Avrupa
Bulgaristan yapay zeka yatırımları için Ukrayna’nın nükleer teklifini reddetti

Bulgaristan’daki iktidar koalisyonu, iki Rus nükleer reaktörünün Ukrayna’ya satışını engelledi ve bunun yerine bölgenin devasa yapay zeka ve veri merkezleri inşa etmek için Silikon Vadisi parasını çekeceğini umuyor.
Söz konusu reaktörler 2016 yılında Rusya’nın Atomstroyexport şirketinden 601 milyon avro karşılığında satın alınan VVER-1000 üniteleri.
Bulgaristan’ın uzun süredir terk edilmiş olan Belene nükleer enerji santrali için tasarlanmışlardı; Tuna Nehri yakınlarında onlarca yıllık bir proje olan ve 1 milyar avronun üzerinde kamu fonuna mal olan fakat nihayetinde mali, siyasi ve jeopolitik kaygılar nedeniyle rafa kaldırılan bir proje.
Ne var ki 2023’te kararlaştırıldığı gibi ekipmanı Ukrayna’ya satmak yerine, Sofya yurt içinde yeni bir fırsat görüyor.
Bulgaristan’ın AB yanlısı koalisyonunun önemli isimlerinden merkez sağ GERB partisi lideri Boyko Borissov çarşamba günü yaptığı açıklamada, “en büyük üç küresel yatırım fonunun” reaktörlerin bulunduğu alanı büyük ölçekli yapay zeka ve veri merkezleri için kullanmak istediklerini ifade ettiklerini söyledi.
Borissov’a göre, bu fonların temsilcileri Bulgaristan’dan reaktörleri Ukrayna’ya satma kararını ertelemesini istediler çünkü ABD Başkanı Donald Trump ile olası yatırımlar konusunda daha fazla görüşmek için zamana ihtiyaçları vardı.
Borissov, “En iyi altyapıya, en iyi elektrik şebekesine ve kalifiye işgücüne sahibiz. Halihazırda geliştirilmekte olan bir nükleer sahamız var,” dedi.
Fakat uzmanlar, özellikle AB’nin mevcut yaptırımları göz önüne alındığında, Bulgaristan’ın Rus ekipmanı kullanarak bağımsız olarak yeni nükleer kapasite geliştirme araçlarından yoksun olduğunu belirtiyor.
Tek olası çözüm, Rusya’nın Rosatom’u ile ortak bir girişim yürüten Fransız Framatome olabilir.
Borissov reaktörleri Ukrayna’ya satmak yerine ülkesinin mevcut nükleer altyapısını ve istikrarlı elektrik şebekesini kullanarak ABD’li büyük teknoloji firmalarından yatırım çekmek istiyor.
“Bekleyelim. Reaktörleri önümüzdeki ay ya da beş ay içinde satma seçeneğimiz var,” diyen Borissov, üst düzey görüşmelere zaman tanımak için satışı durdurma fikrini ortaya attı.
Bu arada, Trump, Elon Musk, Microsoft, Bill Gates ile konuşmak istediğini söyledi ve “dünyanın en güçlü yapay zeka altyapısının burada olmasına karşı çıkacak tek bir Bulgar olduğuna inanmadığını” ekledi.
Borissov, sembolizmin, Silikon Vadisi’nin büyük oyuncularına cazip geleceğini, kullanılmayan Rus reaktörlerinin ise Rusya yanlısı ve Batı yanlısı gruplar arasında siyasi olmayan bir pazarlık kozu olarak hizmet edeceğini umuyor.
Bulgar Sosyalist Partisi’nin (BSP) lideri Başbakan Yardımcısı Atanas Zafirov’un konuşmasından bir gün önce reaktörlerin Ukrayna’ya satışının gündemden düştüğünü açıklaması, kararın lojistik değil siyasi olduğu yönündeki şüpheleri güçlendirdi.
Duyuru yurtiçinde siyasi tepkilere, yurtdışında ise kafa karışıklığına yol açtı.
Çevre örgütleri ve Sofya merkezli düşünce kuruluşu Demokrasi Çalışmaları Merkezi, Belene santralinden elde edilecek elektriğin, hızla düşen yenilenebilir enerji maliyetlerine kıyasla çok pahalı olacağı konusunda uzun süredir uyarıda bulunuyordu.
Bu arada, Bulgaristan’ın reaktör anlaşmasından vazgeçtiği Kiev’e resmi olarak bildirilmemiş olsa da, Ukrayna reaktörleri enerji karışımına entegre etmekle ilgilenmeye ve teknik olarak donanımlı olmaya devam ediyor.
Bu hafta başında Ukrayna Enerji Bakanlığı Suspilne Novyny’ye yaptığı açıklamada Bulgar hükümetinden resmi bir bildirim almadıklarını ve bu aşamada herhangi bir yorum yapmanın erken olacağını söyledi.
Muhalefet kanadında ise liberal Bulgaristan Demokratik İttifakı milletvekili Ivaylo Mirçev, kararın sosyalist parti içindeki “Rus vekillerden” etkilendiğini iddia ederek Bulgar yetkilileri Kremlin’in çıkarlarına hizmet etmekle suçladı.
Bununla birlikte, Borissov’un alternatif vizyonu etrafında bir ivme oluşmaya devam ediyor. Avrupa Komisyonu’nun, hükümetin ülkeyi bölgesel bir dijital merkez olarak konumlandırma çabası doğrultusunda, amiral gemisi bir yapay zeka fabrikası için Bulgaristan’a 90 milyon avro yatırım yapmaya hazırlandığı bildiriliyor.
Yerel teknoloji oyuncuları projenin ortak finansmanına ilgi duyduklarını ifade ettiler bile.
Bulgaristan Enerji ve Madencilik Forumu’ndan enerji uzmanı Ivan Hinovski’ye göre, Belene nükleer santralinin iki Rus reaktörüyle tamamlanmasına yönelik hazırlık çalışmaları en az üç yıl sürecek.
“Çalışmalar hemen başlarsa, santral yedi ila sekiz yıl içinde faaliyete geçebilir. İki ila üç yıl içinde jeopolitik durum değişebilir ve bu Rus ekipmanını kullanmamıza izin verebilir” diyen Hinovski, Avrupa’da şu anda devam etmekte olan daha geniş nükleer rönesansa da atıfta bulundu.
Avrupa
Madrid’de on binlerce kişi Başbakan Sanchez’in istifasını istedi

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez hükümetini yolsuzlukla suçlayarak protesto etti. Madrid’de toplanan kalabalık, Sanchez’in istifasını talep ederken, Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo hükümeti ‘mafyavari uygulamalarla’ itham ederek erken seçim çağrısında bulundu.
İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin (PP) çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez liderliğindeki sosyalist hükümeti yolsuzlukla suçlayarak başkent Madrid’de protesto gösterisi düzenledi.
Göstericiler, Sanchez’in istifasını talep etti.
Başkentin merkezindeki Plaza de España meydanında toplanan kalabalık, İspanya bayrakları taşıyarak “Pedro Sanchez istifa!” sloganları attı.
Ses kaydı protestoları tetikledi
Halk Partisi, Sosyalist Parti üyesi Laire Díez’in, Başbakan Sanchez’in eşi, kardeşi ve eski başdanışmanına yönelik yolsuzluk şüphelerini araştıran bir polis birimine saldırdığını iddia eden ses kayıtlarının sızdırılmasının ardından gösteri çağrısı yapmıştı.
İddiaları reddeden Díez ise çarşamba günü basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bir kitap için araştırma yaptığını ve ne parti ne de Sanchez adına konuştuğunu belirtti.
Díez, bu açıklamasının ardından başbakanın liderliğindeki Sosyalist Parti üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.
Madrid, Spain
Estimates of up to a million people protesting in Madrid & the Socialist Government despite not winning the recent election in July23, have remained in power, amidst rigged election reports.
Spaniards won’t accept this. Just another example of a WEF… pic.twitter.com/CyMrTOv7Mw
— Concerned Citizen (@BGatesIsaPyscho) November 18, 2023
Muhalefet liderinden ‘mafyavari uygulamalar’ suçlaması
Nisan 2022’de partisinin başına geçen Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo, hükümeti bu olayda “mafyavari uygulamalarda bulunmakla” suçladı.
Feijóo, Sanchez’in çok sayıda yolsuzluk skandalının “merkezinde” olduğunu savundu.
Gösteriye katılan Feijóo, “Bu hükümet her şeyi lekeledi: siyaseti, devlet kurumlarını ve güçler ayrılığını,” ifadelerini kullandı. Feijóo ayrıca Başbakan Sanchez’e erken seçim çağrısı yapması için baskıda bulundu.
Diğer yandan Başbakan Sanchez, yakın çevresine yönelik soruşturmaları, sağ kanadın hükümetini devirmek için yürüttüğü bir “karalama kampanyasının” parçası olarak nitelendirerek kınadı.
Sanchez, Haziran 2018’de, selefi olan Halk Partili Mariano Rajoy’u muhafazakar partiyi etkileyen bir yolsuzluk skandalı nedeniyle verilen güvensizlik oyuyla devirerek iktidara gelmişti.
İspanya’da bir sonraki genel seçimlerin 2027’de yapılması planlanıyor.
Avrupa
Almanya’da milyoner sayısı %18 arttı

Federal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre, Almanya’da geliri en az bir milyon avro olan milyoner sayısı %18 artarak 34.500’e yükseldi.
Wiesbaden merkezli istatistikçiler, istatistiklerin mevcut olduğu en son dönem olan 2020 ve 2021 verilerini karşılaştırdı.
Yetkililere göre, zenginlerin sayısındaki artış, 2021’deki yüksek enflasyonla kısmen açıklanabilir. Enflasyon etkisi hesaba katılmadığında, milyonerlerin sayısı 2020’ye göre yine de %12 artmış oluyor.
Milyonerler ortalama 2,8 milyon avro kazandı. On kişiden altısı, gelirinin büyük bir kısmını ticari faaliyetlerden elde etti. Milyonerlerin %20’sinden biraz azı çalışırken, %15’i “serbest meslek” sahibi olarak nitelendiriliyor.
junge Welt’in aktardığına göre sendika bağlantılı Hans Böckler Vakfı (HBS) bu rakamlar hakkında endişelerini dile getirdi. HBS’nin Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü bilimsel direktörü Bettina Kohlrausch çarşamba günü AFP’ye verdiği demeçte, kriz dönemlerinde milyoner sayısındaki artışın yoksulların sayısındaki artışla dengelendiğini söyledi.
Kohlrausch, rakamların özellikle düşük ve orta gelirli birçok insanın Almanya’daki sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerinin “haklı” olduğunu gösterdiğini ekledi.
Avrupa
AB ulaştırma bakanları ‘uçuş iptalleri’ konusunda anlaşamıyor

AB ulaştırma bakanlarının yolcu hakları konusunda bir araya geldiği bugün, geciken uçuşlar için tazminat talep etme hakkı belirsizliğini koruyor.
Mevcut AB kurallarına göre, uçuşunuz üç saatten fazla gecikirse tazminat talebinde bulunabiliyorsunuz. Fakat, şu anda AB toplantılarına başkanlık eden Polonya, bu eşiği yükseltmek istiyor. Bu durumda, tazminat almaya hak kazanan gecikmeli uçuşların sayısı azalacak.
Dün dağıtılan AB içi bir uzlaşma metninde, tazminat için bekleme süresinin kısa uçuşlar için dört saate, uzun uçuşlar için altı saate çıkarılması ve çok kısa uçuşlar için özel bir üç saatlik eşik getirilmesi önerildi.
Polonyalıların argümanı, bunun havayolu şirketlerini, kendilerine daha ucuza gelen uçuşları iptal etme davranışından vazgeçmeye teşvik edeceği yönünde. Bir AB diplomatı, “Yolcular, tazminat alıp uçuşlarının iptal edilmesindense, gecikmeli de olsa varış noktalarına ulaşmayı tercih ediyor,” dedi.
Berlin ve Madrid, üç saatlik kuralı korumak istedikleri için engel çıkarıyorlar. BEUC gibi tüketici grupları da bu görüşe katılıyor.
Fakat diplomatlar, İtalya ve İrlanda gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin güçlü olduğu ülkelerin eşik değerinin yükseltilmesinden yana olduklarını belirttiler.
Değişiklikler müşterilerin cebine de yansıyabilir. Berlin, 300 avroluk sabit bir talep ücreti istiyor; ama Polonya’nın uzlaşma teklifinin en yüksek tutarı 500 avro olacak. Şu anda geri talep edilebilen maksimum tutar 600 avro.
2024 yılında uçuşların sadece %65’i zamanında varış noktasına ulaştı ve 2035 yılında gecikmelerin altı kat daha fazla olması bekleniyor.
-
Diplomasi2 hafta önce
Lavrov’un ziyareti ve Ermenistan’da son durum: Denge mi, savrulma mı?
-
Görüş2 hafta önce
Rusya ile müzakerelerde aklıselimin galip gelme ihtimali
-
Söyleşi2 hafta önce
Eski AP Türkiye Raportörü Kati Piri Harici’ye konuştu: AB’nin tutarlı bir Türkiye stratejisi yok
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Tantura katliamı: İsrail’in örtbas ettiği savaş suçu
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 1
-
Avrupa1 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Görüş7 gün önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?