Bizi Takip Edin

AVRUPA

Doğu Almanya’da seçim anketleri: “Trafik lambası” fiyaskosu yaklaşıyor

Yayınlanma

Doğu Almanya, yaklaşan eyalet seçimlerinde önemli bir değişimin eşiğinde gibi görünüyor.

Brandenburg, Saksonya ve Thüringen eyaletlerinde eylül ayında yapılacak seçimlere yönelik anketler, iki eyalette Almanya için Alternatif’in (AfD) birinci parti olacağına işaret ederken, Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) üç eyalette de yüzde 20’leri zorluyor.

Thüringen ve Saksonya’da 1 Eylül’de ve Brandenburg’da 22 Eylül’de yapılacak seçimlerin sonuçlarının, federal hükümeti oluşturan “trafik lambası” koalisyonu için (SPD-Yeşiller-FDP) fiyaskoyla sonuçlanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Yalnızca Brandenburg’da SPD’nin kayda değer bir oy alması (yüzde 20) bekleniyor.

Seçimler AfD, CDU ve BSW arasında geçecek

Örneğin Euractiv’de yer alan son anketlere göre, Thüringen’de AfD yüzde 30, CDU yüzde 21, BSW ise yüzde 19 civarında oy alıyor. Aynı eyalette SPD yüzde 7’de, Yeşiller ise yüzde 3’te kalıyor. BSW’nin koptuğu Sol Parti (Die Linke) ise yüzde 15 civarında görünüyor.

Thüringen’de AfD-BSW toplum oyu geçen seçime kıyasla yaklaşık %25 daha fazla. SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan iktidar koalisyonunun oy oranı ise %10’un biraz üzerinde.

Saksonya’da CDU yüzde 34 ile birinci sırada yer alırken, AfD yüzde 30 ile ikinci. BSW bu eyalette de yüzde 11 oy ile üçüncü sırada. Yeşiller ve SPD ise yüzde 6 ile onları takip ediyor.

Brandenburg eyalet seçimlerinde ise 4 parti birbirine çok yakın oylarda. AfD yüzde 24; SPD yüzde 20; CDU yüzde 19; BSW yüzde 17.

CDU lideri Friedrich Merz, BSW’yi “bazı konularda aşırı sağcı, bazı konularda ise aşırı solcu” olarak tanımlayarak partinin “iktisadi olarak solcu” ve “toplumsal olarak muhafazakâr” görüşlerin garip bir karışımı olduğunu ileri sürdü.

Doğuyu kim yönetecek?

Doğu eyaletlerinde seçimlerin galibi olacağına kesin gözüyle bakılan CDU, AfD ve BSW arasında nasıl bir ilişki kurulacağı belirsizliğini koruyor.

Federal düzeyde CDU, Almanya’da “Brandmauer” olarak bilinen AfD’ye karşı “güvenlik kordonuna” bağlı. Bu durumda, örneğin Thüringen’de bir CDU-BSW ittifakı konuşulabilir. CDU, “bazı yerel örneklerde” BSW ile işbirliğine kapıları kapatmış değil.

Bununla birlikte BSW, başta Almanya’ya yerleştirilecek Amerikan füzeleri olmak üzere, eyalet hükümetlerinde işbirliği için birçok konuda şart koşuyor. Sahra Wagenknecht, Almanya’ya Amerikan orta menzilli füzelerinin yerleştirilmesini savunan hiçbir parti ile koalisyona girmeyeceklerini açıkladı ki CDU, füzelerin konuşlandırılmasından yana.

CDU, “seçmen ferasetinin” merkezde toplanacağına inanıyor

Yine de bazı CDU yetkilileri, Saksonya ve Thüringen’de önde gelen merkez parti olarak CDU’ya fayda sağlayacak “merkezci” adaylar etrafında bir son dakika toplanma etkisi umuyor.

Saksonya’nın CDU’lu Başbakanı Michael Kretschmer geçtiğimiz günlerde RND’ye verdiği demeçte, “Birçok insan bana daha önce başka bir partiye oy verdiklerini ama bu kez CDU’ya oy vereceklerini söylüyor,” iddiasında bulundu.

Kretschmer, seçmenlerin “işlerin mantıklı bir şekilde devam etmesini” ve “Saksonya’nın istikrarlı bir hükümete sahip olmasını” istediklerini savundu.

Wagenknecht anketi: Aday olsa başbakan olabilirdi

Thüringer Allgemeine ve Funke medya grubunun diğer gazeteleri tarafından yaptırılan bir Insa anketine göre, Thüringen eyaletinde başbakan doğrudan seçilseydi sürpriz bir sonuçla karşılaşabilirdik.

Ankete göre Sahra Wagenknecht, Thüringen Eyaleti Başbakanı’nın doğrudan seçilmesi durumunda görevdeki Bodo Ramelow (Sol Parti) ve AfD adayı Björn Höcke’nin önünde yer alıyor.

Wagenknecht’e oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 29’u buluyor. Görevdeki Ramelow ve AfD’nin eyalet lideri Höcke’nin her biri yüzde 18 oy alıyor.

Yüzde 11’lik bir kesim ise CDU eyalet lideri Mario Voigt’u tercih ediyor.

Ankete göre, diğer önde gelen adaylar sadece tek haneli sonuçlar elde etti: Georg Maier (SPD) yüzde dört, Thomas Kemmerich (FDP) yüzde üç ve Bernhard Stengele ve Madeleine Henfling (her ikisi de Yeşiller) yüzde bir.

Anket için anketörler 5-12 Ağustos tarihleri arasında 1.000 yetişkin Thüringenliyle internet üzerinden görüştü. Wagenknecht, Thüringen’deki eyalet seçimlerinde oy pusulasında yer almıyor. Eyaletin başbakanı eyalet parlamentosu tarafından seçiliyor.

AVRUPA

Ermenistan’da ‘askeri darbe girişimi’ iddiası

Yayınlanma

Ermenistan Soruşturma Komitesi’nden yapılan açıklamada Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın silahlı darbe yoluyla ülkede iktidarı ele geçirme girişimini engellediği duyuruldu.

Aralarında Dağlık Karabağ kökenli kişilerin de bulunduğu yedi Ermenistan vatandaşı hakkında dava açıldı. Üç kişi gözaltına alınırken, diğerleri için arama çalışmaları devam ediyor.

Açıklamaya göre, sanıklar bazı vatandaşları ayda 220 bin dram maaş vaadiyle devşirmeye çalıştı.

Söz konusu şahıslar, “yeni nesil ağır silahları tanıma, kullanma ve muharebe eğitimi alma” bahanesiyle üç aylık askeri eğitim kamplarına katılmak üzere Rusya’nın Rostov-na-Donu bölgesine gönderildi. Komitenin iddiasına göre asıl amaç, şahısları Ermenistan’a döndüklerinde kullanmaktı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı ya da Erivan Büyükelçiliğinden konuya ilişkin henüz açıklama gelmedi.

Açıklamada, askerlerin kişisel özelliklerinin, siyasi görüşlerinin ve Ermeni kolluk kuvvetleriyle bağlantılarının yalan makinesi testleriyle incelendiği belirtildi.

Açıklamaya göre, bu şahıslar daha sonra kapalı alanda savaş eğitimi verilen Arbat askeri üssüne yerleştirildi.

Ekip üyelerine, tatbikatın gerçek amacının Ermenistan’daki mevcut hükümeti devirmek olduğu açıkça söylendi.

Askerlerin bir kısmı bu plana katılmayı reddederek ülkeye geri döndü. Geri kalanlar ise planlarını hayata geçiremeden güvenlik güçleri tarafından yakalandı.

Paşinyan: KGAÖ, Ermenistan’ın güvenliği, varlığı ve egemenliğine tehdit oluşturuyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sol partilerden Macron’a karşı görevden alma hamlesi

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a karşı Boyun Eğmeyen Fransa (La France insoumise – LFI) tarafından açılan azil davası, 17 Eylül Salı günü Ulusal Meclis bürosu tarafından 10’a karşı 12 oyla kabul edilebilir bulundu.

Beşinci Cumhuriyet tarihinde türünün ilk örneği olan bu hamlenin başarıya ulaşma şansı bulunmamakla birlikte, LFI’yı da bünyesinde barındıran solcu Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) Ulusal Meclis’in en üst makamı olan büroda çoğunluğa sahip olması nedeniyle salı günkü oylamanın sonucu bekleniyordu.

300.000’den fazla kişi tarafından imzalanan bir dilekçeye göre prosedür, Macron’un “parlamenter rejimler dünyasında ve temsili demokrasi sisteminde eşi benzeri görülmemiş otoriter sürüklenişini” kınamak için başlatıldı.

Temmuz ayında yapılan parlamento seçimlerinde NFP’nin en çok sandalyeyi kazanmasına rağmen, Cumhurbaşkanı yaz boyunca NFP adayı Lucie Castets’in hükümeti kurmasına izin vermedi. Sonunda muhafazakâr-sağcı Michel Barnier bu ayın başlarında başbakan olarak atandı.

Emmanuel Macron’un olası azli, parlamentonun genelinde oylamaya sunulmadan önce Ulusal Meclis’in Hukuk Komisyonu tarafından incelenecek.

Metnin kabul edilebilmesi için milletvekillerinin üçte ikisi (577 milletvekilinden 385’i) tarafından onaylanması gerekiyor. Karar Meclis engelini geçerse, sağ partilerin ve merkezci müttefiklerinin çoğunlukta olduğu Senato’ya gönderilmesi gerekiyor.

Dolayısıyla Macron’un görevden alınmasının kabul edilmesi matematiksel olarak imkansız görünüyor, özellikle de Ulusal Meclis’teki Ulusal Birlik’in (RN) başkanı Marine Le Pen, bu hareketi sol tarafından düzenlenen “uğursuz bir komedi” olarak kınamış ve onları “düzensizlik ve kaos” yaymakla suçlamışken.

Fakat aralarında Antoine Léaument’in de bulunduğu LFI milletvekilleri salı günkü oylamayı gerekli bir “parlamenter karşılık” olarak memnuniyetle karşıladı. Parti lideri Jean-Luc Mélenchon ise 21 Eylül Cumartesi günü Fransa genelinde “Macron’u devirmek için” gösteriler düzenlenmesi çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanının partisinin Ulusal Meclis’teki milletvekili grubunun lideri olan eski Başbakan Gabriel Attal ise “bu önergeyi ve bu tartışmayı” “kurumlarımıza karşı bir savaş ilanı” olarak nitelendirdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Politico: Zalujnıy, Kursk oblastının işgaline karşı çıkmıştı

Yayınlanma

Politico haber kuruluşunun Ukraynalı yetkililere dayandırdığı haberine göre eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujnıy, Kursk oblastının Ukrayna güçleri tarafından işgal edilmesine karşı çıktı.

Haberin kaynağı, “Zalujnıy bunun bir macera olduğunu düşünüyordu” diye belirtti.

Zalujnıy, Rusya topraklarına girilmesi durumunda net bir eylem planının olmadığına dikkat çekti.

Bu konuda sorular sordu ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’den tatmin edici bir yanıt alamadı.

Ukrayna ordusunun 80. Hava İndirme Tugayı’nın görevden alınan komutanı Emil İşkulov da taarruza karşı çıktı.

Gazetenin kaynaklarına göre İşkulov, tugayının Rusya topraklarında savunmasız kalmasından ve can kaybının ciddi ölçüde artmasından endişe ediyordu.

Ukrayna güçleri 6 Ağustos’ta Kursk oblastını işgal etti ve o tarihten bu yana bölgede çatışmalar sürüyor. Kursk, Belgorod ve Bryansk oblastlarında terörle mücadele operasyonu rejimi uygulanırken, ilk iki bölgede ayrıca olağanüstü hâl ilan edildi.

Ukrayna, BM ve Kızıl Haç’ı Kursk oblastına davet etti

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English