Ortadoğu
Edan Alexander bugün serbest bırakılıyor

ABD Başkanı Donald Trump bölge ziyareti için bugün yola çıkarken Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de rehin tutulan İsrail-ABD vatandaşı Edan Alexander serbest bırakılacak.
Bu adım, Hamas’ın Trump yönetimine yönelik bir “iyi niyet göstergesi” olarak yorumlanırken, savaşın tarafları arasında yeni bir ateşkes zemini oluşabileceğine dair umutları da artırdı.
21 yaşındaki Alexander, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’in güneyine düzenlediği baskın sırasında görev yaptığı askeri üsten kaçırılmıştı. Söz konusu baskın üzerine İsrail Gazze’ye yönelik saldırılarına başlamıştı.
AFP’nin haberine göre eğer serbest bırakılırsa, Alexander İsrail’in mart ayında Hamas’la 8 haftalık ateşkesi sonlandırarak Gazze’ye yoğun hava saldırıları başlatmasından bu yana özgürlüğüne kavuşan ilk rehine olacak. O tarihten bu yana yüzlerce kişi İsrail saldırılarında öldü.
İsrail, Alexander’ın da aralarında bulunduğu 59 rehinenin hâlâ Hamas’ın elinde olduğunu söylüyor. Bu kişilerden yaklaşık 24’ünün hayatta olduğu, geri kalanının ise öldüğü tahmin ediliyor. Hamas ve ona bağlı gruplar, Ekim 2023’te yaklaşık 250 kişiyi rehin almıştı. Bunların bir bölümü ateşkes anlaşmaları kapsamında serbest bırakılmıştı.
Trump: Umarım bu savaşın sonu olur
ABD Başkanı Donald Trump, pazar günü yaptığı açıklamada Alexander’ın serbest bırakılmasının, “Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda ABD ile iyi niyetle atılmış bir adım” olduğunu söyledi. Trump, gelişmeyi, “yaşayan tüm rehinelerin ve ölenlerin naaşlarının sevdiklerine ulaştırılması yönünde önemli bir ilerleme” olarak değerlendirdi.
Trump “Umarım bu adım, bu acımasız savaşın sonlandırılması için gereken son aşamaların ilki olur. Kutlama gününü sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.
Trump, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan ilk resmi dış gezisi için bugün yola çıkıyor. Programında İsrail yer almıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun güvenlik kabinesiyle bir araya gelmesi beklenen Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da bugün İsrail’e ulaştı. Görüşmede İran’la nükleer müzakereler ve rehinelerin durumu ele alınacak.
Alexander’ın ailesinin, ABD’den İsrail’e doğru yola çıktığı bildirildi.
İsrail: Taviz vermedik
Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, Alexander’ın serbest bırakılmasının beklendiği belirtildi. Ancak İsrail tarafı, bu gelişme karşılığında herhangi bir taviz verilmediğini, ateşkes ya da Filistinli mahkumların serbest bırakılması gibi bir anlaşmanın söz konusu olmadığını vurguladı.
Açıklamaya göre İsrail, yalnızca Alexander’ın teslimi için “güvenli bir koridor” oluşturmayı kabul etti.
Öte yandan Hamas içinden bir kaynak, AFP’ye arabulucuların Hamas’a, Alexander’ın teslimi için İsrail’in Gazze’deki saldırılarına ara vereceği bilgisini verdiğini söyledi: “Hamas’a, tam olarak sabah 09.30’da İsrail’in hava ve karadaki operasyonlarını durdurduğu bildirildi. Bu, Edan’ın transferi ve teslimi için güvenli bir koridor oluşturmak amacıyla yapıldı.”
Netanyahu’ya: Utanmıyor musunuz
Hamas, Edan Alexander’ı serbest bırakmaya hazırlanırken Netanyahu’ya yönelik eleştiriler de yeniden gündeme geldi.
Yolsuzluk suçlamaları nedeniyle mahkemede savunma yapan Netanyahu’nun duruşmasında bir kadın, “Amerikan Başkanı kendi vatandaşını kurtarırken, siz onların orada ölüme terk edilmesinden utanmıyor musunuz” diye sordu.
Muhalifler, Netanyahu’nun Gazze’deki savaşı politik çıkarlarla sürdürdüğünü ve rehineleri kurtarmak için yeterince çaba göstermediğini öne sürüyor. Netanyahu ise hem rehinelerin kurtarılması hem de Hamas’ın askeri yapısının yok edilmesi hedeflerine bağlı kaldığını savunuyor.
Alexander’ın serbest bırakılacağı haberinin ardından, Rehine Aileleri Forumu da Tel Aviv’deki Rehineler Meydanı’na toplanma çağrısında bulundu. Forum yaptığı açıklamada, “Edan’ın dönüşü, tüm rehinelerin evlerine döneceği kapsamlı bir anlaşmanın başlangıcı olmalı” ifadelerine yer verdi.
Savaşın bilançosu ağır
7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısında bin 200 ölmüş, 250 kişi rehin alınmıştı. Bu baskının ardından başlatılan İsrail’in geniş çaplı askeri saldırılarında, Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 52 bin 800’den fazla Filistinli öldü. Ölenlerin büyük kısmı kadın ve çocuklardan oluşuyor.
İsrail’in operasyonları sonucu Gazze’nin büyük bölümü harabeye dönerken, nüfusun yaklaşık %90’ı birden fazla kez evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Ortadoğu
İran’dan İsrail’e karşı operasyon: Çok sayıda casus gözaltına alındı, İHA atölyesi çökertildi

İran, İsrail’le işbirliği yaptığı şüphesiyle ülke genelinde çok sayıda kişiyi gözaltına alındığını ve İsfahan’da bir İHA üretim atölyesini çökerttiğini açıkladı. Bu operasyonlar kapsamında daha önceden Mossad adına çalıştığı tespit edilen bir kişi idam edilirken, Yargı Erki Başkanı işbirlikçilerin süratle yargılanacağı sözünü verdi.
İran, ülke genelinde İsrail adına faaliyet yürüttüğü belirtilen çok sayıda kişinin gözaltına alındığını, İsfahan’da bir insansız hava aracı (İHA) üretim atölyesinin çökertildiğini ve bir Mossad ajanının idam edildiğini duyurdu.
Operasyonların, İran’ın Sadık Vaad 3 operasyonuyla karşılık verdiği ve 13 Haziran 2025’ten bu yana devam eden İsrail saldırıları sırasında yoğunlaştığı bildirildi.
İsfahan Emniyet Müdürlüğü tarafından pazartesi günü yapılan açıklamada, İsrail’le işbirliği yaptığı şüphesiyle 4 kişinin tutuklandığı belirtildi.
Açıklamada ayrıca, “İsfahan’da İHA ve küçük uçak üretimi yapılan bir atölye ortaya çıkarılmış, İHA üretimine yönelik çok miktarda teçhizat ve yedek parça ele geçirilmiştir” denildi.
Bunun yanı sıra Tesnim haber ajansı, İsfahan siber polisinin, kamuoyunu yanıltarak ve söylentiler yayarak güvenliği bozmaya çalışan ve İsrail’le bağlantılı olduğu değerlendirilen 60 kişiyi tespit ettiğini bildirdi.
İsfahan’da İHA atölyesine baskın
Lübnan merkezli el-Meyadin ise, “İran’ın batısındaki Lorestan eyaletinde İsrail saldırılarına karışan bir grup ajanın yakalandığını” aktardı.
Ülke genelindeki operasyonlar pazar günü de devam etti. İran iç güvenlik birimleri, Tahran, İsfahan ve Kerman’da Mossad’a bağlı casusluk ve propaganda hücrelerinin çökertildiğini açıkladı.
Başkent Tahran’ın batısındaki Elburz eyaletinde iki Mossad ajanının yakalandığı belirtildi.
İsfahan’da ise Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı istihbarat teşkilatı, İsrail saldırılarına medya desteği vermek ve rejim karşıtı propaganda yapmakla suçlanan 16 kişiyi gözaltına aldı.
Ülkenin güneydoğusundaki Kerman eyaletinde de İsrail’in “vahşi eylemlerini” desteklediği öne sürülen iki kişi gözaltına alındı.
Mossad ajanına idam, işbirlikçilere ‘süratli yargılama’ sözü
Öte yandan İran makamları, pazartesi sabahı İsrail istihbarat teşkilatı Mossad adına çalıştığı suçlamasıyla İsmail Fikri isimli bir kişinin idam edildiğini duyurdu.
Yetkililer, idam edilen Fikri’nin son İsrail saldırıları sırasında yakalanan kişilerden olmadığını vurguladı.
Bu gelişmeler üzerine İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, İsrail’le işbirliği yaptığı şüphesiyle yakalananlar için süratli yargılama sözü verdi.
Tesnim ajansının aktardığına göre Muhsini Ejei, “Eğer bir kişi Siyonist rejimle bağlantısı ve işbirliği nedeniyle tutuklanırsa, savaş koşulları da göz önünde bulundurularak yasalar çerçevesinde çok hızlı bir şekilde yargılanmalı ve hakkında hüküm verilmelidir,” ifadelerini kullandı.
Tutuklamaların, İsrail ile her türlü istihbarat, medya veya propaganda işbirliğini suç sayan ve en ağır yasal cezaları öngören “İsrail’in Düşmanca Eylemleriyle Mücadele Yasası”nın 6, 7, 8 ve 10. maddeleri uyarınca yapıldığı belirtildi.
Ortadoğu
Grossi, İran ile UAEA arasındaki işbirliğinden övgüyle söz etti

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi, İranlı yetkililer ile ajans arasındaki işbirliğini överek İsrail saldırısı sonrası nükleer tesislerde ciddi bir hasar tespit edilmediğini bildirdi. Grossi, güvenlik koşulları elverdiğinde denetimlerin devam edeceğini belirtti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi, bugün yaptığı açıklamada, İranlı yetkililer ile ajans arasındaki işbirliği ve bilgi alışverişinden övgüyle söz etti.
Grossi, İsrail’in saldırısının ardından İran’daki nükleer tesislerin durumuna ilişkin verdiği brifingde, Fordo urantum zenginleştirme tesisi veya Khondab’da inşaatı süren reaktörde herhangi bir hasar gözlemlenmediğini bildirdi.
Grossi, UAEA’nın İran’da bulunduğunu ve bulunmaya devam edeceğini vurgulayarak, “İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması kapsamındaki yükümlülükleri uyarınca, güvenlik koşulları elverir elvermez denetimler orada devam edecektir,” dedi.
Ayrıca Natanz veya Fordo’daki uranyum zenginleştirme tesislerinde daha fazla hasar olduğuna dair bir belirti bulunmadığını da teyit etti.
‘Askeri tırmanış diplomasiyi geciktiriyor’
UAEA Yönetim Kurulu’na yaptığı açıklamada, sahadaki müfettişlerle temas halinde olduklarını belirten Grossi, “Onların güvenliği en büyük önceliğimiz olmaya devam ediyor ve zarar görmemelerini sağlamak için gerekli tüm önlemler alınıyor,” ifadelerini kullandı.
Grossi, “Askeri tırmanış, İran’ın nükleer silah elde etmemesini sağlayacak diplomatik bir çözüme yönelik gerekli çalışmaları geciktiriyor,” diyerek endişelerini dile getirdi.
İran’dan hasar ve kirlilik açıklaması
Öte yandan İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, daha önce yaptığı bir açıklamada, Fordo tesisinin saldırılar sonucu maruz kaldığı hasarın sınırlı olduğunu ve hassas ekipman ve malzemelerin büyük bir kısmının daha önceden taşındığını belirtmişti.
Kemalvendi, sahada herhangi bir radyoaktif kirlenme olmadığını vurgulayarak, İsrail’in İran’ın nükleer altyapısını hedef alan “nitelikli saldırılar” düzenlediği yönündeki iddiaları yalanladı.
Aynı bağlamda Kemalvendi, Natanz tesisinde bir iç kirlilik tespit edildiğini ancak bunun tesis içinde sınırlı olduğunu, çevreye veya çevredeki bölgelere bir tehdit oluşturmadığını duyurdu.
Sözcü, acil durum ekiplerinin sahayı tamamen temizlemek için çalıştığını da sözlerine ekledi.
Ortadoğu
FT: Fordo tesisi Amerikan sığınak delici bombalarıyla bile yok edilemez

İngiliz Financial Times gazetesi, İran’ın Kum şehri yakınlarındaki Fordo nükleer tesisinin, bir dağın yarım kilometre altında yer alması ve gelişmiş savunma sistemleriyle korunması nedeniyle İsrail için bir ‘kabus’ teşkil ettiğini belirtti. Habere göre tesisin, Amerikan sığınak delici bombalarına karşı bile dayanıklı olabileceği değerlendirilirken, uzmanlar İsrail’in ABD yardımı olmadan tesisi yok edemeyeceğini vurguluyor.
Financial Times gazetesi, İran’ın Fordo nükleer tesisinin, İsrail’deki askeri planlamacılar için adeta bir “kabus” olduğunu vurguladı.
Gazete, tesisin Kum şehrinin güneyinde bir dağın yarım kilometre derinliğinde yer aldığını ve yoğun güvenlik önlemleri ile gelişmiş hava savunma sistemleri gibi devasa tahkimatlara sahip olduğunu, bu durumun da tesisi yok etmeyi neredeyse imkansız hale getirdiğini belirtti.
Haberde, Fordo’un, İran’ın nükleer programını olası bir saldırıya karşı koruma çabalarının en belirgin örneği olduğu ifade edildi.
Tesisin, “nükleer silah üretiminin” temel bileşenleri olan santrifüjlerin ve yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyumun güvenliğini sağlayacak şekilde doğrudan saldırılara dayanıklı olarak tasarlandığı kaydedildi.
Buna karşılık, İran’ın nükleer silah üretiminin savunma doktrininin bir parçası olmadığını her zaman vurguladığı da hatırlatıldı.
‘Nükleer sürecin başı ve sonu’
Financial Times‘a konuşan ABD merkezli Demokrasileri Savunma Vakfı’ndan araştırmacı Behnam Ben Taleblu, “Fordo, İran nükleer programının en önemli direğidir,” dedi.
Taleblu, “İran’ın nükleer sürecinde her şeyin başlangıcı ve bitiş noktasıdır,” ifadelerini kullanarak tesisin stratejik önemine dikkat çekti.
‘İsrail, ABD yardımı olmadan yok edemez’
Tel Aviv’deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nden (INSS) İran uzmanı Danny Citrinowicz ise Fordo’un “son derece korunaklı ve dağın derinliklerinde” olduğunu teyit etti.
Citrinowicz, İsrail’in ABD’nin yardımı olmadan tesisi imha etmesinin mümkün olmadığını savundu. Uzman, bu tesisin İsrail’in askeri operasyonunda “en zor ve belki de son hedef” olabileceğini değerlendirdi.
Natanz’dan daha korunaklı
Ayrıca Financial Times, Fordo tesisinin jeolojik tahkimat açısından Natanz tesisini geride bıraktığını ve bu durumun onu geleneksel hava saldırılarına karşı neredeyse tamamen korunaklı hale getirdiğini aktardı.
Gazete, tesisin “60 metre betonu delme kapasitesine sahip Amerikan GBU-57 tipi sığınak delici bombasına karşı bile korunaklı olabileceğine” işaret etti.
Öte yandan, İran Öğrenci Haber Ajansı’nın yakın zamanda tesise bir saldırı düzenlendiğini, ancak oluşan hasarın “sınırlı” kaldığını duyurduğu bilgisine de haberde yer verildi.
-
Görüş2 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Asya6 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını1 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Avrupa2 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya2 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Görüş1 hafta önce
Avrupa’nın savunma özerkliği ve Almanya’nın askerî rolü dönüm noktasında
-
Dünya Basını2 hafta önce
Financial Times: Borç batağındaki ‘gelişmekte olan ülkeler’ için kayıp on yıl kapıda