Bizi Takip Edin

AVRUPA

Fransa NATO’nun Asya’ya genişleme planlarından rahatsız

Yayınlanma

Bir Fransız yetkili salı günü yaptığı açıklamada, Fransa’nın NATO’nun Japonya’da bir irtibat ofisi açma önerisine sıcak bakmadığını belirterek, bu hareketin ittifakı ana odak bölgesinden uzaklaştıracağını da sözlerine ekledi.

Bir irtibat ofisi açma fikri ilk olarak Japonya Başbakanı Fumio Kishida ile NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in ocak ayı sonunda Tokyo’ya yaptığı ziyarette tartışılmıştı. Planların hem Japon hem de NATO yetkilileri tarafından onaylandığı bildirilmişti.

Adının açıklanmasını istemeyen bir Fransız yetkili, “NATO (Kuzey Atlantik anlamına gelir) ve hem madde V hem de madde VI (tüzüğünde) kapsamı açıkça Kuzey Atlantik ile sınırlandırmaktadır” dedi.

Fransız yetkili, “Bölgedeki hiçbir ülkede NATO irtibat ofisi yok. NATO’nun bölgede durumsal farkındalığa ihtiyacı varsa, temas noktası olarak belirlenen büyükelçilikleri kullanabilir” ifadelerini kullandı.

Macron: NATO’yu coğrafyasını genişletmeye zorlamak büyük hata

Ayrıca, pazartesi günü Financial Times’ın bildirdiğine göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, NATO’nun Asya’da ofis açması ile ilgili itirazlarını dile getirdi ve Fransa’nın ittifak ile Çin arasındaki gerilimi körükleyen herhangi bir şeyi destekleme konusundaki isteksizliğini yansıttı.

FT’ye göre, Macron’un NATO’nun Tokyo ofisine itirazının nedeni transatlantik güvenlik ittifakının kendi Kuzey Atlantik bölgesine odaklanması gerektiğine inanması.

Macron, NATO’nun erişimini Kuzey Atlantik’in ötesine genişletmemesi gerektiğini söyledi ve ekledi: “Eğer NATO’yu spektrumu ve coğrafyayı genişletmeye zorlarsak, büyük bir hata yaparız.”

The Japan Times’ın haberine göre, Japonya’nın Baş Kabine Sekreteri Hirokazu Matsuno, Macron’un itirazı hakkında yorum yapmayı reddetti.

Matsuno, “NATO içinde çeşitli değerlendirmeler yapılıyor. Bu noktada ön yargılı yorum yapmaktan kaçınacağım” dedi.

Çin’in Asya-Pasifik’te etkisini artırması ile bölge güvenliğine dahil olmaya çalışan NATO, Asya’daki müttefikleri üzerinden bölgede konumlanmayı hedefliyor.

Stoltenberg geçen hafta “Asya’da olanlar Avrupa için, Avrupa’da olanlar da Asya için önemlidir ve bu nedenle NATO müttefiklerinin Hint Pasifik ortaklarımızla ortaklığımızı güçlendirmesi daha da önemli” dedi.

Tam olarak nerede olduğunu söylemeden, bir NATO irtibat ofisi kurulması için bir “talep” olduğunu kaydeden Stoltenberg, “bu ofisi kurma olasılığını araştırıyoruz” ifadesini kullandı.

Oybirliği şart, Fransa bloke edebilir

Bir NATO ofisi kurmak için örgütün karar alma organı olan Kuzey Atlantik Konseyi’nin oybirliğiyle onaylanması gerekiyor ve Fransa’nın planı bloke etme yetkisi var.

Duruma aşina sekiz kişinin FT’ye aktardığına göre, Fransa’dan gelen direniş, NATO içinde Tokyo’daki karakolun açılmasıyla ilgili aylarca süren tartışmayı karmaşık hale getirdi.

Bir Fransız yetkilinin, ofisin açılmasının, özellikle Çinlilerden Rusya’ya silah tedarik etmemesini istemek açısından, Ukrayna’daki savaşla ilgili olarak Avrupa’nın Çin nezdindeki güvenilirliğini baltalayabileceğini öne sürdüğü bildirildi.

Fransız yetkililer, konunun NATO üyeleri arasında tam istişareler yapılmadan önce basında yer almasından da memnun değiller.

Macron, nisan ayında, Çin ile ilişkileri geliştirmek için Pekin’e yüksek profilli bir devlet ziyareti yaparak Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşmüş, ardından da tartışmalı bir şekilde Avrupa’nın Çin-ABD ilişkilerine mesafe koyması gerektiğini önermişti.

Pekin’den Tokyo’ya uyarı: Bölge çıkarları doğrultusunda karar vermeli

Financial Times’in NATO haberine tepki gösteren Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin Salı günü düzenlediği basın toplantısında, NATO’nun “Asya’ya erişimi” konusunda uyarıda bulundu.

Wang, “Asya, Kuzey Atlantik’in coğrafi kapsamının ötesindedir. … Ancak NATO’nun doğuya bu bölgeye gitmeye, bölgesel işlere karışmaya ve blok çatışmasını kışkırtmaya kararlı olduğunu gördük” dedi.

“NATO gerçekten neyin peşinde” diye soran Çinli yetkili ayrıca, Japonya’nın “bölgenin istikrarı ve kalkınma çıkarları doğrultusunda doğru kararı vermesi ve bölge ülkeleri arasındaki karşılıklı güveni ve bölgedeki barış ve istikrarı baltalayacak her şeyden kaçınması gerektiğini” söyledi.

Global Times’ın haberine göre, Kamboçya Başbakanı Hun Sen’in de pazartesi günü yaptığı bir konuşmada, “NATO yalnızca Batı’da var ve şu anda Asya-Pasifik bölgesinde çeşitli faaliyetlerde yer alıyor gibi görünüyor, bu da ASEAN için endişeleri beraberinde getiriyor” dediği aktarıldı.

AVRUPA

Elon Musk İtalya’yı karıştırdı, Meloni sessiz

Yayınlanma

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Elon Musk’ın İtalyan yargıçları Roma’nın Arnavutluk’la göçmen transferi politikasını yine engelledikleri için eleştiren son yorumlarına sessiz kalırken, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella milyardere yanıt vererek İtalya’nın egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.

Pazartesi günü Roma Göçmenlik Mahkemesinin yedi göçmenin gözaltına alınmasını ve transferini iptal eden kararını yorumlayan Musk, şu anda Meloni hükümetiyle kavgalı olan Roma yargıçlarının “gitmesi gerektiğini” söyledi.

Çarşamba sabahı yaptığı açıklamada Musk’a yanıt veren Mattarella, “İtalya büyük bir demokratik ülkedir ve Anayasasına tam saygı göstererek kendi başının çaresine nasıl bakacağını bildiğini yinelemeliyim,” dedi.

Mattarella ayrıca diğer devletlerin egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısında bulunarak herkesin, “özellikle de açıklandığı üzere dost ve müttefik bir ülkede önemli bir rol üstlenmek üzereyse”, o ülkenin egemenliğine saygı göstermesini ve reçete vermeyi kendine görev edinmemesi gerektiğini kaydetti.

Musk ise daha önceki yorumundan geri adım atmayarak, “Bu kabul edilemez. İtalyan halkı bir demokraside mi yaşıyor, yoksa kararları seçimle gelmeyen bir otokrasi mi veriyor?” diye sordu.

İtalya’daki temsilcisi tarafından ANSA’ya yapılan açıklamada Elon Musk, “Başbakan Meloni ile bu öğleden sonra yaptığı samimi görüşmede de yinelediği üzere” İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’ya ve İtalyan Anayasasına saygı duyduğunu ifade etti.

İfade özgürlüğünün hem ABD Birinci Maddesi hem de İtalyan Anayasası tarafından korunan bir hak olduğunu kaydeden Musk, bir vatandaş olarak görüşlerini özgürce ifade etmeye devam edeceğini kaydetti.

Açıklamada Musk’ın “ABD ve İtalya arasındaki bağların giderek güçlenmesini umduğu ve Cumhurbaşkanı Mattarella ile gelecekte bir araya gelmeyi dört gözle beklediği” belirtildi.

Siyasi gerilimi yatıştırmaya yönelik son girişim ise Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Giovanbattista Fazzolari’nin ANSA‘ya verdiği bir mülakatta yaptığı açıklama oldu.

Fazzolari, “Yargının başı ve anayasanın koruyucusu olan cumhurbaşkanının sesini duyurması doğru ve gereklidir. İtalya kendi başının çaresine bakmasını bilir. Diğer hükümetlerin, STK’ların ya da büyük medya kuruluşlarının dış müdahalesine ihtiyacımız yok,” dedi.

Muhalefetin ve yargının saldırıları devam ederken, Ulusal Yargıçlar Birliği Başkanı Giuseppe Santalucia, Musk’ı “temelsiz ve insafsız yargılarda bulunarak İtalya’nın işlerine karışmakla” suçladı ve hükümetin Musk’ın müdahale etmeye hakkı olmadığı İtalya’nın iç meseleleri olduğunu belirterek yanıt vermesi gerektiğini söyledi.

Santalucia, “Özellikle yasadışı göç konusunda sık sık sınırların savunulmasına başvuruluyor. Bunlar da sınırdır. Egemen bir ülkenin içişlerine karışabileceklerini düşünenler tarafından ihlal edilemeyecek ideal sınırlar vardır,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Fransız savcı Le Pen için hapis cezası ve siyasi yasak talep etti

Yayınlanma

Fransa’da savcılar Ulusal Birlik (RN) lideri Marine Le Pen’i, Fransa’daki parti faaliyetlerini finanse etmek için Avrupa Birliği fonlarını zimmetine geçirmekle suçladı ve Fransız siyasetçinin derhal beş yıl süreyle kamu görevlerinden men edilmesini tavsiye etti.

Bunun kesinleşmesi Le Pen’i, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yerine geçmek için favorilerden biri olarak gireceği 2027 yarışının dışında bırakacak.

Mahkeme geçici infaz ile kendisini suçlamalardan suçlu bulursa, Le Pen karara itiraz etse bile seçimlere katılamayacak.

Le Pen’in 24 kişiyle birlikte AB fonlarını zimmetine geçirmekle suçlandığı davada ayrıca beş yıl hapis cezası da istendi.

Duruşma 27 Kasım’a kadar sürecek ve bu tarihten sonra hakimler, savcının taleplerini de göz önünde bulundurarak kararlarını vermek ve ne tür bir ceza vereceklerini değerlendirmek üzere çekilecek. Kararın 2025 yılı başlarında açıklanması bekleniyor.

Le Pen, kendisinin bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden men edilmesini isteyen Fransız savcıları “demokratik sürece müdahale etmekle” suçladı.

RN lideri çarşamba günü gazetecilere verdiği demeçte, “Savcılık Fransız halkını istedikleri kişilere oy vermekten mahrum bırakmaya çalışıyor,” dedi.

Macron’un eski sağcı içişleri bakanı Gerald Darmanin X’te yaptığı açıklamada, “Marine Le Pen’in seçilme yeterliliğine sahip olmadığına karar verilmesi ve dolayısıyla Fransız halkının önüne çıkamaması son derece şok edici olur,” dedi.

“Madam Le Pen ile mücadele başka bir yerde değil, seçim sandığında yapılmalıdır,“ diyen Darmanin, Le Pen’in adaylığının engellenmesinin “elitler ile yurttaşların büyük çoğunluğu arasındaki uçurumu daha da derinleştireceğini” ileri sürdü.

Savcı Nicolas Barret, Le Pen sanık sıralarının ön sırasında otururken mahkemeye, “Kanun herkes için geçerlidir,” dedi ve yasağın “sanıkların gelecekteki yerel veya ulusal seçimlerde aday olmalarını yasaklayacağını” ekledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

ABD, Polonya’da yeni “hava savunma üssü” kurdu

Yayınlanma

ABD çarşamba günü Polonya’nın kuzeyinde yeni bir hava savunma üssü açtı. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda bunun, Ukrayna savaşı sürerken bile ülkesinin NATO üyesi olarak güvende olduğunu gösterdiğini savundu.

Baltık kıyısı yakınlarındaki Redzikowo kasabasında yer alan üs, 2000’li yıllardan beri üzerinde çalışılan bir projeydi.

Donald Trump’ın seçim zaferinin bazı NATO üyeleri arasında tedirginliğe yol açtığı bir dönemde Varşova, üs üzerinde birbirini izleyen ABD başkanları tarafından sürdürülen çalışmaların, Beyaz Saray’da kim olursa olsun Polonya’nın Washington ile askeri ittifakının sağlam kaldığını gösterdiğini söylüyor.

Duda, “ABD… Polonya’nın güvenliğinin garantörüdür,” derken, ABD askerlerinin üsteki daimi varlığının, 1989’a kadar sosyalist bir devlet olan Polonya’nın “Rusya’nın etki alanında olmadığını” gösterdiğini savundu.

Kremlin ise çarşamba günü yaptığı açıklamada üssü, Amerikan askeri altyapısını sınırlarına yaklaştırarak Rusya’yı çevreleme girişimi olarak nitelendirdi.

Redzikowo’daki ABD üssü, ittifakın kısa ve orta menzilli balistik füzeleri önleyebileceğini söylediği “Aegis Ashore” olarak adlandırılan daha geniş bir NATO füze kalkanının parçası.

Kalkanın diğer önemli unsurları arasında Romanya’daki bir üs, İspanya’nın Rota limanında konuşlu ABD donanmasına ait destroyerler ve Kürecik’te bulunan bir erken uyarı radarı yer alıyor.

Moskova üssü daha 2007 yılında, henüz planlanırken tehdit olarak nitelendirmişti. NATO kalkanın “tamamen savunma amaçlı” olduğunu söylüyor.

Reuters’a konuşan askeri kaynaklar Polonya’daki sistemin artık sadece Orta Doğu’dan ateşlenen füzelere karşı kullanılabileceğini ve Rusya’dan gelen mermileri engellemek için radarın yön değiştirmesi gerektiğini, bunun da politika değişikliğini gerektiren karmaşık bir prosedür olduğunu ileri sürdüler.

Polonya Savunma Bakanı Wladyslaw Kosiniak-Kamysz pazartesi günü yaptığı açıklamada kalkanın kapsamının genişletilmesi gerektiğini ve Varşova’nın bu konuyu NATO ve ABD ile görüşeceğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English