Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin Başbakanı Li’nin Avustralya ziyaretinde ‘panda diplomasisi’ işe yarayacak mı?

Yayınlanma

Çin Başbakanı Li Qiang’ın bu hafta Avustralya’ya yapacağı tarihi ziyaret öncesinde yapılan yeni bir anket, Avustralyalıların Çin hükümetine karşı süregelen temkinli tutumuna rağmen, çoğunun Çin ile sağlam bir ilişki sürdürmenin öneminin farkında olduğunu gösteriyor.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese salı günü yaptığı açıklamada Çinli mevkidaşıyla yapacağı görüşmede panda diplomasisi – özellikle de Adelaide Hayvanat Bahçesi’ne iki hayvanın ödünç verilmeye devam edilmesi – ve iki ülke orduları arasında son dönemde yaşanan çatışma konularının ele alınacağını söyledi.

Nisan ve mayıs ayları arasında 2,000’den fazla kişiyle yapılan yıllık ACRI/BIDA anketine göre Avustralyalıların yaklaşık dörtte üçü Çin’i bir güvenlik tehdidi olarak görüyor.

Yarısından biraz fazlası da Çin’den gelen dış müdahale ve yatırımlara ilişkin endişelerini dile getirdi. Sydney Teknoloji Üniversitesi Avustralya-Çin İlişkileri Enstitüsü ve İş Zekası ve Veri Analitiği Merkezi tarafından gerçekleştirilen anketin dört yıllık geçmişinde de benzer bir oran bu görüşü dile getirmişti.

Ancak her 10 kişiden altısı Avustralya’nın Çin ile güçlü bağlar kurmaya devam etmesi gerektiğine ve bunu yaparken aynı zamanda ABD ile de iyi ilişkilerini sürdürebileceğine inandığını söyledi.

ACRI’de araştırma analiz müdürü ve anketin iki yazarından biri olan Elena Collinson, This Week in Asia’ya verdiği demeçte, “Avustralya-Çin ilişkileri konusunda kamuoyunun düşüncesindeki bu ısrarlı ikilik, Çin’le ilgili endişeler daha da belirgin hale gelse bile devam etti” dedi.

Collinson’a göre, “Bu durum Avustralya kamuoyunda pragmatizme, işleyen bir ilişkinin hiç ilişki olmamasına tercih edildiğinin kabulüne ve ikili ilişkilerin bazı boyutlarının Avustralya için kazanımlar sağlamaya devam ettiğinin farkına varıldığına işaret ediyor.”

Anket ayrıca Avustralya-Çin ilişkilerinin önümüzdeki üç yıl içinde iyileşeceğine inanan Avustralyalıların oranında altı puanlık bir artış olduğunu ortaya koydu. Bununla birlikte, yaklaşık yarısı aynı zaman diliminde Çin ile potansiyel bir askeri çatışma yaşanabileceğini öngörüyor.

2017’den bu yana ilk başbakan düzeyinde ziyaret

Li’nin bu hafta gerçekleştireceği dört günlük ziyaret, 2017’den bu yana bir Çin başbakanının gerçekleştireceği ilk ziyaret olacak. Li, Canberra’daki liderler toplantısına katılacak, ayrıca Adelaide ve Perth’i de ziyaret edecek.

Bu ziyaret, Albanese’nin geçen yıl Pekin ve Şanghay’a yaptığı ve ikili diyaloğun yeniden başlamasına yol açan ziyaretin ardından gerçekleşiyor ve yıllarca donmuş olan ilişkilere ve ticari anlaşmazlıklara odaklanıyor.

Salı günü düzenlediği basın toplantısında Albanese, Canberra’nın TikTok’u yasaklamama konusundaki tutumunu değiştirmediğini ve “Tayvan söz konusu olduğunda statükoyu destekleyeceğini”, zira bunun “uluslararası toplumun çıkarına olduğunu” söyledi.

Li ile ayrıca, Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles’in bu ayın başlarında Shangri-La Diyaloğu’nda Çinli mevkidaşı Dong Jun ile yaptığı benzer bir görüşmenin ardından, Çin yakınlarında Avustralya askeri personelinin karıştığı “uygunsuz” olayları görüşeceğini söyledi.

Canberra, geçtiğimiz ay bir Çin savaş uçağının Sarı Deniz üzerinde bir Avustralya askeri helikopterinin önüne işaret fişekleri bırakmasının ardından Çin’i “güvensiz” davranışlarda bulunmakla suçlamıştı. Bu olay, iki ülke donanmaları arasında kasım ayında Japonya açıklarında yaşanan ve Avustralyalı askeri dalgıçların yaralanmasına neden olan karşılaşmayı takip etti.

Panda siyaseti, konut kaygıları

Güney yarımküredeki tek pandalar olan Wang Wang ve Fu Ni’nin, Çin Vahşi Yaşamı Koruma Derneği’nden aldıkları 15 yıllık kredinin yıl sonunda sona ermesinin ardından Adelaide Hayvanat Bahçesi’nde kalmaya devam edip etmeyecekleri de merak konusu.

Albanese salı günü yaptığı açıklamada, “Avustralya, Çin ile özünde diyalog olan istikrarlı ve doğrudan bir ilişki sürdürmeye devam ediyor,” dedi ve ekledi: “Hükümetim panda yanlısıdır. Panda ayılarını seviyoruz ve sanırım Avustralyalılar da seviyor.”

Öte yandan pandalara duyulan sevgiye rağmen, ACRI-BIDA anketi, Avustralyalıların Çinli alıcıların ev fiyatlarını artırdığına dair endişelerinin yeniden canlandığını ortaya koydu.

Ankete katılan her 10 kişiden sekizi bu endişeyi dile getirerek, ikili ilişkilerin tüm zamanların en düşük seviyesinde olduğu 2021 yılında kaydedilen yüzde 82’lik en yüksek oranın biraz gerisinde kaldı.

Ankete katılanların yaklaşık dörtte üçü ayrıca Çinli yatırımcıların Avustralya’daki konut kiralama piyasasını olumsuz etkilediğini söyledi; bu oran son dört yılın en yüksek seviyesi ve geçen yıla göre yüzde altı puanlık bir artış anlamına geliyor.

Ancak yabancı yatırım verileri ülkeden gelen alıcıların azaldığını gösteriyor.

ACRI’den Collinson, bu görüşlerin mevcut hükümet ve muhalefet partisinin konut sorunlarını göçle “açık” bir şekilde ilişkilendirmesinden kaynaklandığını söyledi.

Geçen ayki Avustralya federal bütçesi, ülkenin yüksek yaşam maliyeti baskılarını ele almak için önerilen çözümlerle öne çıktı. Muhalefet lideri Peter Dutton, hükümetin göç rakamlarını eleştirerek ve konut sıkıntısı ve yol tıkanıklığını göçmen akınına bağlayarak iç seçmen desteğini toplamaya çalıştı.

Collinson, “Göç, Avustralya’daki konut krizine katkıda bulunan faktörlerden biri olsa da, hikayenin tamamı bu değil,” dedi.

“Çinlilerin konut amaçlı gayrimenkule yatırımı tarihsel olarak duygusal bir konu olmuş ve çeşitli nedenlerle bu grup günah keçisi haline getirilmiştir” diye ekledi.

Çin Başbakanı bu hafta Avustralya’nın ardından Yeni Zelanda ve Malezya’yı da ziyaret edecek. Wellington, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon’un Li ile tarım teknolojisi ve eğitim gibi işbirliği alanlarında ikili görüşmeler yapacağını söyledi.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English