, savaş başlıklarının 2008’den bu yana ilk kez Suffolk idari bölgesindeki Lakenheath üssüne yerleştirilmesi bekleniyordu.

Gazete, bu başlıkların gücünün 1945’te Hiroşima’ya atılan bombadan üç kat daha fazla olacağını yazmıştı.

Rusya’dan misilleme uyarısı

Daha önce ABD, Lakenheath üssüne en yeni F-35 savaş uçaklarından oluşan iki filo konuşlandırma planını açıklamıştı.

The Telegraph‘ın kaynakları, söz konusu planın taktik nükleer silah taşıyabilen 54 bombardıman uçağını kapsadığını iddia etmişti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Amerikan nükleer silahlarının İngiltere’ye geri getirilmesini bir “gerilim tırmanışı” olarak değerlendireceklerini ve “telafi edici karşı tedbirlerle” yanıt vereceklerini açıklamıştı.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Paşinyan, ‘sünnetli’ suçlamasına karşı kilise liderine cinsel organını göstermeyi önerdi

Yayınlanma

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, kendisini sünnetli olmakla suçlayan bir rahibin ardından Ermeni Kilisesi Başpiskoposu II. Karekin’e cinsel organını göstermeyi teklif etti. Hükümet ile kilise arasında haftalardır süren gerilim, iktidar yanlısı bir medya organının muhalefetin ‘darbe planını’ yayımladığını iddia etmesiyle daha da tırmandı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bir rahibin kendisini sünnetli olmakla suçlamasının ardından Ermeni Kilisesi Başpiskoposu II. Karekin’e cinsel organını göstererek aksini kanıtlamaya hazır olduğunu söyledi.

Bu olay, son haftalarda Ermenistan hükümeti ile kilise arasında giderek tırmanan suçlama ve gerilimlerin son halkası oldu.

Rahipten ‘Yahuda’ benzetmesi

Pazartesi günü Facebook paylaşımında bulunan Peder Zareh Aşuryan, Başbakan Paşinyan’ı sünnetli olmakla suçlayarak onu Yahuda’ya benzetti ve Hristiyan olmadığını ima etti.

Aşuryan paylaşımında, “Apostolik Kutsal Kilisemizin, ulusa ihanet eden, atalarının anısına saygısızlık eden, vaftiz yeminini bozan ve Kutsal Haç’ın mührünü sünnet işaretiyle değiştiren sahte ‘inananlardan’ derhal kendini temizlemesi gerektiğine inanıyorum,” ifadelerini kullandı.

Rahip ayrıca, Paşinyan’ın manevi babasının Yahuda olmadığını iddia etmesi durumunda ismini açıklamasını istedi.

Aşuryan, Paşinyan’ın “manevi atası” Yahuda İskaryot’u geçmek istediğini belirterek, doğum yerine atıfta bulunarak onu “İcevanlı Yahuda” olarak nitelendirdi.

Paşinyan: Din adamlarının darbe planını engelledik

Paşinyan’dan bekâret yemini karşı suçlaması

Salı günü sosyal medya üzerinden bir paylaşım yapan Paşinyan, II. Karekin’e doğum adıyla hitap ederek, sünnetli olduğu iddiasıyla ilgili olarak “Ktrij Nersisyan’ı ve sözcüsü Peder Aşuryan’ı kabul etmeye ve aksini kanıtlamaya hazırım,” dedi.

Paşinyan ayrıca II. Karekin’e yönelik sorusunu yineledi: “Ve nihayet bekâret yeminini bozup bozmadığı sorusuna cevap versin. Çocuğu var mı, yok mu?”

Hükümet ile kilise arasındaki gerilim, Paşinyan’ın mayıs ayı sonlarında kiliselerin “depo” haline geldiğini ve din adamlarının bekâret yeminlerini bozduğunu iddia etmesiyle zirveye ulaşmıştı.

Paşinyan, II. Karekin’i de bir çocuğu olmakla suçlamıştı. Başbakan, bu konuyu Ermeni Apostolik Kilisesi’nin bir takipçisi olarak “manevi güvenliğe yönelik bir tehdit”, başbakan olarak ise “ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit” gördüğü için gündeme getirdiğini öne sürdü.

Paşinyan’ın suçlamalarının ardından hükümet yanlısı medya, II. Karekin’in kızı olduğu iddia edilen bir kişinin fotoğrafını ve adını dolaşıma sokmuştu.

‘Darbe planı’ iddiası

Salı günü, iktidardaki Sivil Sözleşme Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Civic.am adlı haber sitesi, “muhalefetin darbe planı” olduğunu iddia ettiği yedi sayfalık bir belge yayımladı.

Yayımlanan içeriğe göre, kilise, yakın zamanda gözaltına alınan Rus-Ermeni iş insanı Samvel Karapetyan, iş insanı Gagik Tsarukyan, eski cumhurbaşkanları Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan ile Dağlık Karabağ Ermenilerinin de aralarında bulunduğu kişi ve gruplar, darbede kullanılacak “insan kaynakları” olarak listelendi.

Karapetyan, hükümet ile kilise arasındaki gerilimin ortasında kiliseyi destekleyen açıklamalarının ardından Ermenistan’da iktidarın gasp edilmesi çağrısı yaptığı suçlamasıyla haziran ayı başlarında tutuklanmıştı.

Karapetyan’ın salı günü Armavir cezaevinden Ulusal Güvenlik Servisi tecrit koğuşuna nakledildiği bildirildi.

Paşinyan, Rusya vatandaşı milyarder Karapetyan’a karşı neden silaha sarıldı?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English