Bizi Takip Edin

ASYA

Çin-Japonya gerginliği yeni yıla tırmanarak giriyor

Yayınlanma

Japonya’nın yeni ulusal güvenlik stratejisinde Çin’i “en büyük stratejik tehdit” ilan etmesinin ardından başlayan gerginlik devam ediyor. Yeni yıla günler kala, Tokyo’dan  Pekin’i kızdıracak bir adım daha geldi.

İktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) Meclis Genel Sekreteri Seko Hiroşige öncülüğündeki heyeti, Çin’in “kırmızı çizgi” olarak kabul ettiği Tayvan’ı ziyaret etti ve bölgenin yöneticisi Tsai Ing-wen ile görüştü.

Görüşmede, Çin’i işaret eden Japon heyeti, yeni savunma stratejisini vurgulayarak, “Tayvan Boğazı’ndaki statükoyu değiştirmeye yönelik tek taraflı girişimlere tolerans göstermeyeceklerini” söyledi. Japonya’nın Tayvan’ı “son derece önemli ortak” olarak tanımladığını ifade eden Seko Hiroşige, Çin’e karşı “Japonya ve Tayvan’ın, bölgesel barışı korumak için el ele çalışması gerektiğini” savundu.

Tokyo’nun savunma stratejisi bölgeyi kızıştırdı

Tokyo yönetiminin “dönüm noktası” diye nitelendirdiği yeni savunma stratejisi ile 60 yıllık savunma doktrininden “karşı saldırı” pozisyonuna geçmek için üst düzey silahlanma kararı alması ve savunma bütçesini iki katına artırması Asya-Pasifik’te gerginliği had safhaya çıkardı. Güney Kore, Japonya’nın yeni savunma stratejisi belgesini şiddetle kınarken, Çin ve Rusya bölgede “barış ve istikrarı korumak” gerekçesiyle Doğu Çin Denizi’nde askeri tatbikat başlatmıştı. Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) ise ilk tepki olarak füzen atışı yapmış ve ardından güçlü bir protesto açıklaması yayınlamıştı.

Karşılıklı gerilim sonrası bölgede askeri tatbikatlar ve hareketlilik artış gösterdi. Geçen hafta Güney Kore, Japonya’nın yeni savunma belgesinde hak iddia ettiği adacıkların etrafında askeri tatbikat düzenledi. Çin ve Rusya donanmalarının Doğu Çin Denizi’nde düzenlediği 2022 Ortak Deniz Tatbikatı ise dün sona erdi. Diğer yandan, ABD’de, “Çin’in çok boyutlu tehditlerine” dair hükümlerin yanı sıra Tayvan’ın kendi savunmasını güçlendirmesine destek için 5 yılda 10 milyar dolara kadar askeri yardım sağlanmasını öngören düzenlemelerin de yer aldığı 2023 Ulusal Savunma Yetki Yasası’nın yürürlüğe girmesinin ardından, Pekin yönetimi Tayvan etrafındaki askeri hareketliliğini artırdı. Çin Halk Kurtuluş Ordusu Batı Cephesi Komutanlığı, “ABD ile Tayvan adası arasında artan gizli yakınlaşmaya yanıt olarak” 71 askeri hava aracı ve 7 gemi ile tatbikat yürüttüklerini açıkladı.

Pazar günü ise, Japonya’nın 11. Bölgesel Sahil Güvenlik Karargahı, Çin Sahil Güvenlik gemilerinin Japonya karasularında 72 saatten uzun bir süre kaldığını ve bunun 2012’den bu yana Japon karasularındaki en uzun kesintisiz “izinsiz giriş” olduğunu açıkladı. Çin gemilerinin, Senkaku adalarının çevresinde olduğu bildirildi.

Diplomatik süreç yavaşladı

Normalde, Japonya, Güney Kore ve Çin liderleri her yıl üçlü müzakere için bir araya gelme konusunda anlaşmıştı. Ancak son 2 yıldır yapılamayan zirve bu yıl da gerçekleştirilemedi. Üç Doğu Asya ülkesinden liderlerin son toplantısı Aralık 2019’da Çin’in güneybatısındaki Chengdu şehrinde yapılmıştı. 2023’de üçlü zirvenin yapılacağına dair henüz bir işaret yok.

Geçen ay ise Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Japonya Başbakanı Fumio Kişida, Bangkok’taki APEC Liderler Zirvesinde yaklaşık üç yıl sonra ilk resmi yüz yüze görüşmeyi gerçekleştirmişti. İki lider görüşmede, denizcilik diyaloglarını derinleştirme, Tayvan ve toprak anlaşmazlıkları konusundaki farklılıkları yönetme ve bir askeri yardım hattı açma konusunda anlaşmıştı. Bu görüşmeden hemen birkaç gün sonra ise iki ülke, video konferans üzerinden denizcilik işleri konusunda istişare başlatmış ve yetkililer, iki ülke liderlerinin vardıkları anlaşmayı “ciddiyetle uygulama” sözü vermişti.

Ancak ilişkiler söz verilen seyirde ilerlemedi. Savunma stratejisini ABD ile tamamen uyumlu hale getiren ve Washington’ın bölgede Çin’i çevreleme politikasında öncü rol üstlenen Japonya, Çin’i “en büyük tehdit” ilan ederken, Pekin ise Tokyo’nun silahlanma kapasitesini ve savunma bütçesini artırmasını kendisine tehdit olarak görerek bölgedeki askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı.

Öte yandan bu yıl, Çin-Japonya diplomatik ilişkilerinin normalleştirilmesinin 50. yıldönümü idi. İki ülke yeni yıla aralarındaki bu krizle girerken, Japonya Dışişleri Bakanı Yoshimasa Hayashi önümüzdeki hafta Pekin’i ziyaret edecekti. Ancak artan Kovid-19 vakaları sebebiyle ziyaretin Ocak ayının sonuna ertelendiği bildirildi. Bu ziyaretin iki ülke liderinin Bangkok’taki görüşmesi sırasında kararlaştırıldığı kaydedilmişti. Ancak Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük askeri yığınak stratejisini açıklaması ve Çin’i de mücadele edilecek baş tehdit olarak ilan etmesi sonrası bu ziyaretin ve iki ülke ilişkilerinin yeni yılda umut vadedeceği düşünülmüyor. Nitekim Pekin, Japonya’nın, kendisini de hedef alan, üst düzey silahlanma planına şiddetle itiraz ediyor ve Hayashi’nin ziyareti bu itirazları yumuşatmak için yeterli olmayacaktır.

Japonya planlarını ABD ile uyumlulaştırıyor

Çin, diğer yandan Washington’ı Japonya’yı kendisine karşı kışkırtmakla suçluyor. ABD’nin, Çin’i komşuları aracılığıyla kuşatma stratejisinde Japonya en ön safta yer alıyor. Öyle ki, Japonya’nın yeni ulusal savunma strateji belgesinde, ABD-Japonya ittifakını daha da güçlendirmek temel hedeflerin başında yazılırken, Amerika Birleşik Devletleri ile ittifak, Japonya’nın güvenlik politikasının “mihenk taşı” olarak tanımlanıyor. ABD ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan da Tokyo’nun bu kararını “cesur ve tarihi” olarak nitelendirerek, “ABD-Japonya ittifakını güçlendireceğini ve modernize edeceğini” açıklamıştı.

Ayrıca ABD, İngiltere ve Avustralya ile Asya-Pasifik’te Çin’i baskılamak için geçen yıl Eylül ayında kurduğu AUKUS ittifakına Japonya’yı da dahil etme arayışı içerisinde. Tokyo geçen ay, bölgede güvenlik işbirliği amacıyla İngiltere ile askeri anlaşma imzalayacağını duyurmuştu. Bu anlaşmanın bir yandan Pasifik’te İngiltere’nin önünü açarken, diğer yandan da AUKUS’u genişletebilecek bir adım olduğu yorumları yapılıyor. ABD’nin gelecekte Çin’e karşı Japonya’yı ve hatta Kanada’yı AUKUS’a dahil etme planları yaptığı biliniyor.

Washington, Tayvan’ı silahlandırmaya devam ederken, Japonya’nın “tek Çin” ilkesini ihlal eden Tayvan ziyareti de aslında Tokyo’nun Pekin ile “ilişkileri düzeltme” niyetinin olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Japon istatistiklerine göre Çin, 2007’den beri Japonya’nın en büyük ticaret ortağı olsa da, Tokyo yönetimi Çin’e olan ekonomik bağımlılığı azaltmanın yollarını arıyor.

Asya-Pasifik gündemi ise yeni yılda sıcaklığını korumaya ve hatta artırmaya devam edecek gibi görünüyor.

ASYA

Anketler Japonya’da iktidar bloğunun çoğunluğu kaybedebileceğini gösteriyor

Yayınlanma

Anketler Liberal Demokrat Parti-Komeito iktidar koalisyonunun pazar günü yapılacak parlamento seçimlerinde çoğunluğu kaybedebileceğini gösterirken, bundan sonra ne olacağı ve hükümeti kurmak için üçüncü bir partinin devreye girmesinin gerekip gerekmeyeceği konusunda spekülasyonlar artıyor.

Çoğunluk için 465 sandalyeli mecliste toplam 233 sandalyeye ihtiyaç var. Meclis 9 Ekim’de feshedildiğinde LDP 256, Komeito 32 olmak üzere toplam 288 sandalyeye sahipti. Ancak LDP merkezli bir rüşvet fonu skandalının kamuoyunda yarattığı tepki, iktidar bloğunun 55 sandalyelik çoğunluğunu tehlikeye attı.

Bu hafta başında Asahi Shimbun gazetesi tarafından yapılan bir anket, her iki parti için nihai sayımın 233 sandalyeden daha az olabileceğini öne sürdü ve böyle bir senaryoda bundan sonra ne olacağına dair sorulara yol açtı.

Her iki partinin nihai sandalye sayısına bağlı olarak, LDP ve Komeito için bir seçenek, daha küçük olan Halk için Demokratik Parti’yi (DPP) koalisyona davet etmek olabilir.

DPP Başkanı Yuichiro Tamaki salı günü gazetecilere yaptığı açıklamada partisinin LDP liderliğindeki bir iktidar koalisyonuna katılma niyeti olmadığını söyledi. Ancak Tamaki, DPP’nin LDP ile nükleer enerji ihtiyacı gibi hemfikir oldukları politikalarda işbirliği yapma olasılığını da göz ardı etmedi.

LDP ve Komeito küçük bir çoğunlukla iktidarı ellerinde tutsalar bile, diğer iki kilit eşiğe ulaşamadıkları takdirde ne kadar sorunsuz bir şekilde hükümet edebilecekleri konusunda soru işaretleri var.

Parlamento kuralları mutlak istikrarlı çoğunluk için en az 261 sandalye gerektiriyor. Bu da iktidardaki koalisyonun komisyonlara başkanlık etmesine ve komisyonlarda üye çoğunluğuna sahip olmasına olanak tanıyor. Muhalefet partileriyle aynı sayıda komite üyesine sahip olmak için iktidar koalisyonunun 244 sandalyeye ihtiyacı var.

Cuma günü BS Fuji Prime televizyon programında üçüncü bir koalisyon ortağı ekleme fikri sorulan LDP Genel Sekreteri Hiroshi Moriyama bunun mümkün olabileceğini belirtti.

Moriyama, partilerin politikalar konusunda hemfikir olmaları halinde birlikte çalışmalarının “önemli” olduğunu söyledi.

İktidar koalisyonunun bir diğer olası adayı, Alt Meclis’te 43 sandalyeye sahip olan ve LDP’nin anayasa revizyonu dahil bazı politika hedeflerini paylaşan Nippon Ishin no Kai.

Ancak salı günü Japonya Yabancı Muhabirler Kulübü’nde konuşan siyaset uzmanı ve Nihon Üniversitesi’nde emeritus profesör olan Tomoaki Iwai, DPP ve Nippon Ishin’in LDP liderliğindeki bir iktidar koalisyonuna katılma konusunda iç dirençle karşı karşıya olduğunu söyledi.

“DPP söz konusu olduğunda, Tamaki ve birkaç kişi dışında partideki herkes Japonya Anayasal Demokrat Partisi’ne (CDP) geri dönmek istiyor,” diyerek en büyük muhalefet gücüne atıfta bulundu.

CDP lideri Yoshihiko Noda, parlamento feshedildiğinde 98 sandalyeye sahip olan CDP’nin bir iktidar koalisyonunun mümkün olması halinde DPP ile koalisyona açık olduğunu ima etti. Hem CDP’yi hem de DPP’yi destekleyen Japon sendika grubu Rengo, onları işbirliği yapmaya teşvik ediyor.

Nippon Ishin’in bir LDP koalisyonuna katılması da Komeito’nun varlığı nedeniyle sorunlu. Komeito ve Nippon Ishin ilk kez bölge seçimlerinde kafa kafaya gidiyor ve bu da seçim sonrası bir ortaklığı zorlaştırıyor. Buna ek olarak, Nippon Ishin lideri Nobuyuki Baba’nın, özellikle bu yılın başlarında partinin ana merkezi Osaka’daki yerel seçim kayıplarından sonra, kendi sorunları var.

Iwai, “Nippon Ishin içinde, özellikle de genç parti üyeleri arasında Baba’dan kurtulmak isteyen sesler var” dedi.

Osaka Valisi Hirofumi Yoshimura’nın da CDP ile çalışmaya istekli olabileceğine dair işaretler olduğunu sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz ay Yoshimura, rüşvet fonu skandalıyla lekelenen LDP üyelerine karşı CDP ile ortak adaylar çıkarma fikrine sıcak bakıyor gibi görünüyordu. Her ne kadar bu kararın Baba’ya ait olduğunu söylese de, Ishiba 9 Ekim’de parlamentoyu feshetmeden önce Nippon Ishin ve CDP’nin adayları koordine etmek için çok az zamanı vardı.

LDP-Komeito koalisyonunun toplam sandalye sayısı 233’ün altına düşerse, LDP liderliğindeki bir iktidar koalisyonu ya da CDP liderliğindeki bir iktidar bloğu için yeterli sayıda sandalye elde etmek amacıyla tüm partiler arasında işbirliği yapmak için yoğun bir mücadele başlayabilir.

Ancak hızlı bir şekilde anlaşmaya varmaları gerekecektir. Yeni başbakanın resmen seçilmesi için önümüzdeki ay parlamentoda özel bir oturum düzenlenmesi planlanıyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

Xi’den Çin’in büyümesini teşvik etmek için ekonomi merkezli talimatlar

Yayınlanma

Devlet Başkanı Xi Jinping, tüm gözlerin Pekin’in Çin ekonomisini desteklemeyi amaçlayan teşvik paketine çevrildiği bir dönemde, geçtiğimiz hafta içinde ekonomi merkezli bir dizi talimat yayınladı.

Xi’nin son mesajı pazar günü kuzeydoğudaki Tianjin kentinde Çin’in ekonomik kalkınma bölgelerinin 40. yıldönümünü kutlamak üzere düzenlenen bir etkinlik sırasında verildi.

Xi’nin geçen hafta Fujian ve Anhui’ye yaptığı inceleme gezileri sırasında da dünyanın ikinci büyük ekonomisinin ne durumda olduğunu ve son dönemde uygulanan bir dizi politikanın nasıl hayata geçirildiğini ilk elden anlamaya çalıştığı görülüyor.

Xi’nin ‘kalkınma’ vurguları, Çin ekonomisi iç zorluklar ve küresel belirsizliklerin ortasında baskı altında ilerlerken ve yıllık büyüme hedefinin tutturulmasına ilişkin endişeler artarken geldi.

Fujian’daki gezisi sırasında Xi, “ilk olmaya cesaret etme ve kazanmak için çabalama” ruhunu çağrıştırırken, Anhui eyaletindeki Hefei’de ünlü bir sözden alıntı yaptı: “İnsan hayatta kaç kez savaşmak için anı yakalayabilir?”

Başbakan Yardımcısı He Lifeng pazar günü ilk ulusal düzeydeki Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Bölgesinin 40. yıldönümü münasebetiyle düzenlenen sempozyumda Xi’nin talimatını iletti.

Xi, “ulusal düzeydeki ekonomik ve teknolojik kalkınma bölgelerinin Çin’in modernizasyonunu ilerletmeye odaklanması, inovasyonu ve iç dinamizmi sürekli olarak teşvik etmesi … yüksek standartlı Kuşak ve Yol Girişimine katılması … ve ‘Çin’e Yatırım Yapın’ markasının oluşturulmasına yardımcı olması gerektiğini” vurguladı.

Çin’in son on yıllardaki dışa açılma ve reform sürecinin sembolleri olan bu bölgeler, Guangdong, Fujian ve Şanghay gibi kıyı bölgelerinden başlayarak yerel ekonomiler için önemli birer ekonomik büyüme motoru haline geldi.

Pinpoint Asset Management’ın başkanı ve baş ekonomisti Zhang Zhiwei, Xi’nin turlar sırasında yaptığı konuşmaların, ekonomiyi canlandırmak için “artan politikalar paketi” kararlarının alındığı eylül ayı sonundaki Politbüro toplantısında iletilen mesajla tutarlı olduğunu söyledi.

South China Morning Post’a konuşan Zhang, “Ekonomi baskı altında, bu nedenle [merkezi] hükümet yerel hükümet yetkililerini yerel ekonomiyi [canlandırmaya] yardımcı olmak için daha güçlü girişimlerde bulunmaları, daha fazla sorumluluk almaları ve daha proaktif olmaları için gerçekten harekete geçirmek istiyor” dedi.

Tianjin’de de bir konuşma yapan başbakan yardımcısı, kalkınma bölgelerinin yeni zorlukların farkına varması, reformlara öncülük etmesi, bölgesel kalkınmayı yönlendirmesi ve Çin’in ekonomik dönüşümü ile küresel entegrasyonuna öncülük etmesi gerektiğini söyledi.

Çin, 1984 yılında ilk ulusal düzeyde kalkınma bölgesinin kurulmasından bu yana 229 Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Bölgesi kurdu ve bu bölgeler yüksek kaliteli üretimin ilerletilmesinde ve açık, üst düzey ekonomik sistemlerin teşvik edilmesinde çok önemli bir rol oynadı.

Ticaret Bakanlığı’na göre yılın ilk altı ayında bu bölgeler 15.2 trilyon yuan (2.1 trilyon ABD$) sanayi üretimi gerçekleştirerek bir önceki yıla göre yüzde 3.7’lik bir artış sağladı.

Bölgeler ayrıca 1.3 trilyon yuan mali gelire katkıda bulunurken, vergi gelirleri de 1.2 trilyon yuana ulaştı.

Bölgeler ayrıca geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9,2’lik bir artışla 4,7 trilyon yuan ithalat ve ihracat değeri bildirdi.

Ancak aynı dönemde yabancı sermayenin fiili kullanımı yüzde 27,2 azalarak 16,6 milyar ABD dolarına geriledi.

Çinli liderler, cansız iç talepten, “yaklaşık yüzde 5” yıllık büyüme hedefine ulaşma konusundaki belirsizliğe kadar bir dizi ekonomik zorlukla mücadele ediyor.

Ekonomiyi canlandırmak için Pekin, büyümeyi yeniden canlandırmayı amaçlayan geniş çaplı bir politika saldırısı başlattı, ancak atılan adımların gidişatı değiştirmeye yetip yetmeyeceği konusunda soru işaretleri devam ediyor.

Maliye Bakanlığı ile İskan ve Kentsel-Kırsal Kalkınma Bakanlığı tarafından düzenlenen son basın toplantılarında, emlak ve maliye politikasına odaklanarak ekonomiyi istikrara kavuşturmayı amaçlayan bir dizi önlem açıklandı.

Bu adımlar, merakla beklenen Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi ve Politbüro oturumunun yanı sıra aralık ayı ortasındaki merkezi ekonomik çalışma konferansı da dahil olmak üzere yaklaşan üst düzey toplantılar için zemin hazırlıyor.

Bu önemli toplantılarda büyümenin artırılması ve Çin ekonomisinin karşı karşıya olduğu karmaşık zorlukların üstesinden gelinmesi için daha geniş stratejiler belirlenmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

Apple CEO’su Tim Cook bu yıl Çin’e ikinci ziyaretini yapıyor

Yayınlanma

Apple CEO’su Tim Cook, ABD’li teknoloji devinin cihaz üstü yapay zeka (AI) sisteminin yerel lansmanına ilişkin spekülasyonlar sürerken, pazartesi günü Pekin’e gitti. Cook’un bu yıl Çin anakarasına yaptığı ikinci ziyaret.

Weibo’da yönetici tarafından yayınlanan gönderilere ve yerel basında çıkan haberlere göre Cook’un ülkeye yaptığı son ziyarette kendisine ünlü Çinli fotoğrafçı ve film yapımcısı Chen Man eşlik etti ve Pekin’in Shunyi bölgesindeki bir çiftlikte Çin Tarım Üniversitesi ve Zhejiang Üniversitesi’nden öğrencilerle bir araya geldi.

Cook, salı günkü son Weibo paylaşımında, müşterilerle ve şirketin yerel personeliyle tanışmak üzere Pekin şehir merkezindeki bir Apple Store’u ziyaret ettiğini söyledi.

Apple, Cook’un son ziyaretindeki güzergahına ilişkin salı günü yapılan yorum talebine hemen yanıt vermedi. Çin’deki herhangi bir bakanlıktan da Cook’la bu hafta içinde bir araya gelindiğine dair bir açıklama yapılmadı.

Bu Cook’un bu yılki ikinci Çin gezisi. Mart ayında Cook, Shanghai’de önemli tedarikçilerle bir araya geldiği ve şirketin anakara, Hong Kong, Tayvan ve Makao’yu kapsayan Büyük Çin bölgesindeki 57. Apple Store’un açılışını yaptığı bir tur gerçekleştirmişti.

Apple CEO’sunun anakaraya yaptığı son ziyaret, şirketin en büyük pazarlarından birinde tutunmaya devam etme çabalarını yansıtıyor, zira analistler Apple Intelligence’ın geciken yerel mevcudiyeti nedeniyle iPhone 16’ya yönelik tüketici coşkusunun ılımlı olduğunu düşünüyor.

Apple’ın iPhone için mobil işletim sistemi iOS 18.1’in en son güncellemesini yakında yayınlaması bekleniyor. Şirket, dünyanın en büyük akıllı telefon pazarında iPhone 16 için yapay zeka özellikleri tedarik edecek Çinli bir ortağı olup olmayacağını açıklamadı.

Çinli Android telefon satıcıları halihazırda cihazlarında yeni yapay zeka özelliklerini öne çıkarıyor. Güney Koreli dev Samsung Electronics bu yılın başlarında Baidu’nun AI modelinin firmanın en yeni amiral gemisi akıllı telefon serisi Galaxy S24′ e entegre edileceğini duyurmuştu.

Cook’un Weibo’daki son paylaşımının ardından bazı Çinli internet kullanıcıları Apple Intelligence’ın anakarada hızlı bir şekilde piyasaya sürülmesi çağrısında bulundu.

Apple’ın ağustos ayındaki kazanç çağrısı sırasında Cook, şirketin Çin ve Avrupa Birliği’ndeki düzenleyicilerle iPhone kullanıcılarına yapay zeka özellikleri getirme konusunda “çok yapıcı bir şekilde angaje olduğunu” söyledi. “Bunu yapmayı taahhüt etmeden önce yasal gereklilikleri anlamamız ve bunu yapmak için bir program taahhüt etmemiz gerekiyor” dedi.

Bu arada, Xiaomi’den Oppo ve Vivo’ya kadar önde gelen Çinli Android telefon üreticileri en yeni cihazlarında üretken yapay zeka (GenAI) işlevlerini öne çıkarıyor. GenAI, kullanıcı istemlerine yanıt olarak görüntü, metin, video ve diğer medyaları oluşturabilir.

Bu yılın ağustos ayı itibariyle Çinli düzenleyiciler, tamamı anakara teknoloji firmaları tarafından geliştirilen toplam 188 GenAI hizmetini onayladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English