Bizi Takip Edin

AVRUPA

Doğu Avrupa’da çiftçi isyanı: Ukrayna tahılına yasak geldi

Yayınlanma

Savaşın ardından Doğu Avrupa piyasasına akan ucuz Ukrayna tahılı, çiftçilerin isyan etmesine sebep oldu.

Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Polonya’da sokaklara çıkan çiftçiler, traktörleriyle uzun konvoylar oluşturarak yolları kesti.

AB üyeleri Polonya, Romanya ve Macaristan, Ukrayna’dan gelen mallara uygulanan gümrük vergilerinin kaldırıldığı geçen yıldan bu yana tahıl ve Ukrayna’dan gelen diğer tarım ürünlerinin bolluğu ile mücadele ediyor.

Ukrayna tahılının Orta Avrupa ülkelerinden taşınmasında yaşanan lojistik güçlükler yerel fiyatları aşağı çekerek bölgedeki çiftçilerin geçim kaynaklarını tehdit ediyor.

Bulgaristan Tahıl Üreticileri Ulusal Birliğine göre, geçen yılki tahıl ve ayçiçeği hasadının %40’ı satılamadı.

Çiftçiler ‘cezalandırılmak’ istemiyor

Bulgaristan Tarım Bakanı Yavor Gechev, “Bulgaristan Ukrayna ile dayanışma içinde, fakat tarım piyasasında yerel bir bolluk yaratılıyor, çünkü ülkelerimiz ihracat koridorları yerine depolara dönüşüyor,” dedi.

Cuma günü Bükreş’te protesto gösterisi düzenleyen Romanyalı çiftçiler ellerinde, ‘Dayanışmamızı cezalandırmayın’ yazılı pankartlar taşıdı. Rumen çiftçiler, Avrupa Birliği yetkililerini ‘sorumluluk almaya ve harekete geçmeye’ çağırdı.

AB kısa bir süre önce Bulgar, Polonyalı ve Rumen çiftçilere 56,3 milyon Avro tazminat ödenmesini onayladı ama öfle dinmiş değil. Bu ayın başlarında Polonya Tarım Bakanı Henryk Kowalczyk, AB Tarım Komiseri ile yaptığı bir panel sırasında protesto edildi ve yumurta yağmuruna tutuldu.

Kowalczyk daha sonra Avrupa Komisyonunun Ukrayna’dan gümrüksüz tahıl ithalatını Haziran 2024’e kadar uzatma kararı üzerine istifa etti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenski’nin Varşova ziyareti de çiftçilerin protesto gösterileriyle karşılandı.

Polonya’da iktidar partisi için kritik sınav

Protestolar üzerine kısa bir süre sonra iki ülke arasında Ukrayna’nın Polonya’ya tahıl sevkiyatını durduran geçici bir anlaşmaya varıldı.

Polonya’nın yeni tarım bakanı ise, Ukrayna’dan gelen ve ülkeden transit geçen büyük miktardaki tahıl üzerinde ayrıntılı kalite kontrolleri uygulayacağına ve bunların hiçbirinin Polonya pazarına girmediğinden emin olacağına söz verdi.

Bu sene sonunda seçimlere gidecek Polonya’da, kırsal kesimden yüksek oranda oy alan iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisinin (PiS) çiftçi krizini aşması, iktidarda kalması için hayati önemde.

Bu kapsamda Polonya, Ukrayna’da tahıl ve diğer gıda ürünlerinin ihracatına yasak getirdi. Daha sonra Macaristan da Polonya’yı takip ederek Ukrayna tahılının iç pazara girişini engellediğini duyurdu.

Polonya ek sübvansiyon hazırlığında

PiS lideri Jarosław Kaczyński, “Bugün hükümet, tahılın yanı sıra düzinelerce diğer gıda türünün Polonya’ya girişini ve ithalatını yasaklayacak bir düzenleme yapmaya karar verdi. Aksi takdirde Polonya’nın tarım sektöründe geniş kapsamlı bir krize yol açacaktır. Polonya tarımını korumak zorundayız,” dedi.

Kaczyński, Polonya hükümetinin yerel çiftçilerden tahıl alımı yapacağını ve üreticilere ek sübvansiyonlar sağlayacağını, aynı zamanda gübre alımına yönelik yardımları da sürdüreceğini söyledi.

Macaristan Tarım Bakanı Istvan Nagy de Facebook mesajında Macaristan’ın Ukrayna’dan tarım ürünleri ithalatını yasakladığını söyledi.

Nagy yaptığı açıklamada, “Mevcut piyasa eğilimleri devam ederse, bu Macar tarımına ciddi zarar verir,” dedi.

Macar bakan, Ukrayna’nın düşük maliyetli tarımının Macar kümes hayvanları, yumurta, bal, tahıl ve yağlı tohum üreticilerini baltaladığını söyledi.

Hem Varşova hem de Budapeşte yasakların 30 Haziran’a kadar süreceğini açıkladı.

Ukrayna ‘üzüntü duyuyor’

Polonya’da yasak tahıl, şeker, et, meyve ve sebze, süt, yumurta ve diğer gıda maddelerinin ithalatına uygulanacak.

Macaristan’da ise tahıl, yağlı tohumlar ve diğer bazı tarım ürünleri yasaklanacak.

Polonya’nın açıklamasına yanıt veren Ukrayna Tarım Politikası Bakanlığı, ‘karardan üzüntü duyduğunu’ belirtti.

Bakanlık, “Polonyalı çiftçiler zor bir durumla karşı karşıya, fakat savaş nedeniyle Ukraynalı çiftçilerin en zor durumla karşı karşıya olduğunu vurguluyoruz,” dedi.

Polonya hükümet sözcüsü Piotr Muller PAP haber ajansına yaptığı açıklamada, “Durumu istikrara kavuşturabilecek diğer eylemlere açığız,” dedi.

Bulgaristan da yasak getirecek

Budapeşte’den yapılan açıklamada ise yasak süresince ‘hükümetin kalıcı bir çözüm ve AB tedbirlerinin kabul edilmesini beklediği’ belirtildi.

Öte yandan Tarım Bakanı Yavor Gechev Pazar günü yaptığı açıklamada, Polonya ve Macaristan’ın ardından Bulgaristan’ın da Ukrayna’dan tahıl ithalatını yasaklamaya hazırlandığını duyurdu.

Gechev, “Bulgaristan’ın çıkarları da korunmalıdır. Dahası, iki AB ülkesi bu şekilde tepki gösterdiğinde, biz de aynı şekilde tepki göstermezsek, Bulgaristan topraklarındaki Ukrayna tahılı birikimleri daha da büyüyebilir,” dedi.

Brüksel’den tepki

Avrupa Komisyonu Cumartesi günü iki ülkenin AB ticaret politikasını ihlal ettiğini söyleyerek tahıl yasağına tepki gösterdi.

Komisyon sözcüsü yaptığı açıklamada, “Bu bağlamda, ticaret politikasının AB’nin münhasır yetkisinde olduğunun ve bu nedenle tek taraflı eylemlerin kabul edilemez olduğunun altını çizmek önemlidir,” dedi.

Sözcü, “Böylesi zorlu zamanlarda, AB içindeki tüm kararların koordine edilmesi ve uyumlaştırılması büyük önem taşımaktadır,” ifadelerini kullandı.

AVRUPA

Almanya askeri inşaatlara milyarlarca avro harcayacak

Yayınlanma

Almanya Savunma Bakanlığının girişimiyle federal hükümet ve eyaletler, askeri inşaat projelerine yönelik hızlandırılmış bir ortak yaklaşım geliştiriyor.

Önümüzdeki birkaç yıl içinde, Almanya’daki Bundeswehr (Alman Silahlı Kuvvetleri) mülklerinin bakımı ve genişletilmesi için 60 milyar avrodan fazla yatırım yapılacak.

Diğer şeylerin yanı sıra, askerler için yeni konaklama yerleri inşa edilecek. Bunun, en azından zorunlu askerlik hizmetinin planlanan yeniden uygulanmasını uygulamak için gerekli olduğu düşünülüyor.

Rusya ile savaşa hazırlığın parçası

Bununla birlikte, yeni silah sistemlerinin edinilmesi, bunların depolanması ve bakımı için yeni uzmanlaşmış binalar da gerekiyor.

Örneğin Bavyera eyaleti, Bundeswehr’i desteklemek için yasasında askeri inşaat projeleri için birkaç muafiyet maddesi geçirdi ve ayrıca bazı üniversitelerin askeri amaçlarla araştırma yapmayı reddetmek için kullandıkları sivil maddeyi de iptal etti.

Askeri altyapının genişletilmesi, Berlin’in 2014 yılında başlattığı Bundeswehr’in Rusya’ya karşı savaşa yeniden yönlendirilmesinin bir parçası.

Eyaletlerin mevzuatları yeniden düzenleniyor

Savunma Bakanlığının girişimiyle federal hükümet ve eyaletler, Almanya’nın askeri altyapısına kapsamlı yatırımlar yapılmasının bürokratik yolunu açıyor.

Savunma Bakanlığına göre, eğitim ve komuta tesisleri, havaalanları, liman tesisleri ve toplam 16 mühimmat deposunun yanı sıra hastaneler ve “ticari binalar” için de inşaat çalışmaları planlanıyor.

Bakanlık şubat ayında “önümüzdeki yıllar” için “toplam 7.000 inşaat projesi için 24 milyar avronun üzerinde bütçe ayrıldığını” duyurdu.” Altı ay sonra ise “2040’lara” kadar “60 milyar avronun üzerinde” bir bütçeden söz edilmeye başlandı.

Bakanlığa göre, Bundeswehr’in mülklerini “modernize etmek ve genişletmek” için “muazzam”, hatta “devasa” bir ihtiyaç var. Savunma Bakanı Boris Pistorius “kolları sıvamanın” zamanı geldiğini söyledi.

Federal hükümet ile eyalet arasındaki işbirliği sıkılaşıyor

Savunma Bakanlığı, askeri altyapıda planlanan genişlemeyi gerekli hızda gerçekleştirebilmek için federal eyaletler ve onların inşaat idareleri ile yakın işbirliğine bağlı olduğunu söylüyor.

Bakanlık, planları için eyaletlerin kapasitelerini harekete geçirmek amacıyla bu yılın başında bir “altyapı konferansı” düzenledi. Bir “federal devlet proje grubu” önümüzdeki eylül ayında yapılan ikinci bir konferansta “askeri altyapıyı güçlendirmek için” 38 önlem sundu.

Önlemler öncelikle askeri inşaat projeleri için “kapasiteleri önemli ölçüde genişletmek” amacıyla “süreçleri hızlandırmayı” ve “prosedürleri basitleştirmeyi” hedefliyor. Amacın “ortak bir çaba” ile “Federal Cumhuriyetin askeri potansiyelini mümkün olan en kısa sürede artırmak” olduğu söyleniyor.

İkinci konferansın bir parçası olarak, Savunma Bakanlığı, tüm federal eyaletler ve Federal Emlak Görevleri Ajansı, “Bundeswehr’i güçlendirmek amacıyla federal işbirliğini” taahhüt ettikleri ortak bir bildiri imzaladılar.

Bavyera yönetimi üniversiteleri askeri projelere zorlayacak

Bavyera eyaleti, askeri altyapının genişletilmesi için “yeni bir başlangıç” yaparak temmuz ayında “Bavyera’da Bundeswehr’in Teşvik Edilmesi Yasası”nı kabul etmişti.

Eyalet, Bavyera’daki Bundeswehr sahalarında inşaat önlemlerinin önündeki engelleri azaltmak için yasayı kullanarak Anıtları Koruma Yasası, Devlet Planlama Yasası ve İnşaat Kanununda değişiklikler yapıyor. Yeni muafiyetlerle askeri inşaat projelerinin hayata geçirilmesinin kolaylaştırılması ve hızlandırılması amaçlanıyor.

Ayrıca yasa, bazı üniversitelerin askeri amaçlı araştırma projelerini reddetmek için kullandıkları sivil maddeyi “kabul edilemez” ilan ediyor ve Eyalet Bilim ve Sanat Bakanlığına üniversiteleri “Bundeswehr’in talebi üzerine” askeri araştırma yapmaya zorlama hakkı veriyor.

Bavyera ayrıca yeni yasada okulların Bundeswehr’in askere alma personeli ile işbirliği yapmasını şart koşuyor ve ordunun öğrencilere erişimini genişletiyor.

Gençlik subaylarının yanı sıra, Bundeswehr “kariyer danışmanlarının” da artık “okul etkinlikleri çerçevesinde” gençleri askere almalarına açıkça izin verilmektedir.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Norveç hükümeti sosyal medya kullanımı için 15 yaş sınırı getirecek

Yayınlanma

Norveç hükümeti, çocukları zararlı içeriklerden ve “büyük teknoloji tekellerinden” korumak amacıyla sosyal medya kullanımı için 15 yaş sınırı getirmek istiyor.

Oslo yönetimi, çocukları internette karşılaşabilecekleri zararlı içeriklerden koruyan Kişisel Veri Yasasını 15 yaş sınırı getirerek değiştirmek istediğini açıkladı.

Başbakan Jonas Gahr Støre 23 Ekim Çarşamba günü VG’ye verdiği röportajda, “Bu oldukça güçlü bir sinyal gönderiyor” dedi ve bunun “büyük teknoloji devlerine karşı küçük çocukların beyinleri” ile ilgili olduğunu sözlerine ekledi.

Şu anda Norveç’in Kişisel Veri Yasası, kişisel verilerin sosyal medya tarafından toplanmasına ve işlenmesine izin vermek için 13 yaşında olmanız gerektiğini belirtiyor. Hükümet bu yasayı değiştirmek istiyor.

Støre, “Bunun zorlu bir mücadele olduğunu biliyoruz, çünkü burada güçlü unsurlar var, fakat bu aynı zamanda politikaya ihtiyaç duyulan yerdir” dedi ve Norveç parlamentosunda öneriyi zorlayacak bir çoğunluk olduğunu ekledi.

Norveç’te yaş sınırı 13 ama çocuklar arasında sosyal medya kullanımı çok yaygın

Norveç Medya Kurumuna göre, mevcut 13 yaş sınırına rağmen 9 yaşındaki çocukların %53’ü, 10 yaşındaki çocukların %58’i ve 11 yaşındaki çocukların %72’si sosyal medya kullanıyor.

Bu nedenle bir sonraki adım, özellikle sosyal medya için bir yaş doğrulama çözümünü ilerletmek olacak.

Bu elektronik kontrol henüz yürürlükte olmasa da, Çocuk ve Aileden Sorumlu Bakan Kjersti Toppe, bunun ebeveynlere net bir sinyal göndereceğine ve çocuklarının sosyal medyaya girmesine izin vermemeleri için onlara yasal araçlar sağlayacağına inanıyor.

Toppe, “Bu aynı zamanda ebeveynlere hayır diyebilme güvencesi vermekle de ilgili. Birçok insanın gerçekten hayır demek istediğini ama bunu yapamayacağını düşündüğünü biliyoruz,” dedi.

Banka kimliği doğrulaması gündeme gelebilir

Fakat Toppe’ye göre Norveç hükümeti bunu nasıl uygulayacağından tam olarak emin değil. Banka kimliği doğrulama olası bir çözüm olarak öneriliyor.

Bununla birlikte, “Öncelikle bir yaş doğrulaması yapılacaksa, bu herkes için geçerli olmalıdır ve şaşırtıcı bir şekilde banka kimliği olmayan çok sayıda kişi var”, diyen Toppe, eğer bir yaş doğrulaması yapılacaksa, bunu kullanamayan nüfusun büyük kesimlerinin olamayacağını da sözlerine ekledi.

Bakana göre Norveç hükümeti hâlâ bir alternatif arayışında ve AB’yi olası bir örnek olarak gösteriyor. AB’nin de bir çözüm olabilecek bazı direktiflerle geldiği bakanın verdiği bilgiler arasında.

AB, sosyal medya vidalarını sıkıyor

Küçüklerin çevrimiçi ortamda korunması, AB’nin bir sonraki görev süresi için dijital gündeminin başında yer alıyor.

Dijital Hizmetler Yasasının (DSA) yürürlüğe girmesiyle, küçükleri “sosyal medyanın algılanan tehlikelerinden” korumak için adımlar atılıyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Komisyon Üyesi olarak atanan Michael McGrath’ı, özellikle küçüklerin korunmasına ilişkin tüketici koruma kurallarını yenilemek üzere bir Dijital Adalet Yasası önermekle görevlendirdi.

AB için öne çıkan bir konu da dijital hizmetleri kullanırken kullanıcıların yaşlarının nasıl doğrulanacağı. AB Dijital Cüzdanı, Komisyon tarafından sonunda fiili altın standart haline gelebilecek bir çözüm olarak lanse ediliyor.

Bu arada Fransa, üç aylık geçici bir süre için pornografik web sitelerinde kredi kartı kontrolleri yoluyla yaş doğrulamasına izin verdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

AB, Rusya ve Çin’e karşı kendi istihbarat servisini kurmaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Avrupa Birliği (AB), Rusya ve Çin’e karşı bir istihbarat servisi oluşturmayı planlıyor. AB Komisyonu, hem dış tehditlerle hem de iç casusluk faaliyetleriyle mücadele edebilmek için merkezi bir istihbarat biriminin gerekli olduğunu öne sürdü.

Bu yılın başında AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’yü, AB’nin çeşitli krizlere karşı direncini artırmaya yönelik bir rapor hazırlamakla görevlendirmişti.

Bloomberg’e göre, taslak raporun önümüzdeki hafta sunulması bekleniyor.

Niinistö, AB’nin, üye ülkelerin istihbarat kurumlarıyla tekrara düşmeden, bir bütün olarak birliğe yönelik tehditleri tespit edebilecek bir istihbarat organı kurmasını öneriyor. Amaç, AB kurumlarına yönelik casusluk girişimlerine karşı koyabilmek.

Şu ana kadar AB yetkilileri yalnızca kamuya açık kaynaklar ve üye ülkelerden gelen bilgilerle yetinmek zorunda kaldı.

Ancak rapor, bu durumun AB kurumlarının potansiyel tehditleri tespit etme ve karşılık verme yeteneğini sınırladığını belirtiyor.

Raporda, AB’nin özellikle Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki çatışmaların artan etkisi ve Çin’in giderek saldırganlaşan politikaları gibi tehditler karşısında güvenlik ve savunmasını güçlendirme konusunda yoğun çaba harcaması gerektiği öne sürüldü.

Haziran ayında Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb durumu şöyle özetledi: “Rusya şu anda iki savaş yürütüyor. Biri Ukrayna’daki konvansiyonel savaş, diğeri ise Avrupa ve Batı’da kamuoyu üzerindeki tartışmaları etkileyerek güvenliğimizi zayıflatmaya yönelik hibrit bir savaş.”

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev ise o dönemde şu açıklamayı yapmıştı: “Ülkemize yaptırım uygulayan ülkelere her gün maksimum zarar vermek zorundayız. Ekonomilerine, kurumlarına ve yöneticilerine zarar verin. Vatandaşlarının refahına darbe indirin. Geleceklerine olan güvenlerini sarsın.”

Bloomberg’e bilgi veren kaynaklara göre Niinistö’nün, AB’ye üye ülkelerin istihbarat kurumlarını bir araya getiren ve yabancı kuruluşlar ile kişilerin faaliyetlerini analiz eden AB İstihbarat ve Durum Merkezi’nin yetkilerinin genişletilmesini önermesi bekleniyor.

Bu yeni yetkilerle birlikte merkez, AB’nin diplomatik misyonlarını devreye sokabilecek, karşı casusluk faaliyetleri yürütebilecek ve potansiyel riskleri tespit ederek karar merkezlerini bilgilendirebilecek.

Taslak rapor ayrıca, casusların AB ülkelerini güvenli sığınaklar olarak kullanmalarını önlemek amacıyla, AB içindeki istihbarat ve yasa dışı faaliyetlere karşı yasal çerçevelerin birleştirilmesi çağrısında bulunuyor.

Batılı istihbarat yetkilileri, Avusturya’daki Rus diplomatların en az üçte birinin istihbarat faaliyetlerine katıldığını iddia ediyor.

Raporun ayrıca, sabotaj veya casusluk açısından tehdit oluşturduklarında üçüncü ülke diplomatlarının AB içinde seyahatlerini kısıtlamayı önermesi bekleniyor.

Almanya istihbarat şefi: Rusya, 2030’a kadar NATO’ya saldırmaya hazırlanıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English