Bizi Takip Edin

ASYA

Çin’de ‘devlet sırlarının’ kapsamını genişleten yasa değişikliği kabul edildi

Yayınlanma

Çin’de devlet sırlarının kapsamını genişleten yasal değişiklik kabul edildi.

Xinhua’nın haberine göre, Çin’de yasama organı işlevini gören Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, bugün sonra eren oturumunda, 1988 tarihli Devlet Sırlarını Koruma Kanunu’nda değişiklik tasarısını kabul etti.

Devlet Başkanı Xi Jinping’in imzalayarak onayladığı değişikliğin, yürürlüğe girdiği kaydedildi.

Bu, yasanın kabulünden bu yana yapılan ilk kapsamlı değişiklik oldu.

Yasanın içeriği henüz kamuoyuna açıklanmazken değişiklikle, “devlet kurumlarının çalışma sırlarının” da “devlet sırrı” niteliğinde yasal koruma altına alınması bekleniyor.

Çin’in en üst düzey yasama organı bu hafta oturumlara başlıyor

‘Çalışma sırları’

Yasa değişikliğinin oluşturulmasından sorumlu Ulusal Halk Kongresi yetkilisi Luo Yuan, tasarı aşamasında devlet televizyonu CCTV’ye yaptığı açıklamada, “çalışma sırlarının” mevcut uygulamada halihazırda “devlet sırrı” olarak ele alındığını, değişikliğin bu alanda “idari ilke ve standartları” belirlemeyi hedeflediğini belirtmişti.

Luo, değişikliğin, devlet kurumlarına, “çalışmalarıyla alakalı ve çalışmalarından edindikleri, içeriği itibarıyla devlet sırrı olmasa da açıklanmasının olumsuz etkileyebilecek bilgileri koruma sorumluluğu” getireceğini ifade etmişti.

Değişiklik taslağında “olumsuz etki”, “devlet kurumlarının işleyişini etkileyecek, ulusal güvenliğe ve kamu çıkarına zarar verecek haller” olarak tanımlanmıştı.

CCTV’nin haberine göre, değişiklikle devlet sırlarına vakıf kamu görevlilerine görevlerinden ayrıldıktan sonra gizlilik konusunda zorunlu eğitim verilmesi ve gizlilik dereceli belge ve materyalleri iade etmesi istenecek.

Ayrıca devlet sırlarına vakıf kamu görevlilerinin yurt dışına seyahat etmek için belirli bir süre öncesinden izin almaları zorunlu tutulacak.

‘Devlet sırrının’ kapsamı genişliyor

Öte yandan değişiklik, ilgili otoritelerin, “devlet sırrı” niteliğindeki bilgilerin kapsamında, “bilimsel sav ve değerlendirmelerle dayalı zamanlı düzenlemeler yapabilme” yetkisi tanıyacak.

İlk kez Ekim 2023’te Kongre’ye sunulan değişiklik tasarısının, ABD ile Çin arasında jeopolitik gerilimlerin arttığı, buna bağlı istihbarat savaşlarının kızıştığı bir döneme denk denk gelmesi dikkati çekmişti.

Değişikliğin, “devlet sırrı” tanımını daha kapsamlı ve ucu açık hale getirmesinin ülkede iş yapan yabancı yatırımların endişelerini artıracağı öngörülüyor.

Casuslukla Mücadele Yasası

Çin’de Casuslukla Mücadele Yasası’nda Temmuz 2023’te yürürlüğe giren değişiklikle, kamu otoritelerinin ulusal güvenlikle bağlantılı konularda soruşturma yetkileri genişletilmişti.

Değişikliğin ardından, ülkede faaliyet yürüten uluslararası danışmanlık şirketleri ve yabancı yatırımcılar tedirgin olmuştu.

Yatırımların planlaması için kritik önemdeki ekonomik ve ticari bilgi sağlayan kuruluşlara yönelik baskılar ülkede neyin açık piyasa bilgisi, neyin devlet sırrı olduğuna ilişkin sınırların belirsizleştiği algısına yol açmıştı.

Çin’de AB Ticaret Odasının Başkanı Jens Eskelund, Pekin yönetiminin ulusal güvenliğe yönelik artan hassasiyetin yanı sıra yasal düzenlemelerdeki belirsizliklerin yol açtığı endişeleri giderecek açıklığı sağlaması gerektiğini vurgulamıştı.

ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo da Çin’de iş yapan Amerikan şirketlerinin Casuslukla Mücadele Yasası’ndaki belirsizliklerden, danışmanlık şirketlerine yönelik baskınlardan, veri denetimlerinin sıkılaştırılmasından ve kural değişikliklerine ilişkin gerekli bilgilendirmenin yapılmamasından duydukları endişeleri muhataplarına aktardığını bildirmişti.

ASYA

Kishida enerji dönüşümünü desteklemek için ‘Asya’nın OECD’si’ çağrısında bulundu

Yayınlanma

Başbakan Fumio Kishida cuma günü yaptığı açıklamada, Japonya’nın temiz enerji konusunda diğer Asya hükümetleriyle işbirliğini derinleştireceğini belirtirken, yeşil dönüşüm için kural ve kılavuzların belirlenmesine yardımcı olacak bir “Asya OECD’si” vizyonunu açıkladı.

Kishida cuma günü Japonya İş Federasyonu ya da Keidanren tarafından düzenlenen Asya İş Zirvesi’nde konuştu. Etkinliğe aralarında Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi, Filipinler-Japonya Ekonomik İşbirliği Komitesi ve Endonezya Ticaret ve Sanayi Odası’nın da bulunduğu 11 Asya ekonomisinden 13 iş grubunun temsilcileri katıldı.

Kishida zirvenin kapanış konuşmasında Japonya’nın “Asya’nın karbonsuzlaştırılmasına öncülük edeceğini ve Asya’da büyük bir karbonsuzlaştırma pazarı yaratmak için işbirliğini güçlendireceğini” söyledi. Kishida, sıfır karbon emisyonuna ulaşma gibi zor bir görev söz konusu olduğunda “çok benzer bir durumda” oldukları için ülkesinin yeşil dönüşüm deneyimini diğer Asya ülkeleriyle paylaşabileceğini söyledi.

Tokyo, örneğin yeşil enerji ve elektrikli araçlarla ilgili tedbirleri benimseme konusunda daha proaktif olan Avrupa Birliği’ne kıyasla karbonsuzlaştırma konusunda daha kademeli ve iş dostu bir yaklaşım benimsenmesi için baskı yapıyor. Tokyo, imalat ağırlıklı ekonomisi için hızlı bir geçişin başarılmasının zor olacağı ve bunu yapmaya çalışmanın otomobil üretimi gibi kilit sektörlerin rekabet gücüne zarar verebileceği endişesini sık sık dile getiriyor.

Japonya, ASEAN’ın da daha yeşil bir ekonomi ile ekonomik büyümeyi teşvik etme arasında denge kurma konusunda benzer bir ikilemle karşı karşıya olduğunu düşünüyor.

Kishida AZEC’i ilk olarak 2022 yılında önerdi ve ertesi yıl dokuz ASEAN üye ülkesiyle birlikte başlattı. İlk zirve Aralık 2023’te yapıldı.
Başbakan, yeni girişimin, Tokyo tarafından finanse edilen Cakarta merkezli uluslararası bir düşünce kuruluşu olan ASEAN ve Doğu Asya Ekonomik Araştırma Enstitüsü’nde (ERIA) ulaşım ve elektrik gibi sektörlerde karbonsuzlaştırma programlarını desteklemek için bir “Asya sıfır emisyon merkezi” kuracağını söyledi.

Kishida, düşünce kuruluşunun “Asya’nın OECD’si” gibi olmasını ve çeşitli sektörlerde uluslararası kural ve standartların belirlenmesine katkıda bulunmasını istediğini belirtti ve bu sonbaharda Laos’ta ikinci bir AZEC zirvesi düzenlenmesi için görüşmelerin sürdüğünü söyledi. “Bu yılın, gelecek on yıl için belirli eylem planları üzerinde ilgili ülkelerle anlaşmaya varma yılı olmasını istiyorum” dedi.

Yapay zeka stratejisi konusunda Kishida, Nikkei’nin daha önce Japonya’nın ülkedeki ve Asya’nın başka yerlerindeki şirketler arasında, ilgili Asya ülkelerinin dillerine ve kültürlerine daha uygun yapay zeka geliştirmek için işbirliğini destekleyeceği yönündeki haberini doğruladı. “Ne yazık ki Japonca, küresel toplumda küçük bir dil,” diyen Kishida, Asya ülkelerinin yapay zekanın faydalarından tam olarak yararlanmak için birlikte çalışması gerektiğini sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Kırgızistan’da darbe girişimi

Yayınlanma

Kırgızistan Milli Güvenlik Devlet Komitesi’nden (GKNB) yapılan açıklamada, ülkenin güvenlik kurumlarının erken müdahalesi sayesinde düzenlenen darbe girişiminin önlendiği belirtildi.

Açıklamada, “Vatandaşların güvenliğini sağlamaya ve anayasal düzenin temellerini korumaya yönelik tedbirlerin bir parçası olarak, şiddet kullanarak iktidarı ele geçirmeyi ve vatandaşların ölümüyle sonuçlanan kitlesel kaos tertip ederek ülkedeki sosyo-politik durumu istikrarsızlaştırmayı planlayan yıkıcı bir grubun yasa dışı faaliyetleri bastırılmıştır,” ifadelerine yer verildi.

RİA Novosti‘nin haberine göre açıklamada, suç örgütünün dinci fanatikleri de içerdiği kaydedildi.

Ülkenin güvenlik kurumları tarafından yürütülen soruşturma ve operasyonel tedbirler sırasında, dört Kırgız vatandaşının gözaltına alındığı ve geçici bir gözaltı merkezine götürüldüğü bilgisine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Gözaltına alınanların evlerinde ve araçlarında yapılan aramalarda el yapımı patlayıcılar, ateşli silahlar, mühimmat, telsizler, kurşun geçirmez yelekler, kolluk kuvvetleri üniformaları, insansız hava araçları, aşırılıkçı yayınlar ve diğer yasaklı materyaller bulunmuş ve bunlara el konulmuştur.”

Öte yandan açıklamada, soruşturma ve operasyonel faaliyetlerin halihazırda devam ettiği vurgulanarak ilerleyen bir tarihte gerekli bilgilerin kamuoyuna açıklanacağına dikkat çekildi.

Daha önce Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un 5-6 Temmuz tarihlerinde Azerbaycan’ı ziyaret etmeyi ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) gayrı resmi zirvesine katılmayı planladığı bildirilmişti.

Rusya gözünden Türkiye’nin Orta Asya politikası

Okumaya Devam Et

ASYA

Filipinler ve Japonya Karşılıklı Erişim Anlaşması’na hazırlanıyor

Yayınlanma

Filipinler ve Japonya, Güneydoğu Asya ülkesi ile Çin arasında Güney Çin Denizi’nde tırmanan gerilimin ortasında, savunma ve dışişleri bakanlarının pazartesi günü Manila’da yapacakları kritik “iki artı iki” toplantısıyla güvenlik ortaklıklarını bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor.

Türünün ikinci örneği olan görüşmelerin odak noktalarından biri, iki ülke arasında askerlerin erişimini kolaylaştıracak ve ortak askeri tatbikatları kolaylaştıracak potansiyel bir karşılıklı erişim anlaşması (RAA) olacak.

Bu türden ilk Filipinler-Japonya toplantısı 2022 yılında, Manila ile Pekin arasındaki diplomatik ilişkileri yakınlaştıran dönemin Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte döneminde yapılmıştı. Buna karşılık önümüzdeki hafta yapılacak görüşmeler, ülkenin jeopolitik bağlılığını yeniden Washington’a kaydıran Başkan Ferdinand Marcos Jr. döneminde gerçekleştirilecek.

Çin, Filipinler’in Güney Çin Denizi’ndeki Scarborough Sığlığı ve İkinci Thomas Sığlığı’na yaptığı ikmal görevlerini egemenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle tazyikli su ve çarpışmalarla bastırarak karşı çıkıyor. Filipinler ise Çin’in kendi egemenliğini ihlal ettiğini ve uluslararası hukuku çiğnediğini iddia ediyor.

Filipinler’deki Amador Araştırma Hizmetleri’nin CEO’su Julio Amador, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, “bence Japonya, Güney Çin Denizi’nin bölgede daha geniş bir çatışmayı tetikleyebilecek bir parlama noktası olmasından çok endişe duyuyor” dedi.

Güneydoğu Asya uzmanı ve Japonya Ulusal Politika Çalışmaları Enstitüsü’nde doçent olan Yusuke Takagi, karşılıklı erişim anlaşmasının imzalanmasının “Japonya’nın Filipinler’in yaptıklarını desteklediği” yönünde bir sinyal göndereceğini söyledi.

Nikkei’ye konuşan Yusuke Takagi, “RAA, ordunun acil bir durumda bir şey yapması durumunda bir yedektir. RAA’nın bir şeyleri hemen değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Japonya’dan Filipin Sahil Güvenliğine] gemi sağlanması daha çok oyunun kurallarını değiştirir” dedi.

Filipinler ve Japonya arasında daha yakın bir ilişkinin başka sonuçları da olabilir. Hawaii’deki Pacific Forum International’da siber güvenlik ve kritik teknolojiler direktörü olan Mark Manantan, ikiden fazla iki görüşmesinin, Amerika’nın “Trump başkanlığında bir kez daha daha içe dönük, işlemci ve hatta değişken” olması durumunda bile ABD-Japonya-Filipinler üçlü ilişkileri için bir tür “gelecek güvencesi” işlevi gördüğünü söyledi.

Üç ülke bu yılın başlarında Washington’da tarihi bir üçlü zirve düzenleyerek Çin’in artan etkisine karşı Hint-Pasifik bölgesinde savunma ve ekonomik işbirliğini güçlendirmek için birleşik bir cephe sergilediler.

Manantan, Japonya’nın Filipinler ile yürüttüğü iki artı iki angajmanının, özellikle Güney Çin Denizi’nde hak iddia eden diğer Güneydoğu Asya ülkeleriyle gelecekte yürüteceği diyalog için bir “şablon” olabileceğini belirtti. “Japonya, olası bir Japonya-Vietnam-Filipinler diyaloğunun şekillendirilmesinde kolaylaştırıcı bir rol oynayabilir. Yani burada koalisyon kurma konusunda pek çok olasılık var” dedi.

Japonya’nın RAA gibi yasal anlaşmalarla bölgede artan varlığı daha fazla potansiyel çerçeveye kapı açabilir. Manantan, Japonya’nın Avustralya ile de RAA’sı olduğu göz önüne alındığında, Japonya-Filipinler-Avustralya ortaklığını “ABD-Japonya-Filipinler üçlüsünün bir yinelemesi” olarak görmenin kendisini “şaşırtmayacağını” söyledi.

Amador ayrıca Tokyo ve Manila arasındaki RAA anlaşmasının Japonya’ya bölgede ABD ve Avustralya’nın sahip olduğu “bazı ayrıcalıkları” vereceğini belirtti.

NATO Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda ile güvenlik bağlantılarını artıracak

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English