Diplomasi
Çinli uzmanlara göre Trump’ın konuşması ‘meydan okumalar’ içeriyor

Donald Trump pazartesi günü yaptığı yemin töreni konuşmasında “Amerika’nın düşüşünün sona erdiğini” ilan ederek, Çin dahil rakiplerinin artan meydan okumaları karşısında ülkenin dünyadaki “hak ettiği yeri” geri kazanmasına yönelik iddialı bir planın ana hatlarını çizdi.
Trump, 2017’de ABD başkanı olduğunda yaptığı konuşmayla ve dört yıl önce selefi Joe Biden’ın yaptığı ve her ikisi de iç politika odaklı olan konuşmayla kıyaslandığında oldukça uzun konuştu ve dış politikaya daha fazla vurgu yaptı.
Analistler Trump’ın “yeni bir ulusal başarı çağı” vaat ettiği ve açılış konuşmasında ilk kez Çin’e seslendiği ilk dönemine kıyasla daha kendinden emin göründüğünü söyledi.
Konuşmanın aynı zamanda Pekin’in ekonomik, teknolojik ve askeri yetenekleriyle birlikte etkisinin de artmasıyla Washington için son on yılda değişen gerçekliğin altını çizdiğini söylediler.
Pekin’deki Renmin Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Shi Yinhong, “Bugünün ülkem için çok olumlu bir gün olduğunu düşünmüyorum” dedi.
South China Morning Post’a konuşan Shi, Trump’ın “her ulusun gıpta edeceği bir ülke olacağız ve artık kendimizden faydalanılmasına izin vermeyeceğiz” iddiasının Pekin’i muhtemelen alarma geçireceğini söyledi.
Trump ayrıca Amerika’nın “yeniden üretici bir ulus” olacağını ve kendisini yeniden “büyüyen bir ulus” olarak göreceğini söyledi – sadece zenginliğini artıran değil aynı zamanda “topraklarını genişleten” bir ulus.
Shi, bunun Trump’ın yönetiminin henüz ilk günü olduğunu belirtti, “Dört ya da sekiz yıl öncesine kıyasla Trump’ın Çin ile daha fazla uğraşması gerekecek. Ancak yaklaşımı büyük ölçüde sabit kalacaktır: kandırmak, zorlamak ve kontrol altına almak” dedi.
Singapur’daki ISEAS – Yusof Ishak Enstitüsü’nde misafir kıdemli araştırmacı olan Pang Zhongying de Trump’ın imalat konusundaki vaadinin Washington’un küresel tedarik zincirini yeniden yapılandırma ve Çin’e olan bağımlılığını azaltma çabalarının bir parçası olduğunu söyledi.
“ABD’nin, ‘Doğu yükseliyor ve Batı geriliyor’ söylemleri arasında Çin’in hızlı yükselişi nedeniyle Çin’den gelen baskıyı hissettiğine dair çok az şüphe var” dedi.
ABD Senatosu, Çin şahini Marco Rubio’yu yemin töreninden saatler sonra oybirliğiyle Trump’ın dışişleri bakanı olarak onayladı ve Pang bunun Çin’le yüzleşme konusunda iki partinin de görüş birliğine vardığının bir başka işareti olduğunu söyledi.
Ancak Pang’a göre Trump, ilk döneminde sık sık yaptığı gibi, özellikle Biden’ın yaklaşımıyla kıyaslandığında, Pekin’e yönelik gümrük tarifelerini ve diğer çatışmacı politikaları haklı çıkarmak için Çin tehdidini kullanmaya çalıştı.
Trump’ın ilk başkanlığı, Amerika’nın Çin ile angajman politikasının sona ermesi ve ticaret ve teknolojiden jeopolitiğe kadar her şeyi kapsayan, kısasa kısas bir rekabetin başlamasıyla Washington’un Çin politikasında son elli yılın en büyük değişimine sahne oldu.
Biden, Washington’un vurgusunu gümrük tarifelerinden ihracat kontrolleri ve düzenlemelerine kaydırırken, ABD’nin ittifaklarını güçlendirmeye, tedarik zincirlerinde esneklik oluşturmaya ve Amerika’nın Çin’e olan bağımlılığını azaltmaya çalıştı.
Ancak Trump Pazartesi günü hiç vakit kaybetmeden Biden’ın iç ve dış politikalarını kınarken, “dünyanın gördüğü en güçlü orduyu” inşa etme ve Mars’a ABD’li astronotlar gönderme sözü vererek Washington’un Pekin ile yoğunlaşan askeri ve uzay yarışına açık bir göndermede bulundu. “Gelecek bizim ve altın çağımız daha yeni başladı” dedi.
Trump’ın önemli bir müttefiki olan ve Devlet Verimlilik Departmanını yönetecek olan SpaceX CEO’su Elon Musk, 2026 yılına kadar Mars’a mürettebatsız görevler göndermeyi hedefliyor. Bu arada uzayda ABD’nin güçlü bir rakibi olan Çin de uzay programını istikrarlı bir şekilde ilerletiyor ve 2028 gibi erken bir tarihte Mars’tan Dünya’ya örnek getirebilir.
Trump’ın sert söylemlerine rağmen, Washington’daki Çin-Amerika Çalışmaları Enstitüsü’nde kıdemli politika uzmanı olan Sourabh Gupta, yeni yönetimin “Çin meydan okumasının ölçeğini net bir şekilde takdir etmekten” yoksun olduğunu söyledi.
Gupta, “Stratejiler esasen ABD’nin baskın küresel ekonomik güç olarak kalması ve bu bolluğu ve kaldıracı kullanarak Pekin ile ilişkilerinde endüstriyel ve askeri gücün kilit merkezleri arasında kolektif disiplin uygulaması üzerine kurulu” dedi.
Gupta’ya göre Washington yakın gelecekte “Çin’in artan etkisi ve kabiliyetleri karşısında duygusal tepkiler verme lüksüne sahip olabilir ve Çin sisteminin tıpkı Sovyetler’in yaptığı gibi kendi çelişkilerinin doğal sınırlarına dayanacağını umabilir”.
Ancak Çin’in sürekli yükselişinin Amerika’nın karşısına tarihinde benzeri olmayan, ekonomik büyüklüğü ve kabiliyetleri bir gün ABD’yi geçebilecek bir rakip çıkarabileceğini söyledi.
Diplomasi
AB, Boeing uçaklarına gümrük vergisi getirmeyi planlıyor

Brüksel, Washington ile ticaret görüşmelerinin başarısız olması halinde, daha fazla misilleme önlemleri kapsamında Boeing uçaklarına gümrük vergisi uygulamayı planlıyor.
Financial Times’ın haberine göre AB ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu, sivil uçakları yıllık yaklaşık 100 milyar avroluk ABD ithalatı listesine dahil edecek.
Fakat bu önlemler, AB’nin ABD gümrük vergilerinin azaltılmasında yeterli ilerleme kaydetmemesi halinde yürürlüğe girecek ve üye ülkelerin ağırlıklı çoğunluğunun onayı gerekiyor.
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan’da AB’den yapılan neredeyse tüm ihracata en az yüzde 20 ek gümrük vergisi uygulamaya koymuş fakat 9 Nisan’da “müzakerelere zaman tanımak” için bu oranı 90 günlüğüne yüzde 10’a indirmişti.
ABD’nin AB’nin çelik, alüminyum ve otomobillerine uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergileri ise devam ediyor.
AB de müzakere sürecine yardımcı olmak için Harley-Davidson motosikletleri, tavuk eti ve giyim dahil olmak üzere 21 milyar avro değerindeki ABD mallarına uyguladığı misilleme gümrük vergilerini 14 Temmuz’a kadar askıya aldı.
Yetkililer, anlaşma sağlanamadığı takdirde, uçak ve muhtemelen kimyasal ürünleri de içerecek bir sonraki gümrük vergisi dalgasının da muhtemelen o tarihten itibaren uygulanacağını belirtti.
Yetkililer, perşembe günü yayınlanması beklenen hedef listesinin hâlâ değişebileceği konusunda uyarıda bulundu. Eurostat verilerine göre, AB 2024 yılında ABD’den yaklaşık 18,3 milyar avro değerinde uçak, uzay aracı ve parça ithal etti.
Müzakereleri yürüten AB Ticaret Komiseri Maroš Šefčovič salı günü Avrupa Parlamentosu’nda (AP) yaptığı açıklamada, AB’nin ABD’ye ihracatının yüzde 70’inin şu anda gümrük vergisine tabi olduğunu söyledi.
ABD, ilaç, yarı iletkenler ve diğer ürünlere sektörel gümrük vergilerini uygulamaya koyarsa, bu rakam yüzde 97’ye, yani 549 milyar avroya ulaşacak. Mevcut ticaret hacmine göre, ABD her yıl 100 milyar avrodan fazla gümrük vergisi toplayacak.
Komiser, “Şimdi ABD’nin adil ve dengeli bir çözüme doğru ilerleme kaydetmeye hazır olduğunu göstermesi gerekiyor. Müzakere yoluyla bir çözümün bizim için açık ve tercih edilen sonuç olmaya devam etmesi nedeniyle ABD ile görüşmelere tam olarak bağlıyız. Fakat ABD ile görüşmelerimiz gerekli sonuçları vermezse, ‘tüm seçenekleri masaya yatırarak’ ‘eşit şartları yeniden tesis etmek’ amacıyla alternatiflere hazır olacağız,” dedi.
Havacılık ve uzay endüstrisi, entegre tedarik zincirlerinde maliyet artışlarının hissedilmeye başlamasıyla Trump’ın ticaret savaşına uyum sağlamak için acele ediyor.
Sübvansiyonlar konusundaki anlaşmazlık nedeniyle Boeing ve Airbus uçaklarına 18 ay süreyle vergi uygulanan dönem dışında, sektör 1979’dan bu yana büyük ölçüde gümrük vergisi engelleri olmadan faaliyet gösteriyor.
Tedarik zincirleri tüm dünyaya yayılmış durumda ve hem Airbus hem de Boeing yeni uçaklar için çeşitli bölgelerden parça ithal ediyor. Bazı uçaklarının parçalarını İtalya ve Japonya’dan temin eden Boeing, halihazırda daha yüksek ithalat maliyetleriyle karşı karşıya.
ABD’li sektör yöneticileri, gümrük vergilerinin kaldırılması için Beyaz Saray’a baskı yapıyor. Son haftalarda birçok havayolu şirketi yöneticisi, gümrük vergilerini ödemek yerine Boeing veya Airbus’tan uçak teslimatlarını erteleyecekleri uyarısında bulundu.
Boeing’in büyük müşterilerinden Ryanair’in CEO’su Michael O’Leary, geçen ay FT’ye verdiği demeçte, vergiler nedeniyle uçakların fiyatları artarsa teslimatları erteleyeceklerini söylemişti.
ABD, ithalatından çok daha fazla havacılık ve savunma ürünü ihraç ediyor. Sektörün ticaret örgütü olan Havacılık ve Uzay Sanayicileri Derneğine göre, 2023 yılında ABD’nin havacılık ve savunma ihracatı dünya çapında 136 milyar dolara yaklaştı. ABD’nin havacılık ve savunma ithalatının toplam değeri ise 22 milyar doların biraz altındaydı.
Salı günü Paris’te düzenlenen bir etkinlikte, Airbus CEO’su Guillaume Faury, Avrupa’nın beş yıl önceki sübvansiyon anlaşmazlığında olduğu gibi, uçaklara “karşılıklı” gümrük vergileri uygulayacağını beklediğini söyledi.
ABD ve AB, bu gümrük vergilerini 2021’de askıya almıştı.
Faury, AB’den belirli bir politika yanıtı talep edip etmediğini belirtmedi, fakat beklenen misilleme gümrük vergilerinin ABD endüstrisi üzerindeki etkisinin Trump’ın Airbus’a uyguladığı gümrük vergilerinden daha büyük olacağını söyledi.
Şirketlerin “kaybet-kaybet” durumuyla karşı karşıya olduğunu da sözlerine ekledi ve “Avrupalılar ve Amerikalılar için bu gerçekten olumsuz bir durum, ama her şeyden önce Amerikalılar için [olumsuz]. Bu yüzden zamanla sorunların çözüleceğini umuyorum. Fakat henüz öyle bir durum yok. Bu gümrük vergileri, çok yüksek performanslı transatlantik ekosistemimize zarar verecek,” diye konuştu.
Diplomasi
Trump’ın temsilcisi: Ateşkes anlaşması yakın, tek engel Putin

ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna ve Rusya’nın 30 günlük kapsamlı bir ateşkes anlaşmasına yakın olduğunu ancak Rusya Devlet Başkanı’nın buna karşı çıktığını savundu. Kellogg, Ukrayna’nın bu ateşkesi hemen istediğini ve anlaşmanın birçok şart içerdiğini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna’nın Rusya ile ateşkesin tüm şartlarını beğenmediğini ancak tarafların anlaşmaya yakın olduğunu belirtti.
Kellogg, Fox News kanalına yaptığı açıklamada, anlaşmanın önündeki tek engelin Rusya Devlet Başkanı olabileceğini ifade etti.
Kellogg, Kiev’in “karada, denizde ve havada” geçerli olacak 30 günlük kapsamlı bir ateşkese razı olduğunu ve bu sürenin uzatılabileceğini söyledi. Ukrayna’nın bu rejimin hemen yürürlüğe girmesini istediğini aktardı.
Ateşkes planının 23 Nisan’da Londra’da yapılan “gönüllüler koalisyonu” toplantısında ele alındığını hatırlatan Kellogg, “Birçok şart içeren bu kapsamlı ateşkese hazırlar. Ve Ukraynalılar buna razı,” ifadesini kullandı.
Kellogg, “Sanırım yakınız. Sonucu alabilecek tek kişi Başkan Trump. Ve belki de önümüzdeki engel, razı olmayan Rusya Devlet Başkanı,” diye ekledi.
Rusya, “insani mülahazalarla” 8-10 Mayıs tarihlerini kapsayan bir ateşkes ilan etti.
Kremlin’den yapılan açıklamada, “Bu dönemde tüm muharebe eylemleri durduruluyor,” denildi ve Ukrayna tarafına “bu örneği takip etme” çağrısı yapıldı.
Açıklamada, Ukrayna’nın ateşkese uymaması hâlinde Rus ordusunun “yeterli ve etkili bir karşılık vereceği” belirtildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Bu, Rusya devlet başkanının iyi niyet göstergesidir ve barışçıl bir çözüm yoluna girme isteğimizi vurgulamaktadır,” dedi.
Diğer yandan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, 30 günlük bir ateşkes konusunda ısrarcı.
Rusya’nın ilan ettiği üç günlük ateşkese “tiyatro gösterisi” adını verdi. Kremlin ise Zelenskiy’nin bu tutumunu manipülasyon olarak değerlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın Zafer Günü’nün 80. yıl dönümü münasebetiyle ilan ettiği ateşkesin “önemli bir şey gibi görünmediğini” ancak “başladığımız yere kıyasla çok fazla” olduğunu söylemişti.
Mart ayında hem Rusya hem de Ukrayna, ABD tarafının enerji tesislerine yönelik saldırılara 30 günlük moratoryum önerisini kabul etmişti. Daha sonra taraflar anlaşmayı ihlal ettikleri yönünde karşılıklı suçlamalarda bulunmuştu.
Diplomasi
Trump, Rusya’yı G7’ye döndürme fikrinden caydı

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın G7 ülkelerine yeniden katılması için mevcut zamanın “uygun olmadığını” belirtti, ancak ülkenin G8’den çıkarılmasının “aptalca” olduğunu ve bunun Ukrayna savaşına yol açtığını savundu. Kremlin ise Rusya’nın G7’ye dönmeye pek ilgi duymadığını, grubun önemini yitirdiğini ve Moskova’nın G20 ile işbirliğini tercih ettiğini açıkladı.
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın G7 ülkelerine yeniden katılması için mevcut zamanın “uygun olmadığını” belirtti.
6 Mayıs’ta Dünya Kupası planlama toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada Trump, “Sanırım şimdi [Rusya’yı G7’ye geri dahil etmek için] en uygun zaman değil. Hayır, şimdi en uygunsuz zaman. Bu fırsatı kaçırdık, değil mi?” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda, Rusya’nın G8’den çıkarılması kararını “çok aptalca” olarak nitelendirdi. Trump, Moskova G8’de kalsaydı, Ukrayna’ya saldırmayacağını ve durdurmaya çalıştığı “ölümcül savaşı” başlatmayacağını savundu.
Trump, daha önce şubat ayında da Rusya’yı G7’ye geri döndürme arzusunu dile getirmişti.
Bu fikri daha da öncesinde, Haziran 2020’de de ortaya atmıştı.
O dönemde ABD Başkanı, böyle bir adımın “sağduyuya uygun” olduğunu vurgulamış, ancak diğer katılımcı ülkeler bu girişimi desteklememişti.
G7, Çin hariç dünyanın en büyük yedi ekonomisini bir araya getiriyor: ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, İtalya, Kanada ve Japonya. Rusya, 1997 yılında bu gayri resmi kulübe katılarak G8’e dönüşmesini sağlamıştı.
Ancak 2014 yılında, Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlanmasının ardından Moskova, birlikten çıkarıldı.
Trump’a göre bu durum, Moskova’nın o zamanki ABD Başkanı Barack Obama’yı dış politika sahnesinde “alt etmesi” nedeniyle yaşandı. Trump, o yıllarda Washington’ın “özellikle Rusya konusunda” zayıf olduğunu iddia etti.
Trump’ın açıklamalarının ardından Kremlin’den yapılan değerlendirmelerde, Moskova’nın G7’ye dönmeye pek ilgi duymadığı belirtildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Şu anda Yediler Grubu olarak adlandırılan grubun, önemini büyük ölçüde yitirdiğini defalarca söyledik,” ifadelerini kullandı.
Peskov’a göre, bu gayri resmi kulüp, küresel ekonominin büyüme merkezlerinin dünyanın başka bölgelerine kayması nedeniyle şu anda ekonomik büyümede lider olmayan ülkeleri bir araya getiriyor.
Bu bağlamda Rusya, G20 ülkeleriyle işbirliği yapmaya daha fazla ilgi duyuyor. Peskov, “Muhtemelen ‘Yirmiler’ gibi bir forum, kürenin ekonomik lokomotiflerini daha iyi yansıtıyor,” diye açıkladı.
-
Avrupa2 hafta önce
Almanya’da tren fabrikası tank üretimine başlıyor
-
Görüş2 hafta önce
Pahalgam terör saldırısı, Hindistan ve Pakistan yine kavgalı…
-
Görüş2 hafta önce
Dönüşümün gereklilikleri ve ulusal ortaklığın ihtiyaçları arasında Hamas
-
Ortadoğu2 hafta önce
Suriye İnsan Hakları Takip Komitesi, mezhepçi katliamlara dair nihai raporunu yayımladı
-
Asya2 hafta önce
Cammu Keşmir bölgesinde terör saldırısı: 26 ölü, 17 yaralı
-
Avrasya Günlüğü2 hafta önce
ABD’li ekonomist: Çin’in “e-ticaret + altyapı” sinerjisi bölgesel ekonomik dönüşümü hızlandırıyor
-
Görüş1 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jeffrey Sachs: ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın