Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin ile Türkiye arasında nadir toprak elementleri ortaklığı kurulabilir

Yayınlanma

Türkiye, nadir toprak elementleri yataklarını işlemek üzere Çin ile bir ortaklık kurmaya çalışıyor. Potansiyel ortaklığın ülkeyi Çinli elektrikli araç ve batarya üreticileri için daha cazip hale getirebileceği vurgulanıyor.

Konuyla ilgili bilgi sahibi olan ve Bloomberg’e demeç veren kişilere göre Ankara, Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar’ı ekim ayında Çin’e bir heyete liderlik etmesi için göndermeye hazırlanıyor.

Bu girişim, Türkiye’nin Çin ve Rusya’nın da dahil olduğu yükselen piyasa ülkelerinden oluşan BRICS grubuna katılmak için yaptığı başvuruyu takip edecek.

Söz konusu kişiler, Türkiye’nin, dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi BYD dahil olmak üzere Çinli şirketleri, ülkede elektrikli araç üretmek için yakın zamanda yapılan bir anlaşmanın ardından batarya üretmeyi düşünmeye teşvik edebilecek bir atılımdan umutlu olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temmuz ayı başında Kazakistan’da Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya geldiği ve metallerin geliştirilmesi konusunda Çin ile işbirliğini görüştüğü belirtildi.

Bloomberg’e göre Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yorum yapmayı reddetti. Çin Ticaret Bakanlığı ise yorum talebine yanıt vermedi.

Eskişehir’de keşfedilen rezerv odakta

İki yıl önce Türkiye, Eskişehir yakınlarındaki Beylikova’da büyük bir nadir toprak elementleri rezervi keşfetti. Enerji Bakanlığı, hammaddeyi işlemek için orada bir rafineri kurmaya hazır olduğunu söyledi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır geçen ay yaptığı açıklamada, “Ülkemizi küresel nadir toprak elementleri tedarik zincirinde önemli bir oyuncu haline getirecek endüstriyel ölçekli bir tesisi devreye almak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz,” dedi.

Bakan, ülkenin hammaddeden bitmiş elektrikli araçlara ve bataryalara kadar tedarik zinciri boyunca aktif olmak istediğini söyledi.

Son otuz yılda Çin, madencilikte ve özellikle de rüzgar türbinlerinden askeri donanım ve elektrikli araçlara kadar her şeyde kullanılan 17 elementten oluşan nadir toprak elementlerinin rafine edilmesinde önemli bir rol üstlendi.

Çin’in bu gücü Washington ve Brüksel’de giderek artan bir endişeye yol açıyor fakat nadir toprak elementleri ve diğer kritik minerallerin alternatif tedarikini destekleme çabaları teknik aksaklıklar, yasal gecikmeler ve toplumsal muhalefet gibi bir dizi zorlukla karşı karşıya.

Çin’in esas hedefi Avrupa pazarı

Çinli üreticiler, Türkiye’nin gümrük birliği anlaşmasının bulunduğu AB’nin Çin yapımı elektrikli araçlara gümrük vergisi uygulamaya başlamasıyla birlikte bu ülkeye daha iyi erişim sağlamanın yollarını arıyor.

BYD, Türkiye’de bir fabrika kurmak için halihazırda bir anlaşma imzalamış durumda. Ülke ayrıca Chery, SAIC ve Great Wall Motor ile de ayrı ayrı görüşmeler yürütüyor.

Çin Komünist Partisi’ne (ÇKP) yakın Global Times, Türkiye’nin Beylikova’da keşfedilen bileşikleri mümkün olan en yüksek saflıkta elementlere dönüştürmek istediğini yazmıştı.

Çin’den onlarca heyet gelip gidiyor

Öte yandan Türkiye’!ye gelen Çinli iş dünyası heyetleri bir hayli artmış durumda.

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) bildirdiğine göre Çin Türkiye’deki yatırımlarını artırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda bu yıl Çin’den İTO’ya gelen ticaret heyetlerinin sayısı 22’ye ulaştı.

Bazı eyaletler ise İstanbul’u ticarette pilot ve hedef bölge olarak belirledi. Bu hafta yapılan son toplantıda da Çin Halk Cumhuriyeti Fujian Belediyesi Komite Başkanı Xu Hong Cheng ile beraberindeki tekstil ve tekstil makinaları sektör temsilcilerini, İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca ile Meclis ve Komite Üyeleri ağırladı.

Eyyüpkoca, İTO’nun 2025’te Çin’e milli katılım sağlayacağı fuar sayısının 9’a çıkacağını hatırlatarak, “İki ülke arasındaki ticaretin yanı sıra üretim için ortaklıkların artması oldukça önemli. BYD’nin attığı adımlar, hem KOBİ’ler hem de büyük ölçekli firmalar düzeyinde ülkemize yatırım yapma konusunda yol gösterici olacak. Bu yatırımlar, kartopu etkisiyle büyüyerek birçok sektörü kapsayacak. Tekstil ve sanayi sektörlerinin, iki ülkenin gözde sektörleri arasında olacağını öngörüyoruz,” dedi.

İTO: Hedef “yeşil” dönüşüme ayak uydurmak

Türkiye’nin dünyanın altıncı, AB’nin ise üçüncü büyük hazır giyim ihracatçısı olduğuna dikkat çeken Eyyüpkoca, Çinli firmaların AB’ye ihracat yapabilmesi için Türkiye’nin en büyük ortak olacağını belirtti. Eyyüpkoca, “AB’nin yeşil mutabakat kapsamında üretimde birçok konuyu göz önünde bulunduracağını biliyoruz. Türkiye olarak, sanayimizi bu yeni standartlara uygun hale getirmek için şimdiden dönüşüm çalışmalarına başladık,” dedi.

Fujian Eyaleti Jinjiang Ekonomi Kalkınma Bölgesi Direktörü Xu Guo Xin ise, “Ticaretimizi daha da geliştirmek amacıyla eyaletimizde üç stratejik bölge oluşturduk: Serbest Bölge, Yüksek Teknoloji Bölgesi ve Ekonomik Kalkınma Bölgesi. Bu bölgelerin kalkınması için önemli adımlar attık ve bu doğrultuda pek çok firmayı yatırıma teşvik ettik,” dedi.

Özellikle tekstil, ayakkabı üretim makinaları, gıda makinaları ve gıda ürünlerinin bölgelerindeki en gözde sektörler olduğunu kaydeden Xu, “Bu bölgelerdeki yatırımları daha da artırmamız gerektiğine inanıyoruz; çünkü tedarik zincirimiz hem yerel hem de uluslararası arenada büyük bir etkiye sahip. Özellikle ABD ve AB gibi büyük pazarlarda tedarik zincirlerimizin etkinliğini artırmak için Türkiye ile ortaklığa ihtiyacımız var,” ifadelerini kullandı.

DİPLOMASİ

Çin Ticaret Bakanı, elektrikli araçlara yönelik gümrük tarifelerini görüşmek üzere İtalya’da

Yayınlanma

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao ile Roma’da bir araya gelmeden önce pazartesi günü yayınlanan röportajında, İtalya’nın Avrupa Komisyonu tarafından Çin’in elektrikli araç (EV) ihracatına yönelik olarak önerilen gümrük vergilerini desteklediğini söyledi.

Corriere della Sera gazetesine bir mülakat veren Tajani, “Şirketlerimizin rekabet gücünü korumak için AB Komisyonu’nun önerdiği vergileri destekliyoruz” dedi.

Bakan Wang Wentao, Avrupa Birliği’nin Çin yapımı elektrikli araçlara karşı açtığı sübvansiyon karşıtı davayla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Avrupa’yı ziyaret ediyor.

Pazartesi günü Roma’da Tajani ile görüştü ancak İtalyan dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada elektrikli araçlara doğrudan atıfta bulunulmadı.

Açıklamada Tajani ve Wang’ın fikri mülkiyetin korunması, tarım-gıda sektöründe ticaret ve yatırım konularını ele aldıkları belirtildi.

İkili ayrıca Ukrayna’daki savaş ile Gazze ve Kızıldeniz’deki krizleri de ele alırken, İtalya Pekin’i Rusya’ya silah sevkiyatı ve Kızıldeniz’deki deniz taşımacılığının güvenliği konularının çözümüne yardımcı olmaya çağırdı.

Tajani, İtalya ile Çin arasındaki ilişkilerin yeniden canlanma aşamasından geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

“Çin, Asya’daki ilk, AB üyesi olmayan ülkeler arasında ise ABD’den sonra ikinci ticaret ortağımızdır. Çin pazarına adil erişim ve şirketlerimiz, özellikle de KOBİ’ler ile tarım-gıda sektöründeki şirketler için eşit şartlara sahip olma ihtiyacını yinelemek istedim. Bu noktadan hareketle ekonomik işbirliğini güçlendirmek ve Roma ile Pekin arasındaki ticaret bilançosunu yeniden dengelemek için Çinli ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam etmek istiyoruz.”

Wang Wentao, ayrıca İtalyan Otomotiv Endüstrisi Birliği Başkanı Roberto Vavassori ile görüşmelerde bulundu.

Görüşmelerde, görüşmelerde Çin elektrikli araçlarına yönelik tarifeler ve EV sektöründe Çin ile İtalya arasında geliştirilebilecek işbirliği potansiyeli üzerinde durulduğu kaydedildi.

Wang 19 Eylül’de Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ticaretten Sorumlu Komisyon Üyesi Valdis Dombrovskis ile görüşecek.

İtalya, temmuz ayında AB üyeleri arasında yapılan bağlayıcı olmayan bir oylamada gümrük vergilerini desteklemişti ancak Sanayi Bakanı Adolfo Urso geçen hafta Reuters’a yaptığı açıklamada müzakere edilmiş bir çözüm beklediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın bu yıl içinde Çin’i ziyaret etmesi ve Tajani’nin de heyette yer alması planlanıyor.

Ek tarifeler

Avrupa Komisyonu, AB’nin standart %10’luk otomobil ithalat vergisine ek olarak Çin’de üretilen elektrikli araçlara %35.3’e varan nihai tarifeler önermenin eşiğinde.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise çarşamba günü Çin’e yaptığı bir ziyaret sırasında AB üyeleri ve Avrupa Komisyonu’nun olası bir ticaret savaşını önlemek için pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini söyledi.

Önerilen nihai vergiler AB’nin 27 üyesi tarafından oylamaya tabi tutulacak. AB nüfusunun %65’ini temsil eden 15 AB üyesinin nitelikli çoğunluğunun karşı oy kullanmaması halinde ekim ayı sonuna kadar uygulamaya konulacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Almanya ile Özbekistan arasında göç anlaşması

Yayınlanma

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, iki ülke arasında yeni bir göç anlaşmasına imza attı.

Özbek Cumhurbaşkanlığının açıklamasına göre, anlaşma dün (15 Eylül) Semerkant’ta gerçekleşen görüşmeler sırasında imzalandı.

Alman DPA ajansının haberine göre, bu anlaşma iki temel amaca hizmet ediyor: Birincisi, özellikle sağlık sektöründe olmak üzere nitelikli Özbek işçilerin Almanya’ya giriş sürecini kolaylaştırmak.

İkincisi ise, Almanya’da yasal kalma hakkı bulunmayan Özbek vatandaşlarının ülkelerine geri dönüşünü düzenlemek. Şu anda Almanya’da yaklaşık 13 bin 700 Özbek vatandaşı yaşıyor.

Scholz’un iki günlük Özbekistan ziyareti kapsamında, iki ülke arasında toplam sekiz farklı alanda iş birliği anlaşması imzalandı.

Bu anlaşmalar arasında veterinerlik ve hayvancılık, su kaynaklarının ve kritik madenlerin sürdürülebilir kullanımı ile ulaştırma alanlarında iş birliği yer alıyor.

Ayrıca, önde gelen Özbek ve Alman şirketleri arasında da bir dizi anlaşma yapıldı.

Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan, Rusya’ya yabancı işçi gönderen başlıca ülkeler arasında yer alıyor. Rusya’da çalışma amacıyla bulunan yabancıların yüzde 55 ila 60’ı Moskova ve St. Petersburg’da yaşıyor.

Scholz, Ukrayna’ya uzun menzilli silah verilmesine karşı çıktı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Kazakistan, Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya hazır

Yayınlanma

Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko, ülkesinin Moskova ile Kiev arasındaki barış görüşmelerinde arabuluculuk yapmaya veya bir müzakere mekânı sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Alman kamu yayın kurumu Deutsche Welle‘ye konuşan Vasilenko, “Kazakistan, başta olası bir arabulucu veya taraflar arasındaki görüşmeler için bir mekân olarak hizmet etmeye hazır olduğunu belirtmişti. Bu tutumumuz değişmedi,” dedi.

Ayrıca Vasilenko, Astana’nın ‘ölçülü bir tarafsızlık’ pozisyonu aldığını ve hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerini sürdürdüğünü vurguladı.

Ülke makamlarının Birleşmiş Milletler (BM) tüzüğüne ve devletlerin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu da ekleyen diplomat, “Zamanla hizmetlerimize ihtiyaç duyulacağını düşünüyoruz, bu nedenle ölçülü bir pozisyon alıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra yetkili, savaşın Ukrayna, Rusya ve Kazakistan açısından büyük bir trajedi olduğuna işaret etti.

Geçtiğimiz hafta Doğu Ekonomi Forumu’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın 2022 baharında İstanbul’da varılan anlaşma temelinde Kiev ile müzakerelere dönmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

Putin’e göre, o dönemde olası bir barış anlaşmasının neredeyse tüm parametreleri üzerinde uzlaşılmıştı, ancak İngiltere sürece müdahale etti ve Ukraynalı yetkililer ‘farklı bir yol izledi’. Putin, Çin, Hindistan veya Brezilya’nın barış görüşmelerinde arabulucu olabileceğini kabul etti.

Tokayev: Rusya’yı yenmek imkânsız, savaşın sürmesi insanlık için tehdit

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English