Bizi Takip Edin

RUSYA

‘Donbass’ta Gazze senaryosu çizdiler’

Yayınlanma

Ukrayna’da savaş ne zaman başladı ve ne zaman bitecek?

Moskova, 2013 sonu ve 2014 yılı başındaki Meydan olayları ve Yanukoviç’in devrildiği zaman dilimini “devlet darbesi” olarak adlandırıyor. Rusya’ya göre savaş bu darbeyle başladı.

2022 yılı 24 Şubat’ında Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin “bu savaşı bitirmek için” Özel Askeri Operasyon düğmesine bastı. Rusya’nın inşa ettiği bu söylem giriştikleri askeri harekatın ABD’nin Irak’ta yaptığı türden bir işgal olmadığı, Donabass’taki sivillerin korunmasına dayanan hukuki bir alt yapısı olduğu ve “savaşı bitiren savaş” anlamına geldiği gibi tezlerle destekleniyor.

Savaşın üçüncü yılında girerken Rusya’nın askeri sahada inisiyatifi ele geçirdiğini ve Ukrayna güçlerini adeta erittiğini söylemek mümkün. Ukrayna tarafı ise Batı desteği olmasa Amerikalıların sevdiği tabirle “failed state” durumune geldi. Buna karşın ne Rusya’da rejim değişti ne de Rus ekonomisi çöktü. Elbette savaşın Rusya’ya ağır maliyetleri oldu ancak Ukrayna devleti Batı finanasmanı olmadığı bir durumda ayakta durabilecek kapasitesini tümden yitirdi.

Cephedeki kilitlenmeyi ise Rusya sağlam savunma mevzilerinde bekleyerek geçiriyor. Rus yetkilere göre Kiev’i finansmanın ağır ekonomik maliyeti, Batı kamuoyunun limitleri , ABD seçimleri gibi parametreler savaşın bitimini belirleyecek, Rusya’nın taleplerini Batı’nın görmesini sağlayacak.

Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Özel Yetkili Büyükelçisi Rodion Miroşnik’e Ankara’da sorularımızı yönetme imkanı bulduk. Sık sık Donbass’ı ziyaret eden ve Kiev’in sivilleri hedef aldığı saldırıları kayıt almakla görevli olan Miroşnik, Moskova’nın yaklaşımını, “Donbass’ın Gazze olmasına müsade edemezdik” sözleriyle özetliyor. Rus Evi Ankara’nın “Bitmeyen Trajedi’nin 10. Yılı” etkinliğinde açılış konuşması yapan Miroşnik, “Ukrayna’nın doğusunda Gazze senaryosunu gerçekleştirmek istediler. Rusya’nın bunu izleyeceği düşüncesi vardı” diyor.

Mehmet Kıvanç: 10 yıldır çalkantılı ve kanlı bir süreç yaşanıyor Ukrayna’da. Herkesin aklında olan soru şu: Bu savaş ne zaman bitebilir? Ya da bir çeşit Afganistan’daki gibi “sonsuz savaş” denilen bir sürecin içinde miyiz?

Rodion Miroşnik: Bu savaşın hangi tarihte biteceği konusunda size maalesef net bir yanıt vermem mümkün değil. Belki nasıl biteceğini size söyleyebilirim. Mevzubahis çatışma Rusya’nın haklı ve hukuka dayalı zaferi ile sonuçlanacaktır. Eğer uluslararası manada bazı örnekler isterseniz çünkü siz Afganistan örneğinden bahsettiniz ben size başka örnekler verebilirim.

İki yıl önce Hırvatistan senaryosu adı verilen bir versiyon uygulamaya koymaya çalıştırlar. Günümüzde ise gördüğümüz şey özellikle Gazze Şeridi’nde Orta Doğu’da yaşananların realizasyonu gibi görülüyor. Herhalde sürecin başlangıcında Kiev rejiminin şöyle bir beklentisi vardı: “Biz istediğimiz gibi taarruz edeceğiz. Rusya bunu sadece izleyecek ve bakacak.” Bir mesele de şu: Batı tarafından donatılan Ukrayna ordusunun anlaşmazlığa konu olan Donbass bölgesindeki nüfusa göre üstün olması ve sayılarının kat be kat fazla olması. Bu durum sanırım onlara hızlı bir zafer kazanacakları illüzyonunu yarattı.

İki yıl önce Donbass halkının Donbass bölgesinin bir umudu yeşerdi. Ayakları yere basan bir beklenti. “Biz kurtulacağız.” Bu vesile ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin’in de bir ifadesi var bu konuyla ilgili. Operasyon başladığı zaman şunu ifade etti: “Biz bu savaşı başlatmadık. Bu savaşı bitirmeye geldik.” Bunu özellikle ifade etmek istiyorum.

Afganistan savaşı tabi çok uzun sürdü. Ancak savaşın bitişine bakıldığında bir felaket görüyorsunuz orada. ABD’nin ciddi bir finansmanı var bu savaşın devam etmesi için. Benzer bir senaryo mevzubahis olabilir ama bu savaşın bu kadar uzun süreceğini ben düşünmüyorum.

Mehmet Kıvanç: Moskova’nın Rus ordusundan askeri sahadaki şu anki beklentisi tam olarak nedir? Savaşta bazı gel gitler de yaşandı. Bundan sonrasına ilişkin Moskova hangi hedefleri istiyor Rus ordusundan. Sahada bir kilitlenme durumu da görüyoruz bir taraftan.

Rodion Miroşnik: Hedef aslında net. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin bu hedefi net bir şekilde ortaya koydu. Nedir bu? Ukrayna’daki siyasi rejimin rehabilitasyona girmesi bu birincisi. İkincisi de ülkenin silahtan arınması yani demilitarizasyon süreci. Bu gerekli. Bu hedef gerçekleştirilene kadar bu süreç devam edecek. Ne zaman biter bu konuda net bir şey söylemek mümkün değil.

Şu an için net bir bilgi vermek gerekirse çatışma bölgesinde Rus ordusunun inisiyatifi eline aldığını söylemek mümkün. Biliyorsunuz bu çok geniş bir cephe hattı ve birçok hücum yönü var. Harkov hattı çok stratejik öneme sahip. Bu hattaki bütün stratejik hedefler ele geçirilmiş durumda. Bu hedeflere ulaşmak için Rus ordusu hızlı bir şekilde ilerliyor. Yakın vadeli hedef Rusya anayasasına göre Rusya Federasyonu’nun unsuru olan toprağı olan bölgeyi tamamen kurtarmak ve özgürleştirmek.

Çok geniş bir cephe hattından bahsediyoruz. Donetks hattı yine çok stratejik öneme haiz. Bu hatta da ciddi ilerlemeler var ve oradaki bütün hedefler tek tek alınıyor. Halihazırda önümüzdeki stratejik önemdeki hedeflerin geçmişte alınan hedeflere nazaran çok daha zayıf olduğunu da ifade etmek isterim.

Mehmet Kıvanç: Kiev’in politikasını söylem düzeyinde değiştirmediğini görüyoruz. “Kiev uzun vade savaşa hazırlanıyor” görüşü hakim. Moskova’nın uzun vade hazırlığı var mı?

Rodion Miroşnik: Kiev rejimi bağımsız olarak hiçbir şeyi planlayamaz. Büyük oranda Batı’nın belli aktörlerinin silahlandırmasına ve finansmanına ihtiyacı var. Artı Batı’da faaliyet gösteren özel askeri şirketlere ihtiyacı var. Bunlar olmadan herhangi bir şey planlamaları mümkün değil.

Ukrayna devletinden ya da Ukrayna devlet yapısından arta kalan yapı, bunu nasıl adlandırırsanız adlandırın bunu bağımsız olarak yaşamını idame ettirmesi var olması teknik olarak mümkün değil artık. Periyodik olarak bu süreci devam ettirebilmeleri için, savaşabilmeleri ayakta kalabilmeleri için her ay 40 milyar dolar civarı bir finansmana ihtiyaç duyuyorlar.

Uluslararası aktörlerin bu konuyla ilgili verecekleri karara ve yapacakları plana bağlı Ukrayna’daki rejimin silahlı mücadeleyi devam ettirip ettirmeme potansiyeli ve kararlılığı. Batılılar gerçekten silah verecekler mi kendilerine? Para sağlayacaklar mı? Mühimmat verecekler mi? Askeri danışmanlık ve müsteşarlık hizmetlerine devam edecekler mi? Bunlar olmadan mümkün değil.

Mehmet Kıvanç: NATO – Rusya Konseyi, AGİT şu anda işlevsiz. Çalışmadığı görülüyor. Barış ve uzlaşı olacaksa bu hangi mekanizma üzerinden gerçekleşecek. Barış sürecinin nasıl başlayacağı aklımızda şekillenmiyor.

Rodion Miroşnik: Evet Bu NATO- Rusya Konseyi çalışmıyor dediniz doğrudur. NATO’nun şöyle bir pozisyonu var. Siz Ukrayna ile oturun bu sorunu müzakere yoluyla çözün diyor ama Rusya’nın karşısında müzakere edebileceği hukuki anlamda bir makam yok. Böyle bir makam olmadan böyle bir uzlaşıyı gerçekleştirmek mümkün değil. 2014’ten bu yana 7 ayrı diyalog mekanizmasına biz aktif olarak iştirak ettik. Bu mekanizmaların tamamı mevcut bölgelerdeki uzlaşmazlığı çözüm üzerine kuruluydu. Hepsinde vardık. Buralarda alınan kararların tamamı Ukrayna tarafından reddedildi ve uyulmadı bu kararlara.

Rusya her türlü iletişim kanalına ve diyaloğa açık. Önümüze koymuş olduğumuz hedeflerimiz var. Ukrayna’nın Nazi ideolojisinden arındırılması, silahsızlandırılması bunlar gerçekleştirilene kadar bu durum devam edecek. Ancak biz bu sorunu askeri harekat yoluyla ya da savaş yoluyla çözme meraklısı değiliz. Üstelik Ukraynalılar bizim kardeş halkımız. Kardeş halkın kanını dökme gibi bir arzumuz da yok. Dolayısıyla bize gelecek olan her türlü mantıklı öneriye açığız. Bütün iletişim kanallarımız açık.

Peki, Batı bize nasıl yanıt veriyor? Kısa bir zaman önce ABD Başkanı Biden 500 civarı yeni yaptırımı hayata geçiriyoruz dedi. Avrupa Birliği (AB) kısa süre önce 13 yeni yaptırım paketini hayata geçirdi.

Batı’da burada bir anlaşmazlık var ve bunu biz müzakere masasında çözmek istiyoruz gibi bir öneri ya da gündem maddesi yok. Ukrayna topraklarındaki milli güvenlik tehditlerinin tasfiye edilmesine kadar bu süreç devam edecektir kanaatindeyim.

Mehmet Kıvanç: “Rusya, Batı’nın uzun süreli yıpratma savaşı tuzağına düştü…” Bu görüşe ilişkin yorumunuz nedir?

Rodion Miroşnik:  Bunu tuzak olarak adlandırıp adlandırmamaları kendi problemleri. Ben böyle düşünmüyorum. Sahadaki duruma bakarsanız eğer bugün savunma sanayisi modernize etmiş, sahada inisiyatifi ele geçirmiş bir Rusya’dan bahsediyoruz. Ele geçirilen bölgeleri elinde tutan bir Rusya’dan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu bir tuzaksa nasıl bir tuzak onu da anlamak mümkün değil.

Mehmet Kıvanç: Rusya’ya bu kadar yakın bir halk içerisinden nasıl Rusya’ya karşı böylesine güçlü bir direnç gelişebildi. Moskova’nın bu noktada bazı hatalar yaptığını düşünüyor musunuz? Batı’nın etkisi dışında.

Rodion Miroşnik: 1991’den sonra özellikle biz tam da dediğiniz gibi kardeş iki milletin karşı karşıya gelmesi gibi bir durumun mevzu bahis olmayacağını düşünüyorduk. Bunu tahayyül dahi edemiyorduk. Ukrayna’nın toplumsal ve siyasi yeniden yapılanma süreci var SSCB’den sonra. Gelinen noktada biz Batılı kuruluşların Batılı resmi organların, STK’ların ya da istihbarat örgütlerinin buradaki toplumsal ve devlet yapısı üzerindeki faaliyetlerini, eğitim sistemi üzerindeki çalışmalarını anladığım kadarıyla küçümsedik, önemsiz gördük bunları…

Maalesef bugün bunun tepe noktasına ulaştık. Tepe noktası ne savaş… Bu durumda şu soruları biz de sorup gündeme getirmek Ukraynalı muhataplarımızla bunları istişare etmek isteriz. Bu sorunun cevabını biz de çok merak ediyoruz. Ancak an itibariyle bunu yapmamız mümkün değil. Çünkü Ukrayna’da ciddi bir Batı etkisi var. Batı’nın yönetimiyle ülke ayakları üzerinde duruyor. Ne zamanki o Batı etkisini bu savaşın devamı konusunda yapılan Batı finansmanını alırız ülkenin üzerinden o takdirde oturup da bunların cevabını alabiliriz.

Mehmet Kıvanç: Mart ayında İstanbul’da yürütülen Dolmabahçe süreci var. Bütün kanallar tıkalı mı oraya dönüş için?

Rodion Miroşnik: Bunun olması için kaba tabirle Batı’nın yanlış ata oynadığını anlaması gerekiyor. Ukrayna şu anda sahada kaybediyor. Kaybetmeye devam edeceğini ve bu işi devam ettirmenin kendi çıkarlarına olmadığını anladıkları anda yeni bir görüşme süreci olacaktır. Bundan emin olabilirsiniz.

Mehmet Kıvanç: Avrupa’nın etkisi nedir? Rusya – Avrupa diyaloğu tamamen koptu mu?

Avrupa bu süreçte muazzam etkindir. ABD bu savaşta Avrupa’yı ödemeleri yapması ve finanse etmesi konusunda zorluyor ve bu ödemeleri yaptırıyor. Ukrayna’ya yapılacak yardımlar konusunda ABD kongresinde yapılan görüşmeler altı ay boyunca bir ileri bir geri devam ederken o aradaki süreci Avrupalı devletlerin ödemeleriyle kapatıyorlar. Ukrayna’daki süreç Batı ve Avrupa için çok çok pahalı. Dolasıyla ABD’deki iç siyasi mücadelenin de bu işi belirleyecek nitelikte sonuçlar ortaya koyacağını diye düşünüyorum. Her daim aklıselime ve barışçıl yollarla meselenin çözümüne ilişkin bir şans veriyoruz. Buna açığız ancak bize bunu çözmek için başka bir şans bırakmıyorlar. Bu nedenle hedefler gerçekleşene kadar devam etmek durumdayız.

RUSYA

Ukrayna, Rusya’nın ilk kez kıtalararası balistik füzeyle saldırdığını iddia etti

Yayınlanma

Ukrayna Hava Kuvvetleri, Rusya’nın bu sabah (21 Kasım) Ukrayna’ya yönelik saldırısında, Astrahan oblastından bir kıtalararası balistik füze  fırlattığını duyurdu.

Reuters ajansı söz konusu saldırının, Rusya’nın savaşın başlangıcından bu yana ilk kez bu kadar uzun menzilli bir füze kullandığına işaret ettiğini yazdı.

Bu saldırı, Ukrayna’nın bu hafta Rusya topraklarını hedef almak için ABD ve İngiltere’den sağlanan füzeleri kullanmasının hemen ardından gerçekleşti.

Moskova, bu tür eylemlerin çatışmayı daha da tırmandıracağı yönünde uyarılarda bulunmuştu.

Kiev, açıklamasında füze türüne dair ayrıntı vermeyerek, “Rusya’nın Astrahan oblastı topraklarından kıtalararası balistik füze fırlatıldı,” ifadelerini kullandı.

Bu tür balistik füzeler hem nükleer hem de konvansiyonel savaş başlıkları taşıma kapasitesine sahip olmasıyla dikkat çekiyor.

Bir gün önce Ukrayna’daki Telegram kanallarında, kaynak belirtilmeksizin, Rusya’nın nükleer yük taşıma kapasitesine sahip RS-26 Rubej füzeleri ile Ukrayna’yı hedef alabileceği yönünde iddialar ortaya atıldı.

Aynı gün ABD, İtalya, Yunanistan ve İspanya, Ukrayna’daki büyükelçiliklerini geçici olarak kapatma kararı aldı.

Dinyeper Bölgesel Askeri Yönetim Başkanı Sergey Lisak, saldırının bir rehabilitasyon merkezine hasar verdiğini belirtti.

Merkezin kazan dairesi kısmen tahrip olurken, onlarca pencere kırıldı. Olayda can kaybı yaşanmadı.

Fakat dokuz garaj, bir sanayi tesisi ve iki özel ev zarar gördü. Evlerden birinde çıkan yangın kontrol altına alındı.

Rusya’nın saldırıları yalnızca Dinyeper ile sınırlı kalmadı. Kiev, Odessa ve Suma oblastları da hedef alındı. Bu bölgelerde elektrik arzında ciddi aksaklıklar meydana geldi.

İsviçreli askeri uzman Bosshard ile mülakat: Rusya’dan hangi karşılık beklenebilir?

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Rusya, nükleer caydırıcılık politikasını güncelleyerek, Belarus’un güvenliğine yönelik tehditleri de nükleer silah kullanımına gerekçe olarak tanımladı. Uzmanlar, bu değişikliklerin açıklayıcı bir nitelik taşıdığını belirtirken, doktrinin zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik füze yardımıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekiyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikasının Temelleri” başlıklı doktrin belgesinde yapılan değişiklikleri onayladı.

Putin, 25 Eylül 2024 tarihinde yaptığı bir toplantıda doktrinin değiştirileceğini duyurmuştu.

Daha önce, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov da haziran ayında yaptığı açıklamada, askeri operasyon deneyimlerinin ışığında doktrinin güncellenebileceğini söylemişti.

Yeni metin, Putin tarafından duyurulan hükümler doğrultusunda, nükleer silah kullanımına ilişkin koşullarda önemli değişiklikler içeriyor.

Artık nükleer silahların kullanımı sadece Rusya’nın değil, Belarus’un güvenliğine yönelik kritik tehdit durumlarında da gündeme gelebilecek.

Rusya, güncellenmiş nükleer doktrinini yayımladı

Özellikle seyir füzeleri, insansız hava araçları, hipersonik silahlar ve diğer uzay-havacılık saldırı araçları gibi unsurlar, geniş çaplı bir saldırının güvenilir şekilde tespit edilmesi hâlinde nükleer yanıt için gerekçe olarak değerlendirilebilecek. Önceki belgelerde bu kapsam sadece balistik füzelerle sınırlıydı.

Ayrıca, nükleer doktrinin, değişen koşullara uyum sağlamak için sürekli güncellenmesi gereken bir belge olduğu vurgulandı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, basın mensuplarının doktrinin yayımlanmasının ABD’nin Ukrayna’ya ATACMS füzeleri gönderme kararıyla aynı zamana denk gelip gelmediği sorusuna, belgenin “zamanında” yayımlandığını söyleyerek yanıt verdi.

Peskov, güncellenen önemli maddelerden birinin, nükleer silaha sahip olmayan bir devletin nükleer bir devletin desteğiyle Rusya’ya saldırması hâlinde bunun ortak bir saldırı olarak değerlendirileceği olduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Batı’nın bu yeni doktrini dikkatlice inceleyeceğini umduğunu ifade etti.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) düşünce kuruluşundan uzman Aleksandr Yermakov, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte yapılan değişikliklerin çoğunlukla açıklayıcı nitelikte olduğunu söyledi.

Yermakov, “Örneğin, daha önceki belgelerde misilleme amaçlı bir nükleer saldırının balistik füzelerle tetiklenebileceği belirtiliyordu. Şimdi buna insansız hava araçları ve seyir füzeleri de eklendi,” dedi.

Yermakov, doktrinin yayımlanma zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekerek, “Bu değişiklikler daha önce duyurulmuştu. Ancak son gelişmeler ışığında, olası tırmanma risklerini hatırlatmak amacıyla yayımlandı,” ifadelerini kullandı.

Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde Uluslararası Güvenlik Merkezi uzmanı Dmitriy Stefanoviç ise, güncellenen doktrinin, küresel nükleer arenadaki yeni eğilimlere ve olaylara yanıt verdiğini ifade etti.

Stefanoviç, bazı ülkelerin cephaneliklerini artırdığına, yeni nükleer silah sahibi devletlerin ortaya çıktığına ve nükleer faktörün öneminin son yıllarda arttığına dikkat çekti.

Uzman, doktrinin Belarus ile nükleer işbirliğini güçlendiren unsurlar içerdiğini de ekledi.

Stefanoviç, “Güncellenen belge, nükleer silah kullanımı için gerekli koşullar olan ‘nükleer eşik’ konusunu biraz daha netleştiriyor. Bu ne Rusya için ne de rakipleri için rahatlama nedeni değil. ABD ve NATO ile doğrudan çatışma riski devam ettiği sürece, hızlı bir nükleer tırmanma senaryosu her zaman mümkün,” değerlendirmesini yaptı.

Rusya, Biden’ın ATACMS kararına nasıl tepki verecek?

Okumaya Devam Et

RUSYA

Ukrayna, Rusya’yı ATACMS füzeleriyle hedef aldı

Yayınlanma

Ukrayna, Bryansk olbastına altı ATACMS balistik füzesi ile saldırdı. Rus hava savunma sistemleri beş füzeyi etkisiz hale getirirken, bir füze sınırlı hasara yol açtı. Can kaybı ya da büyük bir yıkım yaşanmadığı bildirildi.

Rusya Savunma Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin Bryansk oblastını altı ATACMS balistik füzesi ile hedef aldığını duyurdu.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Bu gece saat 03:25’te (yerel saatle 00:25) düşman, Bryansk oblastındaki bir tesisi altı balistik füzeyle vurdu. Elde edilen teyitli bilgilere göre saldırıda ABD yapımı ATACMS taktik füzeleri kullanıldı,” denildi.

Rus hava savunma sistemleri beş füzeyi imha ederken, bir füze hedefe ulaşarak sınırlı hasara yol açtı.

Füzenin parçalarının Bryansk bölgesindeki bir askeri tesisin teknik alanına düştüğü ve bunun bir yangına neden olduğu belirtildi.

Ancak yangının kısa sürede kontrol altına alındığı ve söndürüldüğü bildirildi.

Açıklamada, herhangi bir can kaybının yaşanmadığı ve ciddi bir yıkımın olmadığı da vurgulandı.

Rusya ordusu, saldırıyı önlemek için S-400 hava savunma sistemi ve Pantsir füze savunma sistemi kullandı.

Biden’dan Ukrayna’ya kritik hamle: ATACMS füzeleri için onay çıktı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English